Sur ve Cizre gibi kentlerde “festival” yapılmasını özel savaş konseptinin bir ayağı olarak değerlendiren müzisyen Mazlum Anaç, toplumsal belleğin silinmek istendiğini ifade etti.
Amed Şehir Tiyatrosu’nun düzenlemiş olduğu 8'inci Tiyatro Festivali’nde, İlhan Sami Çomak'ın hayatını anlatan "Hayat Seni Çok Seviyorum" oyunu yoğun ilgi gördü.
4'üncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri’nde Ermeni yazar Migirdiç Margosyan anıldı.
Diyarbakır’da prömiyerini yapan "Qesra Balindeyên Xemgîn” tiyatro oyunu, 28 Ekim ile 3 Kasım tarihleri arasında 4 kentte sahne alacak.
Cizre, Sur ve Doğubayazıt gibi özel savaş politikaların devrede olduğu kentlerde "moral" organizasyonları düzenleyen AKP, son 2 yılda birçoğu Kürtçe en az 24 etkinliğe yasak getirdi.
Cizre Belediyesi kayyımı, "festival" adı altında yapılacak organizasyonun duyurusu için tüm okullara talimat göndererek, belediye personellerini zorunlu görevlendirdi.
Amed Şehir Tiyatrosu’nda Şanoya Rad (Urmiye) tarafından oynanması gereken Qabûza Mêrûyan oyunu, oyuncuların İran’da gözaltına alınmasından dolayı sinevizyon olarak verildi.
Cizre ve Sur gibi kentlerde iktidarın sponsorluğunda yapılan etkinlikleri "yapay bir intikal" olarak tanımlayan yazar Süreyya Karacabey, "Bir şeyi yok edemesiniz; Uğraşırsınız, didinirsiniz sonra bir bakarsınız, yok ettiğiniz yerden daha güçlü bir ses çıkar” dedi.
8’inci Amed Tiyatro Festivali’nde sahnelenen ‘Son Çağrı’ oyununda mevcut siyasal, ekonomik, kültürel ve ekolojik krize dikkat çekildi.
Müzik, tiyatro ve felsefe gibi alanlarda ücretsiz atölyeler düzenleyen BEKSAV’ın yeni dönem kayıtları devam ediyor. Vakfın Eşbaşkanı Canan Kaplan, kendi kültürünü yaşatma iddiası olan herkes atölyelere davet etti.
Amed Şehir Tiyatrosu'nun 8. Tiyatro Festivali'nin 5'inci gününde Morî ve "Çîrokeke Cengê" oyunu sahnelendi.
Cizre kayyımı sponsorluğunda yapılacak konsere tepki gösteren gençler, konserle insanlara moral vermenin değil, asimilasyonun amaçlandığını söyledi.
8'nci Amed Şehir Tiyatrosu 4'ncü gününde “Kas w Hanvın” oyununda, Kürt dili ve kültürü üzerindeki asimilasyon politikalarına dikkat çekildi.
Devam eden 4’ncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri’nde “Direnmenin Estetiği” ve “Çatallanan yollarda patikalar açmak, yazmak okumak, yazmak” üzerine tartışma yürütüldü.
İZBB'nin sokak sanatçılarına yönelik yasak getiren yönetmeliğine tepki gösteren sokak sanatçıları, ne sarayın soytarısı ne de belediyenin emir erleri olmadıklarını söyledi.