Temelli Diyarbakır’dan seslendi: Bu zulme sessiz kalmayın

img

DİYARBAKIR – Meclisi 3 gün süreli boykot etme kararı almalarının ardından HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Diyarbakır’dan seslendi. Temelli, “Parlamentoya uyarı ve protesto mesajı verdik. Tüm milletvekillerine çağrımızdır; bu zulme sessiz kalmayın. Yasalardan aldığınız güçle gereğini yapın. Yapmazsanız bilin ki, kayyum size de atanmıştır” dedi. 

 
Belediyelere kayyum ataması, belediye eş başkanlarının tutuklanması ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonuna gösterilen  tavrı protesto etmek üzere Meclis çalışmalarını 3 gün boykot etme kararı alan Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır'da oturma eylemi yaptı. Yenişehir ilçesinin Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde başlanan oturma eylemi öncesi kitlesel basın açıklaması yapıldı.
 
Eyleme HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ile HDP milletvekilleri Murat Çepni, Saruhan Oluç, Fatma Kurtalan, İmam Taşçıer, Feleknaz Uca, Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioğlu, Saliha Aydeniz, Semra Güzel, Dersim Dağ, Remziye Tosun, Garo Paylan, Ebru Günay, Ayşe Sürücü, Necet İpekyüz, Ayşe Acar Başaran, Tayyip temel, Ömer Öcalan ve Musa Farisoğulları yer aldı.
 
Yapılacak açıklama öncesinde AZC Plaza önüne çıkan bütün yollar polisler tarafından barikatlar ve TOMA tipi zırhlı araçlarla kapatıldı. DTK, HDK ve HDP eşbaşkanları, saat 12.00’de yapılacakları açıklama için beraberlerindekiler ile birlikte Sanat Sokağı’na geldi. Eşbaşkanların gelişi ile birlikte kitle “Rojava’da direnen yoldaşlara bin selam”, “Amed ya me ye, rumeta me ye” sloganları atmaya başladı.
 
Sanat Sokağı’nda bir süre bekleyen eşbaşlanlar ve beraberlerindekiler slogan, ıslık ve zılgıtlarla AZC Plaza önüne geçmek istedi. Ancak önlerini kesin polisler, Diyarbakır Valiliği’nin 'eylem ve etkinlik yasağı' kararı aldığını belirterek eyleme izin erilmeyeceği söyledi. Kararı alkışlarla protesto eden kitlenin Emniyet yetkilileri ile yapılan görüşmelerin ardından bina önüne gitmelerine izin verildi.
 
Buradan halkı selamlayarak açıklamanın yapılacağı AZC Plaza önüne geçmek isteyen kitle, polis tarafından durduruldu. Emniyet yetkilileri ile yapılan görüşmelerin ardından kitle, alkışlarla AZC Plaza önüne geldi. 
 
TEMELLİ KONUŞURKEN MOTOR SESİ YÜKSELTİLDİ
 
Burada açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, polis ablukasına tepki gösterdi. Temelli, “Bir polis kuşatması ve abluka altında ses düzeninden bile yoksun olarak bu şekilde bir basın açıklaması yapmak zorunda kaldık. Neden? Her zaman söylediğim gibi korkuyorlar. Onlar alışmış olabilir deliklerinde yaşamaya. Bugün gidip kayyıma baktığınızda etrafı beton bariyerlerle çevrili, kendi ininde yaşıyor. Ama biz bu abluka altında yaşamayacağız. Her türlü ablukayı mutlaka kıracağız; hem basın ambargosuna, hem de her türlü ablukaya mutlaka son vereceğiz. Bizler burada halkımızla birlikte sokaklardayız. Bu kent bizim kentimiz. O yüzden Amed, Mardin, Van ‘Ya me ye (Bizimdir)’ diyoruz. Kentimizdeyiz, halkımızla sokaklardayız. Hakikatin sesini HDP’nin sesini asla kısamayacaklar" dedi.
 
O konuşurken TOMA ve zırhlı araç motor sesi ile Temelli’nin sesi bastırılmak istendi.
 
Buna rağmen sözlerine devam eden Temelli şunları söyledi: “Bir polis kuşatması ve abluka altında ses düzeninden bile yoksun olarak bu şekilde bir basın açıklaması yapmak zorunda kaldık. Neden? Her zaman söylediğim gibi korkuyorlar. Onlar alışmış olabilir deliklerinde yaşamaya. Bugün gidip kayyıma baktığınızda etrafı beton bariyerlerle çevrili, kendi ininde yaşıyor. Ama biz bu abluka altında yaşamayacağız. Her türlü ablukayı mutlaka kıracağız; hem basın ambargosuna, hem de her türlü ablukaya mutlaka son vereceğiz. Bizler burada halkımızla birlikte sokaklardayız. Bu kent bizim kentimiz. O yüzden Amed, Mardin, Van ‘Ya me ye (Bizimdir)’ diyoruz. Kentimizdeyiz, halkımızla sokaklardayız. Hakikatin sesini HDP’nin sesini asla kısamayacaklar.
 
TBMM İNSİYATİF ALMALI
 
Dün aldığımız kararla birlikte 3 gün boyunca parlamentodaki, meclisteki çalışmalara katılmayacağız. Parlamentoya bir uyarı yaptık, bir protesto mesajı verdik. Çünkü bu ülkenin kentlerine kayyım atanırken, parlamentonun bu konuya kayıtsız kalması, duyarsız kalması kabul edilmez. Parlamento, TBMM her şeyden önce bu kayyım saldırısını kendisine yönelik kabul etmeli ve bu konuda mutlaka inisiyatif almalıydı. Geçmişte olduğu gibi bugün de kayyım rejimine karşı sessiz kalırsa aslında kendi hukuku da ortadan kalkacaktı.
 
KÜRTLERİN İRADESİNİ KABUL ETMEYEN BU DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ
 
Kayyım şiddettir, zulümdür, demokrasiye karşı faşizmin kurumsallaşmasıdır. Bir faşist düzendir. Bu düzene her şeyden önce parlamenterler, milletvekilleri karşı çıkmalıdır. Halkın temsilcileri olarak bunu içlerine sindirmemeleri gerekir. Bu yüzden de 3 günlük eylemimizle tüm milletvekillerine çağrı yapıyoruz, bu konuda sessiz kalmayın. Bu düzene sessiz kalmayın. Bu faşist düzene, iktidarın dayattığı bu zulme sessiz kalmayın, boyun eğmeyin. İşte bu halk arkanızdadır, Kürt halkı arkanızdadır. Bu ülkenin tüm mazlumları, mağdurları, kadınları, emekçileri arkanızdadır. Yeter ki siz bu düzene karşı dik durun. İtirazınızı yükseltin. Yasalardan aldığınız güçle, yasama gücünüzle gereğini yapın. Yapmazsanız bilin ki bu kayyım size de atanmıştır.  Biz asla HDP olarak kayyım rejimini de, kayyımları da kabul etmiyoruz. Bir an önce kayyımların kentlerimizden defolup gitmesini istiyoruz. Bu kent bizimdir. Kentin sahibi kentin halklarıdır. Kürt halkıdır. Kürt halkının iradesini kabul etmeyen bu düzeni kabul etmiyoruz bir an önce arkadaşlarımızın görevlerine dönmesini istiyoruz.
 
KAYYIMLARIN GİDECEĞİ YER FAŞİZMİN ÇÖPLÜĞÜDÜR
 
Dün sevgili Selçuk Mızraklı başkanımız tutuklandı. 12 belediye eş başkanımız tutuklandı. 2016’da Gültan Kışanak, Fırat Anlı’ya yapılan muamele dün bir kez daha tekrarlandı. Bugün cezaevinde olan tüm yoldaşlarımızın, arkadaşlarımızın hiçbir suçu yok. Hepsinin özgür kalmasını istiyoruz. Biz bunu söyledikçe iktidar zulmünü artıyor, şiddetini artırıyor. Kayyım rejimin şiddetiyle tüm arkadaşlarımızı tutuklamaya devam ediyor. Bunu kabul etmiyoruz, bir kişi kalsak bile bu düzene karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Dün Selçuk Mızraklı şahsında bütün arkadaşlarımız o onurlu direnişiyle zulmün bütün görüntüsünü teşhir etmiştir. Bugün çevremizde kurulan bu abluka zulümdür, korkularının ifadesidir. Kayyım rejimi faşizmdir, zulümdür dedik. Dün başlamadı. Umumi Müfettişliklerle, Şark Islahat Planı ile başladı. Bu halkın iradesini yok sayan, Kürt halkını yok sayan, bu halkı inkar eden, dilini kimliğini iradesini inkar eden, tarihten ders almadan ısrarla bu zulmünü devam ettiriyor. Bu kabul edilemez. Kim hatırlar umumi müfettişleri? Hiç kimse. Çünkü hepsi tarihin çöplüğünde faşizmin çöplüğünde yerini aldı. Bu kayyımların da gideceği tek yer faşizmin çöplüğüdür. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın.
 
KAYYIMLARLA BİRLİKTE İKTİDARI DA SÜPÜRECEĞİZ
 
Eninde sonunda, tıpkı 31 Mart’ta olduğu gibi yine bu kayyımları da güzel kentlerimizden süpürüp atacağız. Ama bu kez yanına bu iktidarı da koyup süpürüp atacağız. Çünkü Türkiye bu iktidara mahkum değildir. Türkiye barışını, demokrasini arıyor. Bunu da mutlaka ama mutlaka bir gün gerçekleştireceğiz. Mücadelemiz bu yöndedir. Kayyım rejimine karşı mücadele bir demokrasi mücadelesidir. Tüm Türkiye halklarına sesleniyorum: Bu mücadelede Kürt halkını yalnız bırakmayın. Kürt halkının bunca yıldır vermiş olduğu mücadelenin yanında yerinizi alın. Bu onurlu mücadeleyi hep birlikte büyütelim. Bu iktidar bugün sadece ve sadece Kürt düşmanlığı ile ayakta duruyor. Artık herkes bunun farkına varmalı. Tüm Türkiye bunun farkına varmalı. Türkiye’deki bütün halklar bunun farkına varmalı. Dünya farkına vardı ama Türkiye hala sessiz. Buna sessiz kalmayın. Bu düşmanlığı ancak ve ancak Türkiye halkları, kadınlar ve emekçiler son verebilir. Gelin bu düşmanlığa son verelim. Bu iktidarın düşmanlık ve savaş politikalarına son verelim. 
 
KOMPLO ÜZERİNDEN ÇÖZÜM ARIYORLAR
 
Evet Kürt düşmanlığından besleniyorlar. Kürt düşmanlığı üzerine var ettikleri bir savaşla ayakta durmaya çalışıyorlar. Bugün Suriye’de yaratmış oldukları savaş, var etmek istedikleri işgal girişimi, Suriye’de yürütmüş oldukları kirli diplomasi, Kürt düşmanlığından başka bir şey değildir. Bu Kürt düşmanlığının bir ucu Amed’de kayyımdır diğer ucu Rojava’da, zulümdür, katliamdır, işgaldir. Bunca sivil öldü, bunca insan yerinden yurdundan edildi hala bu iktidarın başındaki insan bir Moskova ve bir Washington ile görüşerek kirli diplomasi ile Kürtleri ve kazanımlarını yok sayarak kendince çözüm arıyor. Bu çözüm değil çözümsüzlüktür. Bu kabul edilemez. Ankara anlaşması gibi bir komplo üzerinden çözüm arıyorlar. Evet yaratmış olduğu güvenli bölge üzerinden çözüm arıyor. Çözüm bunlar değildir. Çözüm Suriye halklarının birlikte üreteceği şeydir. Çözüm, siyasi çözümden geçer. Suriye halklarının birlikte var edebileceği, demokratik bir anayasadan, demokratik bir rejimden geçer. Biz ancak buna katkı sunabiliriz.
 
KÜRTLERİN KAZANIMLARINI BARINDIRMAYAN HİÇBİR ŞEYİ KABUL ETMİYORUZ
 
Toprak bütünlüğü deniliyor. Sürekli olarak bu dile getiriliyor. İlk yaptıkları şey Suriye’nin toprak bütünlüğüne saldırmak. Her ülkenin toprak bütünlüğü geçerlidir. Ama o toprak bütünlüğünün içinde nasıl yaşadığınız da önemlidir. Hiçbir ülkede zulmü kabul etmiyoruz. Hele hele 100 yıldır Kürtlere karşı sürdürülen zulmü kabul etmiyoruz. Bu zulme son verme zamanı gelmiştir. O yüzden bugün önce Washington sonra Moskova ile ortaya çıkmış olan içinde Kürtlerin haklarını barındırmayan, Rojava halklarının kazanımlarını barındırmayan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Ateşkes olmalı evet. Ama bu ateşkes koşullarında nasıl bir çözüm olacağını da konuşma zamanıdır. Şimdi küresel bir meseleyi konuşuyoruz, Kürt meselesi küresel bir meseledir. Bu meselenin çözümünün muhatapları ile aramak zorundayız. Bu meselenin muhatabı Türkiye’de kuşkusuz Sayın Öcalan’dır. Bu meselenin küresel muhataplarını var edip çoklu diyalogu bir an önce geliştirmek zorundayız. Çözüme dair masaları kurmak zorundayız. Demokratik çözüm ve demokratik anayasa için.
 
SURİYE’DE BARIŞ, TÜRKİYE’E BARIŞ DEMEKTİR
 
Türkiye’de Suriye’de ve dünyanın her yerinde tüm Kürtlerin haklarını savunmak aslında demokrasi ve onurlu bir barış mücadelesidir. Buradan bir kez daha çağrı yapıyorum. Meclise çağrı yapıyorum. Kayyım rejimine karşı gelecek hafta Meclis'te önergelerimiz olacak. Burada bir demokrasi imtihanından geçecek Türkiye. İşte orada nasıl tavır alacağınız aslında tamamıyla Türkiye’nin geleceği açısından kritik öneme sahiptir. Buradan tüm Türkiye halklarına sesleniyorum. Bugün Suriye’de barış, Türkiye’de barış demektir. Suriye konusunda ve bugün Kürtlere yönelik savaş ve zulüm politikaları konusunda alacağınız tavır aslında demokrasi ve barış konusundaki tavrınızdan başka bir şey değildir.
 
GEL DEMOKRASİYİ VE ONURLU BARIŞI İNŞA ET
 
Şimdi dayanışma zamanıdır, şimdi faşizme karşı omuz omuza mücadele etme zamanıdır. O yüzden önce tüm seçilmişlere sonra tüm Türkiye halklarına seslenmek istiyorum. Buradayız omuz omuza faşizme karşı mücadele ediyoruz. Gel bu omuza güç kat, gel Türkiye’yi değiştir, gel demokrasiyi ve onurlu bir barışı inşa et. İnanıyorum ki burada onurlu bası emekçileri sayesinde tüm ablukaya rağmen Türkiye’de dünyada mutlaka duyacaktır."
 
KOÇYİĞİT: HÜKÜMET KANDAN NEMALANIYOR
 
Temelli’nin konuşmasının ardından HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. Koçyiğit, belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınıp tutuklanmasını kınadı. 
 
Kayyum politikalarına karşı mücadele edeceklerini belirten Koçyiğit, Bu AKP, MHP ve Saray rejiminin kendi iktidarı, kendi bekası için, kendi saltanatını yaşatmak için Kuzey ve Doğu Suriye’ye savaş ilan etmesi, içerde Kürtlerin yoğun yaşadığı Kürdistan’daki belediyelere kayyum ataması, halkımızın iradesi olan belediye eş başkanlarımızı, meclis üyelerimizi tutuklaması şunu gösteriyor. Bu hükümet savaştan kandan gözyaşından nemalanıyor. Barış diye bir mantığı yok. Çünkü biliyor çözüm dediği anda çökecek, barış dediği an kendisi bitecek" diye konuştu. 
 
İktidarın bu ülkede bırakalım demokratikleşmeyi normalleştiğinde bile o koltuklarda oturamayacaklarını çok iyi bildiğini söyleyen Koçyiğit,  Bu yüzden içeride Kürde vur, dışarıda Kürde vur politikasıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak bunu iyi bilsinler Kürtler yüzyıl önceki Kürtler değil. Yüz yıl önce uluslararası güçler Kürtleri 4 bölgeye böldü, anavatanında sınırlar çizdi. Bir ülkeden başka bir ülkeye pasaportla geçer hale geldi. Oysaki tek bir ülkeydi. Adı Kürdistan’dı. Bugün AKP, Şark Islahat Planı’nın güncel halini, ÖSO dediğimiz, bugün kendilerine Milli Ordu dedikleri IŞİD artığı, El Nusra artığı çeteler eliyle bölgede yürütüyor. Bu insanlar gittikleri yerlerde evleri talan ediyorlar. İnsanları katlediyorlar. Yetmiyor bir elinde Rabia, bir eliyle kurt işareti yaparak halka korku salmaya çalışıyorlar. Peki soruyoruz, yüz bin kişilik ordu ile Suriye’ye girdiniz, Suriye’de toprak elde etmek istiyorsunuz. Peki siz Suriye ye gidip toprak elde etmek için bölücü olmuyorsunuz da, Suriye’nin öz evlatları kendi topraklarını savundukları için, birlikte yaşamak istedikleri için, Suriye’nin birliğini esas aldıkları için nasıl terörist oluyorlar?” diye sordu.
 
BAŞ: HALK DÜŞMANI BUNLAR
 
Koçyiğit’ten sonra Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş da kısa bir konuşma yaptı. Baş, seçilmişlere dönük zorbalığa karşı onlarla omuz omuza olduklarını ifade etti. 
 
İktidarın bilindik ve bayatlamış bir politikası ile tekrardan karşı karşıya olduklarını söyleyen Baş, “AKP, Kürt halkı ne zaman tokat attığında aynı politikaya başvuruyor. Bu iktidar, bir kez daha hem içeride hem dışarıda Kürtleri hedef tahtasına yerleştirerek, Türkiye'de şovenizm, ırkçılık estirerek, kendi iktidarını koruma kaygısı içerisine girmiş durumda. Burada Kürt emekçilerine ve direnen Kürt halkına selamlarımızı iletiyoruz. Maalesef Türkiye'de iktidar koltuğuna oturanlar, halkları birbirine düşmanlaştırmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Halk düşmanı bunlar. Ama bütün Kürt halkı bilsin ki, Türkiye'de Kürtlerle barış, kardeşlik, dayanışma duygularıyla, kalbi Diyarbakır'da atan milyonlarca emekçi var. Ve onlar bu ablukanın kırılmasında görev üstleneceklerdir. Türk ve Kürt kardeşliğini bozabilecek hiçbir güç yoktur. Mutlaka barış, kardeşlik, özgürlük kazanacaktır” diye belirtti.
 
ÖZTÜRK: EN ÖNEMLİ ŞEY BİRLİKTİR
 
DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk ise, Rojava’daki işgal ve Amed, Van, Mardin büyükşehir belediyelerine atanan kayyumun Kürt düşmanlığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. 
 
Öztürk, “Bakın Kürtler Rojava’da statü sahibi olmasınlar diye kendilerini Putin’in, Trump’ın ayağına atıyorlar. Kalkıp bize de diyorlar ki Kürtler kardeşimizdir. Bu nasıl kardeşliktir. Kürtler statü sahibi olmasın diye Trump’ın,  önünde kendini rezil ediyorsun. ÖSO çetelerini Rojava’ya gönderip insanlık dışı katliamlar yapıyorsun. Sonra da diyorsun ki kardeşiz. Biz böyle bir kardeşlik yapmayız. Kardeşliğimiz halklarladır. Bu zihniyet nerede Kürt kazanımları varsa saldıracak, dört parça Kürdistan halkı bunu böyle bilsin. Kürtler statü sahibi olmasın diye ellerinden geleni yapacaklar. Bugün Rojava’yı ve operasyon adı altında Güneyi işgal ediyorlar. Kürtlerin bu tekçi, faşist zihniyet karşısında bir an önce birliğini oluşturmaları gerekir. Dört parçanın tek ses olup tepkilerini vermesi gerekir. En mühim şey birliktir, birliktir, birliktir” diyerek konuşmasını noktaladı. 
 
ÇİFTYÜREK: ULUSAL BİRLİĞİ GERÇEKLEŞTİRELİM
 
Eylemde konuşan bir diğer isim olan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise, şunları söyledi: “Tüm dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Kürt güçleri demokrasinin gücüdür, gelin destek verin. Kürtlere, tüm Kürt partilerine çağrımdır. Kuzey Kürdistan’da Çin işkencesi gibi her gün başkanlarımızı gözaltına alıyorlar. Rojava’yı parçaladılar. Kürtler partilerinin menfaatlerini bırakıp ulusal birliğin menfaatini gözeterek bir an önce ulusal birliği gerçekleştirelim.”
 
OTURMA EYLEMİ
 
Konuşmaların ardında oturma eylemine geçildi. Düdükler çalınıp, şarkılar söylenen eylemde sık sık "Bijî berxwedana Rojava", "Bijî Kurdistan", "Selçuk Mızraklı rûmete me ye"  sloganları atıldı. Yaklaşık 1,5 saat süren oturma eyleminin sonlandırılması akabinde kitlenin toplu olarak dağılmasına polislerce izin verilmedi. Sanat Sokağı'na çıkan yollar kapatılarak kitle gruplara bölündü.
 
Kitlenin dağılmasına rağmen oturma eyleminin yapıldığı alana çevresinde çevik kuvvet ekipleri ve TOMA araçları konumlandırılmaya devam edildi.
 
 
 

Diğer başlıklar

17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı