İSTANBUL – HDK eski İstanbul Eşsözcüsü Erkan Tepeli'nin itirafçı tanık Mehmet Fatih Demir'in 10 yıl önce verdiği ifadeler gerekçesiyle tutuklanmasına itirazda bulunuldu.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul eski Eşsözcüsü Erkan Tepeli'nin itirafçı tanık Mehmet Fatih Demir'in 10 yıl önce verdiği ifadeler gerekçesiyle tutuklanmasına itirazda bulunuldu. Demir'in 2 Nisan 2015'te "Etkin Pişmanlık" kapsamında verdiği ifadeler nedeniyle 14 Ekim'de tutuklanan Tepeli'nin avukatları, İstanbul 9'uncu Sulh Ceza Hakimliği'ne tutukluluğa dair itirazda bulundu.
Başvuruda, tutuklanma kararına "kuvvetli suç şüphesi" gerekçe gösterildiği hatırlatılarak, dosyada somut bir delilin olmadığı, Tepeli'nin katıldığı siyasi parti etkinliklerinin ise düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu kaydedildi. Dosyadaki "örgüt üyesi olmak" suçlamasının koşullarının oluşmadığı belirtilen başvuruda, dosyada Yargıtay'ın "üyelik" suçlaması için belirlediği "süreklilik, "çeşitlilik" ve "yoğunluk" kriterlerinin oluşmadığı kaydedildi. Başvuruda, "Yasadışı bir örgütle sanıklar arasında böyle bir sürekli ve organik ilişkinin olduğuna dair de hiçbir kanıt ortaya konulamadığından müvekkilin örgüt üyeliği suçundan hakkında kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların varlığı kabul edilemez" denildi.
TUTUKLAMAYA 10 YIL ÖNCEKİ İFADELER GEREKÇE YAPILDI
Başvuruda, "Etkin Pişmanlık" hükümleri kapsamında ifade veren Mehmet Fatih Demir'in 2 Nisan 2015'te verdiği ifade ve teşhis işleminin üzerinden 10 yıl 6 ay 10 geçtiği hatırlatılarak, "Eğer bu teşhis işlemine itibar ediliyorsa emniyet güçleri ve savcılık neden bu kadar süre beklemiştir. Bu hususlar dikkate alındığında Mehmet Fatih Demir adlı kişinin beyanlarının yalan beyanlar olduğu açıktır. Maddi gerçeği araştırmakla yükümlü olan ceza hakimi, muhakemeye katılanların iddiaları, veya sanığın itirafı ile bağlı olmayıp ‘beyan’ delilinin mutlaka ‘belge veya belirti’ deliliyle doğrulanmasını sağlamak zorundadır. Soyut itirafçı beyanlarıyla mahkumiyet hükmü verilemez" ifadeleri kullanıldı.
‘TUTUKLAMA KARARI ÖLÇÜLÜ DEĞİL’
Tutuklamaya gerekçe yapılan "delil karartman şüphesinin" yersiz olduğu ifade edilen başvuruda, dosyada toplanacak başkaca delilin mevcut olmadığı, somut delilin olmadığı dosyada kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı belirtildi. Başvuruda, tutuklamayı gerektirecek nedenlerin bulunmadığı belirtilerek, tutuklama kararının siyasi saiklerle verildiği ve bunun ölçülü olmadığı belirtilerek, tahliye talebinde bulunuldu.
