HABER MERKEZİ - Amed ve Bursa’da “Özgürlüğün Önderiyle Özgür Yaşama” şiarıyla yapacakları yürüyüşün hazırlıklarını sürdüren gençler, taleplerinin Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü olduğunu kaydetti. 

 

Yurtsever Gençlik Platformu yaptığı açıklama ile 18 Ekim’de “Özgürlüğün Önderiyle Özgür Yaşama” şiarıyla Amed ve Bursa’da yürüyüş gerçekleştireceğini açıkladı. Bu kapsamda gençler yapacakları yürüyüşün hazırlıklarına devam ediyor. Amed’te ki yürüyüş  Rêzan (Bağlar) ilçesinde bulunan Alipınar Köprüsü’nde saat 17.00’de başlayarak  Sûr ilçesinde bulunan Ben û Sen Burcu’na kadar sürecek. Burada gerçekleştirilecek açıklama sonrası ise sabaha kadar “Özgürlük Nöbeti” tutulacak. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi üyeleri, gençlere katılım çağrısı yaptı. 

 

DEM Parti Wan Gençlik Meclisi üyesi Adem Yılmaz, “Bu komplo yalnızca bir kişiye değil, bir halkın iradesine, umutlarına ve geleceğine yapılmıştır. Bugün bu zihniyeti lanetlemek ve onunla her alanda mücadele etmek, özgür yaşamın ve onurlu bir barışın gereğidir. Bizler, 9 Ekim'i unutmuyoruz, affetmiyoruz ve bu komplonun yarattığı acıların hesabını sormaya devam edeceğiz” dedi.

 

‘ÖZGÜRLÜK YOLCULUĞUMUZU BÜYÜTECEĞİZ’

 

Amed ve Bursa’da gerçekleşecek olan yürüyüşe işaret eden Yılmaz, her adımda Kürt halkının sesi olacaklarını ifade etti. Yılmaz, “Halkımızın direnişini ve taleplerini bir kez daha güçlü bir biçimde ortaya koyacak. Her adımda, halkımızın sesi olacak, özgürlük yolculuğumuzu hep birlikte büyüteceğiz. Bu yürüyüş, sadece bir eylem değil, bir duruşun ifadesidir. Kürt halkı, kendi öncüsünün özgürlüğünü talep ediyor ve bu talep artık görmezden gelinemez” diye konuştu.

 

Kürt diline yönelik baskı ve inkâr politikalarına değinen Yılmaz, “Anadilimiz, kimliğimizin en temel parçasıdır. Bu dili yok saymak, bir halkı yok saymak anlamına gelir. Herkes bilmelidir ki; Kürt halkı kendi diliyle yaşamakta ısrarlıdır ve bu irade asla kırılmayacaktır. Artık bu baskılar son bulmalı, halkların kardeşliği ancak eşitlik temelinde kurulabilir. Toplumumuz ajanlaştırma, uyuşturucu ve fuhuş politikalarıyla yozlaştırılmak isteniyor. Bu yöntemler, sadece gençliğimizi değil, tüm toplumumuzu hedef alıyor. Bu kirli politikalar, barışa, birlikte yaşama ve toplumsal ahlaka zarar veriyor. Gençlik, bu tuzaklara karşı uyanık olmalı ve kendi geleceğini bu karanlık politikalarla değil, örgütlü mücadeleyle kuracaktır” diye belirtti. 

 

ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebine dikkat çeken Yılmaz, “Özgürlük kürsülerinde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü artık açıkça talep ediliyor. Çünkü halk biliyor ki; özgürlüğün Önderiyle özgür yaşanır. Bu talep bir inancın, bir halkın ortak iradesinin yansımasıdır. ‘Özgürlüğün Önderi ile özgür yaşama’ şiarı, sadece bir slogan değil, halkın yüreğinde taşıdığı en derin arzudur. Gençlik, 18 Ekim yürüyüşünde, kararlılık ve irade kitlesel biçimde ortaya konacaktır. Gençliğin sesi, milyonların sesiyle birleşecek ve bu karanlığa karşı güçlü bir direnişin adı olacaktır. Çünkü biliyoruz ki; Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, bu halkın özgürlüğüdür ve özgürlük ancak direnerek kazanılır” ifadelerini kullandı. 

 

 

YÜRÜYÜŞE DAVET

 

Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 18 Ekim Cumartesi günü bütün kentlerden Amed surlarına yürüyeceklerini belirten DEM Parti Wan Gençlik Meclisi üyesi Haşim Kutluk, “Önder Apo'nun özgürleşmeden bizler sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Devlet adım atana kadar biz buradayız. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; kadınlar, gençler ve halkımız gelin birlikte Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için yürüyelim” çağrısında bulundu. 

 

DEM Parti Amed Gençlik Meclisi üyesi Celal Özer de, güçlü bir katılımın önemine değinerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırmak için tüm gençlerin yürüyüşte olması çağrısında bulundu. Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının demokratik-ulus çizgisini ve halkların özgürlük umudunu güçlendirdiğini belirten Özer, “Hegemonik güçler küresel çıkarlarını, özellikle de Ortadoğu’daki çıkarlarını hayata geçirmek istiyorlar. Kürt halkı olarak tarihi günlerden geçtiğimizin farkındayız. Önder Apo böylesi bir aşamada tarihi ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ile ulus-devlete karşı alternatif olarak demokratik-ulus çizgisini güçlendirdi. Bu şekilde halkların, kadın ve gençlerin özgürlük umudunu daha da güçlendirdi” ifadelerini kullandı.

 

 

YÜRÜYÜŞÜN AMACI 

 

Yürüyüşün amacının devlete adım attırmak olduğunu vurgulayan Özer, “Barış diyorlar ancak halen özel savaş politikaları devam ediyor. Somut adımlar atılmıyor. Genel olarak barış süreçleri, doğru ve somut adımların atılmasını gerektirir. Önder Apo’nun inisiyatifinde gelişen ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ başta gençler tarafından sahiplendi. Sürecin başından bu yana ‘Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’ çerçevesinde, kendimizi örgütlüyor ve manifestodan anladıklarımızla komünal bir çalışma örüyor, yürütüyoruz. Bu temelde bir yürüyüş ve sonrasında nöbet gerçekleştireceğiz” dedi.

 

 

Özer, devamında da şunları belirtti: “Kürdistan’da Amed surlarına, Türkiye’de Gemlik’e doğru yürüyeceğiz. Tüm Kürdistan ve Türkiye gençliğine, yurtsever halkımıza çağrımız şudur; gelin kendimizi örgütleyelim, özgürlüğün önderiyle özgür yaşayalım. Önder Apo aramızdaymış gibi örgütlenelim. Yürüyüş ve nöbete herkesi bekliyoruz.”