AMED – Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünden bir yıl sonra açıklanan ATK raporuna dair sanal medya hesaplarında yapılan paylaşımlarda, faillerin tespit edilerek, cezalandırılması talep edildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne dair beklenen ATK raporu dosyaya girdi. Rapora dair açıklama yapan avukatlar, ilk DNA örneğinin göğüs bölgesinde olduğunun tespit edildiğini, ikinci DNA örneğinin ise vajinanın iç bölgesinde tespit edildiğini aktardı. Rojin Kabaiş dosyasındaki bu gelişme sonrası bir çok kesimden tepki yağdı.
X'te yapılan kimi paylaşımlar şöyle:
“* Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA): Rojin Kabaiş dosyası bir intihar olayıymış gibi erkek yargı tarafından üstü kapatılmaya çalışıldı. Faillerinin korunması Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarının, en bariz örneklerinden biridir. Rojîn Kabaiş’in failleri ortaya çıkarılana kadar sormaya devam edeceğiz.
* Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi: Rojin Kabaiş'in ölümünde ilk andan itibaren kurulan ‘intihar’ algısı, erkek egemen zihniyetle işleyen devlet kurumlarının ve medya aktörlerinin kadına yönelik şiddeti örtbas etme refleksini bir kez daha gözler önüne serdi. Oysa bugün dosyaya giren ATK raporu, Rojin'in bedeninde tespit edilen iki ayrı erkek DNA örneğiyle birlikte cinsel saldırı ihtimalini açık biçimde ortaya koyuyor. Bu gelişme, bugüne kadar ihmal edilen, karartılan ve bastırılmak istenen hakikatin kamuoyu baskısı sayesinde açığa çıktığını gösteriyor. Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünden kamuoyu tepkisini sindirmek için gerçekleri gizleyen, bir yılı aşkın süredir elini kolunu sallayarak gezen failleri bulmak için kılını kıpırdatmayanlar sorumludur. Özellikle Kürdistan'da genç kadınlara yönelik geliştirilen özel savaş politikaları; Pınar Gültekin dosyasında, Gülistan Doku dosyasında ve bugün Rojin'in dosyasındaki gelişmelerde somutlaşmaktadır. Rojin'in davası tüm kadınların davasıdır. Gerçekleri karartmaya çalışanlara, kadınları yaşamdan adeta silmeyi hedefleyenlere karşı bizler, kadın mücadelemizle buradayız. Erkek egemen sistemin kadınlar için çizdiği sınırları, özgürlüğe giden adımlarımızla sileceğiz.
* İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu: Rojin Kabaiş'in katilleri bulunsun, adalet istiyoruz! 27 Eylül 2024 günü, Van’da kazandığı üniversitenin yurdundan ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rojin Kabaiş’in cenazesi, 18 gün sonra denizde bulundu. Rojin’in ölümü en başından bu yana şüpheliydi. Kadın cinayetlerinin sistematik biçimde üzeri örtülen bu coğrafyada, erkek egemen yargı pratiği birçok kadın ölümünün yeterli şekilde soruşturulmasını engelliyor. Rojin Kabaiş’in yaşamını yitirdiği olayda da aynı tabloyla karşı karşıyayız. Ailesinin büyük çabaları, Van ve Diyarbakır Baroları’nın etkin takibi sonucunda, Adli Tıp Kurumu Rojin Kabaiş'in bedeninde iki ayrı erkek DNA’sı tespit etti. Biri göğüs, diğeri vajina bölgesinde saptanan bu bulgular, Rojin’in bir cinayete kurban gittiğini açık biçimde ortaya koymaktadır. Bu somut deliller ışığında, soruşturmayı yürüten savcılığın olayı tüm yönleriyle derinleştirmesini, faillerin tespit edilerek adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz. Rojin Kabaiş dosyası, yalnızca bir kadın cinayeti soruşturması değil; erkek egemen yargının kadınlar karşısındaki körlüğünü ifşa eden bir toplumsal yüzleşme dosyasıdır. Bu davanın akıbeti, şüpheli kadın ölümlerinin nasıl bir adalet sistemiyle karşılaştığının da göstergesi olacaktır. Biz insan hakları savunucusu kadınlar olarak, Rojin Kabaiş’in ölümünün tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, faillerin cezalandırılmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz.
* Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi: #Rojin Kabaiş cinayetinde yaşanan son gelişmeler, bu katliamın üzerinin nasıl örtülmek istendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ortaya çıkan her yeni bilgi, faillerin nasıl korunduğunu açıkça göstermektedir. Rojin’in ölümünü ilk günden itibaren “intihar” olarak yansıtarak algı oluşturmaya çalışan, soruşturmayı şeffaf biçimde yürütmeyen, raporları kamuoyundan gizleyen ve faillerin elini kolunu sallayarak dolaşmasına göz yuman erkek egemen sistem ve onun yargısı, Rojin’in ölümünden doğrudan sorumludur. ‘Rojin’e ne oldu?’ sorusuna sessiz kalan ilgili bakanlıklar da bu sorumluluktan kaçamaz. İyi bilinsin ki; Rojin’in faillerinin korunmasına izin vermeyeceğiz. Bu dava tüm kadınların davasıdır ve sonuna kadar takipçisi olacağız. Faillerden hesap soracağız! Rojin Kabaiş isyanımızdır!
* DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar: ATK raporuna göre #RojinKabaiş'in bedeninde ortaya çıkan iki erkek DNA örneği, cinsel saldırı olduğu ihtimalini güçlendirmiştir. 1 yıldır "intihar" algısı yaratmaya çalışan erkek devletin kurumları ve yandaş medya organları, Kürt kadınına yönelik sistematik saldırıyı örtbas etmiştir. Hakikatin karartılmasına, cinsel saldırının örtbas edilmesine ve faillerin korunmasına müsaade etmeyeceğiz. Rojin Kabaiş'in ölümü ayrıntılarıyla açıklığa kavuşturulmalı, failler yargı önünde hesap vermelidir.
* DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır: ATK raporuna yansıyan son detaylar üzerine yetkililere bir kez daha soruyoruz; #RojinKabaiş'e ne oldu?”
Yanı sıra bir çok siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi, hak-hukuk örgütleri de devletin cezasızlık politikalarına dikkat çekerek, Rojin Kabaiş’in faillerinin bulunarak cezalandırılmasını talep etti.