Meclis'in 100 yıllık komisyon karnesi: Bu kez döngü kırılacak mı?

img
ANKARA - Meclis tarihinde kriz dönemlerinde devreye giren geçici komisyonların sayısı ve başarısızlıkları dikkat çekerken, son kurulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’nun atacağı adımlar, 100 yıllık Kürt sorununun çözümüne dair kritik bir eşikte duruyor. 
 
Meclis’in 100 yıllık komisyon tarihi, siyasi iktidarların ihtiyaçlarına göre şekillenen, çoğu zaman toplumsal hakikatleri açığa çıkarmaktan uzak bir tablo ortaya koyuyor. Geçmiş komisyonlar; azınlık tasfiyeleri, faili meçhul cinayetler, darbeler ve toplumsal travmaların üzerini örtme işlevi gördü. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerisiyle kurulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu, geçmişteki kısır döngüyü kırma noktasında kritik bir eşikte duruyor. 
 
1950-2021 yılları arasında toplam 137 geçici Meclis Araştırma Komisyonu kurulurken, bunlardan yalnızca 89'u Meclis Genel Kurulu'na nihai bir rapor sunabildi. 100 yıllık süreçte kurulan komisyonlar; azınlık tasfiyelerinden Kürt ve Alevi katliamlarına, darbe meşrulaştırmalarından deprem ve çevre ihmallerine kadar, devletin kendi suçlarını örtbas etme mekanizması olarak kullanıldı. 
 
1920-1938 KOMİSYON DENEYİMLERİ
 
Cumhuriyet'in kuruluş dönemi olan 1920-1938 yılları, Meclis komisyonlarının devletin kurumsallaşma sürecinde ve tekçi bir ulus devlet inşasında temel bir rol oynadığını gösteren kritik bir evre oldu. Bu komisyonlar, “milli ahlakı koruma”, hukuki temel atma ve bölgesel "ıslah" politikalarını uygulama gibi gerekçelerle kurulmuş olsa da, esasen muhalif sesleri bastırma, azınlıkları tasfiye etme ve merkeziyetçi ideolojiyi güçlendirme işlevleri gördü.
 
1921 TEŞKİLÂT-I ESASİYE KANUNU KOMİSYONU
 
1921 yılında kurulan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu Komisyonu, Meclis egemenliğini merkeze alarak “Kurtuluş Savaşı” koşullarında hızlı çalıştı. 15 üyeli komisyon, Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında yürüttüğü kapalı oturumların ardından anayasayı 20 Ocak 1921’de kabul etti. Ancak komisyonun çoğulculuğu dışlayan yapısı, Kürt ve diğer azınlık haklarını yok saymasına neden oldu. Komisyon bu yönüyle eleştirilerin odağında yer alıyor. Komisyon, ayrıca Hristiyan azınlıklara siyasi ve sosyal ayrıcalık tanınmayacağı kararları da aldı. 
 
1924 ANAYASA KOMİSYONU
 
1924 Anayasa Komisyonu, kapalı oturumlarda yürüttüğü çalışmalar sonucunda laiklik ve milliyetçilik ilkelerini güçlendirerek üniter devlet yapısını tesis etti. Komisyon, 20 Nisan 1924’te anayasayı kabul etti. Bu komisyon da azınlık ve farklı etnik yapıları yok saydı. 
 
ŞARK ISLAHAT PLANI HAZIRLIK KOMİSYONU (1925–1927)
 
Şeyh Said İsyanı sonrası Kürt bölgelerini "ıslah" etmek amacıyla oluşturulmuştu. Amacı asimilasyon ve kontrol politikaları geliştirmek olsa da, gerçekte Kürt kimliğini yok etme stratejisinin temel belgesiydi. İsmet İnönü başkanlığında gizli toplantılar yaparak "mahrem" raporlar hazırlıyordu. Sürgünler, dil yasakları, zorunlu göçler ve olağanüstü hal önerileri sunmuş, 1927'ye kadar bölgeyi yönetmişti. Devlet açısından Kürtleri bastırmada başarılı olsa da direnişi artırdı ve toplumsal travmalara yol açtı. Raporları 1990'lara kadar gizli tutuldu ve binlerce ölümle göçü tetikledi.
 
TAKRİR-İ SÜKÛN DÖNEMİ ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI (1925–1929)
 
İsyan ve muhalefeti denetlemek amacıyla kurulmuştu. Amacı basın ve Kürt hareketini tasfiye etmek olsa da, muhalif sesleri tamamen ortadan kaldırmaktı. Muhalif tutuklamalar, basın kapatmaları yaptı ve otokratik yapıyı güçlendirdi. Raporları gizlendi ve hafıza silindi.
 
DİL VE TARİH KOMİSYONLARI (1931–1938)
 
Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun temelini atmak amacıyla devlet desteğiyle kurulmuştu. Amacı, milliyetçi ideolojiyi bilimselleştirmek olsa da, resmi söylemi şekillendirmekti. Güneş-Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi'ni geliştirmiş, 1938'e kadar raporlar yayımlamıştı. Tekçi tarih anlayışını yerleştirdi ve azınlık geçmişini inkar etti. Dil konusundaki bu çalışmalar, Türkçenin yabancı etkilerden arındırılması ve zenginleştirilmesi hedefiyle yürütülmüştür, ancak bu süreçte bazı eleştiriler de dile getirilmiştir.
 
DÊRSIM OLAYLARI BAĞLANTILI KOMİSYONLAR
 
Dersim Katliamı sonrası bölgeyi "ıslah" etmek amacıyla gizli olarak bir komisyon kuruldu. Amacı askeri operasyonları meşrulaştırmak olsa da, Şark Islahat'ın devamı niteliğindeydi. Sürgün ve bombalama önerileri sunmaya dayanıyordu. 1938 katliamını koordine etti; devlet için “başarılı” olsa da binlerce ölümle travma yarattı. Raporları 2010'lara kadar gizli kaldı ve Alevi-Kürt hafızasında derin yaralar açtı.
 
ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ VE İLK SINAVLAR (1938-1960)
 
Tek parti döneminin sonu ve Demokrat Parti iktidarının yükselişiyle şekillenen 1938-1960 yılları, komisyonların azınlık tasfiyesi ve siyasi baskı araçları olarak kullanıldığı bir dönem oldu. Bu dönemde kurulan yapılar, savaş ekonomisi bahanesiyle farklı inanca mensup yurttaşlara yönelik ayrımcılığı derinleştirdi ve darbe öncesi gerilimleri körükledi.
 
VARLIK VERGİSİ UYGULAMA KOMİSYONLARI (1942–1944)
 
2’nci Dünya Savaşı koşullarında vergi toplamak amacıyla kurulmuştu. Amacı "milli ekonomi"yi güçlendirmek olsa da, asıl hedef Müslüman olmayan azınlıkları ekonomik olarak tasfiye etmekti. Bu baskılar nedeniyle farklı inançların nüfusu azalttı; raporları gizlendi ve tazminat talepleri reddedildi.
 
REFAH ŞİLEBİ FACİASI (1942)
 
1942 yılında batan Refah Şilebi faciası, Meclis'te uzun tartışmalara yol açan önemli bir olaydır. İngiltere'ye sipariş edilen dört denizaltı ve dört uçak filosunu teslim alacak personel ile mürettebatı taşıyan Refah Şilebi'nin batırılmasıyla 168 kişi hayatını kaybetti. Meclis araştırma komisyonu, geminin serseri mayınla mı battığı, yoksa "hain ve alçak bir elin attığı torpil" ile mi battığı konusunda derinlemesine incelemeler yapmış, ancak somut bir suçlu tespitinde zorlandı. Ancak komisyon, nihayetinde vekillerin cezai mesuliyetine mahal olmadığına karar verdi ve olayın adli makamlarda takip edilmesini önerdi. 
 
6–7 EYLÜL OLAYLARINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1955)
 
İstanbul ve İzmir'deki pogromu incelemek amacıyla kuruldu. Amacı yağma ve saldırıları soruşturmak olsa da, devlet içindeki örgütlenme boyutunu gizlemekti. Derin devlet rolünü tespit etmiş ancak raporunu kamuoyundan saklamıştı. Failler cezalandırılmadı ve olaylar örtbas edildi. Rum göçünü hızlandırdı; 70 yıl sonra bile yüzleşme yok, 2024'te araştırma önergeleri reddedildi.
 
DARBELER VE TOPLUMSAL KIRIMLAR DÖNEMİ (1960-1980)
 
Darbeler ve toplumsal kırımlar dönemi olarak adlandırılabilecek 1960-1980 yılları, komisyonların askeri vesayeti meşrulaştırdığı ve katliamları gizlediği bir süreçti.
 
ANAYASA KOMİSYONU (1961)
 
1961’de Yeni anayasayı hazırlamak amacıyla yasayla oluşturulan 20 üyeli komisyon, haklar genişlese de ordu vesayetinin devam ettiği vesayetçi kurumları doğurmuştu.
 
TOPLUMSAL OLAYLAR ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI
 
Mereş (1978) ve Çorum (1980) katliamlarını araştırmak amacıyla içtüzükle 15 üyeli komisyon sahada inceleme yapıyordu. Provokasyonları belgelemiş ama devlet sorumluluğunu gizlemişti. Raporlar darbe gerekçesi oldu, Alevi katliamlarını unutturdu ve travmayı derinleştirdi.
 
DARBE SONRASI VE FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİ (1980-2000)
 
Darbe sonrası ve faili meçhuller dönemi olan 1980-2000 yılları, komisyonların otoriter yapıyı pekiştirdiği ve derin devlet yapılarını kısmen ifşa ettiği ama araştırmaları değiştiremediği bir evre olarak tarihe geçti. 
 
1982 ANAYASASI KOMİSYONU (1981–1982)
 
12 Eylül rejimini kalıcılaştırmak amacıyla Danışma Meclisi'nde yasayla oluşturulan komisyon, askeri vesayatte çalışıyordu. Vesayet kurumları eklemiş; anayasa referandumla kabul edilmişti. Demokrasiyi kısıtladı ve raporları eleştirildi.
 
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1993–1998)
 
Kürt kentlerindeki faili meçhul cinayetleri araştırmak amacıyla kuruldu. Köy yakmaları ve göçleri incelemeyi amaçladı. 908 cinayeti incelemiş ve 'JİTEM'i işaret etmişti. Kısmen başarılı olsa da işlevsel olmadı. Tüm komisyon raporlarında faili meçhul cinayetlere istikrarlı bir şekilde eğildi ancak cinayetlerin aydınlatılmasında yetersiz kaldı. 
 
SUSURLUK ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1996)
 
Devlet-mafya ilişkilerini ifşa etmek amacıyla kuruldu. 3 Kasım 1996'da meydana gelen trafik kazası, paramiliter grup lideri, eski emniyet müdür yardımcısı ve milliyetçi suç örgütü liderinin birlikte seyahat ettiklerini ortaya çıkarmıştı. Bu durum, zorla kaybettirmeler, faili meçhul suikastlar, uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçların devlet bürokrasisi ve bazı siyasetçilerin göz yummasıyla işlendiğini ortaya koydu. 
 
Komisyon, görevini "organize suç" vakalarıyla sınırlı tutmayı tercih etti. Nihai raporunda, istihbarat şefleri ve suç şebekesi üyeleriyle yapılan görüşmelerle mafya ilişkileri mercek altına alınırken, bu suçların PKK ile yürütülen silahlı çatışma sırasında işlenen ciddi insan hakları ihlalleri olduğu gerçeği göz ardı edildi. Komisyon, insan hakları ihlallerinin mağdurlarıyla görüşmeyerek, raporunda insan hakları çerçevesini neredeyse tamamen eksik bıraktı. Komisyona, Jandarma Genel Komutanı ve eski MİT Müsteşarı'nın ifade vermeyi reddetmesi tartışmalara yol açmıştı. Komisyon, faili meçhul cinayetlerin de dahil edilmesi için sunulan 267 HADEP ve 145 bireysel dilekçeyi gereksiz bularak reddetti. Raporun genel değerlendirme bölümünde "JİTEM’in varlığı tartışılırken eylemlerinin tartışmasız gerçek olduğu ortaya çıkmıştır" denildi. Ancak rapor, birçok hipotezi özetlese de net sonuçlara varamadı ve dönemin siyasi atmosferi (28 Şubat süreci) nedeniyle Meclis Genel Kurulu’nda dahi tartışılamadan rafa kaldırıldı. 
 
YENİ YÜZYIL ÇATIŞMALI ALANLARI VE KOMİSYONLAR
 
Yeni yüzyılın komisyonları Avrupa Birliği (AB) sürecinin etkisiyle çoğaldı. Bu dönemdeki komisyonlar etkinliğinin düşük kaldığı bir dönemi temsil etti. Bu dönemde kurulan komisyonlar, daha geniş toplumsal sorunlara (çocuk istismarı, kadına şiddet, göç, sağlıkta şiddet, spor ve şiddet) eğilse de, derinlemesine çözüm üretme ve tavsiyelerin hayata geçirilmesi konusunda ciddi sıkıntılar yaşadı. 
 
AB UYUM KOMİSYONU (2002–2005)
 
AB yasalarına uyum sağlamak amacıyla kuruldu. Reform paketleri hazırlamış; kısmen başarıya ulaşarak müzakereler başlamıştı. Hak iyileşmeleri getirse de geri dönüşler oldu.
 
DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU (2012)
 
AKP’nin “en parlak” döneminde kuruldu. Türkiye'nin askeri darbe ve müdahalelerle dolu yakın tarihini kapsamlı bir şekilde incelemeyi hedefledi. 160 kişiyle mülakatlar yapıldı, devlet arşivleri araştırıldı ve kapsamlı bir akademik literatür taramasıyla bin 400 sayfayı aşan iki ciltlik bir rapor hazırlandı. Komisyon, 1960 ve 1980 darbelerinin yanı sıra 1971 ve 1997/2007 müdahalelerini de ele alarak militarizm, Soğuk Savaş, Milli Güvenlik Kurulu, yargı birliği, özel harp daireleri gibi birçok konuya değindi. Özellikle 6-7 Eylül 1955 pogromları, 1 Mayıs 1977 katliamı, Maraş ve Çorum katliamları, Diyarbakır Cezaevi işkenceleri ve 1990'lardaki faili meçhul cinayetler gibi önemli insan hakları ihlallerine yer verilmesi, raporun dikkate değer bir yönüydü.
 
Ancak rapor, bu olayları çoğunlukla "olay" olarak adlandırmayı tercih ederek "katliam" veya "pogrom" gibi terimlerden kaçındı (Maraş için 49 kez olay, 3 kez katliam gibi). Ayrıca muhafazakâr kesimlerin ve İslamcı aktörlerin geçmişte askeri müdahalelere verdiği desteğin veya otoriter projelere katılımının eleştirel bir bakış açısıyla incelenmemesi, raporun kapsamlılığına gölge düşürdü. Komisyon, darbe, darbe girişimi ve muhtıra gibi temel kavramları tanımlamayı ihmal etti ve “Balyoz” ile “Sarıkız” gibi yakın dönem darbe iddialarından sadece bir kez bahsetti. Özellikle 2016 darbe girişimi sonrasında Gülen cemaatine yönelik suçlamalar ve AKP'nin kendi geçmiş ittifaklarını sorgulamaktan kaçınması, raporun kamuoyundaki etkisini sıfırladı. Bir zamanlar Türkiye'deki askeri darbelerin en kapsamlı resmi anlatımı olarak görülen bu çalışma, AKP tarafından uygunsuz bulunarak görmezden gelindi. CHP ve MHP nihai raporun içeriğine katılmayarak ayrı raporlar sundular. MHP, "derin devlet" kavramını ve "Kürt sorunu" çerçevesini reddederken, CHP, komisyonu sağcı kontrgerilla ile devlet şiddeti arasındaki bağı tartışmamakla ve İslamcı şiddeti hoşgörülü ele almakla suçladı.
 
YAŞAM HAKKI İHLALLERİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ALT KOMİSYON (2013)
 
Daimi Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun bir alt komisyonu olarak kuruldu. Komisyon, dört farklı partiden üyeleri bir araya getirse de, iç çatışma potansiyeli yüksek bir yapıya sahipti (örneğin, PKK ile girilen bir çatışmada oğlunu kaybeden bir anne ile aşırı milliyetçi bir tarihçi aynı komisyonda yer alıyordu). Komisyon, "terör" kavramını sadece devlet dışı aktörler tarafından işlenen şiddet eylemleri olarak tanımladı ve devlet şiddetini bu tanımın dışında tuttu. Nihai raporunda, 35 binden fazla can kaybı ve 386 bin 360 kişinin zorla yerinden edildiği bilgisi yer alsa da, bu ihlallerin sorumluluğu büyük ölçüde PKK'ye yüklendi. Devlet güçlerinin ihlalleri, "iddia edilen" ifadeleriyle dolaylı bir dille aktarılırken, PKK'ye atfedilen eylemlerde bu tür bir dil kullanılmadı. İnsan hakları aktivistleri ve devlet şiddeti mağdurlarıyla yapılan görüşmelere rağmen, nihai belge devletin insan hakları ihlallerindeki rolünü ne inkar eden ne de tam olarak kabul eden kafa karıştırıcı bir anlatı sundu. JİTEM'e atfedilen suçlar 1997 Susurluk Komisyonu tarafından "tartışmasız" olarak kabul edilirken, bu alt komisyon aynı konuda dolaylı anlatımı tercih etti. Rapor, "terör," "şehit," ve "PKK" gibi kelimeleri vurgularken, "gayrinizami harp" veya devlet-suç bağlantıları hakkında neredeyse hiçbir şey söylemedi. Bu durum, komisyonun devletin resmi “terörle” mücadele söylemini yeniden ürettiğini ve çatışmanın temelindeki insan hakları boyutunu gizlediğini gösterdi.
 
ÇÖZÜM SÜREÇLERİ KOMİSYONU (2013)
 
Yine 2013'te, devlet ile PKK arasındaki barış müzakerelerinin ilk yılına denk gelen dönemde kuruldu. Kürt sorununa ilişkin daha liberal bir dil benimsedi. Rapor, çatışmanın karmaşık sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlardan kaynaklandığını savundu. Önceki komisyonun aksine, isyanın Kürt meselesinin doğru ele alınmamasının bir yan etkisi olduğunu belirtti. Dünya genelindeki barış süreçleri, onarıcı adalet ve hakikat komisyonları gibi kavramlara olumlu atıflarda bulunuldu. "Müzakere" kelimesinin geniş akademik anlamı vurgulanarak, bunun sadece pazarlık etmekten ibaret olmadığı belirtildi. Komisyonda 10'u AKP'li, biri de kapatılan Barış ve Demokrasi Partili (BDP) olmak üzere toplam 11 üye çalıştı. Sivil toplumdan ve akademisyenlerden geniş katılım sağlansa da, nihai raporu net ve cesur tavsiyelerde bulunmaktan kaçınan çekingen bir yaklaşımla sonuçlandı. Hakikat komisyonları veya uluslararası arabuluculuk gibi spesifik öneriler, raporun diğer bölümlerinde olumlu bir şekilde tartışılsa da sonuç kısmında yer almadı. CHP ve MHP komisyona üye göndermeyi reddederken, BDP de komisyonun raporunu onaylamadı ve kendi alternatif raporunu yayınladı. BDP, resmi raporu Kürt meselesinin ana taleplerini (yeni anayasa, Kürt kimliğinin tanınması, Kürtçe eğitim, bölgesel özerklik, hakikat komisyonu) göz ardı etmekle eleştirdi. Barış sürecinin Temmuz 2015'te sona ermesi, komisyonun raporunun kamuoyundaki etkisini de tamamen ortadan kaldırdı.
 
15 TEMMUZ KALKIŞMASINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU (2016–2017)  
 
Kalkışmayı araştırmak amacıyla kuruldu. Tanık dinlemiş; başarıya ulaşamadı. Gülen Cemaati suçlandı ancak bağlantılar aydınlatılmadı. Bu komisyon da AKP tarafından rafa kaldırıldı.
 
MİLLİ DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK KOMİSYONU
 
Türkiye'nin yüzyıllık komisyon geleneğinde bir nevi Meclis araştırma komisyonları, siyasi şiddet ve insan hakları ihlalleriyle yüzleşmek için zaman zaman önemli çabalar sarf etse de, genel olarak sınırlı bir etki yaratırken, çoğu zaman siyasi gündemlerin bir aracı olmaktan öteye gidemedi. 
 
Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile birlikte Kürt meselesinin çözümü kapsamında kurulan ve çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu ise daha önce yapılmayanı hedefliyor. Ancak komisyonun başarısı, yalnızca hazırlanan raporlarla değil, uygulanacak politikalar ve toplumsal kabul ile ölçülecek. Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu'nun resmi açıklamasına göre temel hedef, Türkiye’deki toplumsal kutuplaşmayı azaltmak ve farklı kimlikler arasında diyalog zeminini güçlendirmek. Genel Kurulu’nda yapılan tanıtım toplantısında, komisyon başkanı Numan Kurtulmuş, “Amacımız sadece rapor hazırlamak değil; sahadan veri toplamak, sivil toplum ve yurttaş temsilcileriyle birlikte politika önerileri üretmek” dedi. 
 
Komisyonun, başarısını veya başarısızlığını devletin atacağı veya atamayacağı adımlar belirleyecek. 
 
MA / Fırat Can Arslan 

Diğer başlıklar

10:56 Muğla'da yangın 2'nci gününde
10:54 370 kişilik KYK yurdunda 450 öğrenci kalıyor
10:32 İran’da tedavisi yapılmayan tutsak yaşamını yitirdi
10:06 SurFest atölye ve konserle başladı
09:44 Adalet Bakanlığı'na Rojin Kabaiş başvurusu
09:13 Gasbedilip vurulan taksici hayatını kaybetti
09:11 Meral Danış Beştaş: Komisyon 'umut hakkı'nı ivedilikle gündemine almalı
09:09 Meclis'in 100 yıllık komisyon karnesi: Bu kez döngü kırılacak mı?
09:07 Mevsimlik sömürü sistemi: 2 milyon kayıt dışı işçi
09:06 Akdeniz açıklarında deprem
09:05 Katledilen kızı Başak Gürkan için adalet istedi
09:03 Baraj nedeniyle yerlerinden edilen yurttaşlar suya erişemiyor
09:03 Bazîd'de kış hazırlığı
09:01 Av. Rengin Ergül: Komitenin atıfta bulunduğu komisyon yasa hazırlamalı
09:00 'Hasta tutsaklar bırakılmadan barış gelmez'
09:00 20 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
19/09/2025
23:56 Can Holding'in 9 şirketine daha kayyım atandı
23:05 Macron, Filistin'i tanıyacakları tarihi açıkladı
22:49 Musa Anter film gösterimi ile anıldı
21:27 Hezex'te gençlik şöleni: Öcalan'a güveniyoruz
21:10 Sakık: Adalete yatırım yok cezaevlerine var
19:54 İmamoğlu’na verilen ceza onandı
19:38 Tunç Soyer yargılandığı davada ilk duruşmaya çıktı
19:32 İşçilerin direnişi 51'inci gününde
19:23 Belediyeden Mohsen Namjoo’nun konserine ilişkin açıklama
18:55 Üniversite öğrencilerinden imza kampanyasına destek
18:43 Gabar’da ağaç kesimi sürüyor
18:19 Çukurova’da tarım işçileri tepkili: Ücretler yetersiz, çalışmayacağız
17:32 Şirnex'te öğrenciler KYK yurdunda zehirlendi
16:55 Gazeteciye ‘ölüm’ tehdidi hakkında suç duyurusu
16:42 'Nasıl bir barış olmasının sözünü kadınlar kurmalı'
16:27 KCDK-E: ‘Umut hakkı’ ertelenemez, ihlal prosedürü başlatılmalı
16:16 Alzheimer hastası Batur 3 gündür kayıp
16:09 YSK, CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebini reddetti
15:52 Botan Barış Anneleri: Önderimiz özgür olana kadar mücadele edeceğiz
15:37 Denizli’de kadın katliamı, Kastamonu’da şüpheli ölüm
15:17 Alacakları ödenmeyen TOKİ işçisi intihara kalkıştı
15:13 Wan'da öğretmenlere saldırı
15:02 Fuhuş çetesini haberleştiren muhabirimize soruşturma
14:58 Türkiye’de her 2 kişiden 1’i gece sokakta güvensiz hissediyor
14:49 Çocuğa cinsel saldırıdan yargılanan müftüye beraat
14:39 Can Holding soruşturmasında yetkisizlik kararı
14:37 13 yıl sonra Türkiye ve Mısır'dan ortak tatbikat
14:25 Kadın tutsaklara Öcalan’ın mektubunu içeren kartpostal gönderildi
14:22 'Güçlü kadın mücadelesini ortaya koyan bir iradeye sahibiz'
13:59 İran, nükleer tesislere saldırı yasağı tasarısını geri çekti
13:55 Cizîr'de 'Ekoloji Meclisi' kurulacak
13:42 İmralı kilidini açmak
13:13 Balıkesir'de deprem
12:59 Saraçhane protestosu davasında adli kontroller kaldırıldı
12:53 Amed Belediyesi 'Barış Buluşmaları' düzenleyecek
12:45 İstanbul’da 2 yurdun yöneticileri görevden alındı
12:39 İran’da siyasi tutsak Sumeye Reşidi’nin sağlık durumu kötüleşiyor
12:25 'Çocuk işçiliğinde ölüm oranları yüzde 10 arttı'
12:04 Avusturyalı filozof Pfaller’den Öcalan’a destek
12:03 Şiddete maruz kalanlar 'direnme' iddiasıyla hakim karşısında
11:56 Taliban’dan bir yasak daha: Kadınların yazdığı kitaplar üniversitelerde yasaklandı
11:31 Barış Anneleri'nden ön konferans
11:25 Prof. Bromberger: 'Jin, jiyan azadî' patriyarkal sisteme isyandır
10:46 Şengal’de toplu mezar bulundu
10:42 DEM Parti: AK 'umut hakkı'nı mutlaka düzenleyin diyor
09:50 ABD BM’nin Gazze’de ateşkes tasarısını altıncı kez veto etti
09:23 Sêwereg'de 10 ayda en az 11 genç intihara sürüklendi
09:19 Alanya'da orman yangını
09:18 CHP kayyım olarak atanan Tekin ve 5 üyeyi disipline sevk etti
09:11 AKP'li belediye başkanı gözaltına alındı
09:05 Sistematik şiddete karşı mücadele ediyorlar
09:04 'Devletin ilk adımı Öcalan'ın özgürlüğünü sağlamak olsun'
09:03 Acar'ın dolandırıcılık belgeleri ortaya çıktı: Sahte kimlik ve diploma
09:02 Şaptan sonra hayvan borsası açıldı ancak satış yapılamadı
09:01 Apê Musa'sız 33 yıl: Failler bulunmadı, dosya kapatıldı
09:00 Yerel merkezden daha net: 'Barış' diyorsanız Öcalan gelip Meclis'te konuşmalı
09:00 19 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
18/09/2025
23:53 Arap aşiretleri: Öcalan'ın mektubu barış ve kardeşliğin çağrısıdır
23:25 BMGK'de Gazze'de acil ateşkes tasarısını ABD veto etti
22:35 Rusya'da 7.8 büyüklüğünde deprem
22:00 İBB'den Kobanê Davası açıklaması: İstinaftan vazgeçilecektir
21:53 Adnan Çelebi 31 yılın ardından tahliye edildi
21:27 Şam kırsalında 3 kişi öldü
21:24 BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen istifa ediyor
21:10 Özgür Özel: Kent uzlaşısı davası Türkiye için bir utançtır
19:46 32 yılın ardından tahliye olan Esin'e ziyaret
19:40 DEM Partili üyeler: Komisyondan çekilmedik, zehirli dile tepki gösterdik
19:17 Mûş İl Özel İdaresi'nden 'meclis üyelerinin taleplerini değerlendirmeyin' talimatı
18:52 Kobane Davası’ındaki beraat kararına itiraz: Et ve Süt Kurumu bin 500 liranın peşinde
18:38 Kadınlardan İmralı'ya mektup
18:34 MKG, Wan'da şube açtı
18:10 Barış Anneleri: Sürecin gereklilikleri yerine getirilmeli
18:07 Çanakkale'de orman yangını
18:03 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kent uzlaşısı suç değildir
17:45 Cizîr'de bir caddeye Sırrı Süreyya Önder ismi verildi
17:40 ‘Kent Uzlaşısı’ davası sonrası açıklama
17:16 DEM Parti, Çanakkale’de kadınlarla süreci konuştu
17:11 Kent Uzlaşısı davasında sadece bir tahliye çıktı
17:08 Komisyonun 11’inci toplantısı sona erdi: Koruculuk sistemi son bulmalı
16:58 Birçok kentte ‘Barış için imza’ kampanyası
16:48 Abdulbaki Esen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:33 Türkdoğan: Komite kararı beklentinin altında, ama Öcalan'ın siyasi kabulüdür
16:28 Komisyon'da Öcalan’a teşekkür ve hukuki güvence vurgusu
16:25 İsrail’in Gazze saldırıları sürüyor: 79 kişi katledildi
16:17 Asrın Hukuk Bürosu: Meclis acilen ‘umut hakkı’ kararını gündemine alarak yasallaştırmalı
16:12 Mêrdîn’de doktora saldırı protesto edildi
16:03 Fransa’da 100 binler alanlarda
16:02 Öcalan’ın mesajını alan Eyn İsalı kanaat önderleri: QSD’nin yanındayız
15:22 RTÜK'ten dijital platformlara ceza
15:16 Eren Keskin: Komite’nin verdiği süre çok uzun
15:01 Kurum temsilcilerinden AK Bakanlar Komitesi yorumu: Komisyon hızlı ve etkili adım atmalı
14:48 ABD, Suriye üzerine çalışan bazı diplomatlarını görevden aldı
14:43 Hizbullahçı dernekten komisyonda provokasyon: DEM Parti salonu terk etti
14:34 Komisyonun 11'inci toplantısı: Kürtlerin barış arayışı sadece silahların susması değildir
13:53 15 il için 'sarı kod' uyarısı
13:52 19 gazetecinin davası: 10 tanık dinlenmeyecek, yurt dışı yasağı kaldırılmadı
13:29 KESK’ten OVP ile dayatılan kölelik koşullarına karşı mücadele çağrısı
13:27 Bedirhanoğlu'ndan komisyona: Yerinden yönetim talep ediyorum
13:17 31 yılın ardından tahliye edildi
12:38 Barış Anneleri'nden konferans hazırlığı
11:56 Amed'deki 'umut hakkı' yürüyüşünde öne çıkan talepler
11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor
10:12 ‘Rant’ projeleri reddedilince DEM Parti’yi karaladılar
09:59 İşte Türkiye’nin 'statüsüz Kürt' diplomasi trafiğinin detayları
09:51 Wan’daki kayyımdan kışkırtıcı adım
09:35 Wan'dan haykırdılar: Öcalan'ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
09:10 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
09:05 Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı
09:03 Gimgim’da bal hasadı: Bu sene verim de kalite de düşük
09:02 Sağlıkta şiddetin boyutu: 13 yılda 123 bin başvuru
09:00 ‘Kadınların dahil olduğu bir çözüm süreci birlikte yaşamı temin edebilir’
09:00 18 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar