ANKARA - Adalet Bakanı Tunç’un “Ülkemizde söz konusu değil" dediği çıplak aramaya dair onlarca başvuru aldığını belirten DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, önergelerin kabul edilmemesinin devlet kayıtlarına geçmesini engellemek olduğunu ifade etti. 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protesto eylemlerinde gözaltına alınan kadınlara çıplak arama dayatılması gündeme oturdu. Kadın örgütleri başta olmak üzere büyük bir tepkiye neden olan çıplak aramaya dair Emniyet Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı'ndan açıklamalar geldi.  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün yaptığı bir açıklamada çıplak aramaya dair "Ülkemizde kesinlikle söz konusu değil" dedi.  

Uzun yıllardır hak savunuculuğu yapan ve çıplak arama dayatmasını Meclis’te gündeme getirdiği için AKP iktidarı tarafından hedef alınan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, söz konusu iddiaların devlet nezdinde yalanlanmasına dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Onlarca kadının çıplak arama dayatmasına maruz kaldıkları için kendilerine başvurduğunu belirten Gergerlioğlu, söz konusu uygulamanın bir işkence yöntemi olduğunu ifade etti. 

 

‘DEVLETTEN YANA CİDDİ BİR RET VAR’

 

Gergerlioğlu çıplak aramanın devlet yetkilileri tarafından sırayla yalanlanmasına ilişkin olarak, “Bu kadar ciddi bir ret konusu olmasının sebebini, devletin kırmızıçizgisi gibi görüyorum. Devlette, ‘Çıplak arama var ama sürekli buna yok diyeceğiz. Bu konuda taviz veremeyiz varlığını sürekli yalanlayacağız‘ diyen bir kafa yapısı var. Devlet yetkililerin çıplak arama iddialarına, kimi zaman FETÖ’cülerin kimi zaman PKK’lilerin kimi zaman ise DHKP-C’lilerin işi diyerek karşı çıkıyor ancak çıplak arama var. Bunu ispatlamaya gerek yok çünkü bu memlekette çıplak aramaya uğramayan neredeyse yok” dedi. 

 

DARP RAPORU ALINAMIYOR

 

Cezaevlerinde ve gözaltında çıplak arama dayatmasına karşı çıkanların darp edildiğini belirten Gergerlioğlu, bu durumda raporların da polis gözetiminde hazırlandığını söyledi. 

 

Gergerlioğlu cezaevlerindeki tutsaklara yönelik darp durumlarının da raporlara yansıtılmadığını dile getirerek, “Darp raporları ise polisin muayene odasına girmesiyle alınıyor ve raporda ‘Darp izi olmadığı’ yazılıyor. Ardından görevli memura mukavemetten de ayrıca cezalara çarptırılıyor. Hem çıplak aramaya maruz bırakılıyor hem de buna itiraz ettikleri için cezalara çarptırılıyor. Ayrıca cezaevlerinde bu sebeple disiplin suçları işledikleri iddia edilerek görüş hakları da gasp ediliyor” dedi.  

 

BOYUN EĞDİRME YÖNTEMİ 

 

“Kimlik fark etmeksizin çıplak aramalara karşı çıkmak gerekiyor” diyen Gergerlioğlu, “Çünkü bu bir boyun eğdirme yöntemidir. Çıplak aramaya maruz kalan tek bir kişi üzerinde şu ana kadar bir bulguya rastlanmadı. Zaten onlar da bir şeyler bulmak için arama yapmıyorlar. İnsanların en mahrem duyguları devlet eliyle ayaklar altına alınıyor. Bu konuda bize onlarca başvuru geliyor. Yıllardır açıklamalar yapıyoruz bakanlığa önerge gönderiyoruz. Verdiğimiz çoğu önerge Meclis Başkanlığı’ndan bile geçemedi. Çünkü devlet kayıtlarına işkencenin geçmesini istemiyorlar” ifadelerini kullandı.

 

‘DEVLET ÇIPLAK ARMAYI İTİRAF ETMİŞTİ’

 

Çıplak arama konusunda Özlem Zengin ile tartışmalarını dile getiren Gergerlioğlu, “Özlem Zengin, emniyet kendisine ne bildirmişse ona göre konuşan bir kişi. Özlem Zengin’in şahsında sembolleşen çıplak armaya karşı onur kırıcı ve vicdansız bir ses yükseldi ve sürekli ret ettiler. Bir yandan da çıplak aramanın adını ‘Detaylı arama’ olarak değiştirdiler. Fakat yapılan yine çıplak aramaydı. ‘Makul şüphe varsa hekim eli ile yapılacak’ denilen çıplak aramayı makul şüphe olmadan kolluk kuvvetleri tarafından yapılıyor. Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi 2024 yılı toplantısında ise Ceza Tevkifleri Genel Müdürü ‘2020 yılına kadar çıplak arama vardı bu tarihten sonra yok’ diyerek itiraf etmişti. Hâlbuki 2020 yılında çıplak arama yok diyorlardı” hatırlatmasında bulundu. 

 

MA / Sema Bingöl