İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 5 Mart’ta Kürt yazarlardan Mevlüt Aykoç İstanbul’da, Ronayi Önen Amed’de, Sami Tan Riha’da gözaltına alındı. 3 ismin 2010 yılında çıkan bandrollü Kürtçe eğitim kitabı “Hînker” gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. 

 

Dün, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade işlemleri tamamlanan Ronayi Önen ve Sami Tan adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Mevlüt Aykoç’un ise bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor. 

 

Öte yandan dün sabah saatlerinde aynı soruşturma kapsamında İzzet Çınar ve Şükriye Çınar çifti İstanbul’da bulunan evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen çiftin ifade işlemleri tamamlanırken, bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmeleri bekleniyor.

 

 EMNİYETTEN HÎNKER SORULARI

 

Emniyette Mevlüt Aykoç’a, Sami Tan, Ronayi Önen ve Mehmet Sadık Varlı ile birlikte Kürt Enstitüsü tarafından 2010, 2011 ve 2012 yıllarında yayına hazırlanan Kürtçe eğitim kitabı Hînker’in hazırlanma amacı soruldu. Ayrıca emniyette, Mevlüt Aykoç, İzzet Çınar ve Şükriye Çınar’a Hînker kitabının basılmasının amacı, kitapta bulunan kişilerin resimlerinin sorulduğu öğrenildi. 

 

Yine gözaltına alınanlara Agirî ve Şirnex’te yaşamını yitiren 2 PKK’linin sırt çantalarında Hînker kitabının bulunduğu öne sürülerek, buna dair bilgileri olup olmadıkları soruldu.

 

Emniyet ifadelerinde, polisin Çınar çiftini gözaltına alınmasının nedeninin Hînker kitabında fotoğraflarının bulunması olduğu ortaya çıktı. Emniyette, Şükriye Çınar ve İzzet Çınar’a kitaptaki fotoğrafları gösterildi. Fotoğraftaki kişilerin kendileri olup olmadıkları, kimlerin olduğu ve ne zaman çekildiği soruldu. Çınar çifti, fotoğrafı 15 yıl önce çektiklerini belirterek, fotoğraftaki diğer kişileri tanımadıklarını ve fotoğrafın Hînker Kürtçe eğitim kitabı için çekildiklerini ifade etti. Çınar çifti, fotoğraf için "rızalarının olduğunu" kaydederek, karşılığında ücret almadıklarını ifade etti. 

 

Ev baskınında ele geçirilen Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ve Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çalışmalarında yer alan ve 2012’de yaşamına son veren Cemal Kavak’ın 2009’da Çınar çiftine yazdığı mektubu da soruldu. Kavak, mektubunda, Çınar çiftinin kızının trafik kazası geçirdiğini öğrendiği ve “geçmiş olsun” dileklerinde bulunduğu görülüyor. Çınar çifti, Kavak’ın arkadaşları olduğu ve mektubu da kızlarının durumunu sormak için kaleme aldığını ifade etti. 

 

BARIŞ ANNELERİNİN ADI VE FOTOĞRAFI SORULDU

 

Yine ev baskınında ele geçirilen HADEP’in Zeytinburnu’nda Kazlıçeşme mitinginde çekilen bir fotoğraf gösterildi. Fotoğrafta, “Biz anayız barıştan yanayız. Katiller Meclis’te mazlumlar hapiste” pankartının açıldığı görülüyor. Ele geçirilen bir başka fotoğrafta ise Radikal Gazetesi’nin 13 Mayıs 2007 tarihli Barış Anneleri ile ilgili gazete küpürü yer aldı. Gazete küpürü üzerindeki el yazısı notta ise cezaevinde bulunan birine annesini görmesi için küpürün gönderildiği anlaşılıyor. Fotoğrafta, “Tüm anaların tülbentleri güzel ve beyaz olsun” ifadeleri yer alıyor. Şükriye Çınar, fotoğrafı yengesinden hatıra olarak, aldığını ifade etti.

 

Öte yandan İzzet Çınar’ın telefonunda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın en son çekilmiş fotoğrafı, QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, KDP Genel Başkanı Mesud Barzani’nin fotoğraflarının bulunmasının nedeni soruldu. Çınar ise fotoğrafların sanal medyada gezinti yaparken, karşılaştığı fotoğraflardan olduğunu ifade etti.

 

MA / Ömer İbrahimoğlu