ANKARA – DEM Partili Perihan Koca Doğan, 2025 bütçesiyle sarayda günlük 46 milyon lira harcanacağını ifade ederek, “Bu bütçe; Milyonları kuru ekmeğe muhtaç eden sarayın bütçesidir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi kapsamında konuşarak, AKP’ye tepki gösterdi.
Perihan Koca Doğan, bütçeyi, “İşçileri, emekçileri soyan bütçe” olarak nitelendirdi. Perihan Koca Doğan, bu bütçenin işçi ve emekçiler yanı sıra çarşıda ve pazarda ya da çöpten ekmeğini kazanan milyonların bütçesi olmadığını, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bütçesi olduğunu ifade etti. Perihan Koca Doğan, “2025 bütçesiyle sarayın bir günlük harcaması 3.700 emekli maaşını geçecek. Sarayda günlük 46 milyon lira harcanacak yani günde 2.705 asgari ücret harcayacak saray, saatte 112 asgari ücret harcayacak, dakikada 2 asgari ücret harcayacak. Nereye harcanacak bu devasa paralar? Yine, sarayın şatafatına harcanacak, lüksüne harcanacak” dedi.
‘ŞATAFAT İÇİNDE MASAL ANLATIYORSUNUZ’
Perihan Koca Doğan, iktidar medyasının Suriye’de Esad’ın sarayının haberini yaptığını anımsatarak, “Kendi sarayınızın şatafatının haberini yaptırın da görelim. Halkımız kıyaslasın bakalım, Esad'ın şatafatı mı daha büyük yoksa sizin sarayınızın şatafatı mı daha büyük? Şatafat içinde yüzerken ağzınızı açtığınız anda diyorsunuz ki: ‘Biz milletimizi, halkımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.’ propagandaları yapıp masallar anlatıyorsunuz. Yüz binlerce öğrencinin hakkını yok eden, kamu çalışanlarının ulaşım hakkını gasp eden, atama bekleyen memur adaylarının atamasını engelleyen, halkın başta sağlık ve eğitim olmak üzere kamu haklarını gasbeden tasarruf tedbirleri soruyoruz neden saraya uğramıyor? Merak ediyoruz, neden bir bedel ödenecekse bu bedeli hep yoksul, emekçi, milyonlar, emekçi halkımız ödüyor?” diyerek, tepki gösterdi.
‘KURU SOĞANA MUHTAÇ ETTİNİZ ‘
Perihan Koca Doğan, tepkisini şöyle sürdürdü: “Emekçiye, emekliye gelince bunu çok gören, üç kuruş zammı bile çok gören iktidarınız kendine gelince, iş saraya gelince ‘Aman efendim, itibardan tasarruf olmaz.’ diye masallar anlatmaya devam ediyor. İşte tam da bu yüzden bu bütçe milyonları bir kuru ekmeğe, bir kuru soğana muhtaç eden sarayın bütçesidir. Elbette ki biz susmayacağız, elbette ki biz söylemeye devam edeceğiz. Söyleyeceğiz çünkü bu bütçe, kuru soğana muhtaç ettiklerinizin bütçesi değil, ıstakozcularınızın bütçesi. Bu bütçe, halkın gözüne soka soka Mecliste mangal partisi yapan, biraz evvel gördüğümüz üzere vergi muafiyetlerinden yararlanan iktidar vekillerinizin şirketlerinin bütçesi. Bu bütçe, lüks yatların, pırıltılı hayatların, şatafatlı hayatların, ihaleleri kapıp şatafat içerisinde yaşayanların, banka hesaplarında kaç lirası olduğunu bilmeyenlerin bütçesi.
MİLYONLARIN BÜTÇESİ DEĞİL
Bu bütçe Kürt Mehmet'in, tekstil işçisi Ayşe teyzenin, pazarcı Ahmet abinin yani milyonların bütçesi olmadığı için hiçbir şey bu memlekette yolunda değil. Siz, o sarayınızın içinden, yaşadığınız o fil dişi kulelerden, dışarıda kopan kıyameti görmüyor olabilirsiniz ama memleket yangın yeri. Memleket, işçisi, emeklisi, kadınları, çoluğu çocuğu, koca bir açlık ordusu gerçekliğini yaşayan, derin bir yoksulluk cehennemini yaşayan bir ülke ama tabii, sizin keyfiniz yerinde olduğu için umrunuzda bile değil. Asgari ücretli bir tekstil işçisinin günlüğü 600 TL'nin altında. Türkiye'deki ortalama çalışma saatlerini baz alırsak ortalama on saat çalışan bir işçi, birkaç saatte üreteceği bir tekstil ürününün değeriyle bir aylığına eşit değer yaratıyor. Kalan çalışma sürelerinin yarattığı değerin tamamına tabii ki patron el koyuyor. Siz şimdi, siz bu işçiden günde yani 600 lira bile kazanamayan bu işçiden aynı zamanda hem KDV alıyorsunuz hem ÖTV alıyorsunuz hem gelir vergisi alıyorsunuz. Bu işçi gibi milyonlarca işçiden, emekçiden topladığınız milyarları patronlara teşvik olarak veriyorsunuz.
HALKIN ÜMÜĞÜNÜ SIKMA DÜZENİ
İşte sizin kara düzeniniz tam olarak bu, sizin kara düzeniniz iktidar patron el ele halkın ümüğünü sıkma düzenidir. Bir de tabii, işin örtülü ödenek, özel harcama kısımları var. Hiçbir şekilde denetlenmeyen, hesabı sorulmayan örtülü ödenek harcamaları bu yıl 10 milyar lirayı geçmiş durumda. Devletin birçok kademesi de denetimden kaçmak için özel harcama hesaplarını kullanıyor. İnsanca yaşamak için demokratik cumhuriyet diyoruz, insanca yaşamak için sosyalizm diyoruz.”