Besê Hozat'tan Bahçeli'ye: Buyur, İmralı orada

img
HABER MERKEZİ - KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Devlet Bahçeli'nin "iç barış" açıklamalarını "yeni bir oyun peşindeler" şeklinde değerlendirerek, Kürt sorununun çözümü için "Alsın Erdoğan'ı da Özgür Özel'i de İmralı'ya gitsin. Buyur, İmralı oradadır" çağrısı yaptı. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim'de yeni yasama yılının açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile bazı milletvekilleriyle tokalaştı. Bahçeli, hemen sonrasında "iç barış" mesajı verdi. Bahçeli, DEM Partililerle el sıkışma kararını da AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurul’daki konuşmasından sonra aldığını açıkladı. Bahçeli, bugün Meclis'te yaptığı açıklamada da bir kez daha tokalaşma konusuna işaret ederek, "Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır" dedi. 
 
Medya Haber'de yayınlanan özel bir programda konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Bahçeli'nin açıklamaları ve tokalaşmasını değerlendirdi. Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yer alan habere göre; Besê Hozat, Bahçeli’nin DEM Partililerle el sıkışmasını “Bunlar yeni oyunlar peşindeler” şeklinde değerlendirdi. Hozat, “Bir yaklaşımın varsa “Keremke (buyur), İmralı oradadır” dedi.
 
ULUSLARARASI KOMPLO
 
Hozat, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasının 26. yıl dönümüne girildiğine işaret ederek, "Uluslararası komplo, Önder Apo şahsında Kürt halkına karşı, bölge halkına karşı geliştirilen bir komploydu. Önder Apo, uluslararası kapitalist hegemonik güçler tarafından büyük bir engel olarak görüldü. Ortadoğu'ya yönelik bir müdahale söz konusuydu. Zaten bu müdahale 90'ların başında başlamıştı. Üçüncü Dünya Savaşı'nın başlangıç tarihidir aynı zamanda. Sovyetler’in çöküşüyle birlikte zaten Üçüncü Dünya Savaşı başladı. Saddam'ın Kuveyt saldırısıyla, sonrasında Amerika müdahalesiyle başlayan bir süreç oldu ve yoğunlaşarak devam etti. Uluslararası Komplo da Üçüncü Dünya Savaşı'nın önemli bir aşamasında geliştirildi. 9 Ekim 1998 yılı önemli bir aşamaydı. O süreçte doğrudan Irak'a daha güçlü bir müdahale gündemdeydi. Saddam'ın tasfiyesi hedefleniyordu. Saddam iktidarının devrilmesi hedefleniyordu. Afganistan'a müdahale gündemdeydi. Çok kapsamlı bir Ortadoğu müdahalesi gündeme alınmıştı. Önder Apo, PKK hareketi bunun önünde bir engel olarak görülüyordu. Çünkü bölgede temel devrimci dinamik güçtü. PKK önceliğinde büyük bir mücadele yürütülüyordu. Kürt halkının özgürlük mücadelesi, halkların özgürlük mücadelesi bu halklarda çok ciddi bir bilinçlenme, aydınlanma ortaya çıkarıyordu. Kürt halkını ve bölge halkını mücadele içerisinde tutuyordu ve mücadele büyüyordu. Bölge çapında çok ciddi bir etkiye yol açmıştı. Bu bir engel olarak, tehdit ve tehlike olarak görüldü. O açıdan Önder Apo'ya dönük böyle bir komplo gerçekleştirildi. Böylelikle işbirlikçi, ihanetçi çizginin Kürdistan'da da önü açıldı. Kürdistan'a da bu çizgi hakim kılınmak istendi. Bu çizgiden de uluslararası hegemonik güçler bölge politikalarında, bölgeye müdahalede yararlanmak istediler. Bu anlamda böyle bir komplo geliştirildi" ifadelerini kullandı. 
 
"İmha ve tasfiyenin" amaçlandığı komplonun Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus paradigmasıyla boşa çıktığını söyleyen Hozat, "9 Ekim 1998 sonrası da komplo sürekli güncellenerek devam etti. Soykırım saldırıları, topyekun soykırım saldırıları sürdü. Buna karşı büyük bir direniş de gelişti. Bu direnişin merkezi de elbette İmralı'ydı, Önder Apo'ydu. Komplo sonuca, başarıya ulaşamadı.  Mücadele ve direniş, komployu boşa çıkardı" diye kaydetti. 
 
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI 
 
Abdullah Öcalan'ın komployla Türkiye'ye getirildikten sonra yaptığı "Üçüncü Dünya Savaşı" tespitine değinen Hozat, "Şu anda Üçüncü Dünya Savaşı tüm yoğunluğuyla bölgede yaşanıyor. Savaş giderek derinleşiyor ve yayılıyor. İsrail'in işte Lübnan'a saldırısını, Gazze'ye saldırısını sadece Gazze ve Lübnan'da sınırlı ele almamak lazım. Türkiye'nin Kürtlere saldırısını, soykırım saldırısını sadece Kürtlerle, Kürdistan'la da sınırlı ele almamak lazım. Bütün bölgeyi etkiliyor. Bu savaş, bir dünya savaşıdır. Dünya savaşının merkezidir. Şu anda dünya savaşı, Ortadoğu'da yoğunlaşmış, derinleşmiş durumdadır. Böyle değerlendirmek lazım. İsrail'in arkasında büyük güçler var; Amerika var, İngiltere var, Avrupa var. İsrail bu güçlerden destek alarak saldırıyor. Aslında bir konsept, bir strateji uygulanıyor. İsrail bunun pratik uygulama gücü, vurucu gücüdür mevcut durumda. Öyle görmek lazım. Bu saldırıların hedefinde İran var. Birçok kesim de değerlendiriyor.  İran'ı hedefleyen, İran rejimini hedefleyen bir savaş durumu yaşanıyor. Bu konuda İsrail ABD'nin, İngiltere'nin, Batı'nın desteğiyle giderek bölgede de etkisini, gücünü arttırıyor, etkili duruma geliyor. Ve bölge giderek bu hegemonik güçlerin İsrail'in çıkarları temelinde bir şekillenmeye, yeniden bir dizayna tabi tutulmaya çalışılıyor" değerlendirmesinde bulundu. 
 
'TÜRKİYE VE İRAN DARBE YEDİ'
 
Yaşanan saldırılarda Hizbullah'ın büyük bir darbe yediğine dikkati çeken Hozat, "Adeta ölümcül bir darbe yedi. Elbette tamamen tasfiye olması zordur, ciddi bir toplumsal tabanı var. Fakat büyük bir darbe yediği de çok açıktır. Hizbullah'ın darbe yemesi, İran'ın darbe yemesidir. Hamas çok ölümcül bir darbe yedi. Hamas'ın darbe yemesi, Türkiye'nin darbe yemesidir. İran'ın darbe yemesidir. Bu açıktır. Hamas’ın 7 Ekim saldırısının arkasında kesinlikle Türkiye var. Türkiye, Hindistan'dan Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Avrupa'ya uzanacak o enerji yol projesini sabote etme temelinde böyle bir saldırının gelişmesinde büyük rol oynadı. Farklı güçler de rol oynadı. Rol oynamadı değil ama Türkiye çok belirleyici bir rol oynadı. Sonrasında da Hamas üzerinden sürece, denkleme dahil olmak istedi. Ateşkes yapılması için, bunda arabulucu olmak için her şeyi yaptı. Hiçbir girişimden sonuç alamadı" diye kaydetti. 
 
'TÜRKİYE ÇIKMAZDA'
 
İran'ın hedefte olduğunu dile getiren Hozat, "Mevcut durumda İran hedeftedir fakat aynı zamanda Türkiye'nin bölgede yürüttüğü politika, dış politikası, iç politikası, bölge politikası açısında da çok büyük bir darbe yedi. Böyle bir durum da ortaya çıktı. Şu anda Türkiye'nin denge politikası tıkanmış durumdadır. Türkiye, Rusya ile Amerika arasında, Avrupa ile Asya arasında sürekli bir denge politikası yürüttü. Yıllarca bunu kullandı. İşte Ukrayna sorununu da kullandı, Gazze-İsrail savaşını da kullanmak istedi. Her bir kriz çıktığında bu denge politikasını kullanmak istedi. Irak’ta, Suriye'de bunu çok etkili kullandı. Artık bu politikanın sonuna doğru gidiliyor. Ciddi bir tıkanma yaşıyor, çıkmaz yaşıyor Türkiye. Böyle de bir durum var ortada. Bu savaş tamamen enerji yollarını kontrole, denetime geçirme, enerji kaynaklarını denetime geçirme, bölgeyi yeniden dizayn etme savaşıdır. 21. yüzyılın siyasi dengelerini, ekonomik dengelerini, siyasi sistemini yeniden kurma, yeniden düzenleme savaşıdır bu savaş. Şimdi bu savaşta Türkiye giderek kan kaybediyor. İran ciddi zayıflıyor. Zaten Suriye'nin, Irak'ın durumu ortadadır. Amerika'nın, İngiltere'nin, Batı'nın desteğiyle de İsrail giderek etkisini artırıyor, gücünü artırıyor. İsrail ekseninde giderek böyle bir bölgeyi dizayn durumu ortaya çıkıyor" dedi. 
 
'İSRAİL TÜRKİYE'YE SALDIRMAZ' 
 
Bölgede yaşanan gelişmelerin AKP-MHP'yi ciddi bir çıkmazın ve paniğin içine soktuğunu belirten Hozat, "Türkiye üzerinden de şöyle bir şey yürütülüyor. Türkiye bir NATO ülkesidir. Elbette öyle Erdoğan'ın iddia ettiği gibi İsrail'in Türkiye'ye saldıracağı falan yoktur. Bunların hepsi bir özel savaştır. Muhalefeti dizayn etmenin, Türkiye'nin iç siyasetini dizayn etmenin taktik siyasetidir. Böyle bir durum söz konusu olmayacak. Öyle İsrail'in Türkiye'ye saldıracağı falan da yoktur. Türkiye'nin bütün korkusu Kürtlerdir. Kürtlere karşı bir soykırım politikası yürütüyor. Bu soykırım politikasının zayıflamasını istemiyor. Bu soykırım saldırılarının, savaşının zarar görmesini istemiyor. Engelsiz bir biçimde, sorunsuz bir biçimde bu soykırım savaşını sonuca götürmek istiyor. Kürtlerin Ortadoğu'da derinleşen bu kriz ve kaos ortamından, bu savaş ortamından yararlanmasını istemiyor. Böyle bir durumun olmaması için de içeride, dışarıda panik atak bir biçimde bir arayış içerisine girmiş. Elbette bu savaşın Suriye'de yansımaları olacak. Şimdiden zaten saldırılar yoğunlaşmış durumda. Suriye'deki Hizbullah'a dönük de çok ciddi saldırıların gelişeceği açıktır. Zaten saldırılar sürüyor. Suriye rejimi de etkileyecek" ifadelerini kullandı. 
 
IRAK VE SURİYE'NİN DURUMU
 
Savaşın Suriye ve Irak'a olası yansımalarına da değinen Hozat, "Suriye rejimi Amerika, İsrail, Batı ekseninde bir siyaset mi yürütecek? Türkiye ile uzlaşarak, anlaşarak bir siyaset mi yürütecek? Yoksa Kürtlerle anlaşmayı, uzlaşmayı kendi çıkarına görüp, kendi iç sorunlarını demokratik biçimde, Suriye'yi demokratikleştirme temelinde, Kürt sorunu da demokratik çözme temelinde bir arayışa mı yönelecek? En doğrusu budur. Suriye'ye kazandıracak olan da bu seçenektir. Aynı biçimde bu savaş, Irak'ı da yoğun etkileyecek. Bu saldırılar zaten uzun zamandır başlamış. Heşdi Şabi üzerine saldırılar çok yoğun. Irak’taki saldırılar, özellikle son bir yıldır çok yoğunlaşmış durumdadır. Bu saldırılar doğrudan onlar şahsında İran’ı hedefliyor. İran'ın Irak'taki etkisi kırılmak isteniyor bu saldırılarla. Türkiye de çok yoğun çalışıyor. Kendisine bağlı Sunnileri örgütlemeye, etkili hale getirmeye çalışıyor. Amerika aynı biçimde Irak'ta da yeniden bir Sunni-Şii dengesi kurmaya çalışıyor. Kendi güdümünde, kendi denetimindeki kesimleri etkili hale getirmeye çalışıyorlar. İran etkisini tamamen kırmaya çalışıyorlar" diye kaydetti. 
 
TÜRKİYE'YE ÇAĞRI
 
"Kürt düşmanlığı Türkiye'yi bitirecek" diyen Hozat, "Biz tekrar Türkiye'ye diyoruz ki; bundan vazgeç. Bu sana bir şey kazandırmayacak. Bu seni bitirecek. Kürtlerle anlaş, Kürtlerle uzlaş, Kürtlerle müzakereye otur. Kürtlerin haklarını, hukuklarını tanı, özgürlüklerini tanı, dilini tanı, kültürünü tanı, siyasi haklarını tanı. Türkiye'yi kurtaracak tek şey, Kürdistan'da demokratik çözüm, Türkiye'nin demokratikleşmesi. Bu, Türkiye'yi kurtarır. Sonuçta Önder Apo'nun çözümüne geliyoruz. Bölgedeki güçler savaşta ısrar ettikçe, Kürt düşmanlığında ısrar ettikçe, şiddet politikasında ısrar ettikçe bir sonuç alamazlar. Gerçekten bu yıkım demektir. Ama demokratik çözüme, barışa yöneldikçe bu, bu güçlere kazandıracak. Bölgeye de kazandıracak. Tabii ki en çok da halklara kazandıracak. Bu bir gerçek. Bu anlamda gerçekten bölge çok tehlikeli bir süreçten geçiyor. Bu savaş yayılacak. Herkesi etkileyecek. Bu anlamda Önder Apo'nun demokratik ulus, demokratik konfederal çözüm projesi tek kurtuluş projesidir. Kürt halkı açısından da bölge halkları açısından da, bölge devletleri açısından da bu durum böyledir. Aksi durumda gerçekten bölge büyük bir kan gölüne dönecek. Büyük bir yıkım yaşayacak. Bu, herkese kaybettirecek" çağrısı yaptı. 
 
BAHÇELİ’NİN TOKALAŞMASI 
 
Bahçeli'nin DEM Partili milletvekilleriyle tokalaşmasını da değerlendiren Hozat, şunları söyledi: "Türkiye'nin korkusu nedir? Öyle İsrail Türkiye'ye saldırıyor meselesi değil. Bu savaş ortamından 'Aman aman Kürtler yararlanabilir. Kürtler daha fazla kazanım elde edebilir. Benim yürüttüğüm soykırım politikaları çöpe gidebilir, tamamen tasfiye olabilir, Uluslararası Komplo tamamen ortadan kalkabilir' diyor. Bütün korku panik budur. Bu savaştan 'Suriye'de Kürtler yararlanabilir, Irak'ta yararlanabilir, olur ya her yerde Kürtler yararlanabilir' diyor. O yüzden Bahçeli'nin o Kudüs İttifakı da bu anlama geliyor. Suriye'yi de, Irak'ı da, İran'ı da yanlarına alarak anti-Kürt ittifakı kurarak böyle Suriye'de, Irak'ta, her yerde Kürtlerin üzerine gidip soykırımı tamamlamak istiyorlar. Kuzey Suriye'ye, Rojava'ya saldırıda Suriye rejiminin, İran'ın, Irak'ın desteğini almak için bu politikayı yürütüyor."
 
İMRALI ÇAĞRISI 
 
"Kürt halkının artık gözü açılmış. Bölge halklarının da gözü açılmış" diyen Hozat, "Bölge devletleri de az çok neyin ne olduğunu biliyor. Suriye'yi bu hale getiren Türkiye'dir. Büyük bir yıkımı yaşatan Türkiye'dir. On binlerce çeteyi Suriye'deki rejime karşı örgütledi. Irak'ı bu hale getiren de Türkiye'dir. Bu çok açıktır yani. Şimdi ne yapıyor? İçeride muhalefeti dizayn etmeye çalışıyorlar. İşte geçen gün Bahçeli, mecliste DEM Parti yönetiminin elini sıktı, selamlaştı. CHP ile Özgür Özel'le bir diyalogları var; basında yoğun gündem oldu. Hepsine sıcak mesajlar veriyor. İç cepheyi güçlendirelim diyor. O diyor, Erdoğan diyor. AKP-MHP rejimi iç cepheyi güçlendirme adı altında Türkiye'nin bekası, ulusal çıkarları adı altında İsrail Türkiye'ye saldıracak lafı çerçevesinde muhalefeti bir bütün kendi çıkarları, politikaları temelinde yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar. Ortada muhalefet bırakmamaya çalışıyorlar. Muhalefeti tamamen tasfiye etmeye, etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Yeni bir oyun kuruyorlar. Devlet Bahçeli DEM Parti ile selamlaştıktan sonra basıncılar soru sormuş. Demiş ki 'dışarıda biz barış isterken elbette içeride barış gerekiyor. İçeride de barış isteyeceğiz. MHP bir Türkiye partisidir. MHP böyle bir adım atmadan diğer partiler böyle bir adım atamaz' diyor. Böyle çeşitli açıklamalar yapmış. Tamam, yani o zaman Bahçeli'ye de şunu diyoruz. Madem ki diyorsun artık 'iç barışı' sağlayalım, madem Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin bir dediğini iki etmiyor; Devlet Bahçeli Erdoğan'ı da, Özgür Özel'i de yanına alsın, İmralı'ya gitsin. İmralı'ya gitsin, Önder Apo'yla otursun. Kürt sorununu görsün, müzakere etsin. Kürt sorununu çözsünler demokratik temelde" şeklinde konuştu. 
 
'YİNE BİR OYUN PEŞİNDELER'
 
Hozat, Devlet Bahçeli'ye çağrı yaparak, şunları söyledi: "Devlet Bahçeli, AKP MHP faşist rejiminin temel aktörüdür. Şu anda Türkiye, Devlet Bahçeli'nin zihniyetiyle yönetiliyor. Türkiye'yi Devlet Bahçeli yönetiyor, MHP yönetiyor. Devlet Bahçeli çözüm istesin, kimse bir şey diyemez. Alsın Erdoğan'ı da Özgür Özel'i de, İmralı'ya gitsin. Gider mi? Gitmez. Çünkü bunlar yeni bir oyun peşindedir. Bunların derdi öyle Kürtlerle barışmak, Kürtlerle anlaşmak, Kürtlerin haklarını tanımak değil. Kürt sorununu çözmek, Türkiye'yi demokratikleştirmek değil. Dertleri bu değil. Bu derdi Önder Apo taşıyor. Önder Apo'nun bütün derdi, çabası Kürt sorununun demokratik çözümü Türkiye'nin demokratikleşmesidir. PKK'nin bütün çabası, Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Bunların böyle bir derdi yok. Bunlar yeni bir oyun, yeni bir hile, yeni bir komplo örüyorlar. Bu soykırım politikalarını yürütmek için içeride muhalefeti tamamen etkisiz hale getirme, Kürtlerde kafa karışıklığı yaratma, çok gereksiz, yersiz çeşitli beklentileri varsa böyle kesimler koyma, Kürtleri mücadelesiz bırakma, pasifleştirme, mücadele, direniş iradesini kırma, beklentiye koyma, demokratik siyaseti beklentiye koyma, etkisini, aktivitesini kırma; yapabilirse içeride bir operasyon yapma, DEM Parti içerisinde de, demokratik siyaset içerisinde de yapabilirse, başarabilirse bir parçalanma yaratma, buna teşne olan bazı kesimler varsa, kulak kabartan bazı kesimler varsa onların kafasını daha fazla bulandırma, Kürtlerle karşı karşıya getirme, CHP'yi tamamen teslim alma, kendi hizmetine koyma, muhalefet gücü olmaktan tamamen çıkarma, bu soykırım politikaları etrafında herkesi hizalandırma amacındalar. Oyun budur. Gerçek budur. O tokalaşmanın altında yatan niyet budur. Amaç budur. Bunun çok açık görülmesi gerekiyor.
 
Devlet Bahçeli'nin, AKP'nin, Erdoğan'ın böyle bir niyeti, yaklaşımı varsa 'kerem ke' (buyur) İmralı oradadır. Sizin denetiminizdedir, işkence, tecrit sistemini kendiniz kurmuşsunuz, mutlak bir tecrit uyguluyorsunuz. Yıllardır Önderlikten haber alınamıyor. Şimdi Devlet Bahçeli de istese oradaki tecridi bir saat içerisinde bitirebilir. Çok kirli, çok sinsi bir politika yürütülüyor. Bu da tamamen Kürt soykırımını, politikasını yürütmeden muhalefeti tamamen devre dışı bırakmayı, Kürt halkını tamamen etkisiz hale getirmeyi hedefliyor."
 
CHP'YE ELEŞTİRİ
 
CHP’nin izlediği politikanın AKP-MHP'nin siyasetine hizmet ettiğini söyleyen Hozat, şöyle devam etti: "Adeta böyle ekmeğine yağ süren, koltuk değneği olan, geçmişteki rolünü, misyonu sürdüren bir siyaset yürütüyor. Yani öyle ciddi bir muhalefet yaptığı falan yoktur. Giderek de kendisini muhalefet gücü olmaktan düşürüyor. CHP'nin verdiği bütün mesajlar bu anlama geliyor. Yine belli ki bu iktidarın bekası adına CHP'yi de bir bütünen yanına çekmeye çalışıyorlar. Mevcut haliyle de böyle buna açık bir duruş sergiliyor CHP. CHP'nin şimdiye kadar tecride karşı tek bir sözü olmadı. Orada korkunç bir hukuksuzluk uygulanıyor. Ahlaksızca bir siyaset uygulanıyor. İnsanlık dışı bir uygulama var. Bu Türkiye'deki o hukuk dedikleri hukuku ortadan kaldırıyor. Korkunç bir çürüme yaratıyor. Türkiye'deki siyasette, toplumdaki bu çürümenin, kirlenmenin, çeteleşmenin, mafyalaşmanın, fuhuşun, her türlü kirliliğin, çirkinliğin, çocuk cinayetinin, kötülüklerin temel kaynağı bu Kürt soykırım politikalarıdır, işkence-tecrit politikalarıdır. Bu politikalar her türlü kirlenmeye zemin açıyor. Çünkü bu kirli siyasetle kirlileri tasfiye edeceklerini, ortadan kaldıracaklarını düşünüyorlar. Yıllardır, yüzyıldır bunu yürütüyorlar. Bu çeteleri bunun için örgütlüyorlar.
 
NORMALLEŞME İMRALI’DAN BAŞLAR
 
CHP'nin tecride karşı, savaşa karşı bu kadar kirlenmeyi yaratan bu politikalara karşı tek bir politikası yoktur. Kürt sorununun çözümüne dönük, barışa dönük tek bir politikası, tek bir sözü yoktur. Normalleşme söylemleri almış başını gidiyor. Normalleşme de AKP-MHP faşist iktidarına, politikalarına hizmete dönüşmüş durumdadır. Eğer bir normalleşme olacaksa, her şeyden önce İmralı'daki işkence-tecrit sisteminin ortadan kaldırılması lazım. Bir normalleşme olacaksa Devlet Bahçeli'nin, Erdoğan'ın, Özgür Özel'in İmralı'ya gidip Önder Apo'yla oturması lazım, görüşmesi lazım. Normalleşme İmralı'dan başlar."

Diğer başlıklar

08/05/2025
12:55 Cezaevindeki şiddet davasında görüntüler istenecek
12:45 Erdoğan: Bizi kolay bir süreç beklemiyor
12:29 TBB'den avukata saldırıya tepki
12:25 Werîşe Muradî’nin tedavi hakkı engelleniyor
12:19 Avukatlardan İmralı başvurusu
12:18 Gazeteci Güneş davasında emniyetten 'bilgi' istenecek
12:14 Amed’de tutsaklar için yapılacak açıklamaya çağrı
12:05 DEM Parti'den Önder'e suikast iddialarına dair açıklama
12:02 Amed'de ArtTigris Sanat Fuarı'nın lansmanı yapıldı
11:08 Hasta tutsak Karatay'ın yeniden yargılanmasına devam edildi
11:03 Serê Gulanê etkinliklerinin startı verildi
10:57 Hindistan-Pakistan çatışmasında en az 43 ölü
10:52 'Kuyu tipi' cezaevlerine karşı açlık grevi başlatılıyor
10:43 Gazeteci Zeynep Kuray hakkında beraat kararı
10:28 Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden İmamoğlu açıklaması
10:16 İşçiler greve gitti, çöp yığınları oluştu
10:14 GES'e karşı direnenler: Göç etmek istemiyoruz
10:05 DAİŞ’in Dêrazor’a saldırıları sürüyor
09:26 Hasta tutsak Ayık’ın annesi: Barış için önce hasta tutsaklar bırakılmalı
09:25 ‘Sürgüne’ karşı oturma eylemi başlattı
09:13 ‘Sırrı’nın cenazesine katılanlar barış mücadelesi sözünü verdi’
09:12 ‘Şiddetin son bulması için sorumluluk alınmalı’
09:08 30 yılın ardından tahliyesi ertelendi: Ölsem de pişmanlığı kabul etmem
09:06 Amed’de halk ulaşım zammına tepkili: Geri çekin
09:05 'Önder'e sözümüz; bu topraklara onurlu barışı getirmektir'
09:04 33 yıllık sürgünden sonra Amed’te sahneye çıktı
09:03 Ev ev gezerek Öcalan'ın çağrısını anlatıyorlar
09:02 Ateşkese rağmen 23 bin 369 saldırı
09:02 Dünyada barış görüşmeleri: Karşılıklı adımlarla çözüm sağlandı
09:00 08 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:49 Amêdiyê Bölgesi’ne hava saldırısı
06:12 İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirildi
00:10 AYM'nin kararına tepki: Bu düzenlemeye boyun eğmeyeceğiz
07/05/2025
22:37 Suriye sahil kentlerinde 10 kişi kaçırıldı
21:33 'Özgür Özel'e yapılan saldırı araştırılsın' önergesine ret
21:21 Fed faiz kararını açıkladı
21:17 Tutsak kadınlardan Sırrı Süreyya Önder için taziye mesajı
20:47 AK’nin Türkiye raporu onaylandı
20:36 ÖHD ve TUHAD-FED: Hasta tutsakların yeri cezaevi değil hastanedir
20:01 Meclis’te 2025 yıllı ‘Sırrı Süreyya Önder Barış Yılı’ talebi
19:22 Mor Dayanışma: Bir üyemiz ajanlaştırılmaya çalışıldı
18:50 KHK eylemi 330'uncu haftasında: Sırrı’ya sözümüz barış olacak
18:47 Kadın katliamları ve cezasızlık protesto edildi
18:35 Mêrdîn’de köylüler direndi, kepçeler çekildi
18:20 ÇED raporundaki sahte fotoğraflara suç duyurusu
17:43 Emekliler TÜİK önünde: Maaşlarımız sadakaya dönüştürüldü
17:37 AYM’ye yürüyüşleri engellenen kitle oturma eylemi başlattı
17:33 Cenevre eyleminde Sırrı Süreyya Önder anıldı
17:13 İzmir’de 3 belediyede iş bırakma eylemi
17:02 Amik Ovası çiftçileri isyan etti
16:31 Önder için mevlit ve taziye
16:27 Oda ve borsalardan Sudani-Erdoğan görüşmesi öncesi 5 talep
16:21 TÜSİAD'ı ziyaret eden Özel: Bundan sonra yeni bir iktidar var
16:09 Dêrsim'de askeri operasyon
16:07 AYM'ye yürümek isteyen hayvan hakları savunucularına polis engeli
15:29 Meclis'te Önder anması: Eksik bıraktığı süreci tamamlamamız gerekiyor
14:59 AYM'den Hayvan Yasası’nın iptali başvurusuna ret
14:43 Sağlıkçılardan şiddete karşı eylem
14:40 Hayvan hakları için AYM önünde eylem
14:39 İHD’den gözaltılara tepki: Tutsaklarla dayanışma insanidir
14:10 Wan’da 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı startı
13:48 SGDF Eşbaşkanı Müslüm Koyun tahliye edildi
13:46 Semra Güzel davasında tanık hakkında zorla getirme kararı
13:34 Bahçeli'den Önder'in Meclis'teki taziyesine ziyaret
13:24 GES'e karşı çıkan yurttaşlar kepçeleri durdurdu
13:07 Avukat İçli'ye dönük silahlı saldırıya tepki
13:02 İstanbul’da 3.4 büyüklüğünde deprem
12:34 Almanya’da Kürt üniversitesi açılıyor
12:34 Rektörden İmamoğlu diploması açıklaması
12:26 'Örgüte yardım' iddiasının 'örgüt üyeliği' kabul edilmesinde ihlal kararı
12:25 Suriye'de 24 saate 13 kişi katledildi
11:23 Gazeteci Diren Yurtsever beraat etti
10:49 JINNEWS şiddet çetelesi: 34 kadın katledildi, 14 şüpheli ölüm
10:39 Bir yılda 6 bin kişi trafik kazalarında yaşamını yitirdi
10:29 Hilal Kar’ın katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis
10:16 Hindistan-Pakistan arası çatışma: Onlarca ölü, 3 uçak düştü
10:01 'Kadınların Ayak İzi' yürüyüşü: İşimizi istiyoruz
09:57 Cixsêliler GES’e karşı mücadelede kararlı
09:11 Önder'i anlattı: Hayalini kurduğu Demokratik Cumhuriyet'i Öcalan’ın paradigmasında gördü
09:09 Kerboran'da 3 mahalle yolu 'güvenlik' gerekçesiyle kapatıldı
09:08 Ayla Akat Ata: Önder’in mücadelesi vasiyettir
09:07 Çilek üreticileri artan maliyetlerden şikayetçi
09:06 Zeyneb Murad: Öcalan’ın çağrısı konferansa zemin hazırladı
09:02 Barış Anneleri: Önder'in mücadelesi başarıya ulaşacak
09:00 Hasta tutsaklar için 16 kentte eylem yapılacak
09:00 07 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
06/05/2025
23:57 Yüzde 78 engelli hasta tutsak tahliye edildi
23:43 Hindistan'dan Pakistan'a saldırı
23:25 ABD ile Husiler arasında ateşkes sağlandı
23:16 Suriye’de 5 kişi katledildi
22:54 HSK için adaylar belli oldu: CHP seçimden çekildi
21:34 Suriye’de bir cezaevinde isyan çıktı
21:18 Amed’de avukata silahlı saldırı
20:57 Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar’a ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
20:40 Minguzzi cinayetinde iki gözaltı daha
20:36 ‘Sokak hayvanlarının katledilmesini öngören yasa iptal edilsin’
20:26 İşçilerin yürüyüşü 6’ncı gününde
20:06 Rişmîl’de GES protestosu: AKP’li başkanının istifası istendi
19:53 Trump: Husilere saldırıları durduruyoruz
19:22 Açlık grevindeki tutsakların sevk talebi karşılandı
19:13 İsrail, Gazze’ye saldırı planını genişletti
19:06 Birçok kentte Üç Fidan anması: Yolumuz Denizlerin yoludur
18:53 Erdoğan-Bahçeli görüşmesi yarım saat sürdü
18:49 AFAD: Türkiye’de 485 diri fay var
18:42 Bahar Aksu protestosu: Aile yılında 98 kadın katledildi
18:28 İsrail, Yemen’deki Sana Uluslararası Havalimanı’nı vurdu
17:43 Almanya'nın yeni başbakanı Friedrich Merz oldu
17:39 İran ile ABD arasındaki müzakere görüşmeleri Umman’da olacak
17:35 QSD: DAİŞ saldırısında 2 savaşçımız şehit oldu
17:12 Önder’in taziyesinde ikinci gün: Her kesimden ziyaret
16:52 Gazeteci Derya Ren’in davası: İddianamede sadece polis beyanları var
16:50 9 aydır ücretlerini alamayan işçiler: Muhatap dahi olmuyorlar
16:43 Amed’de ulaşıma zam
16:42 Erdoğan ile Bahçeli bir araya geliyor
15:54 Yargıtay 'Canavarca his yok' kararında ısrarcı
15:50 İzmir belediyelerinde grev kararı
15:46 Tengioğlu daha önce İmamoğlu'na 'suikast olacak' diye İBB'ye gitmiş
15:24 Üç fidan mezarları başında anıldı: Mücadeleyi büyütelim
15:17 ÇED toplantısına katılan köylülerden GES'e ret
14:33 ‘Barış isteyenler operasyonları durdursun’
14:29 Taziye ziyaretleri sürüyor: Önder’in mücadelesini büyüteceğiz
13:43 Antalya'da iş cinayeti
13:42 Özel'e saldıran Tengioğlu tutuklandı
13:30 Un fabrikasında patlama: 7 yaralı
13:24 Uçan Süpürge Festivali’nin tarihi açıklandı
13:11 Dêrsim'de 2 gözaltı
13:07 ÖHD’li Sarsılmaz hakkında beraat kararı
12:48 Tahkikatını yürüttüğü dosyada mağdur sıfatıyla şikayetçi olduğu ortaya çıktı
12:46 İmamoğlu'nun diplomasının iptaline karşı dava açıldı
12:36 AKP'li başkandan taziye ziyareti: Sırrı Abi’nin çabası galip gelecek
12:35 30 yıllık tutsağın tahliyesi 11 ay ertelendi
12:34 Önder için kurulan taziye ikinci gününde
12:26 DEM Parti genel merkezine Önder’in posteri asıldı
12:23 Colemêrg’te köylüler madene karşı eylem başlattı
12:05 İstanbul'un 3 ilçesine yarın 10 saat su verilemeyecek
11:18 Gazeteci Nurcan Yalçın’ın yargılandığı davada tanık dinlenecek
11:16 Gazetecilerin davası açık soruşturma gerekçesiyle ertelendi
11:11 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
10:46 Gazeteci Topaloğlu'nun duruşması ertelendi
10:41 Gazetecilerden imza kampanyası: Ayşemden Akın’ı korumayan suça ortaktır!
10:11 Üç Fidan’ın mücadelesi 53 yıldır sürüyor
09:50 Cengiz Çiçek: Önder şahsında barışı toplumsal hale getirebiliriz
09:49 Tanrıkulu: Önder’in yapıcı rolünü sürdürmeliyiz
09:48 Azerbaycanlı siyasetçi Yaqublu 36 gündür açlık grevinde
09:29 Birdal: İktidar ipe un seriyor, süreç eşitlik temelinde yürümeli
09:18 'Sırrı Süreyya Önder'in mücadelesini omuzlayacağız'
09:10 Tutsak annesinden 'kamera' tepkisi: Onursuzca bir davranış
09:08 Barış Anneleri: Devlet samimiyse saldırıları durdurmalı
09:06 'Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun' talebiyle alanlarda olacaklar
09:05 Tutsak gazeteci: İşkenceye uğrayan tutsağa, mukavemetten ceza verildi