100. yılında Lozan Antlaşması ve Kürtler

img
İSTANBUL - Tarihçi Mehmet Bayrak, Lozan Antlaşması’nın Kürt sorununu daha da derinleştirdiğine işaret ederek, “Kürt sorununa demokratik ve barışçı bir çözüm bulunmadan Türkiye’de demokrasiyi kurmak ve kurumlaştırmak da mümkün değildir” diye kaydetti.
 
Tarihçi-yazar Mehmet Bayrak, 100’üncü yılını geride bırakan Lozan Antlaşması’nı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Yeni Yaşam gazetesi için kaleme aldı. Bayrak, “100. Yıldönümünde Lozan Antlaşması ve Kürtler” başlıklı yazısında, Lozan’ın resmi tarih anlayışıyla kutsal bir metin gibi sunulduğunu belirtti. Bayrak, “Bilindiği gibi, bir zamanlar Lozan Antlaşması, İslamcı kesimce irdelenmekte ve daha önce Osmanlı’ya bağlı birçok Müslüman ülkeyi kapsamadığı için bir ‘zafer7 değil; ‘hezimet’ olarak nitelendirilmekteydi. Yani onlar, Müslüman ülkelerin Osmanlı sömürgesi olmaktan kurtulmalarını, Lozan görüşmelerinde bir ‘yenilgi’ olarak değerlendiriyorlardı” diye kaydetti. 
 
ŞARK ISLAHAT PLANI
 
Türkiye’nin antlaşmayı sorgulayıp eleştirenleri “Sevrci olmamak” ve “hain” olarak nitelendirdiğini söyleyen Bayrak, “Oysa, biliniyor ki, Türkiye’de Kürt sorunu kimilerinin sandığı gibi, salt bugünün sorunu değil; geçmişi 100 yıla dayanan, başka bir söyleyişle 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’yla yaşıt bir sorundur. Çünkü Lozan Antlaşması’yla, ‘baltası kütükten çıkan’ Türk yönetimi, 1924’te çıkardığı Anayasa’nın ardından 1925’te yayımladığı Takrir-i Sükûn yani ‘Susturma Yasası’ ve aynı yıl gizlice hazırlayıp uygulamaya koyduğu, bizim ilk kez gün yüzüne çıkardığımız ‘Şark Islahat Planı’, bir başka söyleyişle ‘TC’nin Kürt Anayasası’ olarak ikame edilen ‘red- inkâr ve imha’ politikasında aramak gerekir. Bir ‘toplumsal gerileşme hareketi’ olarak nitelendirilebilecek bu kanun ve gizli planlar; sadece bugünkü Kürt sorununu yaratmakla kalmadı aynı zamanda çok partili sisteme son verdi, emekçi kesimin siyasal ve sosyal örgütlenme özgürlüğünü yasakladı ve o günden bugüne milyonlarca insanımızda hasar yarattı” diye belirtti. 
 
LOZAN’A GİDİLEN SÜREÇ
 
Bayrak, Lozan’a giden süreci şöyle anlattı: "Bu arada, gerek İstanbul’daki İttihad- Terakki yönetimi karşıtı partiler, gerekse Anadolu’ya geçen Kemalistler, Kürtler’e ‘birlikte kurtuluş ve birlikte özgürleşme’ öneriyorlardı. Türk yönetimi, Sevr Antlaşması’nı içine sindirmeyen Kürt halkının rüzgarını arkasına alarak Lozan’a gidiyor ve kendisi adına bir zafer kazanıyordu. Kürtler, Lozan’a ayrıca temsilci yollamıyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi sıfatıyla Mustafa Kemal’in isteği üzerine, 1923’te Meclis’teki Kürt milletvekilleri Lozan’a telgraf çekerek, İsmet Paşa başkanlığındaki delegasyonun Kürtler’i temsil ettiğini bildiriyorlardı. İsmet İnönü de, bu gerçekliği hatıralarında şöyle anlatıyordu: ‘Sevr Antlaşması ile Kürtler, Türkler gibi kendi vatanlarını tehlikeye maruz gördüler. Çünkü Sevr Antlaşması hükümlerine göre, Doğu Anadolu’da Ermenistan sınırı bitişiğinde bir Kurdistan devleti kurulacaktı. Kürtler, Türk vatanının kendileriyle birlikte, özellikle Doğu’da Ermeni tehlikesiyle karşılaşacağını biliyorlardı. Milli Mücadele’nin devamınca canla-başla beraberlik gösterdiler. Sonra, Lozan Antlaşması yapılırken de Kürtler vatansever olarak Türklerle beraber bulunmuşlardır. Kürtler, Ermeniler gibi Lozan’a gelip bize başvurmadılar. Hatta biz Lozan’daki konuşmalarımızda milli davalarımızı `biz Türkler ve Kürtler’ diye bir millet olarak savunduk ve kabul ettirdik.’ Lozan görüşmeleri aşamasında bu birlikteliğe öncülük eden Kürt milletvekillerinden Bitlisli Yusuf Ziya Bey, Meclis’te şunları söylüyordu: ‘Kürdün birliği, Kürdün itaati, Kürdün iki parçaya ayrılmasında değil, bir parça halinde idare edilmesindedir… Türk’le Kürt işbirliği ederek yaşamazlarsa, ikisi için son yoktur. Bundan dolayı herhangi birisi diğerine ihanet ederse, ikisi için de akibet (son, gelecek) yoktur.’ Ancak, ne yazık ki aynı kişi, Lozan’daki birlikteliğe ön ayak olan Dersim Milletvekili Hasan Hayri Bey ile birlikte bundan iki yıl sonra 1925’te idam ediliyordu…”
 
ONULMAZ BİR YARA: LOZAN
 
Lozan’ın Kürlerin halk ve ülke olarak bölünmesiyle sonuçlandığını belirten Bayrak, bu tarihten beri Kürtlerin “onarılmaz bir yara” aldığına yer verdi. Bayrak, “Başta İngilizler olmak üzere Batılılar, Mezopotamya ve Kurdistan üzerinde pazarlık yapıyor; Türk delegasyonu da adeta Anadolu topraklarını kurtarma uğruna Kürtleri feda ediyordu. Görüldüğü gibi, adeta Kürtler’in dışında Kürtler’in aleyhine yazılıp uygulamaya konan bir senaryo söz konusudur. Çünkü Kemalist yönetim, daha 1921 ve 1922’de hem Fransızlar hem de İngilizler’le gizli görüşmeler ve anlaşmalar yapmıştı. Zaten Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Kürt kimliğinin yasaklanması, bu galip devletlerden alınan cüretten kaynaklanıyordu” ifadeleri kullandı.  
 
‘TEK YOL BARIŞI YAKALAMAK’
 
Tüm bu olumsuzlukların yanı sıra antlaşmanın Kürtlerin kimi kültürel haklarına ilişkin güvenceler de verdiğinin altını çizen Bayrak, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Sözgelimi antlaşmanın ‘Azınlıkların Korunması’na ilişkin III. Bölümü’nün 37-45. Maddeleri,  diğer bölümlerde Gayrımüslim azınlıklara getirilen hakların yanı sıra, Kürtler başta olmak üzere Müslüman azınlıklara da  bazı haklar getiriyordu. Sözgelimi, Antlaşmanın 38. Maddesi şöyleydi: ‘Türk hükümeti, köken, ulus, dil, ırk ve din farkı gözetmeksizin tüm Türkiye vatandaşlarının hayat ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını yükümlenir.’Aynı antlaşmanın 39. Maddesi’nde ise şöyle denmektedir: ‘Din farkı gözetmeksizin Türkiye’de ikamet eden herkes yasa karşısında eşit olacaktır. Hiçbir Türk vatandaşına özel konuşmalarda, ticari ve dinsel yaşamda, basında ya da her türden yayınlarda ya da umumi toplantılarda herhangi bir dili özgürce kullanmasında hiçbir kısıtlama getirilmeyecektir. Resmi dilin yanı sıra, Türkçe’den başka bir dil kullanan Türk yurttaşlarına mahkemelerde sözlü olarak kendi dillerini kullanmaları için gerekli kolaylıklar sağlanacaktır’. Kemalist yönetim, Lozan gibi uluslararası bir antlaşmayla kabul ettiği bu hakları bile, 1925’te yürürlüğe koyduğu gizli Şark Islahat Planı ile geri çekiyor ve adeta sonraki tüm olumsuzluklara çanak tutuyordu. Ancak Lozan’dan 100 yıl sonra görülmüştür ki; bu anlayış Kürt sorununu çözmemiş, tersine daha da çıkmaza sokmuştur. Öyleyse, tek yol barışı yakalamak ve sorunları barış içinde çözmektir. Kürtler için de, o gün kader birliği yaptığı Türkler için de tek çıkar yol budur” 
 
LOZAN’IN BEDELİNİ KİM ÖDEDİ?
 
Lozan’ın, Türkler için bir “kurtuluş” olduğu kadar Kürtler için ise bir “hezimeti” simgelediğine dikkati çeken Bayrak, “20. yüzyıl başlarında Türkler; Türkçü İttihad ve Terakki yönetiminde ‘Çarşıda pirince giderken, Sevr’le birlikte evdeki bulgurdan olmakla’ karşı karşıya kalmış, bu aşamada birlikte mücadele edip, Misak-ı Milli sınırları içinde eşitlik temelinde birlikte yaşama şiarıyla Kürtler işbirliğine ve dayanışmaya çağrılmış, bu dayanışmanın gerçekleşmesi sonucu da, Ege’de Yunanlılarca, güneybatıda İtalyanlarca, güneyde Fransızlarca, güneydoğuda İngilizlerce, hatta kuzeydoğuda Ruslarca işgal edilmiş topraklarını kurtararak kurtuluşa gitmişlerdi. Böylece Misak-ı Milli, Türkler açısından gerçekleşmiş oluyordu. Ya Kürtler?… Kısaca Kürtler, Misak-ı Milli (Ulusal And) ve dayanışma sözlerinde durmuşlar, ancak Türk tarafı sözünde durmamıştı. Nazım Hikmet’in, 1989’da yayımladığımızda tutuklanmamıza gerekçe yapılan şu sözleri bu gerçekliğin yalın bir anlatımı değil midir? ‘Anadolu milli kurtuluş hareketi yalnız Türkler için değil, Kürtler için de tarihlerinin en şerefli sayfalarından biridir. (…) Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, Türk idarecileri ve egemen çevreleri, Kürt hareketinin tanımayı vaadettikleri millet ve insan haklarını tanımadı, hatta işi Kürt milletinin millet olarak varlığını bile inkâra kadar götürdü” diye kaydetti. 
 
KÜRT KİMLİĞİNİ YOK ETME POLİTİKALARI
 
Bayrak, yazısının devamında şu ifadeler yer verdi: “Türkiye 1923’te imzaladığı bu uluslararası antlaşmayı 1925’te aldığı bir gizli kararla bozuyor. Yani Türkiye, Kürt kimliğini yok etmeye dönük yeni Kürt politikasını belirlerken, ilk kez yayımladığımız ve ‘TC’nin Kürt Anayasası’ olarak nitelendirilen Şark Islahat Planı ile, bu uluslararası resmi antlaşmaya uymama kararı alıyor. Kürt kimliğini yok ederek Kürt sorununu çözmeyi öngören söz konusu gizli planın diğer maddelerini bir yana bırakarak, salt Kürtçe’nin yasaklanmasını öngören iki maddesini birlikte izleyelim: Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Van, Muş, Urfa, Ergani, Hozat, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Palu, Çarsancak, Çemişkezek, Ovacık, Hısn-ı Mansur (Adıyaman), Besni, Arga, Hekimhan, Birecik, Çermik il ve kaza merkezlerinde Hükümet ve Belediye dairelerinde ve diğer kurum ve kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçe’den başka dil kullananlar; Hükümet ve Belediye’nin emirlerine karşı gelmekle suçlanacak ve cezalandırılacaklardır. Fırat’ın batısındaki illerimizin bazı bölümlerinde dağınık olarak yerleşmiş bulunan Kürtler’in Kürtçe konuşmaları mutlaka yasaklanmalı ve kız okullarına önem verilerek, kadınların Türkçe konuşmaları sağlanmalıdır.
 
KÜRT SORUNU BÜYÜDÜ
 
Görüldüğü gibi, Türkiye, günümüzde taraf olduğu diğer uluslararası antlaşma ve sözleşmelere uymadığı gibi; birincil elden taraf olduğu ve kutsal bir metin gibi sunduğu Lozan Antlaşması’na da uymuyor. Uymadığı içindir ki; o tarihten itibaren Kurdistan sürekli olarak örfî idare, umumi müfettişlik, sıkıyönetim, olağanüstü hal ve kayyum sistemiyle yönetilmeye çalışılmaktadır… Bu 100 yıllık süre içinde Kurdistan’daki uygulamalar, Kürt sorununu çözemediği gibi, halk muhalefetini daha da büyütmüştür. Çünkü dünden bugüne “kan şiddeti, şiddet kanı büyütmüş” ve sorun daha da kangrenleşmiştir. Esasen, Kürt sorununa demokratik ve barışçı bir çözüm bulunmadan Türkiye’de demokrasiyi kurmak ve kurumlaştırmak da mümkün değildir. Askeri yönetimlerin Kürt sorununda çözüm değil, sadece ve sadece çözümsüzlük getirdiği, son 100 yıllık geçmişle zaten ortadadır…
 
Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümünde herhalde sorun, tüm boyutlarıyla sorgulanmalı ve ilgili platformlara taşınmalıdır. Ola ki, tüm taraflar yeni bir durum değerlendirmesi yapmak zorunda kalır… Aslında, Kürt sorununun demokratik çözümünün anahtarı, Lozan’la verilen hakları bile 1925’te “Şark Islahat Planı”yla gizlice gasp eden Ankara Yönetimi’ne, Başbakan İsmet Paşa’nın şahsında daha 1926’da gönderilen “Memorandum”da ortaya konmuştu… Ne deniyordu bu Memorandum’da: “Biz Kürt Aydınlanma Hareketi, Kürtlüğün hayat ve bekasına suikast edilmemek şartıyla müthiş ve müfrit Cumhuriyet taraftarıyız ve tam anlamıyla sapkınlık kaynağı olan zorbalığın aleyhtarıyız. Eğer genç Türkiye Cumhuriyeti ve muhterem yöneticileri, Türk ve Kürtler’in bir arada yaşamasını gerçekten istiyor ve Kürtlüğün kudretinden yararlanmayı ve Türklüğün varlığını sağlamlaştırmak ve Kürt milletini kazanmayı hedefliyorsa, tek çözüm yolu ve ilaç 20. yüzyıl uygarlığının ulus ve özgürlük prensiplerine saygı ve uyma ile Kürtler’in yaşam hakkını kabullenmek ve bu suretle Avrupalılar’a, dost ve düşmana karşı olgunluğunu ve siyasi yeterliğini göstermektir.(..) Aksi takdirde mevcut politikanın devam ettirilmesinde ısrar edilirse Kurdistan veya Şarki Anadolu kıtası büyük bir kin ve kırgınlık yuvasına dönüşecektir…” 
 

Diğer başlıklar

12/02/2024
21:52 Wan'da Abdullah Öcalan’ın dev posteri köprüye asıldı
21:34 Amed'de 'Özgürlük Yürüyüşü'ne çağrı
20:59 Özgürlük Yürüyüşçülerinin halk toplantıları sürüyor
20:48 Tacizciye karşı öz savunma uygulayan Sevde Ünal tahliye edildi
20:11 Saldırıya uğrayan özel kalem müdürü yaşamını yitirdi
19:50 Hatimoğulları: İstanbul’un kaderini DEM Parti değiştirecek
19:43 Rojvelat Kızmaz Hermês köyünde defnedildi
18:45 Özgürlük Yürüyüşü Bismil’in tüm sokaklarına yayıldı
18:15 Ölüm orucundaki Kaya için İHİK’e başvuru yapıldı
18:09 Gözaltına alınan Turan tutuklandı
18:07 Seçim anketi: DEM Parti oyunu artırdı
18:06 Patronun kardeşi sendika başkanı Alagöz'ü yaraladı
17:57 Dersim’de şiddet raporu: 119 dava açıldı
17:42 Gazeteci Kibriye Evren serbest bırakıldı
17:40 Hazine 24,8 milyar lira borçlandı
17:39 Kobanê Davası: Kürt kadın mücadelesinin sembol isimleri hatırlatıldı
17:09 Amed’de yarın yapılacak olan yürüyüşe davet
17:04 SYKP’nin yeni eş genel başkanları belli oldu
17:02 Kelepçeli muayene dayatmasını kabul etmeyen tutsaklara işkence
16:41 Özgürlük yürüyüşçülerinden Adalet Nöbeti'ne ziyaret
16:05 Amed ilçelerinde 'Özgürlük Yürüyüşü'
15:51 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında mütalaa çıktı
15:29 Dêrsim'de ittifak kuruldu: Hep birlikte başaracağız
15:12 Mehmet Sincar katledildiği yerde anıldı
15:10 Rojvelat Kızmaz Hermês köyünde toprağa verilecek
15:03 Tutsaklar: Tecrit sürerse eylemimizi bir üst aşamaya taşıyacağız
14:44 İHD İzmir Şubesi seçim tutum belgesi açıkladı
14:38 Mêrdîn'de çatışmada yaralanan askerler hastaneye getirildi
14:24 İçeriğinde Öcalan ve İmralı geçen mektuplara el konuldu
14:17 Tarihi kaleden Abdullah Öcalan'ın sözleriyle seslendiler
14:15 Mülakat uygulamasına karşı Ankara’ya yürüyecekler
14:06 Tutsak Ölbeci: Bu dava DAİŞ başarılı olmadığı için açıldı
13:38 Beton mikseri altında kalan kadın yaşamını yitirdi
13:31 Karalar'ın özel kalemine silahlı saldırı
13:27 Koçyiğit: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sorunun çözülmesinin ilk adımı olur
13:24 ÇHD'li avukatların tutuklanmasına tepki
12:29 Rojvelat Kızmaz’ın cansız bedenine ulaşıldı
12:09 Adana'da gözaltına alınan gençler serbest
12:06 Fincancı’dan iddialara yanıt: İşkenceyi meşrulaştıran ifadeler hepimiz için tehlikeli
11:51 Qers kolu Êlih’te: Kürt halkı değerleri ile var, o değer de Öcalan’dır
11:48 Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ihalesi iptal
11:42 Gazetecilerin duruşması ertelendi
11:08 Geniş tanımlı işsizlik yüzde 24,7'ye yükseldi
11:07 Özgürlük Yürüyüşçüleri: Mücadeleye kadınlar öncülük ediyor
10:54 Özgürlük Yürüyüşçüleri Şemrex'de: Zaman özgürlük zamanı
10:48 Wan’da ev baskınları
10:28 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 111 gündür haber yok
10:22 Tutsaklar 78 gündür açlık grevinde
09:55 Amara’ya yaklaştıkça Özgürlük Yürüyüşü'nde heyecan arttı
09:40 Federe Kurdistan Bölgesi'nde gazetecilik: Kaçırılma, gözaltı, tutuklama
09:25 Tokat’tan Adalet Nöbeti’ne katıldı: Türk anneleri de elini taşın altına koymalı
09:08 Xwebûn’un 217’nci sayısı çıktı
09:05 Abdullah Öcalan: Komployla Kürt gerçekliğinin tasfiyesi amaçlandı
09:03 Campbell: Kapitalist ülkeler Abdullah Öcalan’ı tehdit olarak görüyor
09:01 Salih Müslim: Öcalan özgür olmadan yaptığımız her şey eksik kalır
09:00 12 ŞUBAT 2024 GÜNDEMİ
08:39 İsrail'den Refah'a saldırı: Onlarca ölü
11/02/2024
23:29 Jîna Emînî’nin dayısına 5 yıl 4 ay hapis cezası
23:22 Riha'da şüpheli kadın ölümü
23:14 Riha’da AKP’den bir istifa daha
20:23 DEM Parti’den İstanbul ilçelerinde tecrit gündemli halk toplantıları
20:16 Rojvelat Kızmaz'dan 3 gündür haber alınamıyor
19:30 Ağır hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in kalp ameliyatı için kan bağışı çağrısı
19:21 Özgürlük Yürüyüşçüleri Eşref Anyığ'ı mezarı başında andı
17:43 Yerel Demokrasi Konferansı: Yurttaşlık hareketi oluşturulmalı
17:10 Amed’te ‘Edebiyatta Kadının Sesi’ tartışıldı
16:34 Gazeteci Evren’in ifade işlemleri tamamlandı
16:22 Amedspor 3 puanı 8 golle aldı
16:17 TDİ: S ve Y tipi cezaevleri kapatılsın
15:52 DEM Parti’nin Dêrsim adayları belli oldu
15:49 Adalet Nöbeti'ne mektup: Sizler mücadelenin yürütücülerisiniz
15:22 Misirc'de kitlesel karşılama: Kürtlere statü, Abdullah Öcalan'a özgürlük
14:55 HDK İstanbul İl Kurulu gerçekleştirildi
14:37 Wêranşar'da 'Özgürlük Yürüyüşü' coşkusu
14:28 Bakırhan: Kürt sorununu çözmeyenler bu ülkenin düşmanlarıdır
14:26 Dêrsim' de ikinci tur halk oylaması sona erdi
13:20 Gazeteci Kibriye Evren 3 gündür gözaltında
12:46 Newala Qesaba'da barış güvercinleri uçuruldu
12:36 İstanbul’da bazı vapur seferleri iptal edildi
12:01 Amedlilere 'Özgürlük Yürüyüşü' çağrısı
11:45 Serêkaniyê'den seslendiler: Kürt sorununun barışçıl çözümünü konuşalım
10:44 Hatimoğulları: Sadece seçimleri değil, demokrasiyi kazanmak istiyoruz
10:35 Dêrsim'de ikinci tur oylaması başladı
10:16 Ordu’daki bentonit madenine mahkemeden iptal kararı
09:54 Jin Dergi ‘Tecride karşı direniş’ manşetiyle yayında
09:32 HDK Eş Sözcüsü Demir: Abdullah Öcalan fiziken özgür olmalı
09:29 Yürüyüşün 10'uncu gününe anneler damga vurdu
09:20 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 77’inci günde
09:14 110 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:11 Hasta tutsağın annesi Adalet Nöbeti’nde: Umutluyuz, önümüzde özgürlük var
09:10 Mîdyat JİTEM soruşturmasında zaman aşımı kararı: Delil bulunamadı!
09:09 Cizîr kayyımı seçim öncesi 2 taşınmazı satışa çıkardı
09:08 İzmirliler: Eve eli boş dönüyoruz
09:07 Çocuğa tecavüz davasında sanığa ‘gelecek’ indirimi
09:03 25 yıldır Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele ediyor
09:00 15 Şubat komplosundan bu yana siyah giyiniyor
09:00 11 ŞUBAT 2024 GÜNDEMİ
08:41 Gever’de 4.4 büyüklüğünde deprem
10/02/2024
22:37 Özgürlük Yürüyüşçülerinden Dêrîk'de halk toplantıları
21:26 Hatay’da bir kadın ve 2 çocuğu katledildi
20:42 Êlih’te 'Bûyer û Çîrokên Herêma Xerzanê' gösterimi
20:30 Irak Parlamentosu ABD saldırılarına karşı toplandı
20:22 Biradost bölgesi bombalandı
19:10 BMG’den ‘Tecrit ve hapishanelerdeki hak ihlalleri’ paneli
19:06 DEM Parti ilk seçim bürosunu açtı: Akdeniz en iyi yanıtı verdi
18:58 Sarıca: İmralı denince akla özgürlük geliyor
18:32 ‘Duşema Rengin’ kitabının yazarı Sîdar Jir okurlarıyla buluştu
17:57 Özgürlük Yürüyüşçüleri Ümit Acar’ı andı
17:33 Dêrsim'de kadın aday belli oldu
17:20 30 yıllık tutsak Cemal Günsel tahliye oldu
17:18 KESK Amed Şubesi: Erhan Gümüş’ü serbest bırakın
17:16 Özgürlük Yürüyüşçüleri Dêrîk kazasında yaşamını yitirenleri andı
17:11 Beştaş’tan İstanbul paylaşımı: Başlıyoruz, bekle bizi İstanbul!
16:52 Adalet Nöbeti: Abdullah Öcalan ile görüşme sağlansın
16:47 Dîlok'ta 'Qral û Travis' oyununa engelleme
16:19 Sosyalist Kadın Hareketi’nden ‘polis tacizine’ tepki
16:17 Dêrsim'de eşbaşkanlar için yapılan halk oylaması sona erdi
15:58 Ağır hasta tutsak Yavuz ve Karagüzel için tahliye talebi
15:46 Özgürlük Yürüyüşçüleri 'Güneşimizi Karartamazsınız' diyenleri mezar başında andı
15:24 Özgürlük Yürüyüşü Dêrîk'de: Sayın Öcalan'ın sesi özgürlüğün sesidir
15:09 HDK İl Kadın Kurulu'nda mücadele vurgusu
15:08 Genci ve yaşlısı toplanıp Özgürlük Yürüyüşçüleri'ni karşıladı
14:26 Bakırhan'dan 'ittifak' çıkışı: Hastalıklı siyasi akılların direnci ile karşılaştık
14:22 Adalet Nöbeti’ni ziyaret eden Bakırhan: Direniş zaferle sonuçlanacak
14:07 DEM Parti Sözcüsü Doğan: 3'üncü yol ortak yaşamın garantisidir
14:01 ‘Toplumcu sendikacılık mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz’
13:58 Halep'te Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için imza kampanyası
13:53 Kayıp yakınları Tekdağ, Tepeli, Can ve Kaya’nın faillerini sordu
13:47 Cumartesi Anneleri: Kayıp Duman dosyasında zamanaşımını kaldırın
13:43 Amed'de 481 tekstil işletmesinden 150'si kapalı
13:19 Dêrsim Belediye eşbaşkan adaylarını belirleyecek halk oylaması başladı
13:00 Siyasi tutsak Ekrem Gün’ü tehdit eden adli mahkûmun yeri değiştirildi
12:07 DEM Partili gençler Surlara pankart astı
11:43 ‘Kürtleri yok sayan akla karşı her yer direnişin başkenti’
11:34 Gar Katliamı'nın 100’üncü ayı: Biat etmedik, ayaktayız
11:29 Öcalan posteri astıkları iddiasıyla 2 kişi gözaltına alındı
11:07 Özgürlük Yürüyüşçüleri Qoser’de binlerle yürüdü
11:06 Özgürlük Yürüyüşçülerinden Bubo Taş'ın ailesine ziyaret
10:16 Parastin'in alıkoyduğu gazeteciden 109 gündür haber yok
10:15 Cezaevlerindeki açlık grevi eylemi 76'ncı günde
10:07 Türkiye, İran ve Irak'ın Kerkük planları
09:55 Aydar: Bir an önce müzakere ve diyalog başlatılmalı
09:34 Gabar Dağı’nda yasak 4’üncü kez uzatıldı
09:32 Mêrdîn ve Amed'de 'özgürlük' coşkusu
09:30 Hewêl'de DEM Partili eşbaşkan adayları kayyımı gönderme hazırlığında
09:24 ‘Uzun Yürüyüş’e çağrı: Özgürlük Abdullah Öcalan’ın felsefesinde
09:22 Hüda Kaya’nın avukatı: Tutukluluk kararı siyasidir
09:18 Av. Yılmaz: İmralı söz konusu olduğunda mevzuat uygulanmıyor
09:16 Mahkemeden DTK üyeliğine dair emsal karar: Örgüt üyeliği sayılmaz
09:12 MED-DER’de yüz yüze ve online dil dersi kayıtları sürüyor