ANTALYA - Antalya'da falezlerin 15 katlı binalarla yapılaşmaya açılması kararının usulsüz olduğunu belirten Kent İzleme Platformu Sözcüsü Mustafa Şahin, "Mülk sahiplerine avantaj sağlayabilir ama kentin yapısına son derece zarar verecek" dedi.
CHP yönetimindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart’ta yapılan Meclis toplantısında kabul ettiği imar revizyonuyla Muratpaşa illçesindeki kıyı uçurumlarının (falezler) bulunduğu bölgede 15 katlı ve yaklaşık 60 metre yüksekliğe ulaşabilecek binaların yapılmasının önünü açtı. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, tüm ilçeyi etkileyecek kararın iptali için Antalya 3'üncü İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
AV. ŞAHİN: USULSÜZ BİR KARAR
Antalya Kent İzleme Platformu Sözcüsü Av. Mustafa Şahin, tartışmaya neden olan kararın imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve kentin yerleşim özellikleri yönüyle aykırılıklar taşıdığını kaydetti. Bu nedenlerden kaynaklı kararın usulsüz olduğunu söyleyen Şahin, kararla ortalama 30 metre yüksekliğindeki falezleri bastıran bir siluet oluşacağına dikkati çekti. Kararın hayata geçirilmesi halinde kentin siluetinin bozulacağını ifade eden Şahin, kararın belediye yöneticilerinin "oy kaygısından" kaynaklandığını kaydetti.
12'DEN 15'E ÇIKARILDI
Şahin, şunları söyledi: “Muratpaşa Belediyesi’nin falezlere 12 kat imar izni veren kararına karşı çevre örgütlerinin yaptığı itirazlar tartışmalara neden olmuştu. Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi 8 Mart’ta, 220 sayılı kararıyla 12 kat verilen alanlara bu kez 15 kat kararı getirerek onaylamıştır. Yürürlükteki imar kanununa göre 15 katlı yapının yüksekliği 60 metre olabilmektedir. Dumlupınar Bulvarı ve Düden Çayı arasında bulunan ve 23 grup halinde onanan 69 adet 1/1000 ölçekli imar planı paftası, Muratpaşa ilçesini bütünüyle etkilemekle beraber kentin yapısına da uygun değildir. Belediye, bir başka deyişle itirazları incelememiş, daha önce onayladığı planı değiştirmiştir."
RANT PROJELERİ
Antalya'nın falezler üzerine kurulu bir kent olduğunu dile getiren Şahin, 1970’li yıllardan bu yana kentin doğal ve tarihsel alanlarına yönelik koruma kararları olmasına rağmen birçok tahribatın yaşandığını belirtti. Sermayedarların farklı yollarla mevcut yerel yönetimleri zorlayarak, bazı rant projelerini hayata geçirdiğini ifade eden Şahin, "Hal böyle olunca yönetimlerde oy kaygısı, rant yaratma, rant kollama gibi niyetlerle sürekli koruma kararları delindi” dedi.
Projenin gerçekleşmesi halinde kentin trafik yoğunluğunun da artacağını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: “Bu plan değişikliği mülk sahiplerine bir rahatlık ve avantaj sağlayabilir ama kentin doğal yapısına son derece zarar verecek. 60 metre yüksekliğindeki binalar kentin yaşamını çekilmez hale getirecek. Bu haliyle yoğun bir trafik ve bunaltılmış bir kent olacak."
MA / Esra Solin Dal