MERSİN - İHD Mersin Şubesi’nin hazırladığı rapora göre hasta tutsakların sağlığa erişim hakkı engelleniyor, İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyeler erteleniyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Hapishane Komisyonu, cezaevlerine ilişkin Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan ihlal raporunu açıkladı. Dernek binasında düzenlenen toplantıyla raporu açıklayan İHD Mersin Hapishane Komisyonu Üyesi Muammer Derince, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve ölümlerin büyüyerek devam ettiğine söyledi. Tarsus ve Aksaray cezaevlerinde yapılan ziyaret notlarını aktaran Derince, "Cezaevi idarelerince verilen haksız disiplin cezaları gerekçe gösterilerek, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararları ile mahpusların cezaları altışar ay ertelenmekte ve böylece şartlı salıverme hakları ihlal edilmektedir. Ereğli Yüksek Güvenlikli Mahpushanesi’nde kalan mahpus M.Z.B., E.Ş. ve Ö.S'nin infazları bu gerekçeyle iki defa altışar ay ertelenmiştir" diye konuştu.
İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
Tutukluların sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerinin ceza tehdidi ile engellendiğini ve bu haklarını kullanmak isteyenlere karşı cezaevi idaresince baskı, şiddet uygulandığını söyleyen Derince, "Özellikle yüksek güvenlikli cezaevlerinde kalan mahpusların birbirlerinden yalıtık ve her türden hak mahrumiyeti ile cezalandırıldıkları, giysi ve yataklarının havalandırmaya ve güneşe çıkarılmaya izin verilmediği için bu mekanların 'güneş görmeyen cezaevi' olarak adlandırıldığını ve buna bağlı olarak sağlıklarının bozulduğunu beyan etmişlerdir" ifadelerini kullandı.
'SAĞLIĞA ERİŞİM HAKKI ENGELLENİYOR'
Hasta tutukluların çeşitli hak ihlallerine maruz kaldığını aktaran Derince, "Hasta mahpusların doktora götürülmediğini, ağız içi arama, kelepçeli muayene ve özellikle kadın mahpusların, ahlaka aykırı bir şekilde kolluk kuvvetlerinin yanında muayeneye zorlanmaktalar. Böylece sağlığa erişim hakkı ihlal edilmekte ve mahpuslar hapishanelerde hastalıkları artarak sağlıksız ortamda kalmaya devam etmektedir. Başta yüksek güvenlikli hapishaneler olmak üzere, bölgede bulunan tüm hapishanelerde durum bu şekildedir. Manavgat S Tipi Kapalı Hapishanesi'nde kalan M.K., Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde kalan S.Y., Tarsus T-2 Kapalı Hapishanesi’nde kalan H.T. ve B.Ö., F.G, Ş.K. ve birçok mahpusun bu şekilde sağlığa erişim haklarının ihlal edildiği, başvuru ve avukat görüşmelerinden de anlaşılmaktadır" şeklinde konuştu.
'AĞIR İNSAN HAKKI İHLALİDİR'
Derince, söz konusu uygulamaların bağlı olarak özellikle hasta mahpusların yaşamlarının çekilmez hale getirdiğini, ağır kronik rahatsızlıkları bulunan mahpuslara makul yaşam ve tedavi koşullarının sunulmadığı, sağlığa erişim haklarının ihlal edildiğini kaydetti. Derince, "Mahpuslara kelepçeli muayene dayatılması, muayene esnasında toplumsal ahlak anlayışıyla, insan hak ve özgürlükleriyle bağdaşmayan tavırlar sergilenmesi, mahpusların tedavi olmalarının önündeki en büyük engeldir ve bu durum ağır bir insan hakkı ihlalidir. Mahpusların yemeklerinin ya çok az geldiği ya da yenilemeyecek durumda olduğu, besin ihtiyaçlarının karşılanmadığı, kantin fiyatlarının çok yüksek olduğu ve gardiyanların hijyen kurallarına uymadığı gözlemlenmiştir" diye belirtti.
Derince, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Valilik İnsan Hakları Birimi, Hapishane İzleme Kurulu, Adli Birimler, Siyasi Partiler, İnsan Hakları Örgütlerine çağrıda bulunarak, "Tüm hapishanelerde onurlu ve insani bir yaşamın tesisi için gereğinin yapılmasını talep ediyoruz" dedi.