DERSİM – Dersim katliamının tanığı olan 110 yaşındaki Ahmet Fidan, yaşadıkları zulmün hala sürdüğünü belirterek, bugün yaşananlara karşı, “Ben anlatacağım. İsterlerse beni cezaevine atsınlar” dedi.
Dersim 1937-38 katliamın tanıkları bir bir hayata gözlerini yumarken, hayatta olanlar ise yaşları itibariyle güçlükle yaşam mücadelesi veriyor. Dersim tanıklarından biri olan ancak katliamlar yapıldığı esnada aileleri farklı bölgelere taşımak için görevlendirilen 110 yaşındaki Ahmet Fidan, yaşı itibariyle yaşananları çok hatırlamasa da kendisini ziyaret edenlere katliamı anlatmaya çalışıyor.
KÖYÜNÜ TERK ETMEDİ
Nazimiye ilçesi Dereova köyünde oturan Ahmet Fidan, o dönemde birçok köyde yapılan katliamların bire bir tanıklık etmese de ancak kimlerin orada katledildiğini ve neler yapıldığını ailesinin anlatımlarıyla biliyor. O dönemde Pülümür ilçesinin kırsal kesimlerinde katliamlar yoğun olmadığı için aileler ve çocuklar oraya taşınırken, Ahmet Fidan’ın ailesi de bu ailelerden biri. Kendi topraklarını terk etmeyen Fidan, katliamdan sonra “Bu topraklarda doğdum, bu topraklarda öleceğim” diyerek daha sonra yeniden köyüne yerleşiyor.
YABANCILARI DEVLETİN AJANI OLARAK GÖRÜYOR
Köyünde büyüyen ve orada yaşlanan Ahmet Fidan, konuşmalarıyla kendisini ziyaret edenlere mutlu bir tebessüm bırakıyor. Fidan, yaşananları hatırlamakta güçlük çekse de her gelene mutlaka katliamı anlatmaya çalışıyor. Anlatırken gözbebeklerindeki acının tarifi öne çıksa da sık sık çocuklarına kendisini ziyaret edenlere, “Konuşuyorum ama bunlar devletin adamı ve ajan olmasın; beni götürmeye gelmişler” diyerek hüzünlenmesi, bu ülkede katliamdan geçirilen her halkın acı ve korku öyküsünü gözler önüne seriyor. Ayrıca bu devlete olan öfkesinin yanı sıra hiç güvenlerinin de olmadığını kanıtlıyor.
‘ANLATACAĞIM, İSTERLERSE CEZAEVİNE ATSINLAR’
Bu sözleri söyledikten sonra tekrar anlatmaya koyulan Fidan, bu kez “Ben anlatacağım. İsterlerse beni cezaevine atsınlar” diyerek şu anda yaşananlardan habersiz olmadığını gösteriyor. Yaklaşık 3 saat kendisiyle yaptığımız sohbette yaşadıklarını kesik kesik anlatan Fidan, 1938’i aklına geldikçe gözleri dolu bir şekilde anlatıyor.
‘CENAZELER DİRİ DİRİ YAKILDI’
Dersim katliamında akrabalarını kaybeden Fidan, sadece Ramazan köyünde 90’a yakın kişinin katledildiğini ve bunların hepsinin yakın akraba aile olduklarını söyledi. Fidan, katledildikten sonra ise cenazelerinin yakıldığını ifade ederek, cenazelerini gömemediklerini aktardı.
‘HAMİLE KADINLARIN KARNI SÜNGÜYLE DELİNDİ’
Katliamın yapıldığı esnada Pülümür ilçesinde toplama merkezleri olduklarını söyleyen Fidan, “Ben de birçok yaşlı, çocuk ve kadını sırtımda taşıyarak, oralara götürdüm. Ancak buna rağmen toplu katliamlarla birlikte Nazimiye ilçesinde sadece bizim bildiğimiz bine yakın insan katledildi. Hamile kadınlar, karın bölgeleri süngü ile delik deşik edilerek fetüs (bebek) çıkartılarak katledildi. Katliamda mermileri bitmesin diye savunmasız insanları da süngüler ile katlettiler ardından diri diri yaktılar” dedi.
‘ZULÜM SÜRÜRÜYOR’
Konuşmasında sık sık “Bu dünya zalimlere cennet, mazlumlara cehennemdir” diyen Fidan, ülkede süren savaşa dikkat çekerek, 110 yaşında olmasına rağmen barışın tesis edilmesini istedi. Gündemi sürekli takip eden Fidan, şu anda yaşananların da Dersim katliamından farksız olmadığını, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da zulümkar bir yapıya sahip olduğunu ve zulmün sürdürücüsü olduğunu söyledi.
MA / Semra Turan