Sanatçı Erkan Benli Nusaybin'i anlattı

img
MARDİN - Tutuklu sanatçı Erkan Benli, 4 yıl önce Nusaybin’de yaşananları “Sonuna kadar direndik” diye anlattı. Benli, yaptıkları savunmaların "paradigmasal gerçeklikten” kaynaklı önemli olduğunu vurguladı. 
 
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016’da uygulamaya sokulan sokağa çıkma yasağı, 25 Temmuz 2016'a kısmen, 21 Nisan 2018 tarihinde ise tamamen kaldırıldı. Yoğun çatışmalara sahne olan ve tarihe "Nusaybin sendromu" olarak geçen yasağın devam ettiği 26 Mayıs 2016’da, Sivil Savunma Birlikleri'nin (YPS) güçlerini kentten çektiklerini duyurmasının ardından buradaki siviller tahliye edildi. Tahliye edilen 17’si çocuk 70 kişi gözaltında tutuldukları süre boyunca yoğun işkencelere maruz kaldı. 
 
AİLELERİNE TESLİM EDİLMEYİ BEKLİYORLAR
 
Tutuklanan kişiler hakkında açılan dava dosyalarında, yasak boyunca 69 polis, asker ve korucunun yaşamını yitirdiği, 528 kolluk kuvvetinin de yaralandığı bilgisi yer aldı. YPS ise, yaptığı açıklamayla yasak boyunca 51 üyesinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Yasak sonrası birçok YPS'linin cenazesi yıllar sonra ailelerine teslim edildi. Kim cenazeler ise, halen kimsesizler mezarlığında ailelerine teslim edilmeyi bekliyor. 
 
44 KİŞİYE AĞIR CEZALAR 
 
Kentten tahliye edilmelerinin üzerinden 4 yıl geçen kişilerden 44'üne ağır hapis cezaları verildi. Yargılamalar sürecinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı başlatılan açlık grevlerine dahil olan tutuklulardan Medya Çınar ve Siraç Yüksek yaşamlarına son verdi. Arkalarında bıraktıkları notlarda da “Özyönetim” vurgusu yaptılar. Ayrıca, duruşmaların tümünde tutuklular "özyönetim” taleplerini dile getirmekten geri durmadı. Duruşmaların ortak vurgusu ise, "Biz halkımız ile birlikte özgür ve eşit bir ülkede yaşamak istedik. Demokratik Özerklik haktır, suç sayılamaz” sözleri oldu.
 
MEKTUPLAR KOMİSYONDAN GEÇSİN DİYE...
 
Kentteki yasağın 72’inci gününde tahliye edilerek, tutuklanan ve ağır cezalar verilen isimlerden birisi de Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan sanatçı Erkan Benli'ydi. Benli, kentten tahliye edilmelerinin yıldönümünü nedeniyle yaşadıkları süreci Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtlayarak, değerlendirdi. 
 
Yazdığı mektuplarında kullandığı ifadeler nedeniyle defalarca hücre cezası verilmesi ve mektupların Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu’nda takılı kalarak, yerine ulaştırılmamasına dikkat çeken Benli, mektubun ulaşması için “Daha sade bir üslup tercih ettim” diye ekledi.
 
14 Mart 2016 tarihinden 26 Mayıs 2016 tarihine kadar Nusaybin'de yoğun olaylar yaşandı. Süreç nasıl işledi?
 
 Müzakerelerde bir sonuç çıkmadı. Ulus olarak artık bu muameleyi ve ciddiyetsizliği kaldıramazdık. Kürt halkının vermiş olduğu özgürlük mücadelesi elbet başarıya ulaşacaktır.
 
Sürecin nasıl bu hale geldiğini anlamak için ülkenin üzerine bu kara bulutlar çökmeden, insanlar hayatını kaybetmeye başlamadan, en önemlisi de barış ve demokratik çözüm için yürütülen diyalog ve çalışmalar heba edilmeden önceki süreci iyi bilmek lazım. Bu bakımdan bunca yıllık acı ve çabadan sonra herkesin gözü kulağı 2013 tarihinde gerçekleşen Dolmabahçe Mutabakatı'ndaydı. Bu mutabakatla varılan çözüm çerçevesi ve yasası tamamlanmıştı. Bu konsensüse göre Kürtlere demokratik bir anayasa içerisinde demokratik özerklik statüsü verilecekti. Zaten varılan uzlaşıda Kürt halkının yaşam ölçüleri ile uyumlu bir yönetim modeli olan bu yetki paylaşımı tarihsel, toplumsal kimliğini korumak ve geliştirmek için ancak bu şekilde bir yönetim biçimi ile gerçekleşebilirdi. Ancak AKP hükümetinden daha baskın olan özel harp dairesi ve dolaylı lobici mekanizmalar bu süreci sabote etti. 14 Mart ile 26 Mayıs 2016 tarihleri arasında yaşanan olaylar tüm bu kazanımlar için büyük bir yıkım olduğu kadar yıllara yayılacak ve sıcak bir çatışma riskini de doğurmuş oldu. Bunca barışçıl, emek ve gayrete rağmen Kürt ve Türk halklarının en büyük özlemi olan barış bu süreçte de hak ettiği zemini bulamadı.
 
Nusaybin’de yaşananların öncesi ve sonrasını nasıl anlatırsın?
 
İki taraflı yürütülen bir mücadelede kimse kurbanlık koyun değildir. Yaşananların öncesi ve sonrasında şu çok iyi anlaşıldı ki; mücadeleler asla kendisini küçültmez.
 
Taleplerinizin temelinde yatan perspektifinizi nasıl açıklarsın?
 
Şimdiye kadar sürdürülen müzakerelerde bir sonuç çıkmadı. Ulus olarak artık bu muameleyi ve ciddiyetsizliği kaldıramazdık. Bundan sonra mücadele ve müzakerenin iç içe gelişimi esası temelinde; kendi kendini yönetme adımı ve inşası dönemi başladı. Bu karar sonrasında çeşitli kentlerde halk yönetimleri ilan edildi. Ardından halk meclisleri yaptıkları açıklamalarla da 'bundan sonra devletle hiçbir işlerinin olmadığını, kendi özyönetimlerini kurduklarını ve buna müdahale edildiği takdirde kendi meşru savunma güçlerini kuracaklarını' mütalaa ettiler. Halkımızın bu demokratik talebine yoğun baskı ve saldırılarla cevap verildi. Bu saldırılar karşısında daha önce yasal statüsü olan devrimci gençlik örgütleri sürece dahil oldu. Yaşanan çatışmaları devrimci gençlik ve kolluk güçleri arasında yaşandı. İlerleyen süreçte artarak devam eden saldırılar karşısında alınan kararla devrimci gençlik örgütü yeni bir yapılanmaya giderek, Sivil Savunma Birlikleri'ni kurdu. İlerleyen zamanlarda Kürt halkının vermiş olduğu özgürlük mücadelesi elbet başarıya ulaşacaktır. Biz bunu daha önce de defalarca analiz ettik. Demokrasi mücadelesi verdik. Kendi kendimizi yönetmeyi esas aldık. Kısaca bunları söyleyebilirim.
 
 Meşru savunma ilkemiz; bütün dünyayı yenecek güçte olsak kimseye saldırmaz, hakkımızı korumak için bütün dünya üzerimize gelse sonuna kadar direniriz şeklindeydi. Biz de aynı bu şekilde yaptık ve sonuna kadar direndik.
 
 Kentten tahliyeniz gerçekleştikten sonra tutuklama ve mahkeme süreçleri başladı ve peş peşe cezalar verildi. Bu yargılama süreçlerini nasıl görüyorsunuz?
 
73 gün süren çatışmaların öncesinde geri çekilme kararı alındı. Orada mahsur kalan siviller ve yaralı arkadaşlarımız vardı. Toplu bir yargılama oldu ilk başta. Ancak sorguda bir haftaya yakın bekletildik. Hepimize yoğun bir işkence yapıldı. Hepimiz yaralıydık ve yaralarımızın ağır olması dolayısıyla geri çekilmeyi başaramadık. Mahalleler kuşatılmış, uzaktan ağır silahlarla sürekli rastgele vuruluyordu. Meşru savunma ilkemiz; bütün dünyayı yenecek güçte olsak kimseye saldırmaz, hakkımızı korumak için bütün dünya üzerimize gelse sonuna kadar direniriz şeklindeydi. Biz de aynı bu şekilde yaptık ve sonuna kadar direndik. Şimdiye kadar yaptığımız ve yapacağımız savunmalar ile herhangi bir hukuki beklenti içinde olmadığımızı gösterdik. Yaşananlardan aklanarak çıkmak isteyen devlete karşı mahkeme heyetinin 'sıcak' bir tutumu vardı. Adil bir yargılamanın yapılmadığı bir ortamdı. Yine hazırlanan iddianamelerin panoramasına bakıldığında bütün olaylar üzerimize yığılmış bir vaziyetteydi. Amiyane tabirle iddianamelerin birer yalanlar malzemesi olduğu aşikardı. Yargılama süreci ile ilgili olan öngörüleriniz bizi doğruladı. Avukatlar ancak yasalarının müsaadesi ölçüsünde bir savunma yapabildiler. Bizler ise, paradigmasal bir bakış açısıyla daha geniş bir perspektifte savunmalarımızı yaptık. Savunmalarımızın çok konuşulmasının temelinde yatan onun paradigmasal gerçekliğidir. Mücadeleler asla kendisini küçültmez.
 
Sizin ve arkadaşlarınızın savunmalarını kamuoyu nasıl ele almalı?
 
Yaptığımız savunmaların bilimsel bir temele dayanan hakikati var. Savunmalarımızın temeli kadercilikten uzak bir sorumluluk duygusuyla ve müşterek bir bilinç ihtiva eden pratikle oluşturuldu. Halkımızın tarihsel toplumsal değerleri içerisine düşülen çıkmaz ve üzerinde yürütülen pazarlıklar savunmalarımızın temel başlıklarını oluşturdu. Son derece otoriter, merkeziyetçi ve hakimiyetçi, her celsede bastırma yöntemini eksik etmeyen, heyet ayrı ayrı yargılanmamıza hükmetti. İktidarın, siyasi partilerin halka dayattığı biat kültürünü anlamak zor olmasa gerek. Fakat tarafsız ve üstelik bağımsız olduğunu iddia eden yargı makamının böyle bir tavır takınması da tesadüfi değildir. En 'Benim' diyen her kurum ve kuruluş ülkedeki siyasi iklime göre konum alıyor. Böylece ayaklar altına alınmadık değer kalmıyor. Bize göre ülkedeki tüm değerler bu yargılamalarla ayaklar altına alınmıştır. Bu nedenle bu makamlardan bir beklenti içerisine girilmemeli. Toplum mücadelesi ile bu kurumları değiştirip, dönüştürmenin yollarını üretebilmelidir.
 
 Ülkedeki tüm değerler bu yargılamalarla ayaklar altına alınmıştır. Bu nedenle bu makamlardan bir beklenti içerisine girilmemeli. Toplum mücadelesi ile bu kurumları değiştirip, dönüştürmenin yollarını üretebilmelidir.
 
Sanatçı kimliğinizle 4 yılı nasıl anlatırdınız? Süreci anlatacak besteleriniz, şarkılarınız oldu mu?
 
Kültür ve sanat alanında toplumsal bir kuruluşu görmek hep hayalim oldu. Büyük bir aşk ve tutkuyla pratik sahadan kopuk olarak kendimce üretmeye çabalıyorum. Dört yıllık zindan sürecinde üretimime devam ediyorum. Kültür ve sanat için akademileşmeyi çok önemli buluyorum. Toplumun zihinsel olarak estetik kazanması için bu akademilerin idrak-izan merkezi olup, olan bitenlere akıl erdirebileceğimiz yerler olarak çalışmaları elzemdir. Zerdeşt’in ateşgahları, Mani’nin ışık bahçeleri, Ege kıyılarında İyonların felsefe okulları, dağ yamaçlarındaki Hıristiyan manastırları, medreseleri, devrimci özgür üniversiteler, yine modern günümüzün Frankfurt Okulu bu mirası üstlendiler. Çok şey yaptılar. Dikkat edilirse sanat ürünlerinin etkileyiciliği, sanatçıların toplum içerisinde örnek olmalarına yol açmaktadır.
 
Akademileşme ile kapitalist sistem tarafından toplum karşıtlığına dönüştürülen sanatın yeniden özüne dönmesi sağlanacaktır. Zaten bu çalışmayı yürüten kurumlar ve arkadaşlar var. Ben de kendimi buna göre yönlendirdiğimi söyleyebilirim. Şimdiye kadar kendim yazdığım 3 şarkı sözünü besteledim. Son dönemlerde yazımsal çalışmalara yoğunlaşıyorum.
 
Son olarak kamuoyuna ne mesaj vermek istersiniz? 
 
Einstein'ın çok güzel bir sözü vardır ve şöyle der; Kitleler propaganda ile zehirlenmedikleri sürece savaş tarafları değiller. Toplumsal bir barışın sağlanmasında köşe taşı rolü toplumundur. Bu son virüs gündemi bize ziyadesiyle dayanışmayı, birlik olmayı söylüyor. Dillerin, kültürlerin bir arada yaşaması toplumların bir hakkı ve hakikatidir. Nitekim halkın cehaletini kullanan bir ara tabaka var. Oligarşik kesim deniliyor bunlara. Toplumsal barışı engelleyen bir ara tabaka sermayedarlarıdır. Tüm bunlarla birlikte önümüzdeki sürecin bir demokrasi çağı olacağını, sömürüsüz, eşitlikçi bir dönemin başlayacağını, başta bütün Ortadoğu halkları olmak üzere tüm insanlığa yaraşacak bir yaşamın başlangıcı olmasını diliyorum. Ayrıca sizlere de teşekkür ve sevgilerimi belirtiyorum.
 
MA / Ahmet Kanbal

Diğer başlıklar

17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylaya maden
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı