ANKARA - İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu, “Sabri Kaya’nın yaşamını yitirmesinde sorumluluğu olan kurum ve yetkililerin, sorumluluklarının ortaya çıkarılması, gerekli hukuki yaptırımların sağlanması için konunun takipçisi olacağız” açıklaması yaptı. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, tahliye edildiği gün yaşamını yitiren hasta tutuklu Sabri Kaya’ya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü bulunan hasta tutuklu Sabri Kaya’nın sağlık durumu ve yaşanan süreçlere dair daha öncede kamuoyuna bilgilendirme yapıldığı belirtildi. Kaya’nın 2013 yılında cezaevinde iken ağır kalp rahatsızlığı nedeniyle 2 defa açık ameliyat geçirdiği belirtilen açılamada, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamaz raporu” ile infazı durdurularak cezaevinden tahliye edildiği, ancak 3 ay sonra tekrar cezaevine konulduğu hatırlatıldı. Açıklamada, Kaya’nın Osmaniye Cezaevi’ndeki son 1 yılda durumunun ağırlaştığı kaydedildi.

 

İKİ AY HASTANEYE SEVK EDİLMEDİ

 

Cezaevi idaresi, cezaevi savcılığı ve Osmaniye Devlet Hastanesi tarafından Kaya’nın tedavisini basit ilaçlarla geçiştirildiğine değinilen açıklamada, “Özellikle 1 ay gibi uzun bir süre mahpus için hayati önemde olan ‘Coumadin’ isimli ilacın kendisine verilmediği iddia edilmiş ve bu nedenle durumu gittikçe ağırlaşmıştır. Son iki ay içerisinde ise artık hastalığı en ileri boyuta ulaşmış olup, hastalığı vücudun diğer tüm organlarına sirayet etmiştir. Sadece Nisan ayı içerisinde 20 kez Osmaniye Devlet Hastanesi aciline kaldırılmıştır. Hatta bazı günlerde iki kez hastane aciline kaldırılmıştır” denildi.

 

TÜM DEVLET KURUMLARI SESSİZ KALDI

 

İHD ve Kaya'nın ailesi ile avukatları tarafından, tam teşekküllü bir hastanede tedavi edilmesi için Adalet Bakanlığı, Bağlık Bakanlığı, Cezaevi Genel Müdürlüğü, Osmaniye Cezaevi Savcılığı, Cezaevi İdaresi, Kamu Denetçiliği ve Anayasa Mahkemesi'ne "acil kodlu" başvuru yapıldığı hatırlatıldı.

 

Çabalara rağmen hasta tutuklu Kaya’nın iki ay boyunca Kovid-19 bahanesiyle hastaneye yatışının yapılmadığı ifade edilen açıklamada, “İnfaz durdurma ve hastanede tedavi edilmesine ilişkin tedbir” talebine karşın, AYM'nin “rutin işlemlerin yapıldığını, cezaevi kapısında ambulans olduğu bu nedenle tedbir talebine gerek olmadığına” karar verdiği anımsatıldı. 

 

‘ÖLECEK’ DENİLDİKTEN SONRA TAHLİYE KARARI

 

Kaya için yapılan tüm girişimlere karşın savcılık, cezaevi idaresi, hastane yetkilileri tarafından sadece “işlemler yapılıyor” yanıtı verildiği belirtilen açıklamada, “Son 1 hafta içerisinde hasta mahpus Sabri Kaya, cezaevinde mide kanaması geçirmiş olup, Osmaniye Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Osmaniye Devlet Hastanesi artık yaşamsal fonksiyonlarını kaybetmiş hasta mahpusa ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vererek hasta mahpusun, 20 Mayıs’ta Adana Balcalı Hastanesi’ne sevkini yapmış, Adana Balcalı Hastanesi 21 Mayıs’ta yaptığı tetkik ve tahlillerde hastanın yaşama şansının olmadığını belirtmiştir. Balcalı Hastanesi’nin, aileye bu açıklamayı yaptığı saatlerde Osmaniye Cezaevi Savcılığınca hasta mahpusun infazının ertelenmesine ve tahliyesine karar verilmiştir. Tahliye kararından 5-6 saat sonra ise hasta mahpusun yaşamını yitirdiği belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.

 

Balcalı Hastanesi’nin, Kaya’nın yaşama şansı olmadığını açıklaması ardından Osmaniye Savcılığı tarafından verilen “infaz durdurma ve tahliye” kararının hiçbir hukuki ve vicdani yönü bulunmadığının kaydedildiği açıklamada, “Beklenen bu sonun oluşması bizzat devletin yetkili kurumlarının tavır ve uygulamalarından kaynaklanmıştır. Hasta mahpusun yaşamasının mümkün olmadığının anlaşılmasından sonra tahliye kararı verilmesi, ilgili yetkili kurum ve kişileri sorumluluktan hukuken ve vicdanen kurtulmasını sağlayamaz” denildi.

 

‘SİYASİ SAİKLERLE HAREKET EDİLDİ’

 

Devletin gözetiminde bulunan kişileri koruma yükümlülüğünün de hatırlatıldığı açıklamada, cezaevlerinde bulunan hasta tutuklulara siyasi saikler ve devlet aklıyla konuya yaklaşım gösterilmesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı. 

 

İnfaz kanunu sürecinde de eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sorunu görmezden gelme aklı maalesef sorunu kronik hale getirmiştir. İnsancıl evrensel insan hakları hukukunun temel değerleri ve uluslararası insan hakları mevzuatı, Türkiye’deki tüm toplumsal sorunların çözümünün temel rehberi olduğu gibi aynı zamanda ayrımcı infaz yasasının ve özelde hasta mahpus sorununu da çözecek temel rehber ve yoldur. Bu rehber ve irade ile hasta mahpusların sorunun gündeme alınarak tam teşekküllü hastanelerde tedavilerinin yapılması, ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenerek derhal tahliyelerinin sağlanması gerekmektedir.

 

SORUŞTURMA AÇILSIN

 

İnsan Hakları Derneği olarak; yaşamını yitiren hasta mahpus Sabri Kaya’nın ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Sabri Kaya’nın yaşamını yitirmesinde sorumluluğu olan kurum ve yetkililerin sorumluluklarının ortaya çıkarılması gerekli hukuki yaptırımların sağlanması için konunun takipçisi olacağımızı belirtmekle beraber Adalet Bakanlığınca, bu konuda re’sen idari ve cezai soruşturma açılmasını sağlama ve maddi gerçekleri ortaya çıkarmasını talep ediyoruz.”