DİYARBAKIR – Deprem vergisi adı altında toplanan paraların ne olduğuna dair tartışmalar devam ederken, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, “Bu vergiler depremde oluşan hasarlı veya kaçak yapıların iyileştirilmesi için ya da tedbir amaçlı kullanılmadı" dedi.
Merkez üssü Elazığ- Sivrice olan 6.8 şiddetindeki deprem, yıllardır yurttaşlardan tahsil edilen deprem vergilerini tekrar gündeme getirdi. Kasım 1999’dan bu yana devletin yurttaşlardan tahsil ettiği deprem vergilerinin toplamı 34 milyar doları geçtiği belirtilirken, Elazığ depreminden sonra Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı ve kısa bir süre sonra sildiği "Destekleriniz için deprem yazın 2868'e SMS yollayın. 10 TL katkıda bulunun. Dilediğiniz kadar gönderebilirsiniz. Gün dayanışma günü” şeklindeki mesajı deprem vergilerine ne olduğu sorusu ile birlikte tepkilere de neden oldu. 1999 yılında bir yıllığına yürürlüğe giren deprem vergisi, hala toplanmaya devam ediliyor.
‘VERGİLER NEREYE GİTTİ?’
TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, kısa süreliğine çıkarılan deprem vergisinin sürekli hale geldiğini, “Özel Tüketim” adı altında yıllardır, yurttaşlardan alındığını belirterek, “Ne yazık ki bu vergiler depremde oluşan hasarlı veya kaçak yapıların iyileştirilmesi için ya da tedbir amaçlı kullanıldığı görülmemiştir. Bu çok nettir. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen deprem yönetmeliği, kalın kalın deprem mevzuatları çıkıyor. Bunun direk pratik sahada uygulanabilirliği yok. Vergiler nereye gitti? Ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne de diğer bakanlıklar bu konuda üzerine düşeni yapmıyorlar. Herhangi bir somut çalışmaları yok. Somut çalışmaların olmadığını imar aflarından biliyoruz” dedi.
‘İMAR AFFINDAN YARARLANAN YAPILAR HANGİ KENTLERDE?’
Son 2018-2019 yılında çıkan imar affında devletin milyarları bulan bir kazancı olduğunu hatırlatan Hatun, “Bu milyarlar nerede, başta onu sormak lazım? Bakanlıklarca devletin kar ettiğine dair duyurular yapıldı. Bunların ilk önce bir hesabının verilmesi gerekiyor. Bu imar affı ile ilgili yapı kaydı olmayan kaçak yapıların, mühendislik hizmeti almayan yapıların resmi kaydı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde var. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri hem sayıyı açıklasın hem de imar affından yararlanan yapıların hangi kentte yapıldığı ve kaç başvurunun olduğunu açıklasın. Netice bu yapılar para karşılığında yapıldı, alınan paralar nerede?” diye sordu.
‘ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI AÇIKLAMA YAPSIN’
Deprem vergisi adı altında toplanan paraların halk için kullanılmadığını vurgulayan Hatun, “Bu paralar, halka, kentlere harcanmadı. Nereye harcandı bu paralar? Büyük ihtimalle her zamanki gibi yandaşların otellerine, bakanlıkların saraylarına harcanmıştır. Ama hiçbir şekilde halka geri dönmedi. Deprem vergisi adı altında halktan 20 yıldır vergi alıyorsun ama hiçbir şekilde bu vergiler mühendislik hizmetine dönüşmemiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı konu ile ilgili bir açıklama yapsın. Bu ülkede hiçbir zaman riskli alanların kentsel dönüşüme maruz kalması söz konusu olmamıştır. Rantsal alanların kentsel dönüşüme girmesi söz konusu. Baktığımızda kentsel dönüşüme giren yerlerdeki yapılar çok sağlıklı değil ama şunu çok net söylemek gerekiyor, buradaki yapıların sağlıklı olmadığından kaynaklı kentsel dönüşüm olmuyor. Özellikle AKP dönemi ile başlayan kentsel dönüşümler, rant alanı olarak kullanılmıştır. Ve halen de öyle kullanıyor” diyerek Diyarbakır’ın Sur ilçesini örnek verdi.
‘BU BİR RANTTIR’
Sur’da Alipaşa ve Lalebey mahallerinin kentsel dönüşüme maruz kaldığını ifade eden Hatun, “Sur ilçesinde bir bina kaç paraya satılıyor? Kentsel dönüşümün mantığı, oradaki yapılar sağlıksızdır, yaşam hakkı tehlikededir. Bu nedenle o mahalledeki yapıların ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedef alınır. Peki onlar ne yaptılar? Orada yaşayan halka 10 ila 20 bin TL civarında para vererek evlerini ellerinden aldılar. Şu an yeni yapılan evler 1 milyon 250 bin TL’ye sitelerde satılıyor. Böyle bir kentsel dönüşüm olur mu? Demek ki bu bir ranttır. Türkiye’nin diğer bölgelerinde de aynı durum geçerlidir. Hiçbir şekilde ne yazık ki kentsel dönüşüm halkın yararına yapılmamıştır” diye konuştu.
MA / Arjin Dilek Öncel