Prof. Dr. Yeldan: Kanal İstanbul 2023’te işsizlik ve şiddet dalgasıyla geri dönecek

img

ANKARA - Türkiye’nin rant üzerinden büyüme modeli izlediğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, Kanal İstanbul’un yapılması halinde yüzde 3 büyümeye ulaşılabileceğini ancak bedelinin 2023’te yeni bir işsizlik ve şiddet dalgasıyla topluma geri döneceğini söyledi. 

 
Dünya genelinde sabit sermaye yatırımlarının ve uluslararası ticaret artış hızının düşmesi, imalat endekslerinin gerilemesi, küresel işsizliğin artması ve buna bağlı olarak küresel büyümenin yerlerde sürünmesinin 2020 yılında da devam etmesi bekleniyor. Dünya sisteminin içine girdiği durgunluk halini aşmak için başvurduğu parasal genişlemenin işe yaramayacağı ise uzmanların ortak kanaati. Resesyon ve finansal krizin 2020’de de devam edeceği ülkelerden biri de Türkiye.
 

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, 2020 yılında dünya ve Türkiye ekonomisine dair sorularımızı yanıtladı.

 
 Dünyada uzun süreden bu yana yaşanan ekonomik krizin asıl nedeni nedir?
 
21’inci yüzyıl kapitalizmin en temel sorunu, üretimin sürdürülebilir bir şekilde yaratılamaması, sermaye birikiminin tıkanması ve teknolojik genişlemenin üretimdeki verimlilik ve artışların son 60 yıldan bu yana en cılız tempoda devam etmesidir. Şöyle bir geriye baktığımızda dünya ekonomisi, İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1940-50’lerde gerçekleştirilen montaj hattına dayalı teknoloji atılımından bu yana benzer bir teknolojik atılım gerçekleştiremedi. Ta ki 1970’lerin ortalarına kadar. 1970’lerle birlikte yatırım temposu geriledi ve sanayiler, teknolojiler olgunlaştı. Böylece yeni bir ivme gereği ortaya çıktı, fakat o da bir türlü gerçekleşemedi. Ta ki 1990’lara kadar. 90’lardan sonra baktığımızda da dünyanın en büyük online alışveriş platformlarından Alibaba, Amazon gibi büyük internet  pazarlama şirketleri çok ünlü atılımlar gerçekleştirmiş, fakat bunlar da üretimin belli bir artışına yol açacak denli olmamıştır. Daha çok üretilmiş malı kolay pazarlama işlevi gördüler.
 
Finans sistemi değer üretmiyor mu?
 
Finans sistemi özü gereği değer üreten bir sistem değildir. Zaten üretilmiş değeri, mamul malı yeniden değerlendiren, işte türev enstrümanlar, borsalar, repo yani dünyayı finans çorbasına çeviren üretilmiş değerleri yeniden değerlendirir. Dolayısıyla yeni değer üretmeyen ama üretilen değeri de neredeyse sabun köpüğü gibi sakinleştiren ve kapitalizmin bu tıkanıklığı da bu finansal değerlendirmelerde elde edilen finansal rantlarla gideriyor. Bir sanal değerler dünyası. O yüzden kapitalist sistemin içinde bulunduğu en büyük sorun verimlilik artışı.
 
Kapitalist sistemin içinde bulunduğu en büyük sorunu verimlilik artışı olarak tanımladınız. Peki, verimlilik artışının sağlanmadığı bu sistemde büyüme neye göre oluyor?
 
Tam da buraya değinecektim. Üretkenlik sağlayamama sorununa bağlı olarak büyüme yapay yollarda gerçekleşiyor. İşte ABD miktar kolaylaştırıcı operasyonlar gerçekleştiriyor. Trump, büyük oranlı vergi indirimleriyle mali destek sağlıyor. Yine Türkiye’ye bakın, kamu bankalarını tüketimi pompalamak, tüketimi kamçılamak üzerine yönlendiriliyor. Bu da geliri sürdürülebilir bir şekilde yaratılmaması, ama sürekli olarak bir saman alevi gibi genişleyen sonra bu kaynaklar kuruduğundan çöken, çok aşırı dalgalı ve ileriye dönük beklentilerde umutsuzluk kaygı ve buna dayalı gerginlikler yaratan bir olguya dönüşüyor.
 
 Türkiye ekonomisinde yaşanan çalkantılı büyüme sorununun kaynağı yapay büyüme mi?
 
İstihdam yaratma kapasitesi az olan ve üzerine ‘Made in Turkey’i yapıştırıp ‘İşte biz Avrupa’nın her yerinde Türk malları satıyoruz’ algısını oluşturdular. Yani Türkiye bir nevi taşeron bir atölyeye dönüştü.
 
AKP ekonomi yönetimi iktidara geldiği vakit, dünya ekonomisinin genişleme konjonktüründe olduğu bir dönemdi. Bunun dışında ABD finansal döviz, yani dolar üretiyordu o dönem. Çin ise mal üretiyordu. ABD, Çin ve Avrupa ile olan ticaretinde olağanüstü bir dış ticaret açığı veriyordu ve o açığı kapatmak için de dolar basıyor, borsa ürünleri satıyordu.  Şimdi o dönem Türkiye de yüksek faiz vererek, o sıcak parayı çekti ve hızlı bir genişleme aşamasına girdi. Fakat bunun bedeli ithalat ile rekabet edemeyen tekstil gibi yerli sanayileri vurdu. Rekabet etme şansı olan otomotiv, makine teçhizat gibi sanayilerde yurt dışında makineyi ucuz dövizle ithal edip, Bursa’da, Eskişehir’de monte ediyordu. Düşük katma değeri, yüksek dış borç ve yüksek ithalata dayalı… 
 
Dolayısıyla istihdam yaratma kapasitesi az olan ve üzerine ‘Made in Turkey’i yapıştırıp ‘İşte biz Avrupa’nın her yerinde Türk malları satıyoruz’ algısını oluşturdular. Yani Türkiye bir nevi taşeron bir atölyeye dönüştü. Parçalar geliyor, monte ediliyordu. Bu durum Türkiye’deki yerli sanayinin arasında ki girdi çıktı bağlantısını koparttı. İkincisi yapısal anlamda işsizlik üretti. Bakın Türkiye’nin büyüme rekorları kırdığı dönmelerde bile işsizlik çift haneden düşmedi. Bunun nedeni Türkiye’nin ithalata dayalı dış borçlanmayı yaratan sıcak para akımının cazibesiyle büyümeyi hedefleyen, sürdürülemeyen çarpık büyüme stratejisidir.
 
Yerli otomobil tartışmaları kapsamında soracak olursak aynı strateji hala devam ediyor mu?
 
Kesinlikle devam ediyor. AKP ekonomi idaresi hala aynı modeli yaratma telaşında. Büyük bir magazin allayıp pullamasıyla sunulan yerli ve milli otomobilin bile aslında çok önemli parçaları ithal ediliyor. Türkiye’de üretilen bir motor sanayi değil, yine dışarıdan ithal edilen parçaların Türk tasarımına dayalı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye ulusal ekonomisinde girdi çıktı bağlantıların, yani Türkiye’de üretilen ara malların Türkiye’de üretilen tasarımla nihai ürüne çevirecek bağlantıların tahrip edildiği, kopartıldığı bir sanayi yapısına dönüştü. Dışarıdan ithalat yapabildiği sürece üretim yapabiliyor ve döviz pahalılaşıp dışarıdan gelen sıcak para kuruduğu vakit de üretim yapamaz hale geliyor. Türkiye’de ‘Dövizi ucuz tutalım, ithalatı ucuz yapalım, o ucuz ithalat yoluyla üretim yapalım’ mantığı değiştirilmediği sürece Türkiye’de ne kalıcı sürekli sürdürülebilir büyüme olacaktır ne de işsizlik ya da düşük ücret şantajına dayandırılmış eşitsizi bir ivme yol alacaktır.
 
 Türkiye ekonomisi için yüzde 3 büyüme oranından söz ediliyor. Siz nasıl öngörüyorsunuz?
 
 Bir taraftan yoksulluk bir taraftan zenginlik yaratan çarpık ve sürdürülemez bir büyüme olacağı için, bunun bedeli bir sonraki döneme yani 2022’ye, 2023’e yeni bir işsizlik dalgası, yeni bir şiddet dalgası olarak gündeme gelecektir.
 
Şimdi bir genelleme yapacak olursanız, Türkiye ne zaman yurt dışında ucuz döviz çekebilmişse, uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekebilmişse, Türkiye büyüme kaydetmiştir. Ne zaman ki sermaye girişleri yavaşlamışsa, Türkiye ekonomisi krize sürüklenmiştir. Bu genel bir kaide. AKP ekonomi idaresi Türkiye’nin kendine özgü bu yeni ‘anayasal rejimini’ meşru kılabilmek için büyüme yaratmak zorunda. O yüzden merkez bankası kaynakları, imar rantları, Kanal İstanbul’u hepimiz biliyoruz. Bu yollarla finanse edilen yapay bir ivmeye ihtiyacı var. Türkiye yüzde 3-4 arası büyümeyi finanse etmek için Kanal İstanbul’u gerekli görüyor. Bunlar sağlanırsa, evet. Türkiye yüzde 3-5 oranında büyüyebilir. Bunlar gerçekleşirse, hatta çeyrek bazda yüzde 7-8 bir sıçrama yaratılabilir. Fakat altını tekrar çiziyorum; bir taraftan yoksulluk bir taraftan zenginlik yaratan çarpık ve sürdürülemez bir büyüme olacağı için, bunun bedeli bir sonraki döneme yani 2022’ye, 2023’e yeni bir işsizlik dalgası, yeni bir şiddet dalgası olarak gündeme gelecektir.
 
 Özetle ekonomideki büyümenin ana kaynağı rant mı? 
 
Şuan gözlenen iki tane kaynak var. Şehir hastaneleri ve kentsel dönüşüm yoluyla yaratılacak rantlar.  İkincisi de Ortadoğu petrol sermayesine dayalı imar rantları. Yeni bir İstanbul tasarlanması planlanıyor. İstanbul tüketildikten sonra İzmir, yavaş yavaş cilalanmaya başlandı bile. Sürekli betona dayalı ve tek seferlik rantların realize edilmesine dayalı büyümeden bahsediyoruz.
 
 Üretim maliyeti içerisindeki emeğin payı sorununu 2020 yılı özelinde nasıl değerlendirmek gerekir?
 
Net bir ipucumuz var aslında. Geçen haftalarda açıklanan asgari ücret, Türkiye’de ücretin belirleyicisi olarak çalışıyor. DİSK araştırma merkezi bu verileri net bir şekilde açıkladı. Türkiye’de ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki ücret yüzde 20’nin altına düşmüş durumda. Ücretlilerin yüzde 80’i asgari ücretin düzeyinde çalışıyor. Asgari ücret, yoksulluk ücreti olarak tüm Türkiye’nin ücretini belirler halde. Onunla beraber emekli maaşları gibi bir dizi veya yan ödeme gibi maaş ve ücret ödemesi de aslında asgari ücrete endeksli. Yine kıdem tazminatı da öyle. Asgari ücret hedeflenen enflasyona göre yüzde 5, yüzde 5,5 şeklinde amaçlandı. Bu hafta açıklanan enflasyon yüzde 11 oldu ve çok büyük bir olasılıkla Türkiye 2020 yılının ilk 6 ayını, çift haneli enflasyon haneleriyle geçirecek. Böylece reel olarak ücretler 2020 boyunca aşılmış olacak. Şimdi yüzde 3, yüzde 4 gibi bir büyüme gerçekleşirse, ücretli emeğin yüksek işsizlik koşullarında milli gelirden aldığı yüzde 3’lük bir refah kaybı  ve yüzde 4’lük genel bir reel üret kaybı ile birleştiğinde; en az yüzde 5 ile yüzde 8 arasında pay kaybına neden olacağı açık. 2020’nin ücretli emeği, Türkiye’deki bu çarpık büyümenin bedelini ödeyeceği bir dönem olacağı anlaşılıyor.
 
Döviz kurlarındaki hareketlenmeler 2020 yılında da devam edecek mi?
 
 Ekonomi teknik bir sıkıntı değil, toplumsal bir sıkıntı ve bunun sonuçları da domino taşı gibi toplumun her yerine dağılıyor. Trafikte, okulda, sırada, evde, sokakta kavga eden tahammülsüz bir topluma dönüşmüş durumdayız.
 
Önümüzdeki sene dövizin ne durumda olacağına yönelik bir tahminde bulunmak oldukça zor. Enflasyonun baz etkisi nedeniyle bir önceki yılla karşılaştırıldığında Eylül-Ekim ayında yüzde 8,5, yüzde 9,5’a çekildi. Döviz kurunda herhangi bir hareketlenme de yoktu.  Sonra birdenbire neredeyse yüzde 5’in altına inerek herkes yanıldı. Öyle ki AKP ekonomi idaresinin bir umut içine girdiği bir dönemde, birdenbire dolar 6 TL’ye dayandı. Bunu açıklayacak onlarca neden var. Bu işin özünde belirsizlik ve güvensizlik yatıyor. Vatandaş ekonomi idaresine inanmıyor ve bu siyasi idareye inanmıyor. Zor durumda olan şirketlerin hangisi batacak, hangisi kurtarılacak iktisat değil, siyaset karar veriyor.
 
 Merkez Bankası geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 24 olan faiz oranlarını yüzde 12’ye çekti. Faiz indirimleriyle sorun çözülecek mi?
 
Bu bir inatlaşma. Burada iktisadi realite değil, doğrudan doğruya bir emir komuta zinciri içerisinde sürdürülen bir para politikası anlayışı var. Düşük faizin yarattığı talep dönüp dolaşıp ithalat olarak karşımıza çıkıyor. İthalat talebinde dövizi yükseltiyor. Faiz ve enflasyon arasındaki ilişkiyi döviz kuruna değinmeden açıklayamazsın. Birisi birinin nedenidir anlamına gelmez. Sorun ne yazık ki iktisadi veriler ve iktisat teorileriyle açıklanacak bir sorun değil, sorun tamamıyla siyasi bir irade meselesi.
 
Özellikle 2019 yılında artan intiharları da değerlendirirsek, ekonomideki gidişattın toplumsal krize dönüşme ihtimali var mı?
 
İktisadi şiddet elbette toplumsal şiddeti besler. İktisadi şiddetin yarattığı psikolojik baskı ne yazık ki sadece Türkiye’de değil, gelişmiş Japonya’da, Hindistan’da da var. Ekonomi teknik bir sıkıntı değil, toplumsal bir sıkıntı ve bunun sonuçları da domino taşı gibi toplumun her yerine dağılıyor. Buradaki en büyük sorun; Türkiye’ye giydirilen ucuz ithalat ve ucuz işgücü modeli. Bir yoksulluk tuzağı, Türkiye’de yoksulluk sürekli üretilen bir süreç olarak karşımızda. Bu kadar eşitsizlik, hem coğrafya açısından hem fırsat eşitsizliği bakımından sürdürülebilir bir olgu değil. Türkiye’de gelir eşitsizliğinin dayandığı oranlar artık resmi rakamların dışına çıkmış durumda. Eğitimli iş gücü özellikle eğitimli kadın iş gücü ciddi anlamda fırsat eşitsizliğiyle karşı karşıya kalan bir toplumuz. Bunun sonucunda intiharlar, boşanmalar, aile içi şiddet, komşuya yönelik şiddet şeklinde karşımıza çıkıyor. Trafikte, okulda, sırada, evde, sokakta kavga eden tahammülsüz bir topluma dönüşmüş durumdayız.
 
MA / Selman Güzelyüz - Emrullah Acar

Diğer başlıklar

15:48 Kuyumcu cinayetinde 7 kişi tutuklandı
15:41 Adana'da Barış Anneleri Derneği açıldı
15:39 HPG'li Polat'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:35 Hekimler, hekim ve asistan hekimlerin sorunlarına çözüm istedi
15:04 Mahkeme Gar Katliamı davasında şüpheli polisler için bilgi istedi
14:21 Özel YSK Başkanı Yener ile görüştü
14:19 Adalet Bakanı: Heyet ile atılacak adımları konuştuk
13:56 DEM Parti'li Hamdiye Kırıcı yaşamını yitirdi
13:46 DEM Parti’li Yaşar Demir için mevlit verildi
13:36 Mesut Seviktek ve İsa Oran mezarı başında anıldı
13:27 Buldan: Siyasi partilerin ortak mutabakatı önemli
Sancar: Sürecin hukuksal güvencelere ihtiyacı var
13:21 ‘Demokratik inşa için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı’
13:09 Sivil toplum örgütleri süreci tartışacak
12:33 İmralı Heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
12:17 Meclis Komisyonu çalışmaları uzatmak üzere bir araya gelecek
12:08 Sancar: Bakanlığın düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir hazırlığı var
Buldan: Cezaevlerini, tahliye engellerini konuştuk, bizimle aynı fikirde
10:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un görüşmesi başladı
10:05 Amedspor ırkçı saldırı için hukuki süreç başlatacak
09:25 Tarih, özgürlük ve poetika bağlamında Arjen Arî
09:21 Cezaevi Savcısı’ndan tutsaklara: Yasa değişse de ‘iyi hal’ kriteri var oldukça sizi bırakmam!
09:20 Sağlıkçılar: Ticarileşen sağlık sisteminin alternatifi 'komün' modelidir
09:19 Şile Belediyesi soruşturması: 22 kişi gözaltına alındı
09:16 Irak ve Kürdistan hükümetinin bir yılı: Toplumda çoklu çöküş
09:14 Kuzey ve Doğu Suriye'nin en kalabalık kenti nasıl yönetiliyor?
09:08 Çocuk Hakları Dayanışma Ağı: Mücadele için bir araya geldiler
09:07 QSD kime entegre olacak?
09:05 HDK Eşsözcüsü: Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü hayati bir mesele
09:04 Asimilasyon politikası 'Veli Toplantısı'nda
09:04 Mersin eski baro başkanı: Yasal düzenlemeler yapılmalı, somut adımlar atılmalı
09:00 23 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:07 Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu'ndan Leyla Zana açıklaması
22/12/2025
23:56 Evde çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
23:54 Depremzede ailelere destek ziyaretleri
23:22 Özerk Yönetim: Saldırılar Suriye düşmanlarının çıkarına hizmet ediyor
23:18 QSD: Geçiş hükümeti bölgenin huzurunu tehdit ediyor
22:12 Geçiş hükümeti saldırıları protesto edildi
22:03 Fidan, Güler ve Kalın’ın Şam ziyareti sonrası saldırılar başladı
21:34 Çatışmalar şiddetlendi: Geçiş Hükümeti bir kadını katletti
20:58 Okuma salonuna Sırrı Süreyya Önder ismi verilecek
20:51 Amedspor taraftarlarına ırkçı saldırı
20:01 Kurtulmuş 'rapor' için grubu bulunmayan komisyon üyeleriyle bir araya gelecek
19:42 İsrail cezaevlerinde Filistinli kadın tutsaklara şiddet
19:29 Uşak'ta midibüs devrildi: 5 kişi yaralı
19:08 MESEM protestosu: 91 çocuk çalışırken hayatını kaybetti
18:50 Danimarka'dan Trump'ın Grönland ısrarına tepki
18:29 Komisyon çalışma süresini uzatmak için toplanacak
18:01 Seyit Aslan: Yeni bir sürecin kapısı aralanacak
Pervin Buldan: Yasal düzenlemeye ihtiyaç var
17:49 Rapor yazım ekibi toplantısı bitti: Komisyonun süresi uzatılacak
17:43 19 Aralık’ta koğuşları basılan kadın tutsaklarla görüşüldü
17:38 Halep’te iç güvenlik güçlerine saldırı
17:14 DEM Parti'den 'komünal' önerisi
17:13 Gayrettepe’deki gece kulübü yangını davası ertelendi
17:12 Trabzon'da Agirîli aile hakkında ırkçı paylaşımlar
17:11 Depremzedelerin nöbeti ikinci gününde devam ediyor
16:57 Hakan Fidan Şam’da: Gündemi yine Kürtler
16:21 Kurtuluşmuş ‘rapor’ yazım ekibi görüşmesi başladı
16:14 DEM Parti İmralı Heyeti ile EMEP görüşmesi başladı
15:44 Siyasetçi Sadak’ın hayati riski sürüyor: Tek talebi sürecin başarıya ulaşması
15:34 Gazeteci Aykol'un durumu stabil
15:13 Leyla Zana'ya yönelik saldırılar Mersin'de protesto edildi
15:06 İstanbul'da bir kişi yaşamına son verdi
14:57 Gazeteciler, meslektaşları Nazım Daştan'ı ve Cihan Bilgin'i andı
13:39 ÖHD'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara suç duyurusu
13:23 Özel: Türkiye ve Suriye’de barışın hakim olmasını istiyoruz
Sancar: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde
13:21 Alevilerden Roboskî'ye ziyaret: Acımız bir
12:16 'Umut ve Özgürlük' mitinginin konuşmacıları belli oldu
12:08 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:05 Noel Bayramı'nın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis'e teklif
11:45 Depremzedeler: 27'nci madde iptal edilene kadar mücadele edeceğiz
10:48 'Burak Ercan cezalandırılsaydı, 23 öğrenci istismar edilmezdi'
10:16 'Rapor beklentileri karşılamıyor, yasa sürecinde konsensüs sağlanmalı'
09:35 İşkenceyi inkar eden bakanlığa görüntülerle yanıt: Failleri korumaktan vazgeçin
09:24 DAİŞ sonrası Rakka: Komünlerle küllerinden doğdu, çok dilli hizmet başladı
09:19 Amedspor'dan Leyla Zana kararı: Iğdırspor maçı kadınlara ücretsiz olacak
09:11 Riha'da 21 ayda bin 260 kadın şiddet gördü, 859 çocuk istismar edildi
09:10 AİHM’in Türkiye’yi ‘işkenceden’ mahkum ettiği dosya kapatıldı
09:09 Hukukçu Şahin: Barış istiyorsanız umut hakkını sağlamak zorundasınız
09:04 Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu 2025’e yön verdi
09:02 Av. Nevraz Sığın: Gayemiz dijital şiddetin TCK'de yer alması
09:00 22 ARALIK GÜNDEMİ
08:24 Depremzedelerin 'tahliye nöbeti' gece boyunca devam etti
21/12/2025
23:38 İmralı Heyeti 23 Aralık'ta Kurtulmuş ve Tunç ile görüşecek
23:16 2026 bütçe teklifi Meclis'ten geçti
23:08 Meclis’te yumruklu kavga
22:15 QSD, yakaladığı DAİŞ'linin itiraflarını paylaştı
22:06 Meclis'te ikinci taciz soruşturması
21:22 Güney Afrika'da silahlı saldırı: 9 kişi yaşamını yitirdi
21:14 Maç karşılaşmasında Leyla Zana’ya destek mesajı
19:48 Amed ve Wan'da Şeva Yelda etkinliği
19:38 TTGA'ya Kürdistan kentlerinden Deniz Güler seçildi
19:15 HPG'li Kartal'ın taziyesine ziyaret
19:10 Ordu’da 'kuş cenneti' mücadelesi sürüyor
19:01 Kürt Sosyal Bilimleri Araştırma Derneği kongresini gerçekleştirdi
18:57 DEM Parti Kadın Meclisi: Çocuklar için mücadele edeceğiz
18:35 Kürtleri reddeden CHP’li Dikbayır’a yanıt: Vardık, varız ve var olacağız
18:07 Kürt sorununu inkar eden Gül'e yanıt: İsmi doğru koyarsanız çözüm de doğru olur
17:57 DİTAM’ın yeni yönetimi belirlendi
17:53 Abdullah Öcalan’dan mesaj: Gerçek anma mücadeleyi ileriye taşımaktır
17:27 4 Ocak mitingine çağrı: Gelin Önderliğimizi özgürleştirelim
17:10 Sağlık Çalıştayı: Sağlık anlayışı komün perspektifiyle inşa edilmeli
17:06 Bütçe protestosu: İnsanca yaşamak istiyoruz
17:01 Dindar: Wan’ın yüzde 84’ünde doğalgaz altyapısı yok
16:53 Xwebûn 6'ıncı yılında: Kürt basını her zamankinden daha güçlü
16:38 Ege İşçi Birliği: Demokratik hak ve özgürlükler için mücadele
16:28 'Devleti barışa zorlamak için yan yana gelmek zorundayız'
16:27 Gazeteci Aykol’un sağlık durumunu ciddiyetini koruyor
15:52 Temelli: Barış için ek bütçe yapılması gerekiyor
15:29 Elazığ Cezaevi'nde süreç karşıtlığı: Her olumlu adımdan sonra işkenceli yanıt
15:28 Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi’nden 19 Aralık katliamı açıklaması
15:20 Tülay Hatimoğulları: Barışı, bu topraklarda mutlaka tesis edeceğiz
15:13 Depremzede aileler Ankara’da adalet nöbeti başlattı
14:50 'Sürecin hukuki gerekliliği iktidar ve devletin ortak sorumluluğundadır'
14:45 YJA-Star’lı Zilan Yılmaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:27 Bütçe görüşmelerinde son gün
14:22 HPG'li Işık için verilen mevlide kitlesel katılım
14:15 Cûdî'de 'Umut tohumları' ekildi: Barış doğa ile olur
12:56 İmralı Heyeti, CHP ve EMEP'le yarın görüşecek
11:51 YÖK’ten üniversitede eğitimi üç yıla indirme açıklaması
10:51 Bakırköy Kadın Cezaevi'nde siyasi tutsaklara 'askeri' baskın
09:58 İkisi sarı kodlu 11 kent için sağanak yağış uyarısı
09:24 Siyasi ve hukuki adımın beklendiği süreç içerisinde ne oldu, kim ne dedi?
09:23 Jin dergi 'Yüzleşme' manşetiyle yayında
09:18 Paris’teki 23 Aralık anması için yoğun hazırlık
09:15 Ortadoğu savaşlarının nedeni yol haritaları mı?
09:10 Bu mağazada para geçmiyor: Amaç komün toplumu hatırlatmak
09:06 'Rojin Kabaiş Kadın Öyküleri' yarışması düzenlenecek: Son başvuru 31 Ocak
09:04 Sınırda yasaklı bir ilçe: Haritada var yaşamda yok!
09:01 İskandinav ülkeleri: Adem-i merkeziyetçilik, mali bağımsızlık
09:00 21 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:27 DEM Partili Demir yaşamını yitirdi
20/12/2025
23:24 Gaxand gecesi: Komünal yaşamı sürdürüyoruz
22:56 ‘Süreç karşıtlarının arkasında norm dışı devlet güçleri var’
22:42 Îdir'da su uyarısı
21:51 ‘Alternatif ekonomi programı’ sempozyumu
21:36 Wan’da Şeva Yelda etkinliği
21:29 Meletî’de iş cinayeti
21:20 MİT Başkanı Hamas heyetiyle görüştü
20:51 Hedef gösterilen düğün kameramanı gözaltına alındı
20:43 Semsûr’da bir kadın katledildi
20:12 Brezilya Devlet Başkanı’ndan ABD’nin müdahalelerine karşı uyarı
20:06 Kürt Dil Enstitüsü yeni yönetimini belirledi
20:04 Taciz faili Serdal Ös tutuklandı
19:41 Çıplak arama dayatması için AYM’ye başvuru
19:10 Pirsûs katliamında yitirilenler anıldı
19:03 Arkaş’tan 4 Ocak çağrısı: Kürt halkı Önderliğini özgürleştirecek
18:38 Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
18:37 Paris’teki anma programı açıklandı
18:23 Gazze’deki can kaybı artıyor
18:06 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza kampanyası
17:53 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi: Barış demokrasi ve özgürlüğün ön şartıdır