DİYARBAKIR – Meslektaşı Merve Ünal’ı öldüren polis Muharrem Yılmaz hakkında müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasında tanık polisler Yılmaz'ın beyanlarını yalanladı. Ünal’ın kardeşi Esra Koçak, “Emine Bulut’un ‘ ölmek istemiyorum’ çığlığını herkes duydu. Elleriyle kendini korumaya çalışan kardeşimin sesini kimse duyamadı” dedi.

Diyarbakır’da 26 Mayıs’ta meslektaşı Merve Ünal’ı öldüren polis memuru Muharrem Yılmaz’ın “Kasten öldürme” ve “ Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma” suçlamasıyla müebbet hapis ceza istemiyle hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sanığın hazır bulunduğu duruşmada, Ünal’ın ailesi, aile avukatı Zülal Erdoğan katıldı.  Duruşmayı Rosa Kadın Derneği ve Ünal’ın polis meslektaşları izledi. Duruşma öncesi adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemlerinin alınması dikkat çekti.

15 EL ATEŞ ETTİĞİ ÜNAL’I SONRA TELEFONLA ARAMIŞ

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada sanık polis Muharrem Yılmaz, evli olduğu halde Ünal’dan bunu sakladığını ve kendisiyle arkadaş olduğunu, evli olduğunu söylemesi üzerine Ünal’ın kendisine sürekli  olarak fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia etti. Sanık önce Ünal’ın silahını doldurduğunu ileri sürerek, “O silahını doldurunca bende silahımı çekip doldurduğum anda maktul bana ateş etti. Ben de seri halde ateş etmeye başladım. Kaç el ateş ettiğini bilmiyorum” diyerek olay anını anlatı. Mahkeme başkanının ‘maktulü öylece bırakıp gittin mi’ diye sorması üzerine sanık Yılmaz, evden çıkarak arkadaşının yanına gittiğini, sonra Ünal’ı arayarak yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek istediğini, telefon açılmayınca öldüğünü düşündüğünü aktardı.

‘ÇOK BUNALTTI, HAK ETTİ, SIKTIM’

Tanık polis B.A., sanığın olaydan sonra kendisini arayarak, “Merve’yi vurdum. Bir şarjör boşalttım. Öldü. Yanına geliyorum. Çok bunalttı, hak etti, sıktım. Ayrıca bir defasında Merve’nin laptopunda eskilere dair gördüğü fotoğrafların ardından Merve’yi de alarak Lice yolu üzerinde laptopa ateş ettiğini söyledi” dedi.

TANIK YALANLADI:  AY DİYE BİR KADIN SESİ DUYDUKTAN SONRA ATEŞ EDİLDİ

Tanıklardan oturdukları site yöneticisi olan R. K.,  sanığın önce Merve Ünal’ın ateş açtığı ifadelerini yalanlayarak, “Siteye beyaz renkli bir araç hızla siteye girdi. 4-5 dakika sonra 7-8 el silah sesi duydum. Bu seslerden yaklaşık 15-20 saniye sonra 6-7 el daha silah sesi duydum. Olay günü ilk ateş sesi gelmeden önce maktulün oturduğu blok tarafında ‘Ayyy’ diye bir kadın sesi duyduktan sonra ateş sesi geldi” diye konuştu.

‘KİMSE KARDEŞİMİN SESİNİ DUYMADI’

Duruşmaya katılan Merve Ünal’ın kız kardeşi Esra Koçak,  sanık polisten şikâyetçi olduğunu söyledi. İfadesinde küçük çocuğunun gözleri önünde öldürülen Emine Bulut’u hatırlatan Esra Koçak, “Emine Bulut öldürüldüğünde ‘Yaşamak istiyorum. Ölmek istemiyorum’ diye çığlık attı. Onun çığlıklarını herkes duydu. Kimse Merve’nin çığlıklarını duyamadı. Merve ölmemek için elleri ile kendini savunmaya çalıştı. Kardeşim sesini duyurmak istedi ama kimse duyamadı. Kardeşimin kilitlenmiş bir kapının arkasındaki ölmek istemiyorum çığlığını kimse duymadı. Şikâyetçiyim” dedi.

KATILIM TALEPLERİ REDDEDİLDİ

İddia makamı, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rosa Kadın Derneği, Mardin Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesi avukatlarının katılım talebi ile ilgili, “uluslararası hukuka göre kabul edilmesi gerekir” yönünde görüş bildirdi. Ancak mahkeme heyeti, katılım taleplerini reddetti.

‘TASARLAYARAK CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRME EYLEMİDİR’

Ünal aile avukatı Zülal Erdoğan, “Ünal’ın kendisine yapılan zorbalığa karşı gelmesinin karşılığı toprağa gömülmek oldu” diyerek seri halde atış yapılması ardından, tanıkların anlatımıyla yaşanan duraksamaya ise,“Sanık o duraksamada maktule ait silahı alıp sıkarak, meşru müdafaa süsü veriyor” diye tanık ifadelerine dikkat çekti. Erdoğan, “Otopsi raporları, tanık beyanları Merve’nin kendini korumaya çalıştığını, ölürken ki pozisyonu savunma pozisyonu aldığının göstergesidir. Sanıktaki kararlılık, soğukkanlılık, savunmasına bakıldığı zaman tasarlayarak canavarca hisle öldürme eylemidir. Sanığın tutukluluğunun devamına karar verilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Verilen kısa aranın ardından sanık Muharrem Yılmaz’ın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Şubat 2020 tarihine erteledi.