Başkaya: Gerçeği söylemenin bedelini ödemeye hazır olanlar vardır

img

ANKARA – Yazar Fikret Başkaya, “Asıl terör, devlet terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle yargılandığı davanın karar duruşmasında, “Sınıflı toplumlarda her zaman gerçeği söyleminin bir bedeli vardır, her zaman o bedeli ödemeye hazır olanlar vardır ki, onlara da entelektüel deniyor” dedi.

 
Yazar Fikret Başkaya hakkında kurucusu olduğu Özgür Üniversite’nin internet sitesinde 2016 yılında yayımlanan “Asıl Terör Devlet Terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle açılan davanın karar duruşması Ankara 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
 
Tutuksuz yargılanan yazar Başkaya, duruşma salonunda avukatlığını üstlenen İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Levent Kanat ve Yusuf Alataş ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya CHP Milletvekili Abdullatif Şener, HDP Milletvekilleri Mensur Işık, Filiz Kerestecioğlu, Kemal Bülbül ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, yazar Temel Demirer, şair Ahmet Telli, yazar İsmail Beşikçi, akademisyen Baskın Oran, gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Hüseyin Gever takip etti.
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savcılık mütalaasını yeniden okudu. Bir önceki celse verilen savcılık mütalaası şöyle: “Toplanan delil ve yapılan yargılama neticesinde sanık Fikret Başkaya’nın özgürüniversite.org uzantılı sitede de yayımlanan yazısında devletimizin başta ülkemizin Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere son 40 yıldır PKK terör örgütüne karşı verdiği mücadeleyi devlet terör olarak nitelendirerek ve yine PKK tarafından yapılan öncü eylemleri teşvik ederek, terör örgütünün cebir şiddeti övdüğü sanığın üzerine atılı bulunan propaganda suçunu işlediği sabit olduğu, sanığın eylemine uyan 3713 sayılı TMK 7/2 ikinci cümle ve TCK 10’ununcu maddeleri gereğince cezalandırılmasına, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletin kurum ve kuruluşlarını aşağılayıcı imalardan bulunmasından kaynaklı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması mütalaa olunur"
 
BAŞKAYA: TERÖR KAVRAMINA AÇIKLIK GETİRMEK
 
Ardından Başkaya, karar öncesi savunmasını yaptı. Başkaya, savunmasında şunları söyledi: “Bundan üç yıl önce yayınlanan, asıl terör devlet terörüdür başlıklı yazıda, amaç, genel olarak terör ve terörist kavramlarına açıklık getirmektir. Zira, bu alanda yaygın bir kafa karışıklığı ve yanlış anlama durumu var. Kelimelerin, kavramların yerli-yerinde kullanılmamasının da çok büyük sakıncaları ve olumsuz sonuçları vardır.
 
Aslında Terör', kendi başına suç aleti bir kelime. Dilimize girip bugünkü işlevini edinmesi 80'lerin sonuyla 90'ların başına rastlıyor. 0 döneme kadar gerek gündelik dilde, gerekse resmî yazışmalar ve hukuk metinlerinde kullamlan kelime 'tedhiş'; yani, ruhlara dehşet salma. Dehşet de tedhiş de, müd(t)hişle birlikte aym Arapça kökten (dhş) türemiş kelimeler. Tedhiş, terörün bire bir karşılığı. Tedhişçilik/terörizm de, ağırlıklı olarak siyasal hedeflerine ulaşmak için insanları ruhuna dehşet salarak, onları yıldırıp sindirmek, yazacağını yazamaz, söyleyeceğini söyleyemez, yapacağını yapamaz, gideceği yere gidemez, kısacası mefluç (flc kökünden, felçli) hâle getirmek; yani kendisine özgü değerleri, normları, ideal ve hedefleri olan bir ideoloji veya siyasal doktrin değil, doğrudan doğruya bir eylem metodu ve icraat tarzı.
 
İnsanların ruhuna dehşet salıp, onları mefluç hâle getirmek, ancak ve ancak şiddet, kaba güç kullanmakla, silah kullanma/kullandırma gücüne sahip olduğunu göstermekle mümkündür. Ancak önemli olan, bu gücün/şiddetin kime karşı, nerede, ne zaman kullanılacağı bilinemesin, öngörülemesin, dolayısıyla insanlar bu şiddet/kaba güç karşısında gerek psikolojik olarak gerekse fiziken hazırlıklı olamasın ki, dehşete kapılıp mefluç hâle gelsinler...
 
ÖZGÜRLÜKLERİ YOK ETMENİN ARACI
 
Neo-liberal küreselleşme çağında, terör, terörist, terör örgütü, terörle mücadele retoriği, bir kötülüğü defetmekten çok, emperyalist hegemonyayı dayatmanın, oligarşik çıkarları güvence altına almanın, gerici-halk düşmanı iktidarların ömrünü uzatmanın, devletleri çökertmenin, toplumların dokusu parçalamanın, sınırlı hakları ve özgürlükleri de yok etmenin, muhalefeti etkisizleştirmenin bir aracı haline getirilmiş bulunuyor...
 
Paradoksal olan bir şey de, terör örgütü denileni asıl peydahlayıp, araçlaştıranların, bir de terörle mücadele şampiyonu sayılmalarıdır. Mesela, Taliban, bir ABD-Suudi Arabistan-Pakistan ortak yapımıydı. Afganistan'daki ilerici-laik rejimi çökertmek, Sovyetler Birliğini püskürtmek amacıyla peydahlandı, eğitildi-donatıldı, finanse edildi ve kullanıldı... Amaç hasıl olunca da 'terör örgütü' sayılıp lânetlendi... Başlarda ABD, Taliban'ı, genel olarak da cihatçı grupları 'özgürlük savaşçısı' sayıyordu. Özgürlük savaşçıları 'neden ve nasıl terörist' oldular. Eğer, saçma 'gereköelerle', utanç vericş yalanlarla Irak çökertilmemiş olsaydı, IŞİD diye bir bela ortaya çıkar mıydı? Kaldı ki, hiçbir ülkeyi işgal etmenin bir gerekçesi olamaz..
 
Terörün bir tanımı var. Az çok ne olduğu belli. Fakat 'terörist' ve 'terör örgütü' için aynı şey söz konusu değil. Durum bu iki kelimeyi kullananların, araçlaştıranların niyetine göre değişiyor... Şimdilerde terörist ve terör örgütü kelimeleri, rejimin muteber saymadığı siyasi muhalifleri şeytanlaştırmanın, cezalandırmanın, etkisizleştirmenin bir aracına dönüştürülmüş durumda.
Türkiye'de 'gerçek muhalif, rejim muhalifi olmak, [düzen içi muhalif değill terörist sayılmanın yeterli koşulu.
 
GEÇEN YIL HAL ESNAFI ‘TERÖRİST’ İLAN EDİLDİ
 
0 kadar ki, artık iş tamamen şirazesinden çıkmış durumda. Geçen yıl soğan ve patates üreticileri, tacirleri ve hâl esnafı "terörist” ilan edildi... Bu yıl bir adım daha ileri gidildiği görülüyor. Artık AKP hükümetinin ekonomi politikalarını eleştirenler de topun ağzında. Yakın tarihte Hazine ve Maliye Bakanı, şöyle dedi: "Birileri çıkacak, isimlerinin başında ekonomist, profesör yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan, nereye hizmet etmeye çalıştığı, hangi tabloları çizerek milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin, terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok”...
 
Birinin terör örgütü saydığını başkası özgürlük savaşçısı sayıyor. Bir dönemde özgürlük savaşçısı sayılan başka bir dönemde terörist sayılıp-lânetleniyor... Ondan fazla Cihatçı gruptan oluşan, Türkiye tarafından eğitilen, donatılan, finanse edilen ve kullanılan, şimdilerde "Suriye Milli Ordusu” denilen Özgür Suriye ordusu, Türkiye yönetimi için de, Suriye yönetimi için de aynı anlama mı geliyor... Bunlar 'milli kurtuluşcu mu özgürlük savaşçıları mı, yoksa teröristi mi? Ya da başka bir şey mi?
 
TMK’NİN ADINI DEĞİŞTİRELİM
 
Boşuna, "nereye bakıldığı değil, nereden bakıldığı önemlidir" denmemiştir...
Türkiye'de 'Terörle Mücadele Kanunu' aslında terörle mücadeleden çok, ifade özgürlüğüyle, düşünce özgürlüğüyle, eleştirel düşünceyle ve muhaliflerle mücadele aracına dönüşmüş bulunuyor... Eğer öyleyse, bu kanunun adını, "ifade özgürlüğüyle mücadele kanunu” olarak değiştirmek iyi bir fikir olabilir...
 
Bu dava, söz konusu yazıda 'terör örgütü propagandası' yapıldığı için açılmamıştır. Tam tersine, dava açmak için bahane yapılmıştır. Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesinde tarif edilen suçun oluşması için gereken eylemler; "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini övmek, bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapmak” olarak tanımlanmıştır... Benim yazımın hiç bir yerinde söz konusu unsurların zerresi bile bulunmamaktadır... Yazıyı okuyan ortalama biri asla öyle bir amacın mevcut olmadığını rahatlıkla teslim edecektir. Acaba sayın savcı, yazının neresinde bir örgütün eylemlerini meşru gösteren, öven veya o yöntemlere başvurmayı teşvik eden bir şeyler bulmuştur?
 
ÇÖKÜŞ KAÇINILMAZ
 
İfade özgürlüğünü yasaklayan[cezalandıran bir rejim, kısa vadede durumu kurtarsa da, bu aslında kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Zira, orta ve uzun vadede çürüme ve çöküş kaçınılmazdır.
 
İfade özgürlüğü, özgür tartışma, bir toplumda 'gerçek yurttaş' olmanın da önkoşuludur. Bir toplumun uygarlık düzeyi, sadece sahip olduğu maddi zenginlikle ölçülmez.. Yüksek, binalara, hızlı trene, cep telefonuna, F-35 savaş uçağına, insansız hava aracına, devasa camilere, oto-yollara, köprülere, tünellere, AVM'lere... sahip olmak uygarlığın ölçüsü değildir. Uygar toplum, başta ifade özgürlüğü olmak üzere, özgürlüklerin gerçekleşmesini, demokrasinin yerleşmesini varsayar... Maalesef bu ülkede geçerli bağnaz resmi ideoloji, 'toplumun kendisi hakkında düşünme yeteneğini dumura uğratıyor.
Bu devlet ifade özgürlüğünü, düşünce özgürlüğünü neden ve kimin için yasaklıyor? İşte, 'devlet çıkarı' deniyor. Aslında devlet çıkarı denilen, son tahlilde 'mülk sahibi sınıfların' çıkarından başka bir şey değildir.
 
Düşünce özgürlüğü tüm özgürlüklerin anasıdır. Soyut bir şey değil, doğrudan sınıf mücadelesini angaje eden bir şeydir. Dolayısıyla, özgür düşünceyi, özgür tartışmayı, ifade özgürlüğünü yasaklayan bir rejim, önünü göremez, yolunu bulamaz çürür ve çöker... Susturulmuş bir toplum, hastalıklı bir toplumdur... Eğer bu ülkede, bağnaz-köşeli resmi ideoloji, toplumun kendisi hakkında düşünme yeteneğini dumura uğratmasaydı, ifade özgürlüğü olsaydı, Türkiye bu günkü durumda olmaz, derin bir yolsuzluk [corruption] sarmalına hapsolmaz, ülkenin varı- yoğu bir avuç soyguncu çetesi tarafından yağmalanmaz, talan edilmez, Suriye'de bataklığa saplanmazdı... Tabii "Yüz yıllık bir Kürt sorunu” da olmazdı.
 
MALUMUN İLANI
 
Eski dilde, özgür tartışmanın önemini anlatmak için, "Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar", hakikatin ışığı, fikirlerin çarpışmasından meydana gelir” denmiştir. Şeylerin gerçeğine nüfûz etmenin yolu, tartışmadan, eleştiriden, sorgulamadan geçer. Şeyleri adıyla çağırmamak bir yalan söyleme yöntemidir...
 
'Asıl terör devlet terörüdür' demek, ‘ateş yakar, şeker tatlıdır’ demek gibi bir 'totolojidir', malumu ilan etmektir. Devlet, şiddet kullanma tekeline sahip yegane aygıttır... Terör uygulamak için çok geniş imkânlara sahiptir. Zira, devlet, bidayette, zora, şiddete, baskıya dayanarak tesis edilmiştir ve zora, şiddete, tedhişe dayanarak da varlığını sürdürmüştür...
 
George Orwell: "Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden de o kadar nefret eder” demiştir...
 
BEDELİ ÖDEMEYE HAZIR OLANLAR VARDIR
 
Entelektüelin misyonu ve varlık nedeni şeyleri açık etmek, şeylerin gerçeğine nüfuz etmektir. Ben bir yazarım, akademisyenim, Özgür Üniversite'nin de başkanıyım. Benim adımın terör, terörist, terör örgütü propagandası...gibi kelimelerle birlikte anılması size mantıklı ve inandırıcı geliyor mu?
 
Derin bir sosyal eşitsizlik ve skandal düzeyde adaletsizlikle malûl bu dünyada, bu sınıflı toplumlarda, her zaman gerçeği söylemenin bir bedeli vardır... Ve her zaman o bedeli ödemeye hazır olanlar da vardır ki, onlara da entelektüel deniyor.
 
Maruzatım bundan ibarettir. Saygılarımla.”
 
Duruşma avukatların savunmalarıyla devam ediyor. Savunmalar ardından mahkeme heyetinin kararını açıklaması bekleniyor.
 
 

Diğer başlıklar

11:49 Kolombiya’da askeri operasyonlarda 15 çocuk yaşamını yitirdi
11:41 Tülay Hatimoğulları ve Özgür Özel'in olduğu 11 vekil için dokunulmazlık fezlekesi
11:03 Zelenski Türkiye'ye geleceğini açıkladı
11:00 Bahçeli: 3 arkadaşımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem YENİLENDİ
10:29 25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu
10:13 CHP Genel Merkezi avukatı Çağlayan: İBB iddianamesi hukuki değil siyasi bir dosya
10:10 Fransa Ukrayna’ya savaş uçağı gönderecek
10:07 BM, ABD’nin Gazze tasarısını kabul etti
10:06 Hüseyin Özsoy: Örgütlü toplumlar özgür toplumlardır
09:34 Êzidî komutan Dilvîn Şengalî: Erkeklerin ve yasaların korumadığını öğrendik
09:27 Anadolu Üniversitesi’ndeki kadın öğrenciler: Güvende değiliz
09:12 ‘Bir fotoğrafla hayatımızı kararttılar’
09:07 SMF’li Gürz: Barış bütün ezilenlerin ortak mücadele programıyla gelişebilir
09:05 ÖHD'li Aktaş: 'Umut hakkı'nın uygulanmasının önünde engel yok
09:02 Wan otlu peynirin fiyatı cep yakıyor
09:00 18 KASIM 2025 GÜNDEMİ
17/11/2025
23:59 ‘Kamu görevlileri tarafından uyuşturucu dağıtımı yapılıyor’
23:37 Irak seçimlerinin nihai sonuçları açıklandı
23:20 Çiçek Otlu: Bakanlık ve ATK, Rojin Kabaiş'in cinayetine ortaktır
23:11 ‘İçişleri Bakanlığı bütçesinde barışa, adalete ve ekmeğe tek bir kuruş yok’
22:24 'Bîra Sûrê' Rojava Film Festivalinde
21:51 Süveyda’nın batısı ağır silahlarla bombalanıyor
21:29 Kayseri'de 74 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:44 Dilek İmamoğlu'ndan 'toplumsal sorumluluk' çağrısı
20:38 Tanhan: Kayyım ve bürokratlar hakkında mali soruşturma açılsın
20:13 Zehirlenme faciasında baba Servet Böcek de hayatını kaybetti
19:40 Kadınlardan Berk Akand protestosu
19:35 DEM Parti Kadın Meclisi'nden direnişteki işçilere ziyaret
19:16 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Berivan Kutlu için taziye mesajı
18:53 Suriye’de Alevi evleri işaretlendi, evleri boşaltma çağrısı yapıldı
18:49 Kuzey Ege için fırtına uyarısı
18:47 Devrilen kepçenin altında kalan Akkaya yaşamını yitirdi
18:43 Gazeteci Aykol'un tedavisi ek ilaçlarla devam ediyor
18:33 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuştu
18:30 Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu: Susmayacağız
17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü