Başkaya: Gerçeği söylemenin bedelini ödemeye hazır olanlar vardır

img

ANKARA – Yazar Fikret Başkaya, “Asıl terör, devlet terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle yargılandığı davanın karar duruşmasında, “Sınıflı toplumlarda her zaman gerçeği söyleminin bir bedeli vardır, her zaman o bedeli ödemeye hazır olanlar vardır ki, onlara da entelektüel deniyor” dedi.

 
Yazar Fikret Başkaya hakkında kurucusu olduğu Özgür Üniversite’nin internet sitesinde 2016 yılında yayımlanan “Asıl Terör Devlet Terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle açılan davanın karar duruşması Ankara 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
 
Tutuksuz yargılanan yazar Başkaya, duruşma salonunda avukatlığını üstlenen İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Levent Kanat ve Yusuf Alataş ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya CHP Milletvekili Abdullatif Şener, HDP Milletvekilleri Mensur Işık, Filiz Kerestecioğlu, Kemal Bülbül ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, yazar Temel Demirer, şair Ahmet Telli, yazar İsmail Beşikçi, akademisyen Baskın Oran, gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Hüseyin Gever takip etti.
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savcılık mütalaasını yeniden okudu. Bir önceki celse verilen savcılık mütalaası şöyle: “Toplanan delil ve yapılan yargılama neticesinde sanık Fikret Başkaya’nın özgürüniversite.org uzantılı sitede de yayımlanan yazısında devletimizin başta ülkemizin Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere son 40 yıldır PKK terör örgütüne karşı verdiği mücadeleyi devlet terör olarak nitelendirerek ve yine PKK tarafından yapılan öncü eylemleri teşvik ederek, terör örgütünün cebir şiddeti övdüğü sanığın üzerine atılı bulunan propaganda suçunu işlediği sabit olduğu, sanığın eylemine uyan 3713 sayılı TMK 7/2 ikinci cümle ve TCK 10’ununcu maddeleri gereğince cezalandırılmasına, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletin kurum ve kuruluşlarını aşağılayıcı imalardan bulunmasından kaynaklı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması mütalaa olunur"
 
BAŞKAYA: TERÖR KAVRAMINA AÇIKLIK GETİRMEK
 
Ardından Başkaya, karar öncesi savunmasını yaptı. Başkaya, savunmasında şunları söyledi: “Bundan üç yıl önce yayınlanan, asıl terör devlet terörüdür başlıklı yazıda, amaç, genel olarak terör ve terörist kavramlarına açıklık getirmektir. Zira, bu alanda yaygın bir kafa karışıklığı ve yanlış anlama durumu var. Kelimelerin, kavramların yerli-yerinde kullanılmamasının da çok büyük sakıncaları ve olumsuz sonuçları vardır.
 
Aslında Terör', kendi başına suç aleti bir kelime. Dilimize girip bugünkü işlevini edinmesi 80'lerin sonuyla 90'ların başına rastlıyor. 0 döneme kadar gerek gündelik dilde, gerekse resmî yazışmalar ve hukuk metinlerinde kullamlan kelime 'tedhiş'; yani, ruhlara dehşet salma. Dehşet de tedhiş de, müd(t)hişle birlikte aym Arapça kökten (dhş) türemiş kelimeler. Tedhiş, terörün bire bir karşılığı. Tedhişçilik/terörizm de, ağırlıklı olarak siyasal hedeflerine ulaşmak için insanları ruhuna dehşet salarak, onları yıldırıp sindirmek, yazacağını yazamaz, söyleyeceğini söyleyemez, yapacağını yapamaz, gideceği yere gidemez, kısacası mefluç (flc kökünden, felçli) hâle getirmek; yani kendisine özgü değerleri, normları, ideal ve hedefleri olan bir ideoloji veya siyasal doktrin değil, doğrudan doğruya bir eylem metodu ve icraat tarzı.
 
İnsanların ruhuna dehşet salıp, onları mefluç hâle getirmek, ancak ve ancak şiddet, kaba güç kullanmakla, silah kullanma/kullandırma gücüne sahip olduğunu göstermekle mümkündür. Ancak önemli olan, bu gücün/şiddetin kime karşı, nerede, ne zaman kullanılacağı bilinemesin, öngörülemesin, dolayısıyla insanlar bu şiddet/kaba güç karşısında gerek psikolojik olarak gerekse fiziken hazırlıklı olamasın ki, dehşete kapılıp mefluç hâle gelsinler...
 
ÖZGÜRLÜKLERİ YOK ETMENİN ARACI
 
Neo-liberal küreselleşme çağında, terör, terörist, terör örgütü, terörle mücadele retoriği, bir kötülüğü defetmekten çok, emperyalist hegemonyayı dayatmanın, oligarşik çıkarları güvence altına almanın, gerici-halk düşmanı iktidarların ömrünü uzatmanın, devletleri çökertmenin, toplumların dokusu parçalamanın, sınırlı hakları ve özgürlükleri de yok etmenin, muhalefeti etkisizleştirmenin bir aracı haline getirilmiş bulunuyor...
 
Paradoksal olan bir şey de, terör örgütü denileni asıl peydahlayıp, araçlaştıranların, bir de terörle mücadele şampiyonu sayılmalarıdır. Mesela, Taliban, bir ABD-Suudi Arabistan-Pakistan ortak yapımıydı. Afganistan'daki ilerici-laik rejimi çökertmek, Sovyetler Birliğini püskürtmek amacıyla peydahlandı, eğitildi-donatıldı, finanse edildi ve kullanıldı... Amaç hasıl olunca da 'terör örgütü' sayılıp lânetlendi... Başlarda ABD, Taliban'ı, genel olarak da cihatçı grupları 'özgürlük savaşçısı' sayıyordu. Özgürlük savaşçıları 'neden ve nasıl terörist' oldular. Eğer, saçma 'gereköelerle', utanç vericş yalanlarla Irak çökertilmemiş olsaydı, IŞİD diye bir bela ortaya çıkar mıydı? Kaldı ki, hiçbir ülkeyi işgal etmenin bir gerekçesi olamaz..
 
Terörün bir tanımı var. Az çok ne olduğu belli. Fakat 'terörist' ve 'terör örgütü' için aynı şey söz konusu değil. Durum bu iki kelimeyi kullananların, araçlaştıranların niyetine göre değişiyor... Şimdilerde terörist ve terör örgütü kelimeleri, rejimin muteber saymadığı siyasi muhalifleri şeytanlaştırmanın, cezalandırmanın, etkisizleştirmenin bir aracına dönüştürülmüş durumda.
Türkiye'de 'gerçek muhalif, rejim muhalifi olmak, [düzen içi muhalif değill terörist sayılmanın yeterli koşulu.
 
GEÇEN YIL HAL ESNAFI ‘TERÖRİST’ İLAN EDİLDİ
 
0 kadar ki, artık iş tamamen şirazesinden çıkmış durumda. Geçen yıl soğan ve patates üreticileri, tacirleri ve hâl esnafı "terörist” ilan edildi... Bu yıl bir adım daha ileri gidildiği görülüyor. Artık AKP hükümetinin ekonomi politikalarını eleştirenler de topun ağzında. Yakın tarihte Hazine ve Maliye Bakanı, şöyle dedi: "Birileri çıkacak, isimlerinin başında ekonomist, profesör yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan, nereye hizmet etmeye çalıştığı, hangi tabloları çizerek milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin, terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok”...
 
Birinin terör örgütü saydığını başkası özgürlük savaşçısı sayıyor. Bir dönemde özgürlük savaşçısı sayılan başka bir dönemde terörist sayılıp-lânetleniyor... Ondan fazla Cihatçı gruptan oluşan, Türkiye tarafından eğitilen, donatılan, finanse edilen ve kullanılan, şimdilerde "Suriye Milli Ordusu” denilen Özgür Suriye ordusu, Türkiye yönetimi için de, Suriye yönetimi için de aynı anlama mı geliyor... Bunlar 'milli kurtuluşcu mu özgürlük savaşçıları mı, yoksa teröristi mi? Ya da başka bir şey mi?
 
TMK’NİN ADINI DEĞİŞTİRELİM
 
Boşuna, "nereye bakıldığı değil, nereden bakıldığı önemlidir" denmemiştir...
Türkiye'de 'Terörle Mücadele Kanunu' aslında terörle mücadeleden çok, ifade özgürlüğüyle, düşünce özgürlüğüyle, eleştirel düşünceyle ve muhaliflerle mücadele aracına dönüşmüş bulunuyor... Eğer öyleyse, bu kanunun adını, "ifade özgürlüğüyle mücadele kanunu” olarak değiştirmek iyi bir fikir olabilir...
 
Bu dava, söz konusu yazıda 'terör örgütü propagandası' yapıldığı için açılmamıştır. Tam tersine, dava açmak için bahane yapılmıştır. Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesinde tarif edilen suçun oluşması için gereken eylemler; "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini övmek, bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapmak” olarak tanımlanmıştır... Benim yazımın hiç bir yerinde söz konusu unsurların zerresi bile bulunmamaktadır... Yazıyı okuyan ortalama biri asla öyle bir amacın mevcut olmadığını rahatlıkla teslim edecektir. Acaba sayın savcı, yazının neresinde bir örgütün eylemlerini meşru gösteren, öven veya o yöntemlere başvurmayı teşvik eden bir şeyler bulmuştur?
 
ÇÖKÜŞ KAÇINILMAZ
 
İfade özgürlüğünü yasaklayan[cezalandıran bir rejim, kısa vadede durumu kurtarsa da, bu aslında kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Zira, orta ve uzun vadede çürüme ve çöküş kaçınılmazdır.
 
İfade özgürlüğü, özgür tartışma, bir toplumda 'gerçek yurttaş' olmanın da önkoşuludur. Bir toplumun uygarlık düzeyi, sadece sahip olduğu maddi zenginlikle ölçülmez.. Yüksek, binalara, hızlı trene, cep telefonuna, F-35 savaş uçağına, insansız hava aracına, devasa camilere, oto-yollara, köprülere, tünellere, AVM'lere... sahip olmak uygarlığın ölçüsü değildir. Uygar toplum, başta ifade özgürlüğü olmak üzere, özgürlüklerin gerçekleşmesini, demokrasinin yerleşmesini varsayar... Maalesef bu ülkede geçerli bağnaz resmi ideoloji, 'toplumun kendisi hakkında düşünme yeteneğini dumura uğratıyor.
Bu devlet ifade özgürlüğünü, düşünce özgürlüğünü neden ve kimin için yasaklıyor? İşte, 'devlet çıkarı' deniyor. Aslında devlet çıkarı denilen, son tahlilde 'mülk sahibi sınıfların' çıkarından başka bir şey değildir.
 
Düşünce özgürlüğü tüm özgürlüklerin anasıdır. Soyut bir şey değil, doğrudan sınıf mücadelesini angaje eden bir şeydir. Dolayısıyla, özgür düşünceyi, özgür tartışmayı, ifade özgürlüğünü yasaklayan bir rejim, önünü göremez, yolunu bulamaz çürür ve çöker... Susturulmuş bir toplum, hastalıklı bir toplumdur... Eğer bu ülkede, bağnaz-köşeli resmi ideoloji, toplumun kendisi hakkında düşünme yeteneğini dumura uğratmasaydı, ifade özgürlüğü olsaydı, Türkiye bu günkü durumda olmaz, derin bir yolsuzluk [corruption] sarmalına hapsolmaz, ülkenin varı- yoğu bir avuç soyguncu çetesi tarafından yağmalanmaz, talan edilmez, Suriye'de bataklığa saplanmazdı... Tabii "Yüz yıllık bir Kürt sorunu” da olmazdı.
 
MALUMUN İLANI
 
Eski dilde, özgür tartışmanın önemini anlatmak için, "Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar", hakikatin ışığı, fikirlerin çarpışmasından meydana gelir” denmiştir. Şeylerin gerçeğine nüfûz etmenin yolu, tartışmadan, eleştiriden, sorgulamadan geçer. Şeyleri adıyla çağırmamak bir yalan söyleme yöntemidir...
 
'Asıl terör devlet terörüdür' demek, ‘ateş yakar, şeker tatlıdır’ demek gibi bir 'totolojidir', malumu ilan etmektir. Devlet, şiddet kullanma tekeline sahip yegane aygıttır... Terör uygulamak için çok geniş imkânlara sahiptir. Zira, devlet, bidayette, zora, şiddete, baskıya dayanarak tesis edilmiştir ve zora, şiddete, tedhişe dayanarak da varlığını sürdürmüştür...
 
George Orwell: "Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden de o kadar nefret eder” demiştir...
 
BEDELİ ÖDEMEYE HAZIR OLANLAR VARDIR
 
Entelektüelin misyonu ve varlık nedeni şeyleri açık etmek, şeylerin gerçeğine nüfuz etmektir. Ben bir yazarım, akademisyenim, Özgür Üniversite'nin de başkanıyım. Benim adımın terör, terörist, terör örgütü propagandası...gibi kelimelerle birlikte anılması size mantıklı ve inandırıcı geliyor mu?
 
Derin bir sosyal eşitsizlik ve skandal düzeyde adaletsizlikle malûl bu dünyada, bu sınıflı toplumlarda, her zaman gerçeği söylemenin bir bedeli vardır... Ve her zaman o bedeli ödemeye hazır olanlar da vardır ki, onlara da entelektüel deniyor.
 
Maruzatım bundan ibarettir. Saygılarımla.”
 
Duruşma avukatların savunmalarıyla devam ediyor. Savunmalar ardından mahkeme heyetinin kararını açıklaması bekleniyor.
 
 

Diğer başlıklar

16:28 Komisyon'da Öcalan’a teşekkür ve hukuki güvence vurgusu
16:25 İsrail’in Gazze saldırıları sürüyor: 79 kişi katledildi
16:17 Asrın Hukuk Bürosu: Meclis acilen ‘umut hakkı’ kararını gündemine alarak yasallaştırmalı
16:12 Mêrdîn’de doktora saldırı protesto edildi
16:03 Fransa’da 100 binler alanlarda
16:02 Öcalan’ın mesajını alan Eyn İsalı kanaat önderleri: QSD’nin yanındayız
15:22 RTÜK'ten dijital platformlara ceza
15:16 Eren Keskin: Komite’nin verdiği süre çok uzun
15:01 Kurum temsilcilerinden AK Bakanlar Komitesi yorumu: Komisyon hızlı ve etkili adım atmalı
14:48 ABD, Suriye üzerine çalışan bazı diplomatlarını görevden aldı
14:43 Hizbullahçı dernekten komisyonda provokasyon: DEM Parti salonu terk etti
14:34 Komisyonun 11'inci toplantısı: Kürtlerin barış arayışı sadece silahların susması değildir
13:53 15 il için 'sarı kod' uyarısı
13:52 19 gazetecinin davası: 10 tanık dinlenmeyecek, yurt dışı yasağı kaldırılmadı
13:29 KESK’ten OVP ile dayatılan kölelik koşullarına karşı mücadele çağrısı
13:27 Bedirhanoğlu'ndan komisyona: Yerinden yönetim talep ediyorum
13:17 31 yılın ardından tahliye edildi
12:38 Barış Anneleri'nden konferans hazırlığı
11:56 Amed'deki 'umut hakkı' yürüyüşünde öne çıkan talepler
11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor
10:12 ‘Rant’ projeleri reddedilince DEM Parti’yi karaladılar
09:59 İşte Türkiye’nin 'statüsüz Kürt' diplomasi trafiğinin detayları
09:51 Wan’daki kayyımdan kışkırtıcı adım
09:35 Wan'dan haykırdılar: Öcalan'ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
09:10 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
09:05 Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı
09:03 Gimgim’da bal hasadı: Bu sene verim de kalite de düşük
09:02 Sağlıkta şiddetin boyutu: 13 yılda 123 bin başvuru
09:00 ‘Kadınların dahil olduğu bir çözüm süreci birlikte yaşamı temin edebilir’
09:00 18 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar
16:35 Geçici hükümet Nepal’de ulusal yas ilan etti
16:20 Tahliyeye kurul engeli
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
15:35 Wan'da yürüyüşe son çağrı
15:04 3 yılda İran 2 bin 910 kişiyi idam etti
14:52 Meclis Başkanı Kurtulmuş: Elimizi çabuk tutmalıyız
14:43 Sanatçılardan ‘Barışı toplumsallaştırmak’ buluşması
14:42 30 yıllık tutsağın, kardeşinin cenazesine katılma talebine ret
14:40 Êlih'te aynı aileden 4 kişinin katledilmesi protesto edildi
14:22 ‘Kent uzlaşısı’ davasına çağrı
14:13 Komisyonun 10’uncu toplantısı başladı
14:06 İnsan hakları örgütlerinden Zeyneb Celaliyan’ın tedavi hakkı için çağrı
13:38 Abdullah Öcalan: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi
13:02 ‘Komisyon Öcalan ile görüşmeli, yasal düzenlemeler konuşulmalı'
12:34 Zeyneb Celaliyan'dan mektup: Zulme sessiz kalmayın
12:18 Kayyımın kapattığı Alo Şiddet Hattı yeniden hizmete sunuldu
11:59 AYM kararı hiçe sayılıyor: 'Sanal devriye'den 25 hesaba erişim engeli
11:42 Mêrdîn'de doktor saldırıya uğradı
11:30 Z.Ş.'yi öldürmeye teşebbüs eden sanığın duruşması ertelendi
11:29 Kazanhan'ın annesinden mahkemeye: Katili siz mi saklıyorsunuz?
11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması