Kawa Nemir: Kürtçe henüz keşfedilmemiş birçok form için fırsatlara sahip

img

ANKARA – İtalyan bestekar Giacomo Puccini’nin “Tosca” operasını Kürtçeye çeviren Kawa Nemır, Kürtçenin sadece opera için değil, henüz keşfedilmemiş birçok form için fırsatlara sahip olduğunu belirterek, "Tosca" ile Kürtlerin ünlü "Saliho û Nurê" şarkısı arasındaki benzerliklere dikkati çekti. 

William Shakespare’in “Hamlet” eserini Kürtçeye çevirip, tiyatroya uyarlayan Kawa Nemir, şimdi de Giacomo Puccini’nin “Tosca” isimli operasını Kürtçeye çevirdi. Çeviriyi Kürtçe tiyatroya uyarlayan Celil Toksöz de oyunun yönetmenliğini yapıyor. Theater Rast tarafından sahnelenen oyun, 25 Ekim’de Amsterdam Şehir Tiyatrosu’nda dünya prömiyerini yaptı.
 
Çevirmen Kawa Nemir, yaptığı çeviri ve oyuna dair sorularımızı yanıtladı.
 
 Kürtçeye çevirdiğiniz Shakespeare’nin ‘Hamlet’ eseri çok beğenilmişti. Bir kaç yıl aradan sonra bu sefer de karşımıza Giacomo Puccini’n Tosca operasının çevirisiyle çıktınız. Buna nasıl karar verdiniz?
 
Kuşkusuz yıllardır birlikte çalıştığımız oyunun yönetmeni ve geniş kadrosunun bazı güzel ve büyük hayalleri var. Kürtçe sahneye, dünya opera klasiklerini tercüme etmek ve tiyatro metni haline getirmek gibi. Bu harika büyük ürünler bizleri bir araya getirdi ve zorlu bir süreci beraber atlattık. Tiyatroya dair hayallerimden bazıları William Shakespeare’nin ‘Hamlet’ (Kürt dili tiyatrosu için milat olan) ve ‘Xewna Şeveke Havînê’yi (Yaz Gecesi Rüyası), Ehmedê Xanî’nin ‘Mem û Zîn’i ve son olarak da Giacomo Puccini’nin ‘Tosca’sını çevirmekti. Bunlar aynı zamanda tiyatrocu arkadaşlarımın da hayaliydi. Örneğin Hamlet, neredeyse 30 yıllık yönetmen olan Celil Toksöz’ün ve aynı zamanda benim de hayalimdi. Tosca’nın, Kürtçe tiyatroya uyarlanması ve çeviri kararı da öyle oluştu. Bahsettiğim hayalleri, zaman içerisinde bir çalışma, tartışma, etkinlik ya da bir köşede bir araya geldiğimiz arkadaşlarla ‘Ne yapacağız? Ne yapalım? Nasıl bir şey oluşturalım?’ diye tartıştığımız oluyor.
 
Metni ne kadar sürede çevirdiniz?
 
Modern çeviriler klasiklerden belki biraz daha kolaydır ama çeviri alanındaki 30 yıllık tecrübemden sonra gerçekten söyleyebilirim ki çeviri artık benim için zor bir iş değil. Asıl zahmetli iş metnin çevirisinden sonra başlıyor. Çeviri metnini, yönetmenin sahneye uygun uyarlamasını, belirtilen bağlamına yerleştirmenin ve düzenlemenin zorluklarının yanı sıra onları oyuncular için -ki çoğu ne yazık ki hala çok iyi Kürtçe bilmiyor- uygun hale getirmesi asıl zor olan. Ki ben hala Kürtçe bilmiyor olmalarına hayret ediyorum. Kısacası ben Tosca metnini orijinal İtalyanca metniyle kıyaslayarak İngilizce metninden iki hafta içerisinde Kürtçe’ye çevirdim. Ama yaklaşık bir ay metnin adaptasyonu üzerine çalıştım. Prömiyerine kadar da bazı küçük revize işlemleri devam etti.
 
Tosca’yı çevirmek sizin için nasıl bir anlam taşıyor? Nasıl bir duyguydu? Çeviri sırasında nasıl zorluklar yaşadınız?
 
Tosca gibi bir ürünün librettotları şimdi Kürtçe altın mülkünüzün bir parçası haline geldi ve gelecekte daha geniş, daha kaliteli ve daha çok opera ürünü üretmeye istekli olanlar için diyorum; buyurun, Kürtçe orijinal metni artık bohçamızda.
 
Öyle hissediyorum ki artık söyleme vakti geldi. Benim görüşüme göre, şu ana kadar kendi model, bağlam ve Kürt oyuncuların performansları çerçevesinde yapılan tiyatro uyarlamaları, bir bütün olarak gönlüme göre değil. Buna rağmen onları daima daha üretken, daha yaratıcı ve daha olgun bir tiyatroya doğru ilerleyen büyük adımlar olarak görüyorum. Öyle ki bu tür metinler Kürtçe tiyatroda bugüne kadar yeterince denenmiş değil. Ama hepsi bize var olan imkanlarıyla bu alandaki seviyemizi, genişliğimizi gösteriyor. Fakat Kürt ulusal tiyatrosuna ilerleyebilmek için daha çok çalışmak gerek. Tosca’nın çevirisi benim için böyle bir anlam taşıyor. 
 
Öte yandan Kürtlerin tarihinde bu aşamada olduğu gibi, bu soylu eserlerin bir kısmının ortaya çıkacak olan yardım ve günahlarına rağmen benim için tehlikede olduğu güçlü bir gerçektir. Onların iyiliğinden ve ihmallerinden sorumluyum. Tüm bunlara ek olarak, Tosca gibi bir ürünün librettotları şimdi Kürtçe altın mülkünüzün bir parçası haline geldi ve gelecekte daha geniş, daha kaliteli ve daha çok opera ürünü üretmeye istekli olanlar için diyorum; buyurun, Kürtçe orijinal metni artık bohçamızda.
 
Ama ne tür sıkıntılar çektiğimi soruyorsanız, yaşamım boyunca bu tür ürünlerle uğraştığımı söylesem doğru olur. Ama hala da bu dünyada ne dört duvarım, ne bir evim ne de bana mezar olabilecek bir karış toprağım var. Ne Kürdistan’da ne de Amsterdam’da yok. Buna rağmen kalbimdeki sarayı adım adım inşa ettiğim ve Kürdistan’ın esmer müteahhitlerinden kurtulduğum için mutluyum ve her türlü onlardan uzağım. Vurgulayarak söylediğim o ki, herkes onda kendini tanıyor: Paysız bir toplum ile hak ve değer verme hissinden uzan bir toplum, kirlenmiş bir toplum, emek sömürüsünün çamuru ile hiç bir zaman ulus olamaz. Yine yüce Ehmedê Xanî’nin temiz rüyalarındaki devletin sahibi olamaz.
 
Tosca’nın Kürtçede opera tarzı ilk oyun olduğunu söyleyebilir miyiz? Kürtlerin tarihinde başka örnekleri var mı?
 
Her ne kadar birincilik ve ilklik meselelerini çok sevmesem de, keyifle söyleyebilirim ki göründüğü kadarıyla başlattığımız bu deneyim Kürtçe sahne için yol açıcı ilk örnek. Yani evet Tosca ilktir. Ancak bir opera ya da bir müzikal olarak 2015 yılında Mizgîn Tahîr’in rolünün belirgin olduğu Heskîfê Keybanû Emedîsa û Şahmîran Orkestrası sahnelendi. (https://www.youtube.com/watch?v=izwTUdslzY0) Elbette sahneye uyarladığımız Tosca, 16. yüzyılın sonralarında İtalya’da meydan gelen ve Batı dünyasının klasik mozaiğinin önemli bir bölümünü oluşturan klasik opera tarzında değil. Uzmanlar ve yabancı opera eleştirmenleri geçen ay 6 kez sunulan ve bu ay Hollanda’da sahnelenen Tosca’yı izledikten sonra, opera biçiminde Kürtlere özgü bir yorumun olduğunu hissettiler. 
 
Bu yüzden her ne kadar çeviri ve libretto bakımından gönlüme göre olmasa da Tosca, uzmanlar ve eleştirmenler için dikkat çekici ve ilginç geldi.  Bu aynı zamanda gözlerimizi daha yüksek hedeflere ve amaçlara odaklanmamıza teşvik edecek.  
 
Tosca, konusu itibariyle bu topraklara uyuyor mu? Puccini’nin opera tiyatrosunun geçtiği dönemin politikalarıyla bu dönemin politikaları arasında nasıl benzerlikler var?
 
Klasik metinlerin konu bakımından az çok dünyanın tamamına uyan özellikleri var. Benim düşünceme göre insanlık tarihindeki ilk yazılı edebi metinden bugüne ya da Gilgamêş’ten bugüne edebi ve sanatsal konuların sayısı fazla olmasa da her birinde insanlığın özellikleri olan aşk, karanlık ve aydınlık, sadık ve şansız, iyilik ve kötülük konuları yer alıyor. Bu bağlamda, İtalya diyarının ürünü olan Puccini’nin Tosca’sı ve Kürdistan’ın ünlü şarkısı Saliho û Nurê konuları bakımından birbirine çok benziyor. Tosca için hazırlıklarımızı yaptığımız zaman Salıho û Nurê hep kulağımda ve aklımdaydı. Ama tabi bunlar yüzde yüz aynıdır diyemeyiz. Zaten öyle olamaz da. Her iki masalın dayandığı esaslar yalnızca bir dereceye kadar aynı trajik kumaştan besleniyor. Bu bizim için  anlayış ve verimlilik açısından doğal bir yaratıcılık ve ilam kaynağıdır. Bunun sayesinde biz iki topluma da iki vatana da benziyoruz, öykünün (masalın) gerçekleştiği iki döneme benziyoruz. Politikalarından tut, ruhlarına kadar daha iyi kavrayabiliriz... 
 
Bu dengeye ek olarak, Kürdistan’daki 20. yüzyılın hikayesi ve İtalya’daki 19. yüzyılın hikayesi ülkelerinin tarihi koşullarına özgüdür. Belirttiğimiz her iki metnin oluşması yönünden de baktığımızda Puccini güçlü ve acı bir hikaye seçerek, kendine özgün bir formda geniş bir metin olan Tosca’yı oluşturdu. Ama biz Kürtlerin Saliho ve Nurê eseri, dengbêjlerin yüreği ve geleneksel kilam söyleme ağında asılı kalmış durumda. Bu Tosca’dan Kürtçe’ye örüp ayıracağımız önemli bir ölçüdür. Neden dengbêjlîk makamı ve kilam söyleme şekli gizli olasılıkları ve alaka düzeyi ile opera biçiminden daha güzel ve görkemli? Mesele şu ki, dünya klasikleri üreterek, özellikle değerli bilgiler öğreniyoruz ve dil sanatımıza yepyeni bir yol geliştirdiğimizi unutmamak gerekir. 
 
Nemir’in konuya dair önerdiği linkler şunlar: Saliho û Nûrê: https://www.youtube.com/watch?v=e39MMy05kvY , Tosca: https://www.youtube.com/watch?v=7Snu-fFApzY
 
Opera ve dengbêjlîk arasındaki bağı biraz açar mısınız?
 
Opera ve dengbêji içsel mekanizmalarıyla, onları kıyaslamamıza izin veren iki form. Her iki form da hikayenin yardımıyla öyküye geri dönüyor ve hepsi de edebiyatın ayrılmaz bir parçası. 
 
Daha önce söylediğim gibi opera ve dengbêji içsel mekanizmalarıyla, onları kıyaslamamıza izin veren iki formdur. Elbette bu hususu operacılara ve müzisyenlere bırakıyorum benim uzmanlık alanım değil ama her iki form da hikayenin yardımıyla öyküye geri dönüyor ve hepsi de edebiyatın ayrılmaz bir parçası. Hayali seviyesi o kadar yüksek ve sağlam ki zaman içerisinde bir pınarın suyu gibi süzülüp günümüze ulaşıyor. İki form arasındaki tek fark, opera esntrümantal, sahne ve tiyatro olanaklarını 400 yıl boyunca genişletti. Dengbêjî ise, düzenli bir enstrümantal ve tiyatronun müdahalesi ile karşılaşmadı. Örneğin bu özelliği düşük bir seviyede olsa da ölümsüz dengbêj Şakiro’da görüyoruz. Bazen kilamları arasında bazen de sesiyle toplulukla etkileşime geçtiğini görüyoruz. Ayrıca eşsiz dengbêj Miradê Kinê de de bunu görüyoruz. Gördüğün gibi yayı ile kemançesini çaldığında, şarkının (kilamın) bir yüzücüsü olarak “req req” diyerek öykünün kapısından içeri giriyor.
 
Peki çeviri sırasında dengbêjliğin yardımı oldu mu? Kürtçe dili ne kadar operaya uyuyor?
 
Neden ben bu sade örnekleri gösteriyorum? Çünkü dengbêjliğin imkanlarını sonuna kadar kullanarak genişletip, onları farklı şeylere dönüştürebilelim diye. Bu yüzden şimdi halk operası olarak adlandırdığımız teşebbüsümüzün temeli adı geçen dengbêjlerlerle oluşturuldu ve bestelendi. Değerli öğretmenimiz, bestekarımız Ardaşes Agosyan, üzerine çok çalıştığı bestesinde yüz yıllar öncesinin Kürtlerin, Kürdistan’ın, Mezopotamya’nın ve Orta Doğu’nun ölçülerinden ilham almış. Başka bir deyişle sahnede hem ruhsal hem Kürt geleneklerine uygun hem de evrensel olarak Gülseyen Medar, Hediye Kalkan, Dodan, Ali Tekbaş, Mesûd Gever ve Serdar Canan’ın canlandırdığı Puccini’nin kıymetli bestelerinin parıltıları var. Ancak bunun yanında yönetmenimiz Celil Toksöz’ün  tercihiyle değerli aktris Özcan Ateş’in rol aldığı dengbêj bir anlatıcımız var. Sorunun en önemli diğer kısmına gelecek olursam, uzun yıllardan çeviri ve yazı çalışmalarımda her alanda dengbêjliğin iyiliğine sarılıyorum. Ben birçok metin çevirdim ve bir çok tiyatro işi yaptım. Bunların hepsinde özgürleştiren bir dil var. Onun kökeni biz Kürtlerin dengbêjliğidir. Bir diğeri, gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Kürtçe dili sadece opera için değil, henüz keşfedilmemiş bir çok form için fırsatlara sahip.
 
 İlk oyunu Diyarbakır’da sahnelemek istiyordunuz. Bu isteğiniz neden gerçekleşmedi ve biz Türkiye’de hangi tarihte, nerede ilk olarak Tosca’yı izleyebileceğiz?
 
“Köy evleri yollar boyunca görülebilir” derler. Son üç dört yıl içinde Kürdistan ve Türkiye’deki koşullar birden kötüleşti. Daha başından beri Tosca’nın dünya prömiyerini Amsterdam’da yapacağımız belliydi ve öyle de oldu. Çok da güzel geçti. Kürdistan prömiyerini yapmak için de Amed’e gelmek istedik. Ama kayyum meselesinden, Rojava ve Kürdistan üzerinde devam eden operasyonlardan dolayı ne yazık ki Tosca’nın sahneleneceği bir alan ve sahne yok. Şimdilik koşulların düzelmesini bekleyeceğiz, şartlar oluştuğunda da Tosca geniş ekibiyle beraber Türkiye ve Kürdistan’a gidecek. Ancak o zamana kadar bazı Avrupa ülkelerinde örneğin Almanya ve İngiltere’de geziler ve turlar sürebilir. Program belli olduğunda kamuoyunu bilgilendireceğiz.   
 
 Tosca’dan sonra hangi ürünü çevirmeyi düşünüyorsunuz? Önümüzdeki süreçte Kawa Nemir’ın hangi çevirisiyle karşılaşacağız?
 
Ölmeden önce William Shakespeare’nin tüm tiyatro ürünlerini Kürtçe’nin Kırmancî lehçesine çevirmek istiyorum. Bunların birçoğunu çevirdim de. Bu uzun zamandır önüme koyduğum hayati ve ana hedefimdir.
 
Önüme koyduğum birçok şey var. Ölmeden önce William Shakespeare’nin tüm tiyatro ürünlerini Kürtçe’nin Kırmancî lehçesine çevirmek istiyorum. Bunların birçoğunu çevirdim de. Bu uzun zamandır önüme koyduğum hayati ve ana hedefimdir. Bu düşünceyle, gelecek sene Shakespeare’nin Şah Leara oyunun büyük bir prodüksiyonla sahnelenmesini istiyorum. O olmasa Romeo ve Julyet olabilir. Bununla birlikte Amed Şehir Tiyatrosu için Kela Dimdimê’nin tiyatrosunu yazmaya başladım. Gelecek sene Kela Dimdimê sahnelenecek. Bu da benim için yeni bir hedef. Şunu da belirtmek isterim ki şu sıralar Shakespeare’nin Xewna Şeveke Havînê oyunu Kürdistan’da sahneleniyor. Ben hala izlememiş olsam da Kürtler, Shakespeare’nin oyununu ve Amed Şehir Tiyatrosu’nu yalnız bırakmasınlar diyorum.
 
MA / Zemo Ağgöz 

Diğer başlıklar

14:45 Êlih'teki silahlı saldırıda 24 gözaltı
14:12 ÖHD’den Osmaniye ve Tokat cezaevi raporu: Tahliyeler kurul kararlarıyla engelleniyor
13:39 Asgari ücret açlık sınırının yüzde 68 altında kaldı
13:35 Adana'da 3 polis görevden uzaklaştırıldı
13:29 Amedliler: Komisyon Abdullah Öcalan'ı dinlemeli
13:19 3 kentte ‘umut hakkı’ yürüyüşü düzenlenecek
13:13 BTK’den Xelfetî kayyımı haberine erişim engeli
12:53 Komisyon bu hafta akademisyen, dernek ve vakıfları dinleyecek
12:52 Akbelen’de zeytinliklerin kesilmesine karşı eylem: 4 gözaltı
12:12 İstanbul'da ulaşım zammı başladı
11:49 ESP'den adliye önünde gözaltı protestosu
11:44 Kurultay Davası ertelendi: Savaş’ın avukatı Kılıçdaroğlu’nun kayyım olmasını talep etti
11:43 KNK: ‘Jin, jiyan, azadî’ özgürlük ve değişimin küresel meşalesi oldu
11:13 Nefret cinayetinde mütalaa bekleniyor
11:00 39 kadından AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
10:57 Mûş'tan 'umut hakkı' uygulansın çağrısı
10:25 CHP kurultay davası başladı
09:18 HKP Genel Başkanı Ankut gözaltına alındı
09:17 Mûş Belediyesi 'Kadın Dostu Kentler' projesine seçildi
09:16 ÖHD'li Kahraman: 'Umut hakkı' pazarlık konusu yapılamaz
09:15 Yüksek Güvenlikli ve S tipi cezaevlerinde tecrit çok boyutlu sürüyor
09:13 Kürt kültüründe ‘moda’ tehdidi: Kiras ve fistanlar özünden koparılıyor
09:10 Mezarlıklara saldırılar 'Hey Hawar'la belgeselleşti
09:08 Erol İmralı'daki son görüşmeyi anlattı: Süreç ikinci aşamaya evrilmeli, 'ara dönem yasaları' çıkarılmalı
09:04 'Jin, jiyan, azadî' direnişi sonrası İran: Kadınlar beklemiyor, inşa ediyor
09:02 Bakanlar Komitesi 'umut hakkı' için toplanıyor: Ara karar bekleniyor
09:00 15 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
09:00 Avukatlar İmralı’ya doğru yola çıktı
07:50 Êlih'te silahlı saldırı: Anne, baba ve 2 çocukları katledildi
14/09/2025
23:42 Arap aşiretleri Abdullah Öcalan'ın mesajını aldı
21:59 Özerk Yönetim: Suriye’nin birliğini sağlamanın tek yolu diyalogdur
21:30 Kültür ve Sanat Günleri son buldu
21:18 Amedspor sahasında galip geldi
21:00 'AbdullahOcalanRightToHope' tagı: Umut hakkı derhal uygulansın
20:43 29 yıldan sonra tahliye edildi: Hepimiz tahliye olmadan özgür değiliz
17:44 Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı
17:10 Filistin ile Dayanışma Platformu: SUMUD filosunu koruyun
15:59 Tahliye olan Arslan: Önderlik özgürleşmeden mücadele bitmez
15:00 Belucilerin zorla kaybettirmelere karşı eylemi 3'üncü ayında
14:46 Mêrdîn'de akrabalar arasında kavga: 4 yaralı
14:28 Genel-İş Riha'da kongreye gitti: İşçiler süreci sahiplenmeli
14:18 Çocuk hakları örgütlerinden Şerife Muhammedi için çağrı
14:09 Birçok kentte ‘umut hakkı’ eylemi: AİHM kararlarına uymaya çağırıyoruz
13:34 Mêrdîn’de TUHAD-FED kuruldu
13:10 Öcalan’dan Arap aşiretlerine mektup: Tarihi kardeşlik için herkes birlikte çalışmalı
12:14 QSD: Dêrazor'da Şam hükümetine bağlı grup güçlerimize saldırdı
11:49 BİSAM raporu: Açlık sınırı asgari ücreti geçti
11:32 Nobel Barış Ödüllü Jody Williams: Türkiye sürece uygun adımları atmak zorunda
11:23 IPPNW İsviçre’den ‘umut hakkı’ mektubu: Derhal uygulanmalı
10:30 Dêrazor'da DAİŞ hücresine operasyon: 8 gözaltı
10:22 Rojava’da yeni eğitim öğretim yılı ders zili çaldı
09:15 Av. Güneş: Öcalan bu devletin son şansıdır
09:04 Jin dergi 'jin, jiyan, azadî' direnişini kapağına taşıdı
09:02 134 günlük direnişten sonra gelen Kobanê zaferi halklara ilham oldu
09:01 Kriz ve kuraklığın etkisi kış hazırlıklarına da yansıdı
09:00 Xurs Vadisi’nde kuraklık çanları çalıyor
08:59 ‘Toplumsal dönüşümle kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilir’
08:58 Kaz Dağları’ndan Besta’ya: Doğayı birlikte özgürleştirebiliriz
08:57 Konsey 'umut hakkı'nı görüşecek: Son raddedeyiz, adım atılmalı
08:57 Duvarların ardında direniş: İlk eylem kadın koğuşunda başladı
08:56 14 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:40 Meteoroloji: 5 kentte sağanak yağış bekleniyor
07:00 Üniversitenin talebiyle Rojin Kabaiş paylaşımları erişime engellendi
13/09/2025
22:23 Qovanciyan’da barış şöleni: Onurlu ve özgür bir yaşamın eşiğindeyiz
21:44 ÖHD’den çağrı: Umut Hakkı Derhal uygulansın
21:25 Amed Kültür ve Sanat Günleri sürüyor
20:56 Bern’de ‘iklim adaleti’ talebi
20:34 İmamoğlu’na yeni dava: Siyasi yasak ve 2 yıla kadar hapis isteniyor
20:10 33. Uluslararası Kürt Kültür Festivali sona erdi
20:03 Dêrsim’de deprem paneli: Dirençli kentler inşa etmeliyiz
18:52 İstanbul’da ‘Barış için Kadın Buluşması’
18:13 Amed’de Kültür ve Sanat Günleri kapsamında sergi açıldı
17:56 Kadınlar İzmir'de hakları için sokağa çıktı
17:45 YJA Star üyeleri için anma
17:35 Gültan Kışanak: Komünal enternasyonalist tartışmalara ihtiyaç var
16:30 Nergis Muhammedi: Jin, jiyan, azadî Devrimi hâlâ canlı
15:45 DADSAZ kongreye gitti: Dilimiz hukukun her alanını savunmaya yeter
15:38 Süveyda’da kaçırılanların serbest bırakılması istendi
15:19 Karayılan: Önder Apo özgür olmadan barış olmaz
15:03 Af Örgütü: Şerife Muhammedi koşulsuz serbest bırakılmalı
15:00 Kent kent 'umut hakkı' programı
14:56 Hasta tutsaklar Poyraz ve İvrendi için tahliye talebi
14:44 İtalya’dan AK’ye Öcalan çağrısı
14:27 KHK eylem 138’inci hafta: Mücadelemiz sürecek
14:10 Öcalan'dan festivale mesaj: Mücadeleyi topraklarımızda yürütmek temel hedef olmalı
13:34 Kayıp yakınları: Komisyon kurup, failleri ortaya çıkarın
13:12 Gözaltında kaybettirilen Bilgin’in tanığından Cumartesi Anneleri'ne mektup
12:34 Bayrampaşa Belediyesi soruşturmasında hakkında gözaltı kararı verilenler netleşti
12:27 33’ncü Kürt Kültür Festivali Dortmund’da başladı
11:52 Abdullah Öcalan’dan Arap aşiretlerine mektup
11:21 Farqîn'de tarihi yerleşim yeri bulundu
11:11 CHP'den Bayrampaşa operasyonuna tepki: Millet iradesine darbedir
10:47 Profesör Eva Illouz: Öcalan çatışmayı değil, barışı seçti
09:58 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamdi Kılıç yaşamını yitirdi
09:39 Şemrex’teki doğa talanına karşı eyleme çağrı
09:34 Erdoğan'dan grev yasağı
09:23 Nepal’in ilk kadın başbakanı Sushila Karki oldu
09:11 Eşber Yağmurdereli: Ön şart aranmadan 'umut hakkı' uygulanmalı
09:09 4 bin tutsağın 'umut hakkı' ihlal ediliyor: Komite ara karar kurmalı
09:08 36 yıl sonra kendi topraklarında nöbet tuttular: Köylerimizi inşa edelim
09:04 Durdu cinayeti: Delilleri karartmak yetmedi, 'askeri yasak bölge' haritası değiştirildi
09:03 Agirî’de ayçiçeğini dolu vurdu, girdi maliyeti arttı
09:02 ÖHD'den 'umut hakkı' hazırlığı
09:01 IHRNGO Direktörü: İnsanlar yaşadıklarını Jina Emînî’de gördü
09:00 13 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
07:59 CHP'li belediyeye baskın
07:48 Kamçatka bölgesinde 7,4 büyüklüğünde deprem
12/09/2025
22:57 EŞİK’ten Diyanet’e cuma hutbesi tepkisi
22:51 İmamoğlu'nun 'diploma' davası görüldü
21:43 Kültür ve Sanat Günleri’nde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talep edildi
21:28 Bilgi Üniversitesi'ne kayyım atandı
20:15 ANKA DER Eğitim Bakanlığı önünde: Anadilimizde eğitim istiyoruz
19:56 Hasta tutsak Kaya’nın hastane sevki yine engellendi
19:39 Kayyımın işten çıkardığı işçiler: Direnişteyiz, kararlıyız
19:13 DEM Parti'den '6-7 Eylül'den 12 Eylül'e hafıza' paneli
19:03 Zeki Bayhan sağlık sorunları nedeniyle İmralı’dan İzmir’e sevk edildi
18:46 BM’den Şam'a çağrı : Siyasi güçlerle diyalog kurun
18:39 YSK, CHP kongre kararının gerekçesini tamamladı
18:17 MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi konusu bölge için önemlidir
18:08 'Kuyu tipi cezaevleri tecridin dayatıldığı işkence merkezleridir'
17:38 Agirî’de kadın buluşması
17:32 Hatay merkezli soruşturmada 6 kişi serbest bırakıldı
17:20 Diyarbakır Cezaevi önünde 12 Eylül ile yüzleşme çağrısı
17:13 Akdeniz Belediye Eşbaşkanları hakkında iddianame hazırlandı
17:07 İş İnsanları Meclis komisyonunda: Barış olursa yatırım yüzde 50 artar
17:02 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin dil kursu başvuruları başladı
16:34 Amedspor transferin son gününde 2 oyuncu ile anlaştı
16:27 12 Eylül eylemlerinde 'demokratik anayasa' çağrısı
16:19 'Anadilde vaaz ve hutbe istiyoruz'
15:45 ‘Umut hakkı’ forumu: Karar amasız uygulanmalı
15:43 Trump: Charlie Kirk cinayeti şüphelisini sanırım yakaladık
15:29 ‘Çocuklar kendi dillerinde yaşasın’
15:19 İsrail Lübnan'da bir aracı hedef aldı: 2 yaralı
15:04 Gençlerin ‘Özgürlük’ yürüyüşü üçüncü gününde
14:40 Saraçhane tutuklularından 7'si tahliye edildi
14:39 Meclis komisyonunun 9'uncu toplantısı başladı
13:45 Can Holding'in Tekfen Holding'deki hisselerine de el konuldu
13:30 Kadınlar 'umut hakkı'nı tartıştı: Düzenlemeler gündeme alınmalı
13:15 Beykoz Belediye Başkanvekili AKP'ye geçecek
12:38 Darbenin üzerinden 45 yıl geçti: Demokratik bir geleceği birlikte kuralım
12:32 5 Nolu cezaevi tanığı: Bugünkü süreçte o günkü direnişin etkisi var
12:31 Trump ve Katar Başbakanı bir araya gelecek
12:22 Pakistan'da sel: 2 milyon kişi tahliye edildi
12:01 Nepal’de geçici hükümet için müzakere yapılacak
11:59 Kadınların doğayla kurduğu bağı atölyelerle yeniden canlanacak
11:34 Ünlü müzisyen Wecker: Barış için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü şart
11:04 MAF-DAD'dan Bakanlar Komitesi'ne 'umut hakkı' mektubu
10:34 Bahçeli: Barışı uçurabilmek için ikinci kanadının da olması gerekiyor
10:21 Remzi Kartal: Devleti temsil edenler yanlış üsluptan vazgeçmeli
10:11 'Öcalan için bir yer' kampanyası başlatılacak