HDP Sözcüsü'nden muhalefete: 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?

img

ANKARA – HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyonda kullandığı çete yapılarının Türkiye’nin başına bela olacağını söyledi. Kubilay, Kürt karşıtlığından gözlerine perde inmekle eleştirdiği CHP ve diğer muhalefete de “ÖSO çetelerinden oluşturulan 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?” diye sordu.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Genel Merkez binalarında gündeme dair basın toplantısı düzenledi. 
 
Konuşmasına partilerinin Van’ın İpekyolu Belediyesi eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehzade Kurt’un bu sabah gözaltına alınmasıyla başlayan Kubilay, “Sabah saatlerde belediye ablukaya alındı ve kayyum atanan kaymakam belediye geldi. Kayyumcı zihniyeti kabul etmiyoruz, bu zihniyeti en sert şekilde kınamaya devam ediyoruz” dedi.
 
Kubilay, yine bu sabah İstanbul ve Diyarbakır’da yapılan gözaltı operasyonları üzerinde de durdu. Kubilay, gözaltılara “HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenaoğlu gözaltına alındı. 2911 sayılı kanuna muhalefetten evine baskın düzenlemiş. Bizim arkadaşlarımız ifadeniz var gelin dense sonucu ne olursa olsun gideceklerdir. Böylesi utanç duyucu duruma neden olmayacaktır. Diyarbakır’da da il yöneticilerimizin ve belediye meclis üyelerinin olduğu 5 kişi bu sabah gözaltına alındı. Artık kayyımların bir yönetme biçimi bir rejim olduğunu söylüyoruz ama kayyımlar artık siyasi iktidarın yönetemediğinin üstünü kapatamıyor. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar HDP’yi mücadelesinden alıkoyamayacaktır. Yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. HDP demokratik mücadele çizgisine yılmadan devam edecektir. HDP, demokratik mücadele çizgisi, direnişine yılmadan usanmadan devam edecektir” sözleriyle tepki gösterdi.
 
Parti Sözcüsü Kubilay'ın konuşmasının devamı şöyle: 
 
“Kuzey Suriye’de son bir hafta içerisinde uluslararası kamuoyuna yansıyan gelişmelere bakıldığında Türkiye destekli MSO adını verdikleri çetelerin işgal edilen bölgelerde Kürtsüzleştirme, talan, yağma ve gasp suçlarına devam ettikleri görülmektedir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de bu iddiaları doğrulayan raporlar yayınlamaya devam ediyor. İşgal edilen Gir Spiî ile Serêkaniyê arasındaki bölgeden itibaren M4 karayolu çevresinde işgal girişimlerinin devam ettiği ve bu sebeple zaman zaman Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçleri’yle çatışmaların yaşandığı haberleri de gelmeye devam ediyor.
 
‘SURİYE HALKLARI DEMOKRATİK BİR SİYASİ ÇÖZÜM İSTİYOR’
 
Yerel halkın işgale karşı öfkesi büyük ve gösterilen kitlesel tepkilerden açıkça görülüyor. Türk-Rus askeri konvoyunun geçtiği Kobanê ve Dırbesiye köylerinde askeri araçları taşlayan halk, Rusya’ya da Tükiye’ye de sizi burada istemiyoruz demiştir. 
 
Suriye’de halklar demokratik bir siyasi çözüm istiyor. Esad Rejimi ve Suriye Demokratik Meclisi yeni Suriye’nin inşasında anlaştıkları zaman Kürtlere parmak sallamaların, namlu göstermelerin, böbürlenmelerin hiçbirinin bir anlamanın olmadığını ve iki ülke halkları arasına nifak tohumları ekmekten başka bir sonuç doğurmayacağını görecektir.
 
TÜRKİYE SAVAŞ VE İŞGALE SON VERMELİDİR
 
Tekrar etmeye devam edeceğiz. Türkiye savaş ve işgale son vermelidir. Suriye topraklarından askeri güçlerini çekmelidir. Türkiye Suriye’de bir başka ülkenin toprağına askeri müdahalede bulunmakla, işgal etmekle uluslararası hukuku ihlal etmiş ve savaş suçu işlemiştir. Bunu biz değil, Cenevre sözleşmesi söylüyor. Ancak, bunun kadar daha vahim olan bir diğer konu ise şudur: Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla MSO adı altında Türkiye tarafından kullanılan ÖSO çetelerinden oluşturulan  bin kişilik bu suç makinesinin ne olacağı sorusudur?
 
ÇETELERLE İŞ BİTİNCE ÖFKELERİ TÜRKİYE’YE DÖNECEK
 
Erdoğan’ın Türkiye’nin bu çetelerle komşu olmasında bir beis görmediğini biliyoruz. Ancak, bu konuda evdeki hesap çarşıya uyacak gibi görünmüyor. Altını kalın çizgilerle çizerek söylemek gerekir ki, AKP-MHP iktidarının bu çetelere ihtiyacı kalmadığı ve posa gibi bir kenara fırlatıp attığında bunlar, bütün kin ve nefretini Türkiye’ye yönelteceklerdir. İşte o zaman Türkiye bu çetelerin öncelikli hedefi haline gelecektir. Biz Suriye’de ‘tezkereye evet demekle doğru yaptık’ diyen CHP merkezi dahil, Kürt karşıtlığından gözüne sis perdesi inmiş ve bir adım ötesini dahi göremez hale gelmiş parlamento içi muhalefet, Suriye’de savaş sona erdiğinde Türkiye’nin başına büyük yeni belalar açacak, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları gibi yeni katliamlara kapı aralayacak olan bu vahim duruma ne diyor?
 
ÖSO ÇETESİNDEN OLUŞAN SUÇ MAKİNESİ LAĞVEDİLMELİ 
 
Bu nedenle AKP-MHP iktidarı yalnızca Kürtleri yaşadığı topraklardan sürerek silah zoruyla demografi değiştirmek gibi bir insanlık suçunun altına imza atmakla kalmayacak, IŞİD ve türevi çeteleri Türkiye’nin başına bela ederek yeni katliamların da yolunu açmış olacaktır. Bu bakımdan Türkiye, Suriye topraklarından derhal çıkmalı ve Türkiye halklarının aşından ekmeğinden kesilen paralarla beslenen, büyütülen ve Kürtlere karşı kullanılan ÖSO çetelerinden oluşan bu suç makinesi lağvedilmelidir.
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın TBMM’ye sunulmasının ardından iki aylık bütçe maratonu Çarşamba günü Komisyon görüşmeleriyle başladı. Bütçe büyüklüğü ülke tarihinde ilk kez 1 trilyon TL’yi aşmış olmasına rağmen, 2020 bütçesi de tıpkı öncekiler gibi, halkın ihtiyaçlarından çok iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığı anlaşılıyor. 2020 yılı için Merkezi Yönetim Bütçesi’nin öngörülen bütçe açığı hariç 1 trilyon 96 milyar TL olması öngörülüyor.
 
MÜTEAHİTLERE MİLYARLARCA LİRA ÖDENECEK
 
İktidarın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) adı altında yürüttüğü ‘müşteri garantili’ projelere 2018 bütçesinde 6,2 milyar TL, 2019 bütçesinde ise 9,7 milyar TL ayrılmıştı. 2020 bütçesinde ‘garanti ödemesi’ olarak ayrılan miktar iki yıl öncesine göre 3 kat artarak 18,9 milyar TL’ye çıkarılmış. Bu miktarın 10,5 milyar TL’si şehir hastanelerine, 8,3 milyar TL’si ise köprü ve otoyolları işleten firmalara aktarılacak. Halkın büyük bölümünün kullanmadığı köprüler, tüneller ve havalimanları ile şehir merkezlerine çok uzak olması nedeniyle gidemediği şehir hastaneleri için müteahhitlere hizmet karşılığı olmayan milyarlarca lira ödenecek.
 
 AKP, işçi ve kamu emekçilerine zam vermemek için enflasyon rakamlarıyla dahi oynarken, 2020 bütçesinde sermayeye her türlü kolaylığı yine sağlamış. 2020 yılında patronlara vergi kolaylıkları ve istisnalar dışında 44,4 milyar TL doğrudan teşvik verilecek. 2020’de patronlara doğrudan teşvikler dışında, 25,2 milyar TL de sosyal güvenlik prim desteği adı altında kaynak aktarılması hedefleniyor.Bu rakamlar dahi 2020 bütçesinin önceki AKP bütçeleri gibi eşitsizliğin ve adaletsizliğin bütçesi olduğunun göstergesidir.
 
SAVAŞ BÜTÇESİ ARTTI
 
2020 bütçesi aynı zamanda savaş, kayyım ve tecrit bütçesidir. Bu bütçeden sadece Kürtler değil ülkenin tüm yoksulları, emekçileri, kadınları, gençleri, çocukları, yaşlıları, engellileri de zarar görecek. Savaşın toplumsal ve ekonomik maliyeti artacak, bu süreçten sadece AKP’nin yanında saf tutmuş kesimlerin dışında herkes zararlı çıkacaktır. Bütçeden silahlanmaya, askeri ve güvenlik harcamalarına ayrılan pay büyük oranda arttırılırken, savaş ve silah sanayiine büyük ekonomik kaynaklar ayrılmaktadır. Bu tablo, 2013-2015 arasındaki çatışmasızlık sürecinin verileriyle büyük oranda çelişmektedir.
 
Sayısal büyüklüğün yanı sıra ‘güvenlik’ harcamalarının oransal artışı da sıçrama yapmış durumda. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından savaş politikalarının hayata geçirildiği 2016 yılına gelindiğinde toplam güvenlik ve savaş harcamaları yaklaşık yüzde 53 oranında artış gösterdi. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından 2019’a gelindiğinde güvenlik ve savaş bütçesi yaklaşık 1,5 kat (yüzde 145) arttı.
 
 Devletin savunma ve güvenliğe ayırdığı pay çeşitli kalemlere dağılmış olduğu için net olarak görülemese de Millî İstihbarat Teşkilatı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı payına ayrılmış bulunan bütçe 2017 yılında yaklaşık 65 milyar TL, 2018 yılında yüzde 40 artarak yaklaşık 92 milyar TL’ye çıkmıştır. 2019 yılı içinse bu rakamlar yüzde 21 daha artarak yaklaşık 111 milyar liraya ulaşması hedeflenmiştir. Bu durumda son iki yıl boyunca (iki yılda 70’lik artış var) sürekli dile getirilen savaş hükümeti, savaş bütçesi söylemleri, bir anlamıyla, kanıtlanmış durumdadır.  ‘Güvenlik’ ile ilgili 7 kurumun toplam bütçesinde son iki yılda 38 milyar 91 milyon 477 bin lira artışa gidilmiştir.
 
BÜTÇEDE KADIN, GENÇ, EMEKLİ, EKOLOJİ YOK
 
Bu bütçe AKP iktidarının utanç vesikasıdır. Bu utanç vesikası EYT’lilere, KYK borcu olan öğrencilere, kadınlara, emekçilere, yoksullara, 8 milyon işsize hakaret etmekte, onlarla dalga geçmekte, çare olarak ölümü göstermektedir. Tıpkı 2 gün önce Fatih’te 4 kardeşe gösterdiği gibi. İstanbul Fatih'te 4 kardeşin parasızlıktan, yoksulluktan, çaresizlikten intihar etmesinin sorumlusu, yoksulluğu bu topluma kader olarak sunan AKP iktidarıdır. 4 kardeşin intihar etmesinin sorumlusu daha cenazeleri yerden kaldırılmadan elektriklerini kesme cüreti gösteren o ahlaksız elektrik dağıtım şirketi ve kamusal hizmet adına ne varsa özelleştiren bu iktidardır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2002 - 2018 yılları arasında Türkiye’de günde ortalama 8 kişi hayatına son verdi. Görüldüğü gibi bu bütçede işçi yok, emekçi yok, yoksul yok, kadın yok, genç yok, emekli yok, ekoloji yok. Yandaş sermaye gruplarına teşvik ve destek, savaş ve silah harcamaları hepsi bu kadar.
 
ETKİN GIDA GÜVENLİĞİ YAPILMAMAKTADIR
 
Son günlerde ıspanak tüketimi sonucu yaşanan gıda zehirlenmelerinde, 196 kişi zehirlenme şikâyetiyle hastaneye başvurmuştur. İstanbul Tarım Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ‘Ispanak demetleri arasına karışan yabancı otların zehirlenmeye neden olmuş, nitrat ve nitrit kalıntısı yönünden yapılan analizlerde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır; vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla ıspanak tüketebilirler’ denildi.
 
Ancak Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zafer Şenyurt ‘Bakanlığın, ıspanak üretimi yapılan toprak üzerinde ve kullanılan zirai ilaçlara ilişkin bir inceleme ve analiz gerçekleştirmeden zehirlenmelerin doğrudan ıspanakların içine karışmış yabancı otlardan kaynaklandığını ifade etmesi doğru değildir. Çünkü Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, Bakanlığın elinde bu sonuca ulaşabilmesi için pestisit veya başka kimyasallara ilişkin tespitlerin de yer aldığı bir analiz sonucu olmalıdır.’ O halde zehirlenen yurttaşların tıbbi teşhisi de paylaşılarak zehirlenmelerin bakteriyel bir durumdan mı yoksa karışan otun etken maddesinden mi olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde bu açıklamanın Çernobil faciasından sonra çayda radyasyon yok açıklamasından bir farkı olmayacaktır. Tarımsal üretimin her aşamasında olduğu gibi üretimden sonraki aşamada da etkin bir gıda güvenliği yapılamamaktadır ve işletmeleri denetlemekle görevli kişi sayısı da çok yetersizdir. Bugün yaşananlar tarımı çökerten yıkıcı politikaların bir sonucudur.
 
TARIMLA İLGİLİ PEKÇOK KURUM KAPATILDI
 
Köylü ile ona destek sunması gereken devlet arasındaki bağlar kopartılmıştır. Tarımla ilgili pek çok kurum kapatıldı ve bu işlevleri görecek kurumlar da yok artık. 650 bin gıda işletmesinin olduğu ülkemizde 6 bin 500 gıda denetmeni var. Gıda denetmeninin yetersizliği bile siyasi iktidarın gıda denetimleri konusundaki aymazlığını ortaya koymaktadır. Sağlıklı temiz gıdaya ulaşım temel bir insan hakkıdır. Halkın sağlıklı ve temiz gıda tüketmesi için gerekli önlemler acilen alınmalıdır. 
 
İHRAÇLAR BİRAN ÖNCE İŞLERİNE İADE EDİLMELİ
 
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ın KHK’lerle ile ihraç edilenlerle ‘KHK uygulamaları bir faciadır’ söylemi sonrasında hükümet sözcüleri tarafından hedef alınmıştır. Akabinde Bülent Arınç, ‘KHK mağdurlarının uğradığı haksızlığı dile getirmenin FETÖ'yü aklamak olduğunu iddia edenlerin akıl ve izandan yoksun olduğunu söylerim. Ne hazindir ki, savcıları göreve çağıranların geçmiş yıllarda FETÖ övgüleri halen elden elde dolaşmaktır’ söylemini geliştirmiştir. Ünlü meseldir; Cinayet mahalline ilk olarak azmettiren gelirmiş. Arınç, kurt ile yiyip kuzu ile ağlayan siyasi bir kişiliktir ve kendisi timsah gözyaşları dökmesiyle ünlüdür. Arınç’ın ve AKP’lilerin KHK ile haksızca, hukuksuzca, ihraç edilenlerle ilgili söyleyebilecekleri tek söz yoktur. KHK’yle ihraç edilenlerin kayıkçı kavgasına değil, işlerine iade edilmeye ihtiyaçları var. AKP iktidarının yapması gereken tek şey, haksızca, hukuksuzca ihraç ettiklerini bir an önce işlerine iade etmektir. Darbenin siyasi ayağı dışarıda. Damatlar tek tek beraat ediyor. Binlerce insan ise mağdur ediliyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. KHK zulmüne son verin. Haksızca, hukuksuzca ihraç edilenleri işlerine iade edin.”
 
GÖZALTI, TUTUKLAMA VE BASKILAR
 
HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklamaların ardı arkası kesilmiyor. Hatırlanacağı gibi geçen hafta Van’da 15 kadın gözaltına alınmış, ikisi tutuklanmıştı. Önceki gün de her türlü baskıya rağmen geri adım atmayan ve meşru direniş çizgisinden ödün vermeyen HDP Kadın Meclisi üyesi ve TJA mensubu kadınlara yönelik yoğun gözaltılar yapıldı. Ankara ve Mersin’de sabah saatlerinde yapılan operasyonda Ankara eski il yöneticimiz Derya Bakır, Ankara eski il eşbaşkanımız Ayşe Merve Aytemur, Çankaya ilçe yöneticimiz Hanım Binici, Kadın Meclisi üyemiz Meryem Kiraz, Demokratik Alevi Derneği (DAD) üyesi Sevgi Sazan Kişin ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) çalışanı Newroz Kırkaya, gözaltına alındı.
 
GÖZALTILAR ÖRGÜTLÜ KADIN İRADESİNDEN KORKUNUN İFADESİ
 
İktidarın borazanları günlerdir HDP Kadın Meclisi ve TJA’ya yönelik bir karalama kampanyası yürütüyorlardı. TJA’yı ve HDP Kadın Meclisini kriminalize ederek kadın özgürlük mücadelesini bastırmak ve kadınları susturmak istiyorlar. Kadınlar, kadın düşmanı bu zihniyeti kayyımlardan, eşbaşkanlık sisteminin hedef gösterilmesinden, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkının gasp edilmesinden biliyorlar. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala, gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla kadınlara şiddet uygulanması örgütlü kadın iradesinden ve özgür kadın pratiğinden korkunun bir ifadesidir. Kadınları, bu tür sindirme ve yıldırma operasyonlarıyla eve kapatmayı amaçlayan AKP-MHP erkek iktidarı, kadınları siyaset yapmaktan vazgeçiremez.
 
HDP bu topraklara kök salmış ezilen halkların, yağmalanan, talan edilen doğanın sesi, soluğu, temsilcisi ve vicdanıdır. O kökü sökeceklerini zannedenlere söylüyoruz: HDP her türlü zulmünüze rağmen bu topraklarda haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe uğrayan, emeği sömürülen, alınteri çalınan, ezilen, katledilen, şiddete uğrayan kadınların, gençlerin, işçilerin, köylülerin ve yoksulların partisidir. HDP’nin sesi geleceğin sesidir. HDP susmadı, susmayacak.
 
EKİM DEVRİMİ
 
Bundan 102 yıl önce, 7 Kasım 1917’de dünyaya yeni bir çığır açan büyük Ekim Devrimi gerçekleşmişti. Ekim devrimini bizlere armağan edenleri selamlıyor, saygıyla anıyoruz. Adeta ezilen halklar hapishanesi olan Rusya’da, Rusya işçi sınıfı ve ezilen halkları, çarlık otokrasisinin ağır baskılarına, şiddetine ve zulmüne rağmen ekim devrimini dünyanın bütün ezilenlerine armağan etmeyi başardılar. Ekim devrimine öncülük edenler, insanlığın nihai kurtuluşuna giden yolda hepimize birer meşale oldular. Bugün büyük bir övünçle söyleyebiliriz ki, büyük ekim devriminin izini sürenler ve ondan ilham alanlar Suriye’de süregiden iç savaş ve işgal koşullarında Ortadoğu halklarına yol gösteren ve özgürleşme umutlarını büyüten Rojava devrimini hepimize armağan ettiler. Dün nasıl ki ekim devrimini boğmak isteyen çarlık otokrasisi yok olduysa, bugün Rojava devrimini boğmak isteyen saray otokrasisi de er ya da yok olacaktır. Kalacak olan devrimler, gidecek olan otokrasilerdir.”
 

Diğer başlıklar

20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın | YENİLENDİ
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz