Kaftancıoğlu’nun hapis cezasına çarptırılması istendi

img

İSTANBUL – CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davanın duruşmasında savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, Kaftancıoğlu'nun hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mahkeme ertelendi. 

 
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 7 yıl önce sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek hakkında açılan davada yeniden hakim karşısına çıktı. “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”, “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından yargılanan Kaftancıoğlu’nun ikinci duruşması İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Duruşma salonuna mahkeme başkanının kararı doğrultusunda basının alınmayacağı bildirildi. Kaftancıoğlu savunmasında, "Her birinizin çok değerli olduğunu düşündüğüm zamanını böylesi bir davayla meşgul ediyor olmak şahsım adına üzüntü verici. Savunmama geçmeden önce kısaca kendimden söz etmek isterim. Çünkü 7 yıl öncesinde attığım tweetlere geri dönüyorsak bu tweetlere beni getiren hikayeyi birkaç cümleyle tarif etmem gerekiyor” dedi.
 
‘UMARIM İSTANBUL’DA HAKİMLER VAR DEMEM MÜMKÜN OLUR’
 
Kaftancıoğlu, "Umarım ve dilerim ki; düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde, toplumsal olarak canımızı acıtan, hiçbir ayrım yapmadan, her biri tarifsiz acıyı barındıran güncel olay ve olgular karşısında hiçbir suç kastı ve niyeti taşımadan gösterdiğim toplumsal, siyasal ve insansal sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle, bütün dünyanın gözü önünde açık bir hak ihlaline uğramadan bu salondan çıkabilirim” diyerek  bir siyasetçinin fikir ve ifade özgürlüğüne asgari saygıyı duymayıp kamu gücü ve olanakları ile linç kampanyası başlatanlar karşısında “Olsun İstanbul’da hakimler var!” demenin mümkün olmasını istedi. 
 
‘KARALAMA POLİTİKASINA MARUZ KALDIM’
 
Tüm canlıların en temel hakkı olan yaşam hakkını sonuna kadar savunmuş; fikir ve ifade özgürlüğü, aile içi şiddet, çocuk istismarı gibi acı gerçeklikler ise daima ilgilendiğini ve savunduğunu söyleyen Kaftancıoğlu, "Savunduğum bu değerler ve ilkelerle birlikte; 2011-12 yılları arasında CHP il başkan yardımcılığı, 1012-14 il başkan vekili, 2016-18 PM üyesi, 2018 Ocak ayından beri de İstanbul İl Başkanı olarak aktif siyasetin içinde bulunuyorum. İl başkanı seçildiğim ilk günden itibaren yalan ve iftiralarla beslenen, ailemi de içine alan korkunç hatta kolay katlanılmayacak, bir karalama kampanyasına maruz kaldım. Bilinçli ve kasıtlı yapılan o saldırılar ve tehditlerle bugünün taşları döşenmeye başlanmıştı aslında. Neyse ki hayat, o taşlara takılmadan yürümeyi de öğretiyor insana. İl başkanı seçildiğimin hemen ertesi günü şahsımı hedef göstererek talimat niteliğinde hakkımda ‘Bedelini ödeyeceksiniz’ ithamında bulunanların şu an bizi getirdiği noktadayız” ifadelerini kullandı. 
 
‘CEZALANDIRMA DAVASIDIR’
 
Hakkında açılan davanın sürecine değinen Kaftancıoğlu, “Sürecin işleyiş hızı, şekli, daha da önemlisi tarihleri alt alta sıraladığımızda söz konusu yargısal sürecin siyasi niteliğini göstermesi bakımından önemli” diye belirti. 
 
7 yıl öncesine giden Kaftancıoğlu, “O yıllarda yine aktif siyasetin içindeyken yazdıklarım suç kabul edilmeyerek bugün ‘suç’ olarak değerlendiriliyor olması ve il başkanı seçildikten sonar alçakça saldırıların başlaması oldukça manidar. İşte bu nedenlerle bu dava bir cezalandırma davasıdır. İstanbul’u yeniden halka vermek üzere yola çıkmış bir il başkanını cezalandırma davası” diye ifade etti. 
 
KAFTANCIOĞLU’NUN SÖZÜ KESİLDİ
 
Kaftancıoğlu’nun “Bu dava, muktedire göre şekillenen yargı sisteminin, suçu ve suçluyu iktidar karşıtı olup olmamaya göre tanımlayan bir hukuki anlayışın sonucudur. Bu anlayış emin olun bizler kadar sizleri de mağdur etmektedir” sözleri üzerine hakim, "Mahkemeyi itham edemezsiniz" diyerek Kaftancıoğlu'nun sözünü kesti. 
 
‘TAKDİRİ SİZE BIRAKIYORUM’ 
 
Daha sonra savunmasına devam eden Kaftancıoğlu, "Neymiş suç aygıtım? Top, tüfek, silah değil. 7 yıl önce attığım tweetler yani sosyal medya paylaşımları. O anın sözünü hayatın sözü gibi algılar ve yıllar sonra yorumlamaya kalkarsanız eğer memlekette bu salonlarda sosyal medyada o anın duygusunu sözünü aktaran milyonlar haricinde başka bir davalı göremezsiniz. O yıllarda 140 karaktere sığdırılan sözlere bakarak kişiler, fikirler hakkında yorum yapmak bile mümkün olamayacakken yargılama hem de ağır cezada yargılamanın takdirini yine sizlere bırakıyorum” diye konuştu. 
 
‘DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE BULUNDUM’
 
Kaftancıoğlu, savunmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı olan kişi aynı zamanda bir siyasi partinin de genel başkanıdır. AKP Genel Başkanına yönelik siyasi eleştiriler dahi Cumhurbaşkanına hakaret kapsamına sokularak hukuksuz bir süreç işletilmektedir. Cumhurbaşkanının benim tweetlerim nedeniyle herhangi bir zarar gördüğü ve siyasi kimliğinin veya kariyerinin etkilendiği söylenemez. Ayrıca bir siyasetçinin yargılanmasını talep etmek de bir hakaret değildir. Bu arada sayın Cumhurbaşkanı bu tweetlerin bir kısmından dolayı aleyhime tazminat davası açmıştır zaten. Şayet varsa bir zararı işbu davaları kazanırsa tazmin edilecektir mutlaka. Cumhurbaşkanın AKP genel başkanı olan taraflı siyasi kimliği ve doğru bulmadığım uygulamalarına dönük siyasi hiciv ve eleştiri haklarımı, düşünce ve ifade özgürlüğümü kullandım. Paylaşımlarım Cumhurbaşkanı oluşu nedeniyle ve o sıfatla yürüttüğü hukuki ve idari işlemler ya da sarf ettiği beyanları sebebine dayalı paylaşımlar değildir. Twitlerimde bu ayrımı gözeterek siyasi bir kimlik, duyarlı bir vatandaş, başkalarının acılarını duyumsayabilen bir hekim, başkalarının acılarına ağlayabilen bir kadın olarak Tayyip Erdoğan'ın, AKP genel başkanlığı sıfatıyla yaptığı partisel, ideolojik ve kutuplaştırıcı siyasi anlayış ve yaklaşımlarına eleştiride bulunarak bu ideolojik ve kamplaştırıcı siyaset dil ve üslubuna yüksek sesle itiraz ederek düşünce ve ifade özgürlüğünde bulundum."
 
‘ALKIŞLAR KADAR ELEŞTİRİLERE DE AÇIK OLMALIDIR’
 
"Siyasilerin, parti başkanlarının diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmak zorunda oldukları demokratik toplumlarda geniş bir kabul görüldüğünü ifade eden Kaftancıoğlu, “Birçok yargı ve AİHM kararlarında ortaya çıkan sonuçlar da söylediklerimizi doğrular niteliktedir. Bilindiği üzere siyasi tartışma alanında ve kamu yararını ilgilendiren konularda ifade özgürlüğü en geniş şekilde korunur. Siyasi eleştiri niteliğindeki açıklamalar hakaret olarak veya kişilik haklarını ihlali olarak kabul edilmemelidir ve alkışlar kadar eleştirilere de katlanmak zorundadır” diye dile getirdi. 
 
‘MUHALEFET ETMEMİZDEN DAHA DOĞAL BİR ŞEY OLAMAZ’
 
Kaftancıoğlu, "İktidar mensuplarının ‘Hocaefendi’ diyerek el etek öpmek için randevu sırasına girdikleri, devletin bütün kaynaklarını peşkeş çektikleri bir dönemde Fetullah Gülen’e meczup demiş olmam kimleri neden rahatsız etmiş olabilir?” diye sordu.  
 
"Siyasi kişilerin halkın nabzını tutarak politik yönden hesap sorduğu, kimi kez ağır nitelikte sert eleştiri yapabildiği, bunun düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hatırlanmalıdır” diyen Kaftancıoğlu, “CHP olarak, AKP'nin Siyasi Programında referans aldıkları ideolojik yol haritaları ve doğru olmadığını düşündüğümüz siyasi uygulamalarına karşı yüksek sesle muhalefet etmemizden daha doğal bir şey olamaz, olmamalı” dedi. 
 
‘BİZDEN BEKLENMEMELİDİR’
 
Savunmasına devam eden Kaftancıoğlu, “Genel Başkanımızın veya başkalarının inanç aidiyeti üzerinden tarihsel ve toplumsal kutuplaştırma gayretini, Berkin Elvan'ın çocuk yaşta yaşam hakkının elinden alınmasını Hrant Dink'in katledilmesini ve sonrasında işletilen hukuksuz süreçleri kabul etmediğimi yüksek sesle dile getirişim, çoğulcu demokrasi ve özgürlükler bağlamında yüzde yüz karşılığı bulunan bir hak kullanımıdır. Genç kızların ne giyip giymeyeceğine, kadınların kaç çocuk doğurup doğurmayacağına ve hatta ne şekilde doğuracağına iktidarda olanlar, erkek egemen bakış açısı karar veremez, vermemelidir. Bu yaşam tarzı müdahalelerine kişisel ve kurumsal olarak sessiz kalmamız ne Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne CHP İl Başkanı olarak ne bir kız çocuğu annesi olarak benden ve bizden beklenmemelidir” diye konuştu. 
 
‘PAYLAŞIMLARIM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDADIR’
 
Kaftancıoğlu, "Paylaşımlarım incelendiğinde üzeri yıllarca kapatılan ve hala kapatılmaya çalışılan siyasi cinayetlerin açığa çıkarılmayışını, faillerinin yargılanamayışını,  yine ‘bu ülkede güvercinleri vurmazlar’ diyen Hrant Dink'in katledilişini, çocuk yaşta öldürülen Berkin Elvan’ın katillerinin hesap vermeyişini, her türlü rüşvet ve yolsuzluk batağına batan bakanların açığa çıkmış aleni suçlarına karşın siyaseten aklanışlarını sorgulayıp kamusal ve insanı görevimi yapışım yargılama konusu edilemez, suç olarak tariflenemez” dedi.  Soruşturulması ve yargılanması gerekenin kendisi olmadığını sözlerine ekleyen Kaftancıoğlu, “Biraz önce sözünü ettiğim kişi ya da kişilerdir yargılanması gerekenler. Suç olduğu iddia edilen paylaşımlarım da düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır” ifadelerini kullandı. 
 
‘HAKIMDAKİ EN GÜLÜNÇ İDDİA BU’
 
"Tüm yaşamım boyunca verdiğim insan hakları mücadelesinde kin ve düşmanlığa karşı mücadele etmiş, buna uygun davranmış ve yaşamış biri olarak hakkımdaki en gülünç iddialardan birisi bu iddiadadır. (Halkı kin ve düşmanlığa tahrik)” diyen Kaftancıoğlu, “AKP Genel Başkanının çocuğa, gençliğe, kadına, farklı etnik ve inanç gruplarına politik bakış açısını doğru bulmadığımdan, çocuk yaştaki ölümlere karşı ideolojik duyarsızlığını rahatsız edici bulduğumdan, kindar bir nesil yetiştirme gayret ve idealini alenen teşhir ettiğimden, 15 Temmuz darbesinin açığa çıkarılması gereken birçok bilinmeyeninin olduğunu düşündüğümden, demokratik kaygılarla değil ideolojik kışkırtma ile sokaklarda linç girişiminde bulunanları hukuken ve ahlaken kabullenemememden ötürü yazdığım tweetlerim düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır” dedi. 
 
‘MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİM’
 
Öldürmeyi değil yaşatmayı meslek edindiğini dile getiren Kaftancıoğlu, “Ölümü değil yaşamı kutsamış biri olarak hayatımın her alanında yaşamı ve yaşatmayı savundum; savunmaya da devam edeceğim. Devletin, toplumun, vatandaşın geleceği için değil sadece kendi gelecekleri için ölümü kutsayarak insanların yaşam haklarını gaspeden anlayışlara karşı daima mücadele ettim bundan sonra da edeceğim” diye belirtti. 
 
‘AZİZ NESİN’İN DEDİĞİ GİBİ ACI ACI’
 
Hakkındaki “kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasına ilişkin de savunma yapan Kaftancıoğlu, söylemlerinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyleyerek, “20 yıl önce okuduğu bir şiir sebebiyle cezaevine gönderilen Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade özgürlüğü hakkı nasıl savunulduysa bugün de benim ifade özgürlüğü hakkım savunulmalı. Şiddete ve şiddetin tüm unsurlarına siyaset yaparken terör örgütü propagandası yaptığımın iddia edilmesi gerçek dışı ve komik. Gülüyorum ancak Aziz Nesin’in dediği gibi ‘acı acı’. Bu iddianın asıl amacının kovuşturmayı Asliye Ceza Mahkemeleri kapsamından çıkarıp uydurma bir terör örgütü propagandası suçu ile Ağır Ceza Mahkemesi kapsamına alınması olduğunun farkındayım. Cumhuriyet Halk Partisi'ni kamuoyunda itibarsızlaştırmak, CHP kurumsal kimliğini ve şahsımı terör örgütleriyle birlikte anılmasını sağlamaya dönük tamamı ile kötü niyetli bir adli mühendislik çalışması olmuştur” diye ifade etti. 
 
‘3 KADININ YARGISIZ İNFAZ EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ’
 
Kaftancıoğlu devamından şunları söyledi: "Çözüm süreci döneminde tüm kamuoyu gibi benim de isimlerini vahşi bir cinayet sonrasında öğrendiğim üç kadın (Sakine Cansız, Leyla Şaylemez, Fidan Doğan) ile ilgili yazmış olduğum tweetin terör örgütü propagandasıyla alakası yok. Nasıl ki Nazım Hikmet şiiri okuyup paylaştığı için Erdoğan’a komünist ya da komünizm propagandası yapıyor dememiz mümkün değilse benim de sosyal medya paylaşımım için aynı durum söz konusudur. Suçları ne olursa olsun adı geçen 3 kadının yargısız infaz edilmesi ne hukuki ne de insani olarak kabul edilemez. Yine bir yaşam hakkı savunucusu olarak, yazdığım tweette olgusal ve ilkesel nedenlerle bu cinayetleri eleştirdim. Suçu ne olursa olsun herkesin yaşama ve yargılanma hakkı devlet ve hukuk güvencesi altında olmalıdır. ‘Bir insanın hayatına bu kadar vahşice son vermek çok kötü, çok çirkin adeta bir vahşet. Gerçekten üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.’ Bu sözler dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ait. Söz konusu cinayetlerin hemen ardından yaptığı basın açıklamasından bir alıntı. Sayın Arınç’ın sözlerini hatırlatma sebebim, onun da aynı suçtan yargılanmasını istemek değil elbette. Yargısız infaza, vahşice işlenen cinayetlere ilişkin insani ve hukuki söylemlerin suç olamayacağını ifade etmek için bu hatırlatmayı yapma gereği duydum."
 
Kaftancıoğl'nun savunmasının ardından hâkim, Canan Kaftancıoğlu'na tweetlerini kabul edip etmediğini sordu.
 
GENİŞLETİLMESİ İSTENDİ
 
Kaftancıoğlu'nun avukatlarının davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi için hazırlanan bir iddianamede olmaması gereken beyanlar olduğunu öne sürerek iddianameyi mahkemenin iade etmesini talep etti. Mahkeme avukatların görevsizlik talebini reddetti. İddianamenin usul ve hukuka uyduğu gerekçesiyle geri iadesi de kabul edilmedi.  Kaftancıoğlu'nun avukatı Ergun Özer soruşturmanın genişletilmesi talebiyle ek süre istedi.
 
Savcı, Kaftancıoğlu'nun Tayyip Erdoğan,  Hrant Dink'in ölüm yıl dönümü ve Berkin Elvan hakkında attığı ve Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağıladığı suçlamasına konu olan tweetleri okuduktan sonra esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Canan Kaftancıoğlu'nun hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
 
Mahkeme heyeti davayı 6 Eylül tarihine erteledi.

Diğer başlıklar

20/04/2024
18:01 Sur’daki çocuklar müziğe doydu
17:52 Wan’da ilk meclis toplantısı: Birlikte yöneteceğiz
17:40 KNK toplantısı: Ortadoğu krizini Abdullah Öcalan'ın fikirleri çözer
17:33 İnşaatta göçük: 2 işçi yaralandı
17:03 Erdoğan Hamas başkanı Haniye ile görüştü
16:39 ÖHD İstanbul Şubesi yeni yönetimini belirlendi
16:30 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
16:21 Birçok meslek örgütü Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
16:15 Gever'de kayyımdan kalan borçlar asıldı
15:38 Eylemde olan 15 tutsağa disiplin soruşturması
15:37 Sûr Belediyesi'ne soruşturma
15:17 Hasta tutsaklar Kaya ve Güvel’in tahliyesi istendi
15:14 Kaybedilen Ermeni aydınlar anıldı
14:23 ‘Zulüm bitinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz’
14:18 Cizîr’de yapılacak baraj için 255 parselde 'acil kamulaştırma' kararı
14:16 KNK’nin 2 gün sürecek Genel Kurul ara toplantısı başladı
14:11 Kayıp yakınları 3 kentte bir araya geldi: Failler yargılansın
13:50 Amed Tiyatro Festivali'nde 'Tiyatroda değişimlerin tarihi' söyleşisi
13:35 29 yıl önce kaybettirilen Keremoğlu’nun akıbeti soruldu
11:50 Colemêrg’te heyelan: Küçükbaş hayvanlar toprak altında kaldı
11:30 YRP’li başkanın ilk icraatı sitesinin önünü mıcırlama oldu
10:36 Bakırhan: Yeni dönem perspektifimiz çok net; örgütleneceğiz, genişleyeceğiz
10:13 Çocuğa şiddet uygulayan imam serbest bırakıldı
09:45 9 öğrenciye cinsel tacizde bulunan okul müdürü tutuklandı
09:20 Süleyman Ahmet’ten 179 gündür haber yok
09:18 El konulan mektup gerekçesiyle tahliyesi 11 ay ertelendi
09:14 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi sürüyor
09:14 Kürkçüler Cezaevi'nde hasta tutsaklar 3 yıldır tedavi edilmiyor
09:12 1 Mayıs'ın adresi Taksim Meydanı
09:10 Özel savaş gerçekliği: Uyuşturucu değil kitap bulundurmak suç
09:08 'Su sorununu çözeceğim' sözü verip kenti susuz bıraktı
09:07 Wanlılar: Kenti birlikte yöneterek kayyım tahribatlarını giderebiliriz
09:05 Müslim: PKK bahane, hedef Kerkük ve Süleymaniye
09:01 Demir'den 'ortak mücadele' çağrısı: Hep beraber İmralı kapılarını açalım
09:00 20 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
19/04/2024
23:56 Norveç’te hükümet kabinesinde değişiklik yapıldı
23:08 İstismar faili Kösedağ hakkındaki haber ve paylaşımlara erişim engeli
21:23 Amed’te Tiyatro Festivaline yoğun ilgi
21:15 Her Yer Çocuk Derneği İzmir’de Açıldı
21:01 Doğan’dan Mêrdîn ve Amed’e müfettiş tepkisi: Beyhude çabalar
20:46 Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne resen soruşturma başlatıldı
19:54 Bakanlıktan 'müfettiş' açıklaması
18:07 Şengal’de toplu mezar bulundu
17:56 İsrail’in saldırıları 196’ncı gününde: 34 bin kişi hayatını kaybetti
17:50 Amed Büyükşehir Belediyesi ‘bayrak kaldırıldı’ haberini yalanladı
17:33 Kerim Coşkun, boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
17:13 Serêkaniyê Belediyesi üretim atölyesi kurdu
17:10 Halise Aksoy cezaevinden çıktı
16:49 İç Anadolu Cezaevleri raporu: En az 42 tutuklu yaşamını yitirdi
16:34 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 80’inci gününde
16:04 Gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
15:57 Amed Tiyatro Festivali’nde ‘Güney’deki Kürt Tiyatrosu’ konuşuldu
15:55 Dedeoğulları'na saldırı davasında sanıklara indirimli cezalar
15:41 DEM Parti Hüda Kaya’nın tutukluluğunu Meclis’e taşıdı
15:30 Lezita işçilerini ziyaret eden kadınlar, sendika başkanı tarafından tehdit edildi
15:27 ‘Yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılsın’ çağrısı
14:49 186 kişinin hayatını kaybettiği site kaçak çıktı
14:45 Tanju Özcan hakkında suç duyurusu
14:38 Sinpaş'tan ekolojiste 'kapımı kırdın' davası
14:35 Riha'da iş cinayeti
14:27 Tutsaklara 'tarafsız koğuş' baskısı
14:26 'Konuş, sen nerelisin' diye soran yurttaşa soruşturma
14:25 Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’ndan 1 Mayıs çağrısı
14:16 30 yıllık tutsağın tahliyesi 6 ay ertelendi
14:03 Wan’ın Tûşba ve Artemêt ilçesinde şüpheli ölüm
14:01 İzmir'in su kaynağına kum ocağı açılacak
13:45 Erkek şiddeti sonucu yaralanan Yıldız yaşamını yitirdi
13:44 Suriye'de DAİŞ saldırısı: 28 asker ve milis öldü
13:20 AYM'den üniversitelerde bildiri dağıtmaya dair karar
12:06 Oğlunun cenazesini alamadan yaşamını yitirdi
11:23 İmralı için ailelerden görüşme başvurusu
11:21 Konya'da Talha Ç. anneannesini katletti
11:18 Maden faciasının yaşandığı yerde bir kişinin cenazesine ulaşıldı
11:11 Ege'de 4.5 büyüklüğünde deprem
10:42 Türkiye saldırısında bir peşmerge hayatını kaybetti
10:33 Hatimoğulları: Seçim sonuçları umudumuzu büyüttü
10:20 Bolu'da erkek şiddeti: 2 kişi katledildi
09:52 Halise Aksoy tahliye edildi
09:50 İtirafçı beyanları üzerinden ağırlaştırılmış müebbet talebi
09:46 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
09:29 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:22 Dağlardan sofraya inen Zuzax
09:17 ABD basını: İsrail, İran'a misilleme saldırısı başlattı
09:15 'MEB farklı projelerle cemaat ve istihbaratı okullara sokuyor'
09:08 Ziyaret Beldesi borç batağında
09:02 'Ekoloji mücadelesi anti-militarist ve anti-emperyalist olmalı'
09:02 Ortadoğu'da çatışmalar tırmanıyor: Tek çözüm Demokratik Ulus
09:02 Adalet Nöbeti eylemcileri: Mücadelemiz devam edecek
09:01 Baharın müjdecisi kardelenler çiçek açtı
09:00 19 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı