Hukukçu Alataş: Genel zihniyet değişmedikçe belge yayınlamakla mesafe alınamaz

img

ANKARA - “Yargı reform” paketinde yeni hiçbir şey olmadığını söyleyen FİDH eski Genel Başkan Yardımcısı deneyimli hukukçu Yusuf Alataş, “Genel zihniyet değişmedikçe belge çıkarmakla, belge yayınlamak ile mesafe alınamaz" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan "Yargı Reform Strateji Belgesi" her ne kadar İstanbul seçimleri gölgesinde kalsa da uzun bir süre gündemde yerini koruyacağa benziyor. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) eski Genel Başkan Yardımcısı deneyimli hukukçu Yusuf Alataş, AKP’nin açıkladığı “yargı reform” paketini değerlendirdi.
 
'BELGE İTİRAF NİTELİĞİNDE'
 
Açıklanan strateji belgesinin bir itiraf olduğunu söyleyen Alataş, itirafı ise şöyle açıkladı: “Bu açıklama yargının iyi işlemediği toplumun yargıya güveninin tümden sarsıldığının itirafı niteliğinde. 17 yıllık bir iktidar dönemi sonrasında aslında geldiğimiz noktayı göstermesi açısından ibret verici bir durum. Demek ki yargıda işler yolunda değil. Toplum yargıya güvenmiyor. Onların deyimiyle anlatırsak aslında, ‘Adil yargılama yapılmıyor. Tutuklama zorunlu hallerde değil her zaman başvurulan bir yöntem oluyor. Halen geldiğimiz noktada işkence ve kötü muamele tümüyle önlenebilmiş değil.’”
 
'GÖRÜNÜRDEKİ SEBEP TMK'
 
Asıl olarak “Yargı neden bu noktaya geldi?” sorusunun sorulması gerektiğini söyleyen Alataş, bu soruya yanıt alınmadan bir şey olunmayacağını belirtti. Alataş, devamla şunları söyledi: “Hangi alanlarda daha çok yargı sistemi tökezliyor ya da işlevini yerine getirmiyor. Örneğin adil yargılama yapamıyor ya da yapmıyor. Tutuklama tedbirini yerinde ve zamanında değil siyasi saiklerle kullanıyor. Bunları sayınca da akla ilk olarak Terörle Mücadele Kanunu (TMK) geliyor. Bugüne kadarki yapılanlar ve bugün itiraf edilenlerin görünürdeki sebebi TMK’dır. TMK adına özgürlükler kısıtlanıyor, yargılama işlevini yerine getirmiyor, muhaliflerin sesi kesiliyor, siyasetçiler, belediye başkanları cezaevine atılıyor. Asıl şey TMK zaten. Terörle mücadele edilirken, insan haklarına uyulacağı, demokrasi ve hukuk devleti ilklerinin gözetileceğine dair bir tek kelime yok. Bu bilinçli bir tercih. “
 
‘TMK BAŞLI BAŞINA BİR SORUN’ 
 
TMK’nin başlı başına bir sorun olduğuna işaret eden Alataş, “Bizde terör suçları denilince akla sadece silahlı örgüt mensupları kast edilmiyor. Bizde terör suçları çok geniş. Basın açıklaması yaparsınız, terör suçu olur. Gösteri yürüyüşüne katılırsınız, siyasi muhalefet yaparsınız yine terör suçu olur. Yazı yazarsanız, gazeteci iseniz terör suçu işliyorsunuz. Şuan da Türkiye’de 160’ın üzerinde gazeteci tutuklu ama sorarsanız gazeteci tutuklu değil bunların hepsi terörist. Gazetecilik ile yargılanmıyorlar terör suçlarından yargılanıyorlar. Sanki gazetecilik suçu varmış gibi 'biz onları gazetecilikten yargılamıyoruz' deniliyor. Dolayısıyla işin anahtarı burada. Devlet olarak terörle mücadele edersiniz. Tüm dünyada böyle ancak terörle mücadele de hukuk devletine, özgürlüklere, insan haklarına dikkat edeceksiniz arasında bir denge sağlayacaksınız. Bu denge yoksa her şeyi terör suçu sayarak, sorgusuz sualsiz cezaevlerine insanları doldurursanız, yargının geleceği nokta burasıdır" dedi.
 
‘HERKESE AYNI ŞEY UYGULANMALI’
 
İnfaz yasasında değişiklik yapacağı tartışmaları başladığını ve her ne kadar strateji belgesinde yer almasa da kamuoyunda “cezasının yüzde 50’sini yatan adli tutukluların bırakılacağının” tartışıldığını ancak tartışmanın da “terör” suçları hariç şekilde yürütüldüğünü ifade eden Alataş, bunun bilinçli bir tercih olduğu kanısında. Alataş, bunu ise şu sözlerle değerlendirdi: “Tüm tutuklu ve hükümlülerle ilgili herkese aynı şeyin uygulanması gerekir. Ama siz asıl Türkiye’nin ihtiyacı olan, iç barışının, demokrasinin, insan hakları, Türkiye’nin AB standartlarına yaklaşmasının gereği olan düşünce suçlarında bir adım atmıyorsanız bunun başka bir açıklaması olmaz. Daha yeni TTB üyeleri halkı, kin ve nefrete sevk etmekten ceza aldılar. Ne için? 'Savaşa Hayır' dedikleri için. Yani aslında bu bir noktada Bahçeli’nin Alaadin Çakıcı için istediği af düzenlemesine farklı bir şekilde cevap. Tabi ki bu benim yorumum.”
 
‘BAZEN DÜZENLEME DE BİR İŞE YARAMIYOR’
 
Tüm bunların yanı sıra yapılacak düzenlemelerin de bazen bir önem arz etmediğini vurgulayan Alataş, “Daha önce de AB uyum paketleri gereği olarak, Avrupa Komisyonu raporları dikkate alınarak, TMK’da kimi değişiklikler yapıldı. Orada yardım yataklıkla ilgili ve bazı maddelerde daha daraltıcı, cezai yaptırımlarla ilgili eylemleri sınırlayıcı kriterler getirildi. Ancak uygulamada bir şey değişmediği gibi aksine daha da genişletildi. İster TMK, ister ceza kanunu olsun. Her türlü yasanın insan hak ve özgürlüklerine, hukuk devleti, demokratik ilkelere uygun olması gerekir. Denge kurmak zorundasınız. Tüm belgelerde de bu yönde Türkiye eleştiriliyor. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararlarının pek çoğu bu dengenin kurulamamasından kaynaklanıyor” ifadesinde bulundu. 
 
'SÖYLENMEYEN BİRŞEY YOK'
 
Açıklanan strateji belgesiyle daha önce açıklanan birçok reform paketinin aynı olduğunu ifade eden Alataş, bunları şöyle örneklendirdi: “2014 Bakanlar Kurulu kararıyla AİHM sözleşmesi ihlallerinin önlenmesine karar ilişkin eylem planı kabul edildi. Orada 4’üncü başlıkta tutuklanma halinin ancak zorunlu hallerde uygulanması maddesi yer alıyor. Aynı cümle kelime kelime bugün açıklanan belgede kullanıyorlar. Söylenmeyen bir şey yok aslında. Şuan da yeniden kullanılmış ya da ortaya atılmış bir fikir yok. Önemli olan bunun yaşama geçirilmesi. Yasal düzlemde hem de uygulamada yerine getirilmesi. Bazen yasalarda değişiklik yapıyorsunuz bu uygulamayı hiç etkilemiyor. Bazen doğrudan doğruya yasalardan kaynaklı bir engelleme var. 
 
Örneğin, Ceza yasasının 100/3 yer alan ‘katalog suçlar’ meselesi. Hem zorunlu olmadan tutuklama yapmayın diyorsunuz hem de diyorsunuz ki; ‘çok sayıda suçlar için tutuklama sebebinin var olup, olmadığını araştırmaya gerek yok. Siz bunu var kabul edebilirsiniz’ diyorsunuz ve varsayımlarla insanların özgürlüklerini kısıtlıyorsunuz. Bugün binlerce insan bundan kaynaklı tutuklu. Temel sorun aslında bunlar. ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçu’, 301’inci madde ‘Türklüğü, Türk devletini ve kurumlarını aşağılama’, ‘halkı kin ve nefrete teşvik’ bunlar temel olarak düşünceyi kısıtlayan maddeler. Dünya artık bir cumhurbaşkanı ya da devlet başkanına hakaret suçu olsun mu olmasın bunu tartışıyor. Bizdeki gibi uygulaması olan ve bu kadar kişinin mağdur edildiği hiçbir yer yok. Siz 80 milyonun insanın kaderine hükmediyorsanız bırakın da birileri de size kızsın, bir şekilde hoşa gitmeyen sözler söylesin. Ne olur ne değişir.”
 
‘13 ÜYESİNİ İKTİDARIN BELİRLEDİĞİ KURUL BAĞIMSIZ OLABİLİR Mİ?’
 
Yargı bağımsızlığının artık kalmadığını aktaran Alataş, “Hakimler Savcılar Kurulu’ndan (HSK) başlayalım. HSK’nin 13 üyesinden 6’sını partili cumhurbaşkanı seçiyor. Geriye kalan 7 kişiyi de TBMM çoğunluğu seçiyor. TBMM çoğunluğu kimden oluşuyor peki, iktidar ve onu destekleyenlerden. Yani 13 üyenin tamamı iktidar tarafından seçiliyor. Adalet Bakanı kurul başkanı, yardımcısı kurulun doğal üyesi. Böyle yapılanmış bir kuruldan bir bağımsız karar beklenebilir mi? Mümkün mü? Tüm hakim ve savcılarla ilgili kararlar bu kurulun elinde. Böyle bir ortamda yargı bağımsızlığından söz edilebilinir mi?” diye sordu.
 
‘FARKLI DAVRANIŞ BEKLEMEK MÜMKÜN MÜ?’
 
Sulh Ceza Mahkemeleri yerine Sulh Ceza Hakimliklerinin getirilmesi örneğini de veren Alataş, “Neden yapıldı bu? Sulh Mahkemesi ile Sulh hakimi arasındaki fark neydi o da tek hakim yeni gelen de tek hakim. Ama fark var tabi ki mahkemeyi kaldırdığınız zaman görevli hakimler başka yerlere tayin ettiniz. Yeni kurulanlara da hakimleri tek tek siz tayin ettiniz. Bu durumda bütün bir kadro aynı zihniyet tarafından atanmış ise bunlardan farklı bir davranış beklemek mümkün mü? Sulh Hakimleri tutuklamadan, aramaya, teknik izlemeden, internet sitesi kapatmaya kadar her türlü yetki ile donatılmış durumda. Eskiden Sulh hakimlerinin verdiği tutuklamaya bir üst mahkemeye itiraz ediyordunuz şimdi o da yok” diye belirtti. 
 
‘SİYASİ SAİKLERLE VERİLEN KARARLARI NASIL ENGELLEYECEKSİNİZ’
 
Tutuklanma ve tahliye taleplerine itirazlara dair 2014 yılında yine Bakanlar Kurulu tarafından AB uyum standartlarına ilişkin gerekçeli olması yönünden karar verildiğini hatırlatan Alataş, “2014’te Bakanlar kurulu tarafından alınan kararda tutuklanmaların gerekçeli olması öngörülüyor. Tahliye taleplerinin reddine ilişkin kararlarında gerekçeli olması gerektiği söyleniyor. Ama bakıyorsunuz klişe sözler her defasında aynısı söyleniyor. Birinci gün ne söyleniyorsa beşinci yıldaki mahkeme de de aynı şey söyleniyor. Dolayısıyla tutuklama gerekçeli, yerinde olmalı. Bunları yapabilirsiniz. Peki bunu Demirtaş kararında olduğu gibi siyasi saiklerle verilmesini nasıl önleyeceksiniz? Yasalarda siyasi saiklerle karar verilir denilmiyor zaten temel sorun uygulanan politikalar ve kurumların yapısından kaynaklı” diye belirtti.
 
‘HİÇBİR DÖNEM BU KADAR DİBE VURMADI’
 
Sıkıyönetim, Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM), Özel Yetkili Mahkemeler döneminde de çalıştığını anımsatan Alataş, “Tarafsız yargılamıyorlar, adil yargılamıyorlar diyorduk. Önce askeri yargıçları çıkardılar, sonra onu da kaldırıp özel yetkili mahkemeler kurdular. Sorunlar önemli ölçüde devam etti aynı benzer uygulamalar ama hiçbir dönemde bu kadar dibe vurmadı. Ben bunu şöyle ifade ediyorum. O zaman hiç değilse kılıf hazırlanıyordu mutlaka hukuksal bir kılıfa uyduruyorlardı. Yargılamadaki usul kurallarına görünürde uyuyorlardı. Şimdi artık ne kılıf var ne kılıfa uydurma çabası. Biz yaptık oldu. Buyrun gidin itiraz edin diyorlar biliyor ki itiraz mercileri de incelemiyor. Geçenlerde DGM başkanlığı yapmış bir emekli hakim ile karşılaştım. 40 yıllık arkadaşı gibi bana sarıldı ve gülerek, ‘Bizden şikayet ediyordunuz Yusuf bey şimdi nasılsınız’ dedi. Dedim ki vallahi bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama her gelen gideni arattı. Sizlerde iyi şeyler yapmadınız kabul ediyorum ama hiç bir zaman şimdiki kadar yargıyı bütünüyle etkileyen sorunlar dibe vurmamıştı” ifadelerini kullandı.
 
‘İŞKENCE NE YASA NE DE BELGEYLE ÖNLENİR’
 
Alataş son olarak “işkenceye sıfır tolerans” meselesini değinerek, sözlerini şöyle noktaladı: “İşkenceyi önleme ne yasa ile olur nede böyle strateji belgelerine yazmak ile olur. Bu bir zihniyet ve uygulama meselesidir. Siz orantısız şiddet kullanan polisi savunur ve tahkik etmezseniz, işkenceyi önleyemezsiniz. Cumartesi anneleri İstanbul’un göbeğinde yerde sürüklenmesi işkence, kötü muamele değil mi? bu mesele yargıya bakış açısıyla, ülkeyi nasıl yöneteceğinle ilgili. Siz demokrasiyi varmak istediğiniz yer için bir araç olarak görürseniz geleceğiniz nokta budur.
 
Demokrasi bir amaç hedef değilse bir araç ise bu tür vaatler devam edecektir. Bu belge 3 yıl için hedefe konuldu. 3 yıl sonra bir belge daha ortaya koyarsınız ve böyle devam eder. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler araç değil amaçtır. Bu amaca göre çaba göstermek gerekir. Siz eğer ben tamam amacıma ulaştım, dolayısıyla bunlara ihtiyacım yok, bunlar benim iktidarımı sürdürmeme engel oluyor derseniz hiçbir zaman gerçek bir demokrasiye, yargıya, insan hakları ortamına ulaşamazsınız. Genel zihniyet değişmedikçe belge çıkarmakla, belge yayınlamak ile mesafe alınamaz. Biz bu noktaya 17 yıllık iktidar sonucunda geldik ve aynı iktidar bu sorunların var olduğunu söylüyor ve düzelteceğine dair önüne bir hedef koyuyor ama bu hedefi birçok defa önünüze koydunuz.”
 
MA / Berivan Altan

Diğer başlıklar

13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor
09:03 ‘Kadın Kentleri’ ilan edilecek: Yeniden dizayn
09:00 07 KASIM 2025 GÜNDEMİ
09:00 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
08:58 Bahis soruşturmasında 21 kişi hakkında gözaltı kararı
06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir
15:44 TJA: 11'inci Yargı Paketi geri çekilmeli, entegrasyon yasaları gündeme alınmalı
15:21 TFF'de bahis istifası
15:19 Merkez Bankası'nın rezervleri geriledi
14:58 Bilkent Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş eylemi
14:57 IFJ ve EFJ, gazeteci Gabriele Nunziati'nin işe iadesini talep etti
13:54 Mahkeme AYM kararına uymadı: Kahraman'ın yeniden yargılaması reddedildi
13:33 Kalp krizi geçiren tutsağın ailesine haber verilmedi
13:12 İşçilerden ücretlerinin taksitle ödenmesine tepki
12:46 Taliban’dan burkasız kadınların devlet kurumuna girişine yasaklama
12:24 DEM Parti: YÖK derhal kaldırılmalı
12:07 Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlattı: CHP’nin sürece katılımına çok kıymet biçiyor
11:49 31 yılın ardından tahliye oldu
11:17 Asker gözetiminde ağaç kıyımı!
11:13 DEM Parti MYK toplandı
11:05 Canlı kalkan davasında bozma: Fazla ceza verildi
10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:12 6 gazeteci ‘İmamoğlu’ soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı
00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı
12:47 Çocuklara tacize karşı nöbete katılan Eğitim Sen Eşbaşkanı’na soruşturma
12:38 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş’e dair demeç suçlama konusu oldu
11:50 AYM’den yargıya ‘Non bis in idem’ hatırlatması
11:26 Yayıncı Zal hakkında ceza istemi
10:50 Antalya’da belediyeye yönelik 8’inci dalga operasyonu
10:47 Hat ve Investco Holding'e kayyım atandı
10:23 Bosna Hersek'te yangın: 10 ölü, 20 yaralı
10:22 ABD’de UPS kargo uçağı düştü: 7 ölü 11 yaralı
10:14 CHP'nin kayyımı itirazı reddedildi
09:48 Mamdani New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu
09:26 Tutsak Birkan: Sürecin başlamasıyla baskılar arttı
09:25 57 bin ağaç kesim izni yöre halkının geçim kaynağını bitirecek
09:10 İHD’li Yılmaz: Entegrasyon yasaları ihtiyaçları karşılamalı
09:09 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek
09:08 Köln’de miting hazırlığı: Sürecin başmüzakerecisi özgür olmalı
09:08 Cizîr’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım
09:04 Wan’da ev kiralamak da almak da hayal!
09:03 İzmir'de belediyeler ekonomik krizin faturası emekçilere kesiyor
09:03 Cenazesi 5 yıldır 'kayıp'
09:02 Çerkesya Konsey Başkanı: Süreç demokratik ülke inşası için fırsattır
09:01 'Dağ'ın sesi oldular, şimdi de demokratik topluma öncülük etmek istiyorlar
09:00 5 KASIM 2025 GÜNDEMİ
04/11/2025
23:47 Ahmet Özer: Barışa kavuşma arzumuz demir parmaklıkları aşan bir güçtür
23:42 AİHM kararı Meclis gündeminde: Cezaevinin kapıları amasız, fakatsız açılmalı
22:56 Beyaz Saray: Trump-Şara görüşmesi 10 Kasım'da
22:51 Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı
22:46 Sudan Doktorlar Ağı: Evlerde onlarca cenaze yığılı halde bulundu
21:38 AKP’li Çewlîg Belediyesi’nden suya yüzde 78 zam
20:11 Düşünmez: AİHM kararı sonrası siyaset elini taşın altına koymalı