Kocaeli'nin Çayırova ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi'nde faaliyet gösteren Akpınar Tekstil’de bayramın üçüncü gününde çıkan yangında 3’ü Suriye, 1’i Afgan olmak üzere toplam dört işçi yaşamını yitirmesine ilişkin gözaltına alınan fabrika ortakları M.G. ile F.A. tutuklandı. Bağımsız Metal İşçiler Sendikası (BAMİS) ve Devrimci Tekstil İşçiler Sendikası (DEV-TEKSTİL), olayı iş cinayeti olarak değerlendirdi. 

 

‘İŞ CİNAYETİ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ’ 

 

BAMİS Kocaeli İl Temsilcisi Fahri Koçan, yangından sonraki gün olay yerine geldiğini belirterek, ilk gözlemlerinin birçok ihmalin olduğunu söyledi. Yaptıkları gözlemleri paylaşan Koçan, “Biz işyerinde yaptığımız araştırmalar ve gördüklerimiz çerçevesinde bu olayı iş cinayeti olarak değerlendiriyoruz. Daha derinlemesine araştırma yapılırsa daha çok ihmaller çıkacaktır. Fabrika etrafındaki işyerlerinde çalışan işçiler görüştük. Bu görüşmede işçiler bizlere işyerinde yangın çıktıktan sonra 30 işçiden 26 işçinin dışarıya doğru çıktığını, 4 işçinin ise binanın üst katlarına doğru çıktıklarını söylediler. Bundan şunu rahatlıkla anlayabiliyoruz; iş yerinde ayda bir ya da yılda bir tatbikat yapılsa iş güvenliğiyle ilgili gerekli eğitimler verilseydi bu işçiler yukarı doğru kaçmazdı. Fabrikanın dışına doğru kaçarlardı. Diğer taraftan yine yukarı doğru kaçmış olsalar bile yine kurtulma ihtimali olurdu. Bina 4 katlı, oradan çıkmak zor. Bu nedenle orada iki tane yangın merdiveni olması gerekir. Görebildiğimiz kadarıyla işyerinin yangın merdiveni yok” dedi.

 

‘İŞYERİ AKP YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR’

 

Fabrikanın çalışanları ve çevre işçilerle konuştuklarında AKP Hükümetine yakınlığıyla bilinen bir işyeri olduğunu aktardıklarını belirten Koçan, “AKP yakınlıklarından dolayı işyeri denetimlerini yaptırmadılar mı? Denetim yapıldıysa da memurların mı eksikliği var? Bu tarz kafamızda olan soruların netleşmesi için yetkililerin bir açıklama yapmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

 

‘GÜVENLİĞİN ÜST DÜZEYDE OLMASI GEREKİYOR’

 

Tekstil fabrikalarının yönetmenliklere göre tekstil işinin tehlikeli iş kapsamında olduğunu vurgulayan Koçan, “Bu tarz tehlikeli iş yeri dallarında iş güvenliğinin üst düzeyde olması gerekiyor. Tehlikeli kimyasalların kullanıldığı bu iş yerlerinde yangın çıkması olasılığına karşı otomatik yangın söndürme sisteminin devreye girmesi gerekir.  Yine kimyasal maddeler ve patlayıcı maddeler özel yerlerde muhafaza edilmeli” diye belirtti. 

 

‘PATRONLAR GÖSTERMELİK TUTUKLANIYOR’

 

DEV-TEKSTİL temsilcisi Okan Karaçan ise, yanan fabrikada çalışan işçilerin çoğunluğunun göçmen olduğunu ve bunların çoğu kayıt dışı çalıştırıldıklarını hatırlatarak, “Kayıt dışı çalıştırıldıkları için ölenlerin kimlik tespiti dahi yapılamadı. Fabrika patronunun bayramdan önce aldığı siparişleri yetiştirmek için günlük çalışan işçiler toplamışlar. Patronun daha fazla kar hırsı ve kuralsız, iş güvenliği önlemi almadan işçileri çalıştırmaları 4 işçinin ölümüne sebebiyet vermiştir” dedi. Yaşanan yangınla ilgili 2 kişinin tutuklanmasına değinen Karaçan, şöyle devam etti: “Tutuklananlar arasında fabrikanın sahibi ve fabrika içerisinde bulunan başka bir firmanın sahibi tutuklanmıştır. Biz Soma’dan biliyoruz, işçileri göz göre göre ölüme gönderen patronlar ve yöneticiler göstermelik tutuklanıyorlar.” 

 

‘SÖMÜRÜ DÜZENİ BAYRAM DİNLEMEDİ’

 

Patronların kar hırsı yüzünden iş cinayetleri yaşanmaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Karaçan, şunları dile getirdi: “Bu yangın bizlere bir kez daha göstermiştir ki sömürü de, iş cinayetleri de bayram dinlemiyor. Sömürü sistemi varlığını sürdürdüğü sürece her gün yeni bir iş cinayetleri haberleriyle uyanmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki tekstil sektörü, kayıt dışı çalıştırılmanın en yüksek olduğu sektördür. Çalışma koşullarının ağırlığı, fazla mesailerin yoğun olması sağlıksız koşullarda işçilerin çalıştırılması gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Fabrika içerisinde işçilerin insan yerine dahi konulmadığı sürekli aşağılandığı koşullar her geçen gün daha fazla yaygınlık kazanıyor.” 

 

‘İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENMESİYLE ENGELLENİR’

 

“Patronlar düzeni ve tek tek patronlar bu cinayetlerin faalidir. Fakat ciddi hiçbir yaptırım ve ceza almadan sömürü çarklarını aynen döndürmeye devam ediyor” diyen Karaçan, işçi sınıfı ve emekçilerin güçlü örgütlülüklere sahip olmamaları patronların pervazsız davranmasının, yasaları istedikleri gibi çiğnemelerinin ve istedikleri yasal değişikliklerin hızla yapılmasının temel nedeni olduğunu söyledi. Karacan, sözlerini şöyle tamamladı: “Artık ölmemek için kölelik koşullarımızın her gün daha fazla ağırlaşmaması için yapmamız gereken işçi ve emekçilerin emek, onur ve gelecek mücadelesini büyütmek ve örgütlülüklerini güçlendirmektir. Bunun içinde öncü ilerici işçilere ve emekçilere daha fazla görev düşüyor.”