Baş: AKP-MHP zihniyetine karşı daha hassas pozisyon alacağız

img

 ANKARA - Bölge kentlerinde HDP’yi destekleyeceklerini açıklayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, batıda ise daha hassas bir pozisyon izleyeceklerini söyledi. Baş, 106 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’in sesine ses olmak gerektiğini ise, “Bu aslında dışarıda olanların- daha büyük bir  cezaevinde yaşayan bizlerin- sorumluluğunu arttıran bir durum” sözleriyle dile getirdi.

 
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere katılan siyasi partiler, belirledikleri aday listelerini seçim kurullarına teslim etti. Geçici aday listeleri 22 Şubat'ta, kesin aday listeleri 3 Mart'ta ilan edilecek. Bu süreç devam ederken, meydan ve sokaklardaki seçim hareketliliği de giderek artmaya başladı. Seçim gündemi adayların mesajları ile ısınırken Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, yapılacak seçimlere ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
 
31 Mart yerel seçimlerine iki aydan az bir zaman kaldı. Mevcut siyasi atmosferi gözönüne aldığımızda Türkiye hangi koşullarda seçime gidiyor?
 
AKP-Saray rejimi olarak adlandırdığımız bir kurumsallaşma sürecinin içindeyiz. Bu rejimin karakteristik özelliği de iktidar karşıtı olan tüm toplumsal kuvvetlerin iktidar tarafından düşmanlaştırılması, düşman hukukuna tabi tutulması. Bir önceki seçimde Afrin operasyonu üzerinden yaratmaya çalıştıkları o şoven dalgayı bu sefer de dış müdahale yapabilecek gücü, iradeyi kendilerinden bulamamaktan kaynaklı olsa gerek içeride yükseltmeye çalışıyorlar. Yine aynı eksende milliyetçi, şoven histeriyi yaygınlaştırılmaya çalışıyorlar. Özgün bir deneyim yaşadığımızın kanaatindeyim.
 
Nasıl bir özgün bir deneyim bu?
 
Bu kadar uzun süredir, bu kadar büyük bir kuvvetle halka saldıran bir iktidara karşı toplumun çok geniş ve farklı kesimleri teslim olmamak noktasında bir irade geliştiriyorlar. Bunun bizim için bir avantaj olduğunu düşünüyorum
 
17 yıldır elindeki her türlü olanağa rağmen, şiddet ve baskı ile birlikte hukukun bir sopaya dönüştürüldüğü,  sayısız gözaltı ve tutuklamalara, her türlü baskıya rağmen iktidara teslim olmayan çok büyük bir toplumsal güç var Türkiye’de. Bu bence bizler açısından büyük bir şans. Dünya tarihinde bile özgün bir deneyim bu. Bu kadar uzun süredir, bu kadar büyük bir kuvvetle halka saldıran bir iktidara karşı toplumun çok geniş ve farklı kesimleri teslim olmamak noktasında bir irade geliştiriyorlar. Bunun bizim için bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
 
 Yerel seçimler, bu durumu kazanıma dönüştürecek bir sonuç doğurabilir mi?
 
Yerel seçimler esasında bu potansiyelin, bu birikimin, enerjinin açığa çıkacağı, yaygınlaşacağı ve bir umudun kapısını zorlayacağı bir mücadele alanı olacak. Seçimlerle birlikte her şeyin başlayıp biteceği gibi bir inanç içerisinde hiçbir zaman olmadık. Ama genel olarak süren siyasi mücadelenin bir zemini, bir yansıma alanı olarak bakmak gerekiyor
 
 31 Mart’ta AKP’nin kaybetmesi ile nasıl bir siyasi atmosferin ortaya çıkması muhtemel?
 
 AKP-MHP faşist bloğunun yenilgiye uğraması, geriletilmesi, elindeki mevzileri kaybetmesi, muhalefet açısından yeni mevziler kazanılması olumlu sonuçlar doğuracaktır. En azından yeni mücadele evresine daha moralli, inançlı ve kararlı girmek anlamında kıymetlidir.
 
31 Mart itibariyle bir son ya da bambaşka bir yeni başlangıç olacağını düşünmüyorum. Biraz 24 Haziran sonrası oluşan tablonun yeni bir etabı şekillenecek. Ama kuşkusuz AKP-MHP faşist bloğunun yenilgiye uğraması, geriletilmesi, elindeki mevzileri kaybetmesi, muhalefet açısından yeni mevziler kazanılması olumlu sonuçlar doğuracaktır. En azından yeni mücadele evresine daha moralli, inançlı ve kararlı girmek anlamında kıymetlidir. Daha önceki seçim dönemlerine baktığımızda aslında bu açıdan muhalefetin 7 Haziran seçimleri dışında seçimin ertesi gününe, daha yüksek bir moralle, enerji ve kararlılıkla girdiği pek az örnek yaşadığımızı görüyoruz. 31 Mart’ın bu açıdan bir 7 Haziran benzeri sonuç vermesi olasılık dahilindedir.
 
Seçmenlerde nasıl bir eğilim gözlemliyorsunuz?
 
AKP-MHP faşist bloğuna karşı ilginç biçimde çok farklı eğilimlerden bir yan yana geliş, bir AKP-MHP’nin geriletme iradesi güç kazanmış durumda. Bunun kıymetli olduğunu ve hepimiz açısından bir sorumluluk anlamına geldiğini düşünüyorum. Biraz bunu kuvvetlendirmek, büyütmek odaklı bakmak gerekiyor.
 
Yerel seçimlerde bölge kentlerinde HDP’yi destekleyeceğinizi açıkladınız. Bu anlamda nasıl bir katkı sunacaksınız, nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?
 
TİP’in 31 Mart seçimlerine antidemokratik bir yaklaşımla sokulmadığını söylemek gerekiyor. Ama seçime girmiyor olmak, seçim mücadelesine dahil olmamak anlamına gelmiyor. Dolayısıyla seçimde olacağız. Genel bakışımız 31 Mart seçimlerinde AKP-MHP faşist bloğunun hayatın her alanında geriletilmesi. Mahalle muhtarlıklarından büyükşehir belediye başkanlığına kadar her düzeyde ellerinde bir mevzi varsa bunun koparılıp alınması, bugüne kadar kazanamadıkları mevzilerde bir kez daha ve daha ağır yenilgiler tattırılması bizim açımızdan bu seçimin en kritik noktası.
 
Bu eksende de özellikle kayyum atanan yerlerde sürdürülecek mücadelenin son derece önemli olduğunu değerlendirdik. Buradan hareketle kayyum olan her yerde halkın iradesinin bir kez daha tecelli etmesi noktasında HDP’yi kayıtsız, şartsız desteklemek doğrultusunda bir karar almış durumdayız.
 
Bu kapsamda hem bölgedeki arkadaşlarımız hem gerek parlamento grubunda hem de gerek Türkiye’nin değişik yerlerinde çalışan arkadaşlarımız kayyum bölgelerindeki seçim çalışmalarında talep oldukça, ihtiyaç oldukça destek vermek üzere hareket edecekler.
 
Peki batıda nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
 
Batıda da ortaya çıkan olanaklar varsa bunları kuvvetlendirmek, bunlara destek vermek konusunda bir tereddütümüz yok. Yalnız aynı zamanda bir siyasal zihniyet mücadelesi var. AKP-MHP zihniyetini devam ettirme iradesinin ortaya çıktığı noktalar varsa, kuşkusuz buralarda daha hassas pozisyon alacağız. Bu faaliyetlerin bir parçası olmayacağız. Ama ilerici, halkçı, kamucu, gençlerin, kadınların çıkarlarını gözeten, yerel yönetim anlayışlarını savunan belediye başkan adaylarının partimizle ilişkilerinden bağımsız olarak desteklenmesi gerektiğine kanaat getirdik.
 
Desteklediğiniz bağımsız adaylar var mı?
 
Birkaç küçük ilçede ortaya çıkan olanaklar, bağımsız adaylarla seçime girmeyi önümüze bir seçenek olarak getirdi. Bir takım bağımsız adayları desteklemek de bizim açımızdan da bir strateji. Bunlardan biri Ardahan’ın Damal ilçesinde genç bir belediye başkan adayı partimiz tarafından desteklenecek. Umarım Damal’da yeni bir belediyecilik örneğinin ilk neticesini 31 Mart itibariyle almaya başlayacağız.
 
HDP’nin AKP-MHP bloğunu geriletmek adına batıda üç büyük kentte aday çıkarmama stratejisi çokça tartışıldı. Destekleyenlerde oldu, eleştirenlerde… Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Kendini bir iki adım geri çekerek toplumun, halkın ihtiyaçlarına, beklentilerine uygun bir tutum almak, devrimci bir siyaset açısından sorumluluk göstergesidir. Buna saygı duymak gerektiği kanaatindeyim.
 
Burada bir sorumluluk var. Türkiye siyasetinde eşine az rastlanır bir sorumluluktur bu. Seçimde herhangi bir iddiası olmayan politik güçlerin bile aday çıkarttığı tablolarla karşılaştık. Seçime girme hakkı olup, seçime girmemesine rağmen seçimde pozisyon almak zor bir şeydir. Ama bunun kendimizle ilgili değil de, Türkiye’nin, bölgenin içinde bulunduğu durumla ilgili boyutuna dikkat çekmek gerekiyor. Gerekirse geçici olarak  kendini bir iki adım geri çekerek toplumun, halkın ihtiyaçlarına, beklentilerine uygun bir tutum almak, devrimci bir siyaset açısından sorumluluk göstergesidir. Buna saygı duymak gerektiği kanaatindeyim.
 
 Yerel seçim tartışmaları ağırlıklı olarak partiler arası ittifaklar ve aday tartışmaları üzerinden yürüdü. Bir de seçim güvenliği konusu var. Eşit ve özgür koşullarda bir seçime gidilmediği ortada. Muhalefet seçimi kazanma iddiasını ortaya koyarken bu durumu gözönünde bulunduruyor mu?
 
 HDP’yi düşmanlaştıran politikalar sadece HDP’yi ya da sadece Kürt halkını hedef almıyor. Türkiye’de yaşayan ve bu iktidara teslim olmayan herkes aslında HDP üzerinden hizaya getirilmek isteniyor. Bizim bu oyunu da bozmamız gerekiyor. 
 
Binali Yıldırım’ın adaylığını ilan ettiği gün, aslında Türkiye’deki tüm muhalefet güçlerinin ayağa kalkması gerekiyordu. Sembolik bir şey. Gereğinden fazla önem atfettiğimi düşünmüyorum. Binali Yıldırım açıkça Anayasaya aykırı biçimde aday oldu ve seçim çalışmaları yürüttü. TİP dışında Binali Yıldırım’ın istifa etmesi konusunda ısrarlı bir ses çıkmadı. Ben bunun muhalefet açısından bir yanlış strateji olduğunu düşünüyorum. Sonuç itibariyle de haklı çıkmış olduk ve Binali Yıldırım o hukuksuzluğu sonuna kadar devam ettiremedi.
 
Daha sonra seçmen yazımlarında usulsüzlükler başladı, adaylara dönük baskılarla devam etti. Ve sanıyorum 31 Mart’a kadar AKP esas olarak seçimi toplumun gücünü alarak değil de çeşitli hilelerle, elindeki devlet olanaklarını kullanarak kazanmayı düşünüyor. Başka bir yolu yok. Muhalefetin de bu konuda özel bir hassasiyet geliştirmesi şart. Parlamentodan baktığımızda HDP’ye dönük baskılar, engellemeler sanki sadece devletin HDP üzerindeki baskısıymış gibi algılanıyor. Bu konuda da HDP dışındaki muhalefet güçlerini ciddi şekilde uyarmak gerekiyor. HDP’yi düşmanlaştıran politikalar sadece HDP’yi ya da sadece Kürt halkını hedef almıyor. Türkiye’de yaşayan ve bu iktidara teslim olmayan herkes aslında HDP üzerinden hizaya getirilmek isteniyor. Bizim bu oyunu da bozmamız gerekiyor. Burada da HDP dışındaki muhalefet güçlerinin HDP’nin uğradığı haksızlıklar karşısında sessiz kalmaması gerekiyor.
 
HDP 6 buçuk milyon insanın oyunu almış, gerçek bir toplumsal, siyasal kuvvetin temsilcisi. İçişleri Bakanı’nın tek işi HDP’yle ilgilenmek olmuş.
 
 Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlanması talebileyle başlattığı açlık grevi 106’ıncı gününe girdi.  Güven’in eylemi ve talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Seslerini duyurabilmek için Leyla Güven ve Kürt siyasi tutsakları, avukat Selçuk Kozağaçlı, başka bir yol bulamadıkları için açlık grevleriyle seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
 
Türkiye’de hukukun bir bütün olarak askıya alındığını söylersek abartmamış oluruz. Sonuçta eğer bu ülke, bir hukuk devletiyse ve insanlar hukuk önünde eşit ise, herkesin tanımlanmış haklarından faydalanması gerekiyor. Burada özel  bir hukuk uygulamasının olduğu açık. Yıllardır süren açık bir tecrit var. Buna karşı Leyla Güven’in ayrıca bir önemi var. Hakkari halkının çok yüksek oyuyla iradesini temsil etmek üzere görevlendirdiği bir siyasetçi olarak Leyla Güven’in aldığı tutumu anlamak gerekiyor. Bu sese kulakların tıkanması mümkün değil.
 
Mesele açık aslında. Ya Türkiye’de savaşın, şiddetin, kanın, gözyaşının artmasını isteyeceksiniz ya da bunun karşısında sesinizi yükselteceksiniz. Keşke barış için mücadele etmek zorunda kalmasak, keşke kan akmasın diye bağırmak zorunda olmasak. Ama siyasi dengeler bugün tam tersine dönmüş durumda. En insani taleplerimiz için bile mücadele etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla açlık grevlerine bir bütün olarak son derece insani, demokratik bir talebi başka türlü ifade edemediği, başka türlü sesini duyuramadığı için insanların bedenini ölüme yatırması eylemi olarak algılıyorum.
 
Seslerini duyurabilmek için Leyla Güven ve Kürt siyasi tutsakları, avukat Selçuk Kozağaçlı, başka bir yol bulamadıkları için açlık grevleriyle seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu aslında dışarıda olanların -daha büyük bir  cezaevinde yaşayan bizlerin- sorumluluğunu arttıran bir durum.
 
Arkadaşlarımız cezaevlerinden iktidara seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Öbür taraftan da toplumsal muhalefet güçlerine bir çağrıda bulunuyorlar. Türkiye’nin eşitlik, özgürlük, barış adalet ve kardeşlik mücadelesine daha güçlü bir katılım çağrısı yapıyorlar. Hepimiz bu durumda elimizden daha fazlasını yapmak durumunda olduğumuz bir evredeyiz. Özellikle açlık grevlerinin artık kritik sayılan günlere ulaştığı bir noktada, zaman kaybetme şansımız yok. Son derece makul ve basit bir biçimde hayata geçirilebilecek bu taleplerin karşılanması için arkadaşlarımızın mücadelesine güç vermek onların sesine ses katmak görevimizdir.
 
MA / Diren Yurtsever
 

Diğer başlıklar

18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylaya maden
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma