ANKARA - "Kadın Emeği ve İstihdamı Çalıştayı”nda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, eril iktidar ve siyasal İslam ideolojisinin saldırılarına karşı "artık yeter” diyen kadınların kendi mücadele araçlarını geliştirmesi gerektiğini söyledi. Gezen, “Yolumuz uzun ama başaracağız” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü öncesi “Kadın Emeği ve İstihdamı Çalıştayı”nda bir araya geldi. Eğitim Sen Genel Merkez’inde düzenlenen çalıştay, emek ve barış demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.
Ardından sinevizyon gösterimi yapılan çalıştayın açılış konuşmasını KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen yaptı.
‘KRİZİN EN AĞIRINI KADINLAR YAŞADI’
Kadınların bir araya gelince her yeri bahar bahçesine dönüştürdüklerini söyleyen Gezen, önlerinde çetin bir mücadele olduğunu belirtti. KHK'lerle kadın emekçilerin kamu alanında çıkarıldığını ve erkeğe bağlı bırakıldığına dikkat çeken Gezen, ekonomik krizden söz edilmeyen bir süreçte krizin en ağırını kadınların yaşadığını ifade etti.
KHK'lerin sadece darbe girişimlerinde güvenliğe bağlı kalamadığını ve herkese karşı kullanıldığına değinen Gezen, "Açıklanan ekonomi modeline baktığımızda 'damadın' lanse ettiği gibi bir program yok ortada. Neo-liberal politikaların oluşmasıyla AKP başa geldi. Bu proje, 90'lı yıllarda kadın mücadelesiyle sekteye uğradı. Güçlü bir özne yoktu ortada ama en önemlisi kadınların öncüsü olduğu sendikal mücadeleydi. AKP iktidarının başa gelmesiyle beraber bu projeyi hızlandırmaya, KHK'larla bizlere saldırmaya başlandı. Güvencesiz istihdam alanlarında en çok kadınlar sömürülüyor. Kadınlara hiçbir şey vaat etmeyen özel sektöre teslim etmeye çalışıyorlar. Kadınların giderek yoksullaştığı kreşlere parasını yetmediği yerde kadınları eve kapatmak istediklerini biliyoruz" dedi.
‘MÜCADELE ARAÇLARINI KENDİMİZ GELİŞTİRMELİYİZ’
AKP'nin kadınlara yönelik bütün politikalarını “müjde” olarak sunduğuna dikkat çeken Gezen, müjde olarak sunulan yasalarının aslında kadınlara karşı bir saldırı olduğunu söyledi. Gezen " 'Kadın çalışırsa erkekler evlenemez' diyorlar, ama biz biliyoruz ki kadınların kendi hayatlarının özne olmasını istemiyorlar. Böyle bir iktidarla karşı karşıyayız. Ekonomik krizin 16 yılık AKP'nin politikalarıyla meydana geldiğini biliyoruz. Bu çalıştayda amacımız sorunları konuşmak, teşhirini yapmak ve olanaklarını geliştirmek. Kadınların kendi mücadele araçlarını kendilerinin geliştirmesi gerekiyor. Yolumuz uzun ama başaracağız" diye konuştu.
ATASOY: KADIN ŞİDDET KRİZLERDE DAHA FAZLA ARTIYOR
Ardından söz alan KESK Kadın sekreteri Gülistan Atasoy da, aralarına konulan mesafe ve uygulanan rağmen kadınların mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.
Atasoy, kadın mücadelesinin en geniş cepheye ulaşması gerektiğine dikkat çekerek, "Biliyoruz ki krizler kapitalist eril şiddetle ortaya çıkar. Her kriz, sermaye kamu kaynaklarından ceplerinden rant olarak çıkmaktadır. Ulus devlet en çok kriz dönemlerinde yüceltilir. Ülkemizdeki kriz bu nedenle yapısal olduğu kadar siyasaldır. Kriz her zaman emekçileri, yoksulları ve kadınları etkilemiştir. Krizde kadınlar en düşük ücretlerde çalıştırılır. Kadın şiddeti bu dönemlerde daha fazla artar" diye konuştu.
'KADIN EMEĞİ GÜVENCESİZ KILINMAK İSTENİLİYOR'
90'lı yıllardan bu yana erkek egemen devletin kadın emeğini denetim altına almak istediğini söyleyen Atasoy, sözlerine şöyle devam etti:
"Kadın emeği güvencesiz kılınmak istenmektedir. Neredeyse özelleştirmeyen tek kurum kalmadığı bir durum yaşıyoruz. Kamudaki taşeron sayısında ilk üç yılda on kat artış yaşanmıştır. 'Kamu personel rejimi' adı altında ücretlendirme sistemi hayata geçirilmeye çalışan durumlar, eşitsizliği ve cinsiyetçiliği daha fazla artırmıştır. Yeni rejim ile birlikte partili devlet partili memur durumu ortaya çıkmıştır. Erkek sisteme karşı hep meydan okuduk. Bu süreçte deki sorumluluğumuzda yerine getirmiş olacağız. Bu zihniyeti kırmanın en iyi yolu emeğimizi yok edenlere karşı birlikte mücadele etmek ve yan yana olmak bunları kıracaktır."
İki gün boyunca devam edecek çalıştayda, “Geçmişten bugüne kadın istihdam politikaları ve mevcut durum”, “ Kadın istihdamına, iş güvencesine ve sosyal haklara dair uluslararası normlar” ve “Kadın emeği ve istihdamındaki dönüşümün kamudaki biçimleri” konuları tartışılacak.