WAN - Wan’da evine düzenlenen polis baskınında katledilen Remziye Bor’un ölümünün üzerinden 9 yıl geçti. Aile avukatı Veysi Güneş, dosyanın “faili meçhule” bırakılmak istenildiğini belirtti.
Wan’ın Reyâ Armûşe (İpekyolu) ilçesine bağlı Xaçort Mahallesi’nde 19 Nisan 2016 tarihinde yapılan ev baskınında 7,5 aylık hamile olan Remziye Bor, polis kurşunuyla ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede sezaryenle doğum yaptıktan sonra 28 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Dosya, aradan geçen 9 yıla rağmen hala sonuçlanmadı. Aile ve avukatlar tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvuru ise yaklaşık 4 yıldır sürüncemede bırakılıyor.
9 YIL GEÇTİ
Ailenin avukatı Veysi Güneş, davanın Kürdistan’daki diğer “faili meçhul” cinayetlerden biri olduğunu vurguladı. Remziye Bor’un yaralanmasının hemen ardından hukuka aykırılıkların başladığını belirten Güneş, “Birçok kez savcılıklara soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmamıza rağmen reddedildi. Remziye Bor’un ölümü faili meçhule bırakılmaya çalışıldı. Remziye Bor için ‘örgüt üyesi’ iddiasıyla iddianame hazırlandı. Dolayısıyla ölüm olayı örtbas edilmeye çalışıldı. Biz bunun üzerine defalarca savcılık makamlarına soruşturmanın genişletilmesi ve ölüm olayının aydınlatılması yönünde birden fazla kez başvuru yaptık. Bu başvurularımızın bütünü işlevsiz bırakıldı. Nihai olarak verdiğimiz hukuk mücadelesinin sonucunda dosyayı AYM’ye taşıyabildik” ifadelerini kullandı.
FAİLİ MEÇHULE BIRAKILMAK İSTENİLİYOR
Dosyada cezasızlık politikasının devreye olduğunu söyleyen Güneş, “Türkiye’de Kürtlerin, kadınların ve muhaliflerin maruz kaldığı hukuksuzlukların üstünü örtme politikası bu dosyada da işletildi. Olayın yaşandığı yerde keşfe katılmak istedik ancak kolluk güçleri bunu engelledi. Kendi yaptıkları keşif doğrultusunda savcılık, ölüm aydınlatılmadan soruşturmayı sürdürdü. Adil bir yargılıma ve etkin bir soruşturma yürütülmedi. Sulh Ceza Hakimlikleri başvurularımıza herhangi bir değerlendirme yapmadan yalnızca mevzuat tekrarıyla taleplerimizi reddetti. Mahkemeye yönelttiğimiz temel sorulara yanıt verilmiş olsaydı, hem etkin bir soruşturma yürütülebilir hem de gerçek açığa çıkabilirdi. Ancak dosya cezasızlık politikasıyla örtbas edilmeye çalışıldı, faili meçhul bırakılmak isteniliyor” diye belirtti.
İLERLEME YOK
Olay yerinde kullanılan silahın ve Remziye Bor’un katledildiği silahın mermisinin araştırılmasının oldukça basit olduğunu belirten Güneş, ancak delillerin karartıldığını ve soruşturmanın bilinçli şekilde yürütülmediğini ifade etti. Güneş, şöyle devam etti: “Savcılığın yürüttüğü soruşturmaya baktığımızda, bu eksikliklerin ancak bilinçli şekilde yapılabileceği kanaatindeyiz. Dosya ancak kasten kapatılabilir. Ölüm ancak bilerek aydınlatılmayabilir. Olay yerinde silahlar vardı, mermi çekirdekleri vardı, Bor’un düştüğü yerden merminin geliş yönü belliydi. Her şey açık olmasına rağmen hiçbir adım atılmadı”
CEZASIZLIK DEVREDE
Kürdistan’da yıllardır süren savaşın bir sonucu olarak devletin, kendi kolluk güçlerini koruma refleksiyle hareket ettiğini sözlerine ekleyen Güneş, “Söz konusu bir Kürt ya da bir kadın olduğunda devreye cezasızlık politikası giriyor. Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Başından itibaren bu dosyada adalet değil, cezasızlık vardı” diye belirtti.
AYM TALEPLERİ REDDEDİYOR
AYM’nin önünde çok ciddi bir dosya yükünün olduğunun altını çizen Güneş, 2021 yılında Remziye Bor dosyası için AYM bireysel başvuru yapıldığını hatırlattı. Başvuru yaparken öncelikli görme talebinde bulunduklarını ancak AYM’nin bu talebe dikkat etmediğini ve olumsuz yanıt verdiğini kaydetti. Altı ay önce yine 'öncelikli' görülmesi noktasında bir başvuru yaptıklarının altını çizen Güneş, “Fakat AYM yine bu talebi cevapsız bıraktı. Bir hukukçu olarak AYM’den tek beklentimiz bu dosyanın bir an önce sonuçlandırılması ve ‘yaşam hakkı ihlali ve etkili soruşturma yürütülmedi’ gerekçesiyle yaptığımız başvuruda bir karar bekliyoruz. Bu kararından gelinen aşama itibariyle yakın bir sürede verileceğine inanıyoruz, beklentimiz bu yöndedir” şeklinde konuştu.
ADALET VE DEMOKRATİKLEŞME
Faillerin cezalandırılmasının Türkiye’nin demokratikleşmesiyle bağlantılı olduğunu ifade eden Güneş, Türkiye’de demokrasi sorununun olduğunu, bu sorunun adalet mekanizmasını da etkilediğinin altını çizdi. Güneş, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Cezasızlık politikalarının sonucu olarak suça bulaşmış devlet memurlarının maalesef bu politikalardan yararlanarak bir biçimde kurtulduğunu görebiliyoruz. Sonucu ne olursa olsun Remziye Bor ve benzerlerinin hakkını sonuna kadar savunacağımızı belirtebilmek isterim" diye konuştu.
MA / Özlem Yacan-Ruken Polat