İSTANBUL- Ezidî araştırmacı ve Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Dr. Azad Barış’ın evine ve ofisine baskın yapıldı. 

 

Ezidî araştırmacı ve Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Dr. Azad Barış’ın İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan evine ve araştırma şirketinin ofisine bu sabah baskın yapıldı. İşleri nedeniyle yurtdışında bulunan Barış’ın evi polislerce arandı. Barış’ın evinin hangi gerekçeyle basıldığı ise öğrenilemedi. 

Azad Barış, baskına dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Kamuoyunda, akademide, siyasette ve basın dünyasında tanınan bir kişi olmama rağmen, küçük yaştaki kızlarımın varlığı göz ardı edilerek evim ‘anti-terör timleri’ tarafından basılmış, çalıştığım iş yeri adeta talan edilmiştir. Bu baskın, hukukun üstünlüğü ilkesine, temel insan haklarına ve demokratik değerlere açıkça meydan okuyan bir gözdağıdır. Hukukun işlemesi gereken bir ülkede, şafak vakti ev baskınlarıyla korku iklimi yaratmak hangi demokratik normlarla açıklanabilir? Toplumsal barış böyle mi sağlanır?  Bir hukuk devletinde, suç isnadı olan bir kişiye mahkeme daveti gönderilir; evinin kapıları kırılmaz, çalışma alanı tahrip edilmez, ailesi hedef alınmaz. Eğer hukuk devleti ortadan kaldırılmışsa, geriye sadece keyfiyet, baskı ve sindirme kalır” denildi.  

 

‘SİYASAL OPERASYONUN GÖSTERGESİDİR’

 

Sürecin “siyasi operasyon” olduğu belirtilen açıklamada, “Türkiye’de sayıları binin altına düşmüş Ezidi cemaatinin bir mensubu, bir insan hakları savunucusu, araştırmacı, siyasetçi ve toplum bilimci olarak böylesine hedef alınmamın anlamı açıktır. Bu yalnızca bana değil, tüm farklı kimliklere, muhalif seslere ve özgür düşünceye yönelen sistematik bir baskının parçasıdır. Adım, kimliğim ve adresim herkesçe bilinirken, mahkemenin tek bir davetiyle ifade verebilecekken, evime ve iş yerime yapılan bu saldırı, hukuki bir sürecin parçası değil, siyasal bir operasyonun göstergesidir” ifadeleri kullanıldı.

 

MÜCADELE VURGUSU

 

Barış’ın bir proje nedeniyle yurtdışında olduğu ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Ancak en kısa sürede evime ve işimin başına dönecek, onurlu ve kararlı bir şekilde çalışmalarımı sürdüreceğim. Korku duvarları örmeye çalışanlara inat, hakikati savunmaya ve mücadele etmeye devam edeceğim.”