Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'ndeki baskı ve insanlık dışı uygulamalara karşı 21 Mart 1982 tarihinde bedenini ateşe veren PKK’nin kurucu isimlerinden Mazlum Doğan'ın memleketi Xarpêt'in Dep (Karakoçan) ilçesinde Newroz kutlandı. Siyasetçi Gültan Kışanak'ın yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ve ilçe belediye eşbaşkanları da kutlamaya katıldı. Birçok kişi yöresel kıyafetlerle kutlamaya katıldı. Uzun bir süre halaya durulurken, alandan sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Bijî berxwedana zindanan" saloganları atıldı. 

 

SAKİNE ARAT ANILDI

 

Kutlamada, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler saygı duruşuyla nıldı. Newroz Tertip Komitesi üyeleri, yurttaşların Newroz’unu kutladı. Dep Belediye Eşbaşkanları Songül Düzgün ve Cafer Oğur ile DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Bekir Polat da kısa birer konuşma yaptı. Polat, “Dep’in Kürt hafızasında önemli bir yeri var. Mazlumlarıyla var olmuştur. O yüzden Dep bu mücadelenin ruhudur. Çok büyük bir emek ve mücadeleyle nihayete ulaştırdığımız tarihi bir süreç içerisindeyiz. Bu sürecin herkese barış ve özgürlük getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu. Polat, yaşamını yitiren Barış Annesi Sakine Arat’ı da andı. 

 

 

ARİFE YILDIRIM: MÜCADELEMİZ BARIŞA VESİLE OLSUN

 

Mazlum Doğan’ın ablası Arife Yıldırım, “Mücadelemiz barışa vesile olsun” dedi. Arife Yıldırım, Suriye’de Alevilere dönük saldırıları kınadı. 

 

Daha sonra Koma Vejîn sahne aldı. 

 

Ardından DEM Parti milletvekilleri, Kürt siyasetçi Gültan Kışanak ve parti temsilcileri "Bijî Newroz" sloganlarıyla Newroz ateşini yaktı

 

DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, “Özgürlük, eşitlik ateşinin her yeri sardığı tarihi çağrıyla, Newroz ateşi her yerde daha fazla yükselecek. Demokrasi mücadelemiz her yeri saracak. Genciyle, kadınıyla, Kürdüyle, Türküyle bu ülkede demokrasi, eşitliği, özürlüğü hep beraber inşa edeceğiz. Newroz bu demokrasiye, adalet dolu yaşama vesile olsun” dedi.  

 

ABDULLAH ÖCALAN’IN NEWROZ’UNU KUTLADI

 

DEM Parti Çewlîg Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, Kürt halkının dirayetinin yön verdiği yeni bir döneme girildiğini belirtti. Hülakü, “Mazlum’un 3 kibrit çöpüyle yaktığı Newroz ateşi büyüdü, biz bu günlere kadar geldik. O ateş Kürt halkını yok sayan, dilini, kimliğini yok sayan, Newroz’u yok sayan zihniyete cehennem oldu. 27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın tarihi çağrısıyla birlikte demokrasi için ilk ateşi bu Newroz’da yakacağız. Halkların özgür ve birlikte yaşamının olabileceği çağrıdır. Bu Newroz’u anlamlı hale getiren Sayın Öcalan’ın Newroz’unu kutluyorum” ifadelerini kullandı.  

 

‘HAYALİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇOK YAKINIZ’

 

 Gültan Kışanak, “Nice Newroz’larda zaferlerimizi kutlayacağız. Çünkü Newroz bize bunu müjdeliyor. Tarihsel bir miras olarak bize kazanmayı, mücadeleyi, başarmayı emrediyor. Her şey bir hayal kurmakla başlar. Daha güzel yarınların hayalini kurduk. Daha demokratik bir geleceğin hayalini kurduk. Kimliğimizle kültürümüzle, tarihimizle, dilimizle özgür yaşamın hayalini kurduk. O hayali gerçekleştirmeye çok yakınız”  diye belirtti. 

 

  Gültan Kışanak’ın sözleri, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla kesildi. 

 

‘TARİHİ DİRENENLER YAZAR’

 

Tarihi bir süreçten geçildiğinin altını çizen Gültan Kışanak, “Tarihi süreçlerde öncelikle kendimize güveneceğiz, moralimizi, motivasyonumuzu yüksek tutacağız, bir birimize kenetleneceğiz. Bu yolu hep beraber yürüyeceğiz. Tarihi seyredenler, bekleyenler, şikayet edenler, sızlananlar değil; tarihi emek verenler, sorumluluk üstlenenler, direnenler yazar. Şimdi bizler yeni yaşama, barışa, demokratik topluma dair tarih yazmak üzere yeni bir başlangıç yapıyoruz. Tarihimizden aldığımız güçle, dirençle bu yolu da başarıyla yürüyeceğiz ve hayalini kurduğumuz barışa ve özgürlüğe hep birlikte kavuşacağız” diye belirtti. 

 

‘BU HALKA GÜVENİYORUZ’

 

Yaşamını yitiren Sakine Arat’ı anarak, konuşmasını sürdüren Gültan Kışanak, “Bugün Amed’de Sakine anayı sonsuzluğa uğurladık. Biz ondan razıyız, Allah’ta ondan razı olsun. Şex Seîd’den bugüne direnişi içinde taşıyan bir anadır. Sakine ananın şahsında tüm analarımızı saygıyla anıyorum. Şêx Seîd döneminde sürgün yıllarını yaşadı, 12 Eylül’de evlatları direnişte yaşamını yitirdi ama Sakine Ana ne direnişten geri adım attı ne de barışı savunmaktan, barış için mücadele etmekten geri durdu. İşte bu bizim için yaşam manifestosudur. Biz işte bu şekilde kendimize güvenerek, özgürlüğü, barışı ve demokratik toplumu kuracağız. Kürtler tam 150 yıldır çeşitli yol ve yöntemlerle tarih sahnesinde kendisini var etmek ve demokratik yaşamı kurmak için mücadele ediyor. Her defa barışa ve çözüme dair umutları yeşerttiğimizde, çeşitli hilelerle karşılaştık. Şêx Seîd, ‘Ben sizin hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu ama sizde bana boyun eğdiremediniz bu da size dert olsun’ demişti. Bu bizim tarihsel hafızamız, buna bakacağız ama aynı zamanda yıllardan beri kendi emeğimizle ördüğümüz bu örgütlü halk gücüne de sonuna kadar inanacağız. Kadınlara, gençlere, barış için, özgürlük için bedel ödemekten korkmayanlara güveneceğiz” diye ifade etti.  

 

‘SAYIN ÖCALAN’IN ÖZGÜR KOŞULLARI SAĞLANMALI’

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kritik bir eşik aşıldı, İnşallah sükûnetle sonuna kadar bu işi tamamlayacağız. Parlamentoya bu konuda görev düşüyor. Herkes bu sürece katkı sunsun” sözlerini hatırlatan Gültan Kışanak, “Doğrudur kritik eşik aşıldı. Sayın Öcalan İmralı’da dayatılan tecride rağmen çağrısını büyük bir cesaretle yaptı, sorumluluk aldı. Şimdi bizim halk olarak bu sorumluluğu paylaşmak, bu yükü omuzlarımıza alma zamanıdır. Önümüzde daha aşılması gereken nice kritik eşikler var. Sayın Öcalan bu sorumluluğu aldı, bu tarihsel çağrıyı yaptı. Şimdi en önemli kritik eşik Sayın Öcalan’ın özgür koşullarda bu sürece dahil olmasının imkanlarını yaratmaktır. 

 

ERDOĞAN’IN SORUMLULUK ALMAZI LAZIM

 

İşte bu eşiği aşma konusunda da Sayın Erdoğan’ın bir sorumluluk alması lazım. Eğer bir Kürt-Türk ittifakına, tarihsel barışa doğru yol alacaksak, işte bu dönem cesaretle sorumluluk alma dönemidir. Binlerce insanımızın yaşadığı acılar, hasretler var. Onun için ikinci kritik eşikte demokratik siyasete tam katılımın önünü açacak bir yasal düzenleme yapmaktır. Bu yasal düzenleme yapılırsa demokratik siyaset bu sorumluluğu büyük bir cesaretle alacaktır. 

 

Cezaevlerinin kapısı açılacak, yoldaşlarımız burada bizimle olacaktır. Bu süreç seyredebileceğimiz bir süreç değil. Cesaretle sorumluluk alacağımız bir süreçtir. İşte Mazlum Doğan 12 Eylül’de Amed zindanında vahşeti durdurmak için büyük bir cesaretle yaşamını ortaya koydu. Bizler de bugün seyretmeyeceğiz, beklemeyeceğiz ama yaşamları kazanmak için bir tek canımız daha toprağa düşmemesi için biz sorumluluk alacağız, daha çok çalışacağız, örgütleneceğiz, bir birimize daha çok kenetleneceğiz ve başaracağız. Yolumuz açık olsun.” 

 

Newroz kutlaması sanatçı Ciwan Adar’ın seslendirdiği şarkılarla sona erdi.