DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınları tarafından düzenlenen 488’nci “kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminde, 1994 yılında Urfa’nın Suruç ilçesinde gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mustafa Saygı’nın akıbeti soruldu.  

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 488’ncisini dernek binasında gerçekleştirdi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Diyarbakır Şubesi yöneticileri, kayıp yakınları katıldı. Eylemde, 3 Haziran 1994 yılında Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı Yoğurtçu köyünden kırmızı renkli motosikleti ile Alacık köyüne doğru giderken askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mustafa Saygı’nın akıbeti soruldu.   

 

Eylemde konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, başta anneler olmak üzere herkesin bayramını kutlayarak, gelecek bayramların buruk değil daha coşkulu geçmesi temennisinde bulundu. Bilici, “Yaşanan olaylar, geçmiş siyasi iktidarlarının bilgisi dahilinde oldu. Bütün siyasi iktidarlar bu işin sorumlusudur. Annelerin gözyaşlarının dinmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

‘EVİNE GİDERKEN GÖZALTINA ALINDI’

 

Kayıp Saygı’nın hikayesini anlatan İHD Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Adnan Örhan, şunları söyledi: “1969 yılında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde doğan Mustafa Saygı, maddi imkânsızlıklardan dolayı ancak ilkokula kadar okuyabildi. 1982 yılında evlenen Mustafa Saygı 3’ü kız 5 çocuk babasıydı. Ailesinin geçimini sınır ticareti ve inşaat işçiliği yaparak sağlıyordu. 3 Haziran 1994 tarihinde Suruç’un Yoğurtçu köyünden kırmızı renkli motosikleti ile Alacık köyüne doğru giderken Mustafa Saygı’dan bir daha haber alınamadı. Mustafa, akşama doğru evine dönmeyince ailesi her yerde onu aramaya başladı. Ailesi yol üzerindeki çobanlardan Mustafa’nın askerler tarafından gözaltına alındığını öğrenir. Bunun üzerine hemen jandarma karakoluna başvuruda bulunan ailesine karakolda olmadığı bilgisi verilir. Karakolda olmadığı bilgisini alan aile, Cumhuriyet savcılığına yazılı başvuruda bulunarak Mustafa’nın bulunmasını talep eder. Ayrıca gazeteye kayıp ilanı verirler. Ancak her hangi bir yerde Mustafa’nın izine rastlanılmaz.”

 

15 yıl sonra Suruç ilçesinin Bilgen köyünün Akdoğan mezrasında bir höyükte defineciler tarafından yapılan kazıda bulunan motosiklet ve kemik parçaları üzerinden yapılan araştırmalardan bir sonuç çıkmadı. 

 

Saygın ailesinin AİHM'de açtığı dava devam ediyor.

 

Yapılan açılamanın ardından kayıpların anısına beş dakikalık otuma eylemi gerçekleştirildi.