Ali Bayramoğlu: CHP'nin tutumu yetersiz, tamamlayıcı önerilerle devreye girebilir

img
İSTANBUL - Gazeteci Ali Bayramoğlu, iktidarın Kürt sorununun kültürel ve siyasal boyutlarını ötelediğine işaret ederek, "CHP'nin de tutumu yetersiz. Hükümetin planında demokrasi ve Kürt hakları yoksa, CHP buraları tamamlayacak bir öneriyle devreye girebilir" dedi. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik çözümüne dair mesajları gündemdeki yerini koruyor. Abdullah Öcalan, 43 aylık mutlak tecridin ardında 23 Ekim'de yeğeni olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan ile yüz yüze görüştü. Abdullah Öcalan, bu görüşmede tecridin devam ettiğine işaret ederek, “Koşullar oluşursa, süreci çatışma ve şiddet zemininden, hukuki ve siyasi zemine çekebilecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajı verdi. 
 
Abdullah Öcalan ile son temas ise, 28 Aralık'ta sağlandı. DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile yapılan görüşme sonrası Abdullah Öcalan’ın 7 maddelik mesajı kamuoyuyla paylaşıldı. Abdullah Öcalan, Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirilmesine vurgu yaparak, tüm siyasi çevrelerin "dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması" gerektiğini ifade etti. 
 
2013-2015 yılları arasında yürütülen "diyalog" sürecinde kurulan Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer alan gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, "yeni süreç" tartışmalarına dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılı açılışında yaptığı çıkış ve sonrasında Abdullah Öcalan ile DEM Parti heyeti arasında yapılan görüşmeler sonrası verilen mesajlar ülkenin temel gündemleri. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Pozitif gelişmeler olarak değerlendiriyorum. Barış istikametinde bir yol açıldı. Bu sürecin en kritik aşaması da Öcalan ile yapılan görüşme ve Öcalan’dan gelen mesajlar oldu. Böylece temenni olmanın ötesine geçip, Öcalan'ın da ‘bu paradigmaya ben de destek veriyorum’  demesiyle iki taraflı bir istikamet, bir niyet, bir açılım oluştu.    
 
 İktidar kanadı yaşanan gelişmelerin "süreç" ya da "açılım" olmadığını vurguluyor. Siz, 2013-2015 sürecinde yer aldınız. Siz bu son yaşanan gelişmeleri nasıl tarifliyorsunuz?  
 
Tabi süreçten ne kastedildiğine bağlı. Her türlü barış teması ve diyalog dahil olmak üzere, masaya oturmak bir süreçtir. Ama biz Türkiye'deki taraflar ve kamuoyu, süreçten bir müzakereyi anlıyoruz. Hükümetin bir süreç niyeti olmadığı ortada. Fakat dediğim gibi barışa giden yollar, çatışma çözümleri mutlaka teklif formatlarla, oturup karşılıklı tarafların müzakeresiyle, bilek güreşiyle olmak durumunda değil. Bunun başka yolları da var. Yani hükümet "bu bir süreç değildir" derken kendi milliyetçi çevresini, kendi güvenlikçi tutumunu devreye sokarak, ‘Adına terör örgütü dediğim yapıyla görüşmüyorum. Öcalan'la bir alışveriş içine girmiyorum. Ben bir öneride bulunuyorum. Bu öneriye uyarlarsa bir ittifak ve bir yumuşama, bir siyaset kapısı açılır. Uyarlarsa ne ala uyulmazlarsa kendisi bilir" tarzı bir hamle yaptı. Bu bir süreç değil, bir öneriydi.
 
Sizin deyiminizle devlet-hükümet bu öneriyle nasıl bir "çözüm" modeli sunuyor ya da ne öneriyor?
 
 
Hükümet ve devlet tarafı, Kürt sorununun kültürel ve siyasal boyutlarını zamana havale ediyor ve öteliyor. 'Silah bırak, örgütü lağvet. silah bitince siz de siyaseten ne yaparsanız yapın' tarzı bir model.  
 
Hükümet ve devlet tarafı, attığı bu adımı ve bunun arkasından gelecek mekanizmayı bir ittifak modeli içinde tanımlamaya çalışıyor. Kürt sorununun silahlı boyutunun dışındaki kültürel ve siyasal talepler boyutlarını çok dikkate almıyor. Bunları zamana havale eden, siyasetin önü açılır tarzı bir tavırla öteliyor ve demokrasi kelimesini kullanmıyor. İktidarın önerdiği şey; devlet ve Öcalan arasındaki bir diyalog üstüne kurulu bir model. Yani "silah bırakma çağrısı yap, örgütü lağvet, umut hakkı gibi imkanlar da devreye girsin. Bu silah işi bitsin. Silah işi bitince de önümüzdeki dönemde siz de siyaseten ne yaparsanız yapın" tarzı bir model. Bu modelde önerdiği şey ise şu: Türkler ve Kürtler ittifak yapsın. Nitekim Bahçeli de Erdoğan da "Ben Kürtlerin anadilini, bir tür Kürt varlığını sindirmeye başladım, kültürel olarak sindiriyorum" telaffuzunda bulunuyor. "Bu istikamette gelin, yeniden Kürt birlikteliği üstünden cumhuriyeti tanımlayalım. Bunun için de silah bırakın, başka alternatiflere kapıyı kapayın, siyaseti de Türkiye içerisinde yapın" diyor. 
 
 Bu bir "çözüm" mü? 
 
Elbette bu bir çözüm modeli. Kabul edilir edilmez o ayrı bir tartışma konusu. Ama bir çözüm modeli. Ama Kürt meselesi Türkiye içinde kalsaydı, yani Rojava olmasaydı çok daha kolay tartışılabilecek bir meseleydi. Yani "silahları bırak, siyaset yap" diyorsun da, Kürtler de "bu rejimle nasıl siyaset yapacağım" gibi bir soru sorabilir. Kürt hareketi yıllar içinde ulusal sınırları aşan bir nitelik kazandı. Kürt sorunu da bölgesel nitelik kazandı. Bir çözüm demek, burayla ilgili de bir modelin ve önerinin dile gelmesi ya da uygulanması demek. Yani bir silah bırakma olacaksa buradan karşılıksız nasıl vazgeçecek Kürt örgütü? Nasıl bir uzlaşma sağlanacak? Burada tabii ne Kürt örgütü ne de Türkiye yalnız. ABD'nin orada gücü var. Trump ayın 21'inde göreve başlayacak. Bütün bunlardan sonra bir şekillenme karşımıza çıkacak.
 
Devletin-hükümetin önerisinden bahsettiniz, Abdullah Öcalan’ın da 7 maddelik mesajı kamuoyuna yansıdı. Bunu nasıl değerlendirdiniz? 
 
Öcalan'ın bu öneriyi bir tür sahiplenmesi ve gördüğümüz kadarıyla ona bir tür yön vermesiyle şu aşamada bir diyalog, bir alışveriş sürecinin başladığını düşünüyorum. Türkiye'nin büyük bir paradoksu var. Türkiye'deki sağ kesimin ve devlet ideolojisinin o paradoksu şu: Demokrasi ve sorun çözme arasında bir tezat görme paradoksu durumu. Yani herhangi bir sorunu demokratik olarak çözdüğü zaman o sorunun kontrol edilemez hale geleceğini ve o sorunun içerdiği risklerin gerçek olacağını varsayan bir endişe. Bir zamanlar Çörekçi diye bir general vardı. Sosis doğramak gibi derdi. Yani sosisi bir kesersiniz, sosis biter. Ne demek bu? Devlet açısından, demokrasi bölünmeyi getirir endişesi. Bugüne kadar bütün denemeler demokrasi çerçevesinde bu sorunun çözümü istikametinde şekillendi ve formüle edildi. Bizler, yani bu işe dışarıdan bakan, el atan kamusal entelektüeller, siyasetçiler daha özgürlükçü görüşe sahip kişiler de bunun çok önemli olduğunu ve demokrasi olmadan bu sorunun çözülemeyeceğini söylüyoruz. 
 
 
 Demokrasinin bölünmeyi getirebileceği endişesi var. Ancak demokrasi olmadan bu sorunun çözülemeyeceğini söylüyoruz. Öcalan'ın siyaset rasyonalitesini kullandığını görüyorum.  
 
Benim anladığım kadarıyla Öcalan, bu tür modellerle yol almak üzere pozitif bakan bir tutuma sahip. Birinci çözüm sürecinde de aynı şeyi yaşadık. Birinci çözüm sürecinde de Öcalan, Türkiye'den militanların çekilmesini sadece bir vaat karşılığında kabul etti. Somut bir şey almadan. Dolayısıyla oradaki mekanizmadan çok farklı bir şey değil. Fark ne, orada silah bırakma yoktu, militanların çekilmesi vardı. Silah bırakma ise müzakerelerde varılacak bir noktadan sonra olacaktı. O noktaya Dolmabahçe kriziyle gelemedik.
 
Öcalan'ın bu tür hamlelere pozitif baktığını, bu tür süreçlerin sadece ilk gün telaffuz edildiği gibi kalmayacağını, zaman içinde farklı biçimler alabileceğini, bunun Kürt hareketi için bir imkan olduğunu, bu imkanı siyaset üzerinden kullanarak alanını genişletecek, Kürt hareketinin bir araç olarak kullanılabileceğini düşünüyor.
 
Tabi Öcalan kimseyi görmüyor ve konuşmuyor, ama bugüne kadar tavırlarından buna bu şekilde baktığını, esas olarak kullanabileceğini düşündüm. Esas olarak siyaset rasyonalitesini kullandığını görüyorum. Devletin önermiş olduğu bu tek boyutlu dokuya Öcalan biçim kazandırabilir. DEM Parti’nin de tabi bu arada oynayacağı önemli bir rolle, belki Demirtaş’ın da oynayabileceği bir rolle birazcık daha alan genişletilebilir.
 
Abdullah Öcalan’ın mesajlarında sizin dikkatinizi çeken hususlar neler oldu?
 
Hükümet ve devletin bu modeline karşılık, Öcalan'ın mesajlarında dikkat çeken iki husus vardı. Birincisi, devletin ve hükümetin bugüne kadar ağzına almadığı demokrasi kavramıydı. Öcalan'ın devreye girmesiyle karşımıza çıkan ikinci husus, bu yeni açılımın siyasi iktidar, devlet ve Öcalan arasında bir dolaylı doğrudan görüşmeler üzerinden olmak kadar, aynı zamanda bir toplumsal ve siyasal mutabakat etrafında olması arayışını Öcalan devreye sokmuş bulunuyor. Bu nasıl çıktı karşımıza? Meclis'in altının çizilmesi ve DEM Parti’nin de ilk yaptığı işin siyasi partileri tek tek dolaşarak onlarla bu açılımı görüşmesi. Yani "iktidar verecek Kürt hareketi alacak, Kürt hareketi verecek iktidar alacağın" ötesinde bir resim karşımıza çıkıyor. Sadece demokrasi yok, daha geniş bir siyaset yelpazesi de var. Aynı zamanda demokratik imkanların da devreye girebileceği bir çerçeve var.
 
 Meclis zemininden gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını mı anlamalıyız?
 
Tabii yasal düzenlemeler olabilir. Şimdi anladığım kadarıyla görüşmeler (siyasi partiler) bir nezaket ziyaretleri etrafında yapılıyor. Barış gelsin, çözüm olsun gibi. Ama bunun daha somut önerileri nasıl olacak? Muhtemelen DEM Parti heyetinin Öcalan ile ikinci görüşmesinden sonra olacaktır. Mesela bazı temel konular konusunda hemfikir olunabilir. Yani Türkiye'de çok sert bir Türklük Sözleşmesi var. Ve bu bizim anayasamıza da yasalarımıza da çok yansımış durumda. Ama esas olan burada anayasal bir düzenleme. Siyasi partilerin de buna katılması da bir tür araçtır diye düşünüyorum. Bir anayasal değişiklik olursa ve tüm siyasi partilerin de onayıyla olursa burada topyekun bir siyasi yenilenme olur.
 
 Meclis denilince akla ilk gelen parti CHP oluyor. CHP’nin Kürt sorununun çözümüne dair tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ya da buna dair bir tavıra sahip mi? 
 
CHP'nin Kürt meselesindeki tutumunu dünden bugüne yetersiz buluyorum. "Bu süreç iktidarın yararına olursa ben direnirim" diyerek, yeni hiçbir şey önermiyor. 
 
Türkiye'de demokrasi eksikliğini vurgulayan ve demokratikleşme ihtiyacı olduğunu dile getiren CHP'nin Kürt meselesindeki tutumunu dünden bugüne her anlamıyla yetersiz buluyorum. Birinci çözüm sürecindeki tutumu bir tür direnç tutumuydu. Bu seferki bir direnç tutumu değil, ama tedirgin, tereddütlü ve barışa açık destek veririm diyemeyen bir yetersiz tutum. Yani iktidarın bir siyaseti var, bir siyaset öneriyor. CHP bunun karşısında ne öneriyor? Hiçbir şey. CHP, "Bu süreç iktidarın yararına olursa ben direnirim" diyerek yeni hiçbir şey önermiyor. CHP, bir kere Kürt sorununu tanımlamalı ve buradan hareketle yol almalı.
 
CHP çözüm noktasında nasıl bir rol oynamalı? 
 
Hükümetin önermiş olduğu barış planında demokrasi ve Kürt hakları yoksa, CHP buraları tamamlayacak bir öneriyle, yani karşı değil tamamlayıcı bir öneriyle devreye girebilir. Ama bu siyasi parti maalesef Esad düşmeden 3 gün önce "Esad ile görüşelim" diyebilecek kadar öngörüsüz, donanımsız ve kendi endişelerine gömülmüş bir siyasi parti. Bir gün Kürt tarafından bir gün Kemalist taraftan reaksiyon verebiliyorlar. Dolayısıyla Türkiye için bunun da büyük bir problem olduğunu düşünüyorum. Umarım engel çıkarmadan bu sürecin olumlu taraflarını ele alırlar.
 
2013-2015 sürecindeki gibi bir sonucun yaşanmaması için bundan sonra nasıl yol alınmalı? 
 
Bana sorsanız; ideal olarak tanımlayacağın model bu değildir. İdeal olarak tanımlayacağım model, tarafların yüz yüze gelerek konuşması ve taleplerin tatminidir. Fakat Türkiye böyle yol alamıyor. Böyle yol alabileceğe de benzemiyor. Türk tarihinin belki de en faşizan siyasi rejimlerinden birini yaşıyoruz ve bunun ana nedenlerinden bir tanesi Kürt korkusu. Yani Rojava'da ortaya çıkan durum ve Türkiye'nin bütün dış politikasını, demokratik tablonun gerilemesini gerekçelendiren bir Kürt sorunu veya buna yönelik bir politika çerçevesi var. Bu büyük bir engel. Bu model, bu engeli aşabilir. O açıdan pozitif bakmak lazım. Yeter ki bu modelin etrafını geliştirelim. Bu modelin içini dolduralım. Dolayısıyla burada bir müzakere görüntüsü vermeden bu işi kademeli götürmek birinci çözüm sürecinden aldığımız en büyük ders olmalı.
 
Nedir bu kademe?
 
Silah bırakılma konuşulsun. Bu devletle ve iktidarla konuşulsun. Bu mesele iktidar, örgüt ve Öcalan meselesidir. Ama Türkiye'de Kürt meselesini de içeren, onu da hedefleyen bir demokratikleşme nasıl gerçekleşecek? Burada Kürt meselesini öne çıkarmadan demokratikleşme de diyebilirsiniz. Ama bu meselenin ana hususlarını da vurgularsınız. Nedir bunlar? Kuvvetli bir yerel yönetimler modeli. Bu bir siyasi yetki devri olmadan bir yol alıştır. Anadil meselesinin düzenlenmesi ve Türkiye'de vatandaşlık tanımıyla ilgili bazı düzenlemelerin yapılması. Bunlar yapıldığı takdirde bir yol alınmış olur diye düşünüyorum. İşin tabii o Rojava kısmını hiç katmıyorum. Çünkü birinci çözüm süreci, ikinci çözüm süreci arasındaki temel fark burada karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin Kürt sorunu bugün bir bölgesel sorun halinde. Türkiye, örgüt ve Öcalan ötesindeki başka aktörlerin de oynadığı rolü devreye sokuyor.
 
 Kuvvetli bir yerel yönetimler modeli, anadil düzenlemesi, vatandaşlık tanımıyla ilgili bazı düzenlemelerin yapılması halinde bir yol alınmış olur diye düşünüyorum. Tabii Rojava kısmını hiç katmıyorum. 
 
Eğer bu istikamette ilerlenecekse Kürt hareketinin büyük bir paradigmatik değişikliğe evet diyebilmesi ve bunun kendi içindeki yollarını arayabilmesi lazım. Türkiye'nin Kürt hareketi uzun süredir şiddet yöntemi, silah yöntemiyle siyaset yöntemi arasında hem bir ilişki hem bir çelişki yaşıyor. Yani siyaset üstünden bu işin götürülmesini isteyen, talep eden büyük bir Kürt topluluğu var Türkiye'de. Tabii Türkiye'nin diğer Kürt olmayan topluluğu da buna daha yatkın. Silahın işlevini önemli ölçüde Türkiye içerisinde yitirdiğine dair bir kanaat var. Şimdi bu istikamette bir öneri olursa Kürt hareketinin bunu kabul edebilmesi, yani silahtan siyasete dönüşün risklerini, boyutlarını, derinliklerini düşünüp tartışması ve bu konuda paradigmatik bir değişim yapması gerekiyor. Bu çok önemli bir mesele.
 
 "Silah bırakma" tartışmasından önce Kürt sorununun çözümüne dair demokratik adımların atılması gerekmez mi? 
 
Tabii gerekiyor. Ama "önce adım at sonra silah bırak" modeli yürümüyor. Dolayısıyla burada esas olarak siyasete doğru bir geçişi hazmeden bir zihniyet lazım. Silah ne zaman bırakılır, nasıl bırakılır ayrı bir tartışma. Bir siyasi denge sorusu. Burada önemli olan bir niyetin beyanı ve yarından öbür günü olmasa bile kademeli olarak nasıl, ne şekilde silah bırakılacağının tartışılması. E tabii biraz önce söylediğim o hikaye; meclis, siyasi partiler, demokratik adımların bir yansıması olarak devrede olmalı.
 
MA / Diren Yurtsever

Diğer başlıklar

13/01/2025
13:46 Tutsaklara işkenceye karşı suç duyurusu
13:32 Leyla Güven: Sürece amasız fakatsız katkı sunmaya hazırız
13:09 Akdeniz'de kayyım protestosunda direniş mesajı
13:07 HDP'li eşbaşkana 15 yıl hapis istemi
12:59 Beşiktaş Belediyesi'nde açıklama: Algı operasyonu yürütülüyor
12:45 Tutsak Yalçın'ın tahliyesine 4'üncü engel
12:31 İş bırakan emekçilerden 11 talep
12:21 2024’te en az bin 897 iş cinayeti
12:06 İzmir Büyükşehir Belediyesi 103 taşınmazı satışa çıkardı
12:00 DEM Parti: Kayyımla çözüm ihtimali sabote ediliyor
11:52 Kayyımın ilk icraatı Erdoğan'ın fotoğrafını asmak oldu
11:12 Almanya: Kürtler Suriye’deki siyasi geçiş sürecinde rol almalı
11:04 Özgür Özel'den 'kumpas' tepkisi
10:56 Hızlı tren biletlerine zam
10:53 Gever kırsalında askeri operasyon
10:39 Beşiktaş Belediyesi polis ablukasında
10:30 Balıkesir'de işçi servisi devrildi: 26 yaralı
10:04 7'si DEM Partili 9 belediyeye kayyım
09:47 Tişrîn Barajı neden hedefte?
09:18 Hatimoğulları ve Bakırhan'dan Akdeniz tepkisi: Kayyım darbedir
09:11 Mahkeme kararını hiçe sayan kayyım 190 kişiyi işten çıkardı
09:10 Balatçık 44 yıl sonra yeniden kadınlara emanet!
09:08 EHP Genel Başkanı Öztürk: Öcalan'ın yol haritasını doğru buluyoruz
09:00 13 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:38 Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat gözaltına alındı
08:10 Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atandı
03:39 Akdeniz Belediyesi eşbaşkanları tutuklandı: Kararı tanımıyoruz
12/01/2025
23:58 Annalena Baerbock: Suriye siyasi geçiş surecinde Kürtler rol almalı
23:29 Riyad toplantısı sona erdi: Türkiye’nin saldırılarına değinilmedi
23:20 Mersin Adliyesi önünde direniş Kürtçe klamlarla sürüyor
23:11 Biden ve Netanyahu'dan Gazze’de ateşkes için görüşme
22:18 Birçok kentte coşkulu Serê Salê etkinlikleri
21:12 Figen Yüksekdağ: Barış için tüm toplumsal dinamikler inisiyatif almalı
20:37 Mersin Adliyesi önünde direniş ateşi yakıldı
20:22 SOHR: DAİŞ’in Suriye çölünde hareketliliği arttı
20:18 Xarpêt’te bir işçi hayatını kaybetti
20:05 30 yıllık tutsaklığın ardından kitlesel karşılandı
20:00 Amasya’da toprak altında kalan iki işçi hayatını kaybetti
19:20 MED-DER ilk pedagojik eğitim belgelerini verdi
19:05 Mersin Adliyesi önünden seçilmişlere çağrı: Bu suça ortak olmayın
18:37 Gençlik Örgütleri: Baskılara yenilmeyeceğiz, biz kazanacağız
18:21 Amedspor, Ankaragücü'nü 1-0 yendi
18:03 Akdeniz'de eşbaşkanlar tutuklamaya sevk edildi
17:33 Mersin Adliyesi önünde direniş şarkıları yükseliyor
17:16 68 örgütten Pexşan Ezîzî için çağrı
16:35 Amed Kent Konseyi Kadın Meclisi yönetimi belirlendi
15:54 14 Temmuz'un tanıkları: Kayyıma karşı zindan ruhuyla direnelim
15:49 Erkek kavgasında kadın yaralandı
15:35 İzmir'de Serê Salê kutlaması
15:19 Adliye önünde protesto sürüyor: İddialar uyduruk
14:57 Pîran'da fidan dikme etkinliği
14:33 Meksika'da 6.6 büyüklüğünde deprem
14:33 Direnişin sürdüğü Tişrîn’de şiddetli çatışmalar
14:26 Yüksekdağ: Omuzumuza ne düşerse yerine getiririz
14:07 DBP'nin eş genel başkanları değişmedi
14:04 Barış Anneleri adliye önünde oturma eyleminde
12:31 İmralı Heyeti ile Figen Yüksekdağ görüşmesi başladı
12:24 Binler adliye önünde: Kırtasiye malzemesi suç sayılmış
12:14 30 yıllık tutsak Eren tahliye oldu
11:45 Bakırhan: Asıl güvenlik sorunu Kürt'ü yok sayan anlayıştır
11:16 Bayındır: Gün direniş ve örgütlenme günüdür
Kılıçgün Uçar: Herkes çözüm için sorumluluk almalı
11:08 Vekiller ve aileler adliyeye alınmadı
10:40 Tuzla'da palet imalathanesinde yangın
10:26 DBP kongresi: Çözümün yolu Öcalan'ın özgürlüğü
10:20 Gözaltındaki eşbaşkanlar adliyeye sevk edildi
10:12 Los Angeles'da ölü sayısı 16'ya çıktı
09:52 Jin dergi yeni sayısı yayında
09:45 Yüzde 80 engelli tutsağın oğlu: Hayatından endişeliyiz
09:42 DEM Partiler: Çözüm için samimi adımlar atılmalı
09:14 Tecride karşı bedenini ateşe vermişti: Başkana sahip çıkalım
09:11 'MESEM’ler tarikatların ucuz işgücü merkezlerine dönüştü'
09:10 Amed'de ‘Kadın Eserleri Kütüphanesi’ açılıyor
09:09 Termik santral Elbistan’ı zehirliyor
09:07 Akbıyık'ın 'iftiraları' tek tek beraatla sonuçlanıyor
09:06 Kayyım girişimine direnen anneler: Bu politikayla çözüm olmaz
09:05 Kazakistanlı Saipnazarova Kürtçeye başladı
09:03 Daştan '73' belgeseliyle Şengal'e ışık tuttu: Hayalleri yarım kalmayacak
09:02 Serê Salê etkinlikleri başlıyor
09:01 Estukyan: 'Teröristan' söylemleriyle diyalog sürdürmek mümkün değil
09:00 12 OCAK 2025 GÜNDEMİ
11/01/2025
23:07 Kocaeli'de kadın cinayeti
22:24 Sevda Karaca: Kürt halkının elini boş bırakırsanız siz kaybedersiniz
22:18 Akdeniz’de gençlerden eylem: Zafere kadar direniş
21:05 Türkiye Sirrin’e saldırdı: 2’si çocuk 3 kişi katledildi
20:54 Erdoğan'ın Riha'da da gündeminde demokratikleşme yok
20:25 Akdeniz'de binler yürüdü: İrademizi kimse gasp edemez
19:18 Eşbaşkanların gözaltına alınması protesto edildi
19:10 Gözaltındaki eşbaskanların ifade işlemlerine başlandı
18:35 Kömür ocağında göçük: Bir kişi yaşamını yitirdi
18:22 Türkiye Kobanê’nin güneyini bombaladı
18:16 Bakırhan: İmralı savaş değil onurlu bir barış istiyor
18:15 Ankaragücü’nden Amedspor’a maç öncesi 'özür' ziyareti
18:12 Özerk Yönetim’den uluslararası topluma ‘Tişrîn Barajı’ çağrısı
18:06 SİHA saldırısında yaşamını yitirenlerin isimleri açıklandı
18:04 Paris’te kitlesel eylem: Abdullah Öcalan’ın arkasında yürüyerek sonuç alacağız
17:24 Kadınlardan ‘Rojin Kabaiş soruşturması etkin yürütülsün’ çağrısı
16:47 Mûş’ta saldırılar protesto edildi: Kürtlerin statüsü tanınmalıdır
16:43 Erdoğan Amed’te bir kez daha 'çözüm' yerine ‘tasfiye’ dedi
16:30 Demirtaş: Güven verici somut adımlar hızlıca atılmalı
16:24 İmralı Heyeti’nin Demirtaş ile görüşmesi sona erdi: Sürece destekleri tam
16:02 Gözaltındaki eşbaskanlar: Halkın iradesine sahip çıkacağız
15:58 Katledilen gazeteciler Qamişlo’da son yolculuğuna uğurlandı
15:50 Pexşan Ezîzî’nin dosyası Ceza İnfaz Dairesi’ne gönderildi
15:36 31 yıllık tutsaklığın ardından Pirsûs’ta kitlesel karşılandı
15:31 QSD’den ‘bomba yüklü araç’ iddialarına dair açıklama
15:20 Nergis Muhammedi’den Pexşan Ezîzî için çağrı
15:17 Qereqozaq’ta köy bombalandı: 2 çocuk yaralı
15:08 Üç kentte hasta tutsaklar için eylem
15:01 Emekliler: 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz
14:58 Cizîr, kayyım girişimine karşı yürüdü
14:56 KESK’ten iş bırakma eylemi öncesi açıklama
14:52 Qoser’deki kazada 2 kişi hayatını kaybetti
14:28 Amed ve Êlih'ten Akdeniz tepkisi: Çözüm isteniyorsa ciddiyetle yaklaşılmalı
14:24 Wan EKO-DER: Ekolojik talana karşı mücadele edeceğiz
14:22 KHK eylemi: Arkadaşlarımızı göreve iade edin
14:21 Kayıp yakınları: Çözüm için diyaloğu ve müzakereyi esas alın
14:04 Akdeniz'den tepki: Halklar kazanacak
13:59 İmralı Heyeti’nin Demirtaş ziyareti başladı
13:49 ‘Bir yandan çözüm derken bir yandan da kayyım olmaz’
13:37 Barış Anneleri Meclisi: Çözümün kaynağı Abdullah Öcalan’dır
13:36 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalanıyor
13:02 Cumartesi Anneleri Güçlükonak Katliamı için adalet istedi
12:44 İdam cezalarına karşı çağrı: Suça ortak olmayın
12:39 Xelfetî Belediye Eşbaşkanları'ndan Akdeniz için çağrı
12:20 CHP'li Belediye Meclis üyeleri: Hukuksuzluktan vazgeçin
12:17 DEM Parti Kadın Meclisi’den Pexşan Ezîzî için eylem
11:20 Akdeniz Belediyesi önündeki direniş 2'nci gününde
10:58 Türkiye’nin Amêdiye’ye askeri sevkiyatı sürüyor
10:48 Gözaltındaki eşbaşkanların avukat görüş kısıtlılığı kalktı
10:20 Üniversite öğrencisine SSCB bayrağı soruşturması
10:02 10 günde 147 gözaltı, 30 tutuklama
09:57 Suriye'nin karanlığını aydınlatan iki örnek mahalle
09:56 Çok sayıda kent için kuvvetli sağanak uyarısı
09:41 Barış Grubu üyesi Fırat: Çözümsüzlük silahı üretmiştir
09:39 SYKP: Süreç için üstümüze düşeni yapacağız
09:12 Akdeniz Belediyesi önünden seslendiler: Bu hukuksuzluktan vazgeçin
09:11 Karadeniz'in binlerce yıllık dayanışma geleneği: Kalandar
09:06 KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak: Herkes elini taşın altına koymalı
09:05 Yeni Yüzyıl Partisi'nin 'üyelik' hilesi ortaya çıktı
09:04 Havin Aşkan'ın ölümünde uzman çavuş şüphesi
09:03 Ali Bayramoğlu: CHP'nin tutumu yetersiz, tamamlayıcı önerilerle devreye girebilir
09:00 DAD Eş Genel Başkanı Kete: Çözüm Abdullah Öcalan ile olur
09:00 11 OCAK 2025 GÜNDEMİ
10/01/2025
22:54 Gözaltındaki eşbaşkanlara yöneltilen iddialar
22:38 Halkın Tişrîn Barajı'ndaki direnişi 3'üncü gününde
22:25 Êlih kayyımı Halk Lokantası çalışanlarını işten çıkardı
22:04 Los Angeles yangını sürüyor: 10 kişi öldü, 10 bin yapı yandı
21:49 İsrail saldırısında gazeteci Ebu Nabhan yaşamını yitirdi
21:06 Şemrex'te halk ekmek fırını açıldı
20:28 Akdeniz'de kayyım girişimine karşı yürüyüş