Colemêrg, Esenyurt, Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî'nin (Halfeti) ardından Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine de 22 Kasım'da kayyım atandı. İzmir'deki Alevi kadınlar, belediyelere kayyım atanmasını değerlendirdi. 

 

'ALEVİ İNANCINA ATANDI'

 

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nebat Çelik, Seyid Rıza anmalarının yapıldığı bir dönemde Dêrsim'e kayyım atandığına işaret etti. "Dêrsim Alevilerin serçeşmesidir" diyen Nebat Çelik, "Bu kayyım aynı zamanda Alevi inancına atanmıştır. Bunu kabul etmiyoruz, boyun eğmiyoruz. Dikkat ederseniz eşbaşkanlık modeliyle yönetilen belediyelere sürekli kayyım atanıyor. Burada hedefe alınan kadın iradesidir. Batman, ülke genelinde bir başkanın en çok oy aldığı yerdi. Hizbullah'a rağmen en çok oy alınan yerdi. Güçlü bir kadın iradesi olduğundan dolayı kayyım atandı. Seyid Rıza nasıl onlara boyun eğmedi ve onlara dert olduysa, biz de boyun eğmeyeceğiz ve onlara dert olacağız" dedi. 

 

'KAYYIM HALK İRADESİNE DARBEDİR'

 

Kayyımların "halk iradesine darbe" olduğunu söyleyen Fadime Dapaklı, kayyımların ilk olarak kadınları hedef aldığını söyledi. Fadime Dapaklı, "Kadınları, yaşam alanının dışında bırakmak istiyorlar. Bütün sosyal alanlardan kadınları çekmek istiyorlar. Çünkü kadının üretici yanlarının farkındalar. Kadın bilinçli ve örgütlü ise, çocuğunu ve çevresini örgütler. Bundan kaynaklı kadınları, özellikle eşbaşkanlık modeli ile yönetilen belediyeleri hedef alıyorlar" diye konuştu. 

 

Kayyım atamalarını "demokrasiye ve insanlığa bir darbe" olarak nitelendiren Fatma Karabay, "İktidar kadın hareketinden korkuyor. Çünkü kadının ilerlemesi demek toplumun uyanması demek. Bu yüzden kadınların mücadelesine her alanda ket vurulmak isteniyor. 25 Kasım'a giderken kayyımların atanmasının birbiriyle ilişkili olduğunu düşünüyorum" diye belirtti.  

 

'KABUL ETMİYORUZ'

 

Kadınların toplumsal mücadelenin özü olduğuna dikkati çeken Güler Karayüz, "Kayyımlara karşı mücadele etmek zorundayız. Çünkü bu Alevilik inancımız ile de ilgilidir. 25 Kasım aslında bir mücadele günüdür. Her gün ülkede kadınlar katlediliyor. Bu katliamlara ve kayyımlara karşı alanlarda ve sokaklarda olmamız gerekli" ifadelerini kullandı. 

 

Kayyım atamalarını kınayan Zöhre Şahane ise, "Kayyımları kadınlar için haksızlık olarak görüyorum ve kabul etmiyorum" tepkisinde bulundu.