İran ve Rojhilat’ta kadınlar rejime boyun eğmiyor

  • kadın
  • 09:01 18 Kasım 2024
  • |
img

HABER MERKEZİ - “Jin, jiyan, azadî” direnişiyle tüm dünya kamuoyunun gündemine gelen İran ve Rojhilat’taki kadınlar, rejimin gerici tahakkümüne karşı hem toplumsal alanda hem de cezaevlerinde direniyor. Gazeteci Pune Aştiyani, “Ataerkil kültürün hakim olduğu her alanda mücadele ediliyor” dedi. 

İran’da kadınlar, 45 yıldır molla rejimine karşı direnişi bırakmıyor. İslam Cumhuriyeti ilk günlerden itibaren iktidarını kadın kimliği ve bedeni üzerinden kurmaya çalıştı. Hicap yasası, 1 Şubat 1979’daki İslam Devrimi’nden beri kadınların kamusal alandaki giysi ve konumlarını düzenliyor. Kadınlar da buna 8 Mart 1979’daki büyük yürüyüşleriyle direndi ve hala direniyorlar.
 
Siyasi, iktisadi, hukuki ve sosyal alandaki yasaklara, kısıtlamalara ve baskıya karşı kadınlar, kimi zaman bireysel protestolarla kimi zaman kitlesel eylemlerle mücadele veriyor. Mevcut şeriat rejimin tüm toplum üzerinde kurduğu gerici tahakküme karşı şu ana kadar gelişen en geniş protesto ve direniş ise “Jin, jiyan, azadî” sloganı etrafında birleşen direniş oldu.
 
Ülkede 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne hazırlanan kadınların, bu yılki eylem ve etkinliklerinin ana teması “Jin, jiyan, azadî” olacak. Kadınlar, “Şiddetsiz İran”, "Kadın idamına hayır", "Şerife ve Pexşan ile dayanışma" sloganlarıyla alanlara çıkarak, tepkilerini yükseltecek. Program kapsamında 4 kentte miting, diğer etkenlerde ise eylem ve etkinlikler düzenlenecek. Ülkedeki 25 Kasım hazırlıkları ve mücadeleye dair Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon’u (ICAVI) Sözcüsü Rouhi Shafii ile gazeteci Pune Aştiyani ajansımıza konuştu. 
 
BASKILAR ARTTI 
 
Ülkedeki “jin, jiyan, azadî” eylemlerinin ardından kadınlara yönelik baskının daha da arttığını belirten Rouhi Shafii, “O kadar çok kadın uyarı alıyor, para cezasına çarptırılıyor, tutuklama emri çıkarılıyor ve nihayetinde gözaltına alınıyor ki hareket şu anda çalışma grupları ve kampanyalara dönüştü. Sosyal medya aracılığıyla da bu hareket canlı tutuluyor ve ilerletiliyor” dedi. 
 
40 YILLIK MÜCADELENİN MEYVESİ
 
İranlı kadınların 45 yıldır kesintisiz bir şekilde direndiğini hatırlatan Rouhi Shafii, “Jin, jiyan, azadî eylemleri, kadınları ve bedenlerini kontrol etmek isteyen tüm düzenlere karşı verilen amansız mücadelenin meyvesidir. Dünyayı sarstı çünkü dünyanın dört bir yanında insanlar, egemen rejimin baskı ve zulmünü tarihin çöplüğüne itmek için bekleyen büyük bir güce tanıklık etti. Bu miras, kadınların gerçek isteklerinden uzak olsa da hayatın pek çok alanında kendini göstermiştir. Yine de içeride ve dışarıda kadın örgütleri tarafından kadınların taleplerini formüle etmek ve rejimi geri adım atmaya zorlamak için birçok adım atıldı” diye belirtti.
 
KADINLAR DİRENİYOR
 
Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan aylarca süren “Jin, jiyan, azadî” eylemlerinin ardından birçok kadına idam cezası verildiğini anımsatan Rouhi Shafii, “İran içinde ve dışında idam cezasına karşı çeşitli kampanyalar yürütülüyor. En çok ses getirenler arasında Nobel Ödülü Nergis Mohamadi gibi kadın siyasi mahkumlar yer alıyor. İdam cezasına karşı durmaksızın sesini yükseltti ve zaman zaman açlık grevi yaptı. Cezaevlerindeki diğer kadınlar da, idam cezasının kaldırılmasından genç ve yaşlı kadın mahkumların serbest bırakılması talebine kadar çeşitli nedenlerle grev yapıyorlar. Şu anda 3 kadın siyasi mahkum hakkındaki ölüm cezası kararının iptali için dünya çapında bir kampanya yürütülüyor. Rejime karşı komplo kurmak ve kadınları yaftalamak için eski metinlerden çıkardıkları diğer suçlamalar da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla çok çeşitli kadın mahkum var. Jîna Emînî’nin hastanede fotoğraflarını çeken ve yayınlayan iki kadın muhabir yıllarca hapis cezasına çarptırılmış durumda. Geçtiğimiz yıllarda İran dışında da çeşitli kampanyalar şekillendi ve bu kampanyalar yasaların değişmesi, kamuoyunun bilinçlenmesi, tutumların değişmesi ve kadına yönelik şiddetin daha iyi anlaşılması için zorunlu. İranlı kadınlar, devlet şiddetine, ayrımcılığa, aşağılanmaya, baskıya ve işkenceye karşı mücadelenin ön saflarında yer alıyorlar. Eşitlik, özgürlük ve insan hakları için mücadele ediliyor ve başarılacağından eminiz” ifadelerini kullandı. 
 
EYLEMLERİN ŞEKLİ DEĞİŞTİ
 
Kadınların şiddete karşı eylemlerini farklı biçimlerde sürdürdüklerini söyleyen gazeteci Pune Aştiyani, “İranlı kadınlar, hükümetin baskı ve tehditleri karşısında yaratıcı ve çeşitli direniş yöntemleri geliştirmeyi başardı. Bu yöntemler arasında sanal kampanyalar, yerel dayanışma ve hatta gayrı resmi ittifaklar ile farklı mahalle ve şehirlerde kendiliğinden ağlar yer alıyor. Kadınlar, özellikle ‘jin, jiyan, azadî’ eylemlerinin ardından mücadelelerinin sadece sokakta değil, kamusal alanlarda ve hatta evlerde de sürdüğünü fark etti. İranlı kadınlar, 25 Kasım’a yaklaşıldığı bu günlerde, anıların, kişisel deneyimlerin yayımlanması ve hayatını kaybeden kadınların tanıtılması gibi çalışmalarla kadınların sesini yansıtmaya çalışıyor. Ayrıca metro istasyonları, otobüs ve üniversite gibi kamusal alanlarda küçük ve örgütsüz protesto toplantıları da arttı. Bu toplantılar, genç kadınların ve kızların sembolik protestolara katılarak, slogan ve posterler kullanarak mesajlarını topluma ilettikleri bir tür merkezi olmayan mücadeledir. Özellikle peçesiz kadınlara yönelik artan baskı, kamusal alanlardaki şiddet ve polis karşılaşmaları, bu mücadeleleri yakın zamanda daha yüksek ve daha geniş bir boyuta taşıyacaktır” diye belirtti. 
 
ANA TEMA JIN, JIYAN, AZADÎ
 
Pune Aştiyani, bölgedeki kadınların sesini dünyaya duyurmak için gazetecilerin ve aktivistlerin kesintisiz olarak çalıştıklarını söyledi. 25 Kasım çerçevesinde yapılacak eylemleri ana ekseninin “Jin, jiyan, azadî” olacağını aktaran Pune Aştiyani, şunları belirtti: “Bu slogan İranlı kadınlar arasında özel bir yere sahip. Bu slogan kadınlar için yalnızca özgürlük ve yaşam hakkını değil aynı zamanda onurlu bir yaşam hakkı ve insanlık şerefini savunarak zulüm ve baskıya karşı duruşu ifade ediyor. Toplumu etkileyen siyasi ve ekonomik tehditler göz önüne alındığında, ‘Jin, jiyan, azadî-yoksulluğa ve zulme hayır" veya "Jin, jiyan, azadî-idamlara hayır" gibi sloganlar, bu yıl İranlı kadınların sokaklardaki sloganlar arasında yer alabilir.
 
Jin, jiyan, azadî Hareketi, kadın mücadelesini derinden etkiledi. Baskı ve zulme karşı direnişin sembolü olan bu güçlü slogan, İranlı kadınlara daha fazla umut ve özgüven kazandırdı. Bu hareket, sadece bir sokak protestosu değil, kadınların kimliğini yeniden tanımlayan ve onların haklarını arama cesaretini güçlendiren derin bir sosyal ve kültürel harekettir. ‘Jin, jiyan, azadî’ tüm baskı ve kısıtlamalara karşı koyma ve eşitlik çabasından vazgeçmeme gücü verdi. Bu hareket sadece İranlı kadınlara değil, tüm dünyadaki kadınlara özgür ve eşit yaşama hakkı için mücadele etmeleri ve asla pes etmemeleri konusunda ilham verdi.”
 
‘MÜCADELE DEĞİŞTİREBİLİR’
 
Rejim tarafından tutsak edilen Pexşan Ezîzî, Sharifi Mohammedi ve Werîşe Mûradî’ye verilen idam cezalarına da değinen Pune Aştiyani, “Kürt kadın aktivistlere verilen idam cezaları, İranlı kadınlar  arasında büyük bir dayanışma dalgası yarattı. Bu kadınlar hala hapiste ve zor koşullara rağmen hapishaneden İranlı kadınlar için direniş ve kararlılık mesajları göndermektedirler. Her ne kadar bu cezaların uygulanma olasılığı düşük olsa da, temyiz mahkemesinde daha ağır cezalara dönüştürülme ihtimali var. Ancak, halkın tepkileri ve geniş halk desteği, davanın sonucunu değiştirebilir ve cezaların hafifletilmesine katkı sağlayabilir. Bu nedenle bazı İranlı kadınlar, ‘Kadınlara idama hayır’, ‘Pexşan ve Sharifi'ye dayanışma’ ve ‘Şiddetsiz İran’gibi sloganlarla sokaklara çıkmayı planlıyor. Bu sloganlar, yalnızca idam cezalarına karşı bir protesto değil, aynı zamanda İran'ın dış politikasına ve özellikle İsrail ve Amerika'ya karşı olan düşmanlıklara karşı çıkan kadınların sesidir. İranlı kadınlar, önceliğin iç meseleler ve vatandaşların hakları olması gerektiğine inanıyor. İran dış politikasındaki şiddetçi tutumları ve diğer ülkelerin iç işlerine müdahale politikalarını terk ederse, içerde de kadınların durumu iyileşebilir ve onlara yönelik şiddet azalabilir” değerlendirmesinde bulundu.
 
CEZAEVİNDEKİ DİRENİŞLER 
 
Cezaevlerindeki direnişe dikkati çeken Pune Aştiyani, tutsak kadınların gönderdiği mesajların azim ve kararlılığın göstergesi olduğunu söyledi. Pune Aştiyani, “Bu mesajlar, pek çok kadın için motivasyon  kaynağı oldu. Bu mesajlar İranlı erkek ve kadınlara, cezaevinin en zor koşullarında olsalar bile daha iyi ve daha adil bir yaşam için mücadelenin devam ettiğini hatırlatıyor. Tutuklu kadınlar, zorlu cezaevi koşullarına direnerek, tıbbi hizmetlere erişim ve adil yargılanma hakkı gibi temel haklarını talep ederek, baskıya karşı direnişin simgesi haline geldi. Eşitsizliklere cesurca karşı çıkan Zeynep Celaliyan, Werişe Muradî gibi isimler bu mücadelenin öncüleri haline geldi ve her biri İran cezaevlerindeki yüzlerce kadın adına hakları için mücadele etmeye devam ediyor. Bu kadınlar, cezaevinin zorlu koşullarına karşı durarak topluma ve özellikle cezaevi dışındaki kadınlara en karanlık koşullarda bile adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı direnmenin mümkün olduğu mesajını açık bir şekilde veriyor. Bu direnişler toplumsal söylemi ve toplumsal farkındalığı da doğrudan etkiliyor. Bu stantları gören pek çok erkek ve kadın, temel haklarını savunmaları, her türlü ayrımcılığa ve adaletsizliğe karşı çıkmaları gerektiği sonucuna vardı. Bu eğilim aynı zamanda kadınların sosyal ve politik değişimler yaratmadaki merkezi rolünü de vurguluyor ve topluma en zorlu durumlarda bile ayakta durmanın ve direnişin adaleti sağlamanın en güçlü aracı olabileceğini hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.
 
ATAERKİL KÜLTÜRE KARŞI DİRENİŞ
 
Kadınların ev dahil ataerkil kültürün hakim olduğu her alanda kimliklerini koruyarak, geleneksel rollere karşı mücadele ettiğini belirten Pune Aştiyani, şöyle devam etti: “Bu durum kadınların kişisel ve toplumsal yaşamın her düzeyinde yaşadığı mücadelenin derinliğini gösteriyor. Bu duruş ve direnişin devamı gelecek nesillere umut ve motivasyon olacaktır. Her kadın, attığı her küçük adımla bu büyük mücadelenin bir parçası oluyor. İranlı kadınların mücadelesi toplumun hukuki ve sosyal yapılarında dahi görülebilmektedir. Bu çabalarla birlikte sanal alan en önemli alanlardan biri haline geldi. Birçok kadın sosyal ağları kullanarak hakları konusunda farkındalık yaratmış ve zamanla fikirlerini değiştirebilmiştir. Bu çabalar erkeklerin bir kısmının kadınların hedef ve taleplerine katılmasına ve eşitsiz evliliğe karşı bir hareket oluşturmasına neden oldu. Bu değişimler, kadının toplumdaki konumunu giderek yeniden tanımlayan derin bir kültürel ve sosyal dönüşüme işaret ediyor. Kadınlar, bağımsız bir kimliğe sahip olmanın ve ekonomik bağımsızlığı kazanmanın temel mücadele araçlarından biri olduğunu biliyor. Bu hareketler her ne kadar sakin ve gözlemcinin gözünden gizlenmiş olsa da aslında İran'ın toplumsal yapısında köklü değişikliklere yol açacak ve gelecek nesiller bu duruştan faydalanacaktır. Bu sessiz çaba ve direnişlerin bir araya toplanması, pratikte, toplumdaki kadınlar ve hatta bazı erkekler arasında bir tür birlik ve dayanışma yaratmayı başarmış, bu da daha geniş ve daha güçlü bir hareketi ateşlemiştir. Kadınlara eşit haklara ulaşmanın mümkün olduğunu, farkındalık, birlik ve sivil kapasiteyi kullanarak değişimin önünü açabileceklerini hatırlatan bir hareket.
 
KÜRT KADINLAR
 
İranlı ve Kürt kadınlar yıllardır baskı ve ayrımcılığa karşı direniyor. Coğrafi farklılıklara rağmen her iki grup da kadınların özgürlüğünü ve hukuki eşitliğini sağlama yolunda ilerlemektedir. Bakur ve Başur'da Kürt kadınlar hukuki, siyasi ve sosyal alanlarda eşit haklara ulaşma mücadelesine katılırken, Rojava'daki kadın hareketi, kendine özgü siyasi koşullar ve askeri çatışmalara rağmen toplumsal cinsiyet eşitliği için toplumsal ve siyasal yapılar oluşturmayı başardı. Rojava'daki kadın hareketinin önemli özelliklerinden biri, geleneksel ataerkil kurumlara bağımlı kalmadan bağımsız kadın örgütlerinin oluşmasıdır. Savaş sırasında bir süre Rojava'da gazetecilik ve yardım görevlisi olarak çalışan Pexşan Ezîzî, savaşta ve zor koşullarda değerli ve insani faaliyetlerde bulunabilen militan ve hayırsever kadınların bir örneğidir. Onun Kürt kadın savaşçılarla olan ilişkisi ve yaptığı insani yardım çalışmaları, İran ve Kürt kadın hareketlerinin birbirlerine nasıl ilham verebileceğini ve işbirliği yapabileceğini gösteren dayanışma ve etkiyi gösteriyor. Kürt kadın mücadelesinden doğan ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı artık İran kadın hareketlerinde eşitlik ve adaletin sembolik sloganı olarak kullanılıyor. Bu slogan, İran ve Kürt kadın hareketleri arasında derin ve kapsayıcı bir dayanışma anlamına geliyor ve bu da onların özgürlük ve eşit haklar mücadelesindeki bağlarını ve uyumlarını gösteriyor. Bakur ve Rojava'da Kürt kadınlar eşitlik ve özgürlükleri için yıllardır mücadele veriyor ve bu deneyimler artık İranlı kadınlara da ilham veriyor.” 
 
MA / Berivan Kutlu 

Diğer başlıklar

22/11/2024
13:03 Aklime Hanas'ın tedavisi sürüyor
12:14 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi Êlih’te: Dayanışmaya çağrı
12:03 Kayyımın kapattığı Kadın Dayanışma Merkezi yeniden açıldı
12:00 Amed’te ‘Ekonomide kadın çalıştayı’
11:41 Gazeteciler Kızılkaya ve Çaralan’ın davası düşürüldü
11:35 Ayşegül Doğan: Tecridi sürdürmek yerine Öcalan'ın çağrısına kulak verin
11:34 Riha'da bir kadın katledildi
11:30 Gazeteci Osman Akın hakkında beraat
11:28 Altaylı ve Saymaz hakkında soruşturma
11:27 Ailelerden İmralı başvurusu
11:13 Êlih’te gözaltına alınanlara ‘Ölürüm Türkiyem’ dinletilmiş
11:07 Dêrsim'de başlatılan nöbet devam ediyor
10:37 Duruşma günü Valilik bilgi istemiş!
10:21 Askerlere cinsel saldırıda bulunan albaya 42 yıl hapis
09:51 Hastane yemeğinden taş çıktı, personelin 2 dişi kırıldı
09:30 Ankara'da kadınlar 24 Kasım'da alanlarda olacak
09:28 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş: Çözümün yolu İmralı’dan geçiyor
09:20 Tutsaklara para gönderme kampanyası: Çocuklarımızın yanında olalım
09:13 TSK, HPG'lilerin ailelerinden tazminat talep etti
09:12 Polisin işkencesine AYM’den ihlal kararı
09:11 İzmir’deki yurttaşlar: Kadın özgürse yaşam var demektir
09:10 'Kişisel Statü Yasası' ile ne amaçlanıyor?
09:09 Bir özel savaş aygıtı: Cezasızlık
09:08 Av. Kaya: 'Umut hakkı' kararını yerine getirmemek hukuk cinayetidir
09:02 Mülteci kadınlar şiddete açık: Demokratik kitle örgütleri politika oluşturmalı
09:01 Rusya’da savaş karşıtı hareketlerin öncüsü kadınlar
09:00 22 KASIM 2024 GÜNDEMİ
21/11/2024
22:52 Çandar: Suriye politikasının değişmesi için elverişli şartlar var
22:45 Önder’den Soylu’ya ‘helallik’ yanıtı: Barış gelsin o işin kolay kısmı
22:36 YJA Star’lı Leyla Yıldızgörer toprağa verildi
22:26 ‘Kürtler ırkçılığa maruz kalmıyor’ diyen komisyon başkanına örnekler sıraladı
21:28 Uzman çavuş bir kadını katletti
21:23 Sümeyye Boz: Abdullah Öcalan’ın fikirleri çözüm için yol haritası sunuyor
21:15 KESK mitingine çağrı
20:56 Pakistan'da silahlı saldırıda 38 kişi öldü
20:47 Erkek şiddetine karşı kurulan komisyonun başına erkek getirildi
20:38 Avukat görüş yasağına tepki: Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
20:33 Irak: Güvenlik güçlerimiz savunmaya hazır
20:05 Tutanaklarda her dil serbest, Kürtçe yasak!
19:46 İsrail'den 'Netanyahu' açıklaması: Geri adım atmayacağız
19:42 DEM Parti Esenyurt ilçe eşbaşkanları tutuklandı
19:33 KESK’ten İsmet Aslan için uluslararası imza kampanyası
19:12 İsrail'in saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı 44 bini aştı
19:08 Sevk talebiyle açlık grevinde olan tutsak için İHİK’e başvuru
19:00 Avrupa'dan 'Netanyahu kararını uygularız' mesajı
18:40 İran'ın başkenti değişiyor
18:25 Öztürk: Abdullah Öcalan’a dair ‘umut hakkı’ Meclis’te onaylansın
18:18 Cem Garipoğlu soruşturmasında takipsizlik kararı
18:14 Mêrdîn’de avukatlara silahlı saldırı
18:08 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi'nden kayyıma karşı dayanışma çağrısı
18:03 'Rusya kıtalar arası balistik füze kullandı' iddiası
17:42 Tutsak kadınların kitapları imzalandı: Dışarıdaki dünyayla bir köprü
17:17 Uğur Kaymaz ve babası mezarı başında anıldı
16:46 DEM Parti ve CHP görüşmesi ertelendi
16:43 25 Kasım kapsamında özel savaş politikası tartışıldı
16:03 Katletme girişiminde bulunan fail serbest bırakıldı
15:57 'Özgür toplum kadınların mücadelesiyle inşa edilecek'
15:41 UCM’den Netanyahu hakkında tutuklama kararı
15:38 Meclis’teki 9 partiden kanun teklifi: Kayyım düzenlemesi kaldırılsın
15:29 'Bütçeyi kurşuna göre değil çocukların ihtiyaçlarına göre düzenleyin'
15:23 Xelfetî Belediyesi önünden seslendiler: Kayyım sen nerelisin?
15:15 Maaşlarını alamayan 670 işçi eylemde
14:48 SES Eş Genel Başkanı: Sağlıkta idareciler seçimle belirlensin
14:39 Dêrsim’de belediye başkanına verilen cezaya tepki: Biat etmeyeceğiz
14:37 PTT’de hafta sonu çalıştırmaya tepki: Hukuksuzluğa son verin
14:25 Merkez Bankası faizi sabit tuttu
14:21 DEM Parti’den YRP’ye ziyaret: Kürt sorununun çözümü barışa katkı sağlar
14:10 Soylu’nun referans gösterdiği Bilici dolandırıcı çıktı
13:54 TÜRÇEP Eskişehir’de toplanacak
13:46 DAD’dan Dêrsim Belediyesi ile dayanışma çağrısı
13:22 Xelfetî'de nöbet: Seçimle geldik, kayyımla gitmeyiz
13:12 DEM Parti ile Yeniden Refah görüşmesi başladı
12:57 Bagok'ta SİHA hareketliliği
12:49 Gazeteci Kaya'nın davasında Yargıtay kararı beklenecek
12:28 Tutsaklara para gönderme kampanyası başlatıldı
12:02 Eş Genel Başkanlar ile Özgür Özel görüşmesinin tarihi belli oldu
11:53 Dêrsim’de nöbet sürüyor: İrade gaspına izin vermeyeceğiz
11:35 Avukatlar İmralı’ya gitmek için yeniden başvurdu
11:33 'Yenidoğan Çetesi' davası sanık savunmalarıyla devam edecek
11:32 İstanbul'da bazı deniz seferleri iptal edildi
11:10 Kayyım Kadın Müdürlüğü Koordinatörlüğü'ne erkek atadı
10:10 Gazeteci Paksoy'a verilen ceza onandı
10:00 Abdullah Öcalan’a 6 aylık yeni avukat görüş yasağı
09:20 'Sus-ma: İçeride, dışarıda sansür ve otosansür' sergisi açıldı
09:17 Cezaevinde 'Türkçe konuş' dayatması
09:15 Kayyıma tepki gösteren Kürtçe eğitmenler istifa etti
09:13 ‘Türkiye ya İmralı’yı muhatap alacak ya da İran’ın konumuna gelecek’
09:10 TJK-E Sözcüsü: ‘Özgürlük’ mücadelesi yeni bir aşamaya geçti
09:09 Subaşı'ya verilen cezanın gerekçesi: Kürtçe çalışmalar
09:08 Şükran Demir: Sistemi kadının gücü değiştirecek
09:07 Soğuk havalarda ilk durak aktarcılar
09:06 Wanlı kadınlardan yürüyüşe katılım çağrısı
09:04 Şiddet biçimi olarak estetik: Beden ve ruh arasında karşıtlık yaratıldı
09:02 Filistin’den mesaj var: Kadınlar onurlu bir yaşam için direniyor
09:00 21 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:46 DEM Parti MYK’si tecrit ve kayyım gündemleriyle toplanacak
08:34 49 il için sarı kodlu uyarı
08:20 Hozan Aydın hayati tehlikeyi atlattı
08:02 AYM'den 'pasaport' kararı
20/11/2024
23:47 Dêrsim Belediyesi'nde nöbet: İttifakımıza yenileceksiniz
23:38 Erkeklerden yürüyüş: Geleceğimiz kadınların özgürlüğüne bağlı
23:30 Sakık: Yüz yıldır Kürtlerin iradesi yok sayılıyor
22:17 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Abdullah Öcalan esas muhataptır
21:44 İYİ Partili Çömez, çocuk bakım evlerindeki işkenceyi gündeme getirdi
21:01 ABD ‘Gazze'de acil ateşkes’ tasarısını 4’üncü kez veto etti
20:35 Rojin Kabaiş’in kaybolduğu sahilde açıklama: Kesinlikle intihar değil
19:57 MHP’den 3 milletvekili istifa etti
19:47 Dünya Çocuk Hakları Günü: Türkiye’nin karnesi giderek kötüleşti
19:29 Bahçeli ile görüşen Uras: ‘Türkiye’de yeni bir sayfa açılabilir’ diye düşünüyor
19:04 TÜM BEL-SEN: Zulme karşı direnişi büyüteceğiz
18:18 Abdullah Öcalan için BM önünde eylem: Tecrit insan haklarına aykırıdır
17:56 Meclis’te ‘etki ajanlığı’ gündemli toplantı
17:50 Özel’den destek için beş kriter: Toplumsal mutabakat şart
17:44 Mersin’de çocuk hakları paneli
17:38 Eren Keskin: Kadına şiddet devlet eliyle meşrulaştırılıyor
17:29 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin araç alımına 'tasarruf tedbiri' engeli
17:11 Yerlikaya’ya tepki: Öldürülen kadınları birer sayı olarak göremezsiniz
17:03 Haber alınamayan genç için nehirde arama başlatıldı
16:59 DEM Parti'den eylemdeki işçilere ziyaret
16:58 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak: Kimse bize geri adım attıramaz
16:21 Tiryaki'den Yerlikaya'ya: Başınızı eğiyorsunuz, inşallah utançtandır
16:18 Xelfetî'de seçilmişlerin belediyeye girişine engel
15:57 DEM Parti'den cezalara tepki: Darbeci olarak anılacaksınız
15:47 Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı: Kalıcı mekanizmalar oluşturulmalı
15:45 Wan Barosu: Rojin Kabaiş'in boğulması gerçek dışıdır
15:34 Mahalleyi elektriksiz bırakan DEDAŞ'ın 'yanlışlarını' sıraladılar
15:29 25 Kasım etkinlikleri: Taksim'e çağrı
15:21 'Pêşi peya' soruşturmasına takipsizlik
15:01 Hatimoğulları: Tecrit kalkmalı, Abdullah Öcalan konuşmalı
14:48 TUAY-DER'den tutsaklara 'para gönderme' kampanyası
14:21 Çocuk Hakları Günü: 2 oluşum ilan edildi
13:56 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:55 Dokunulmazlık tezkereleri Meclis Karma Komisyonu'na gönderildi
13:35 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak'a 6 yıl 3 ay ceza
13:19 DEM Parti'den Çocuk Komisyonu kurulması için kanun teklifi
13:11 Uzman çavuş pansiyonda ölü bulundu
12:58 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Akış’a 9 yıl ceza
12:46 Xelfetî'de nöbet 17'nci gününde
12:30 Kayyımın sendika üyesi yöneticileri görevden alması protesto edildi
11:56 Ceylan Önkol resim yarışmasının sonuçları açıklandı
11:46 Wan'da 'örgütlenme seferberliği' toplantısı
11:36 Amed’de otobüsler mor rengine boyandı
11:27 Mêdêa oyunu Ankara’da sahnelenecek
10:59 DEM Parti bakanlık önünde: Her 10 dakikada bir kadın katlediliyor
10:51 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya kayyım protestosu
10:44 FİSA verisi: 2022'den bu yana 65 çocuk yangınlarda yaşamını yitirdi
10:22 Êlih'te direniş devam edecek
10:20 500 madenci özelleştirmeye karşı kendini madene kapattı
10:15 Uğur Kaymaz cinayeti: İnkar politikası failleri cezasız bıraktı
10:00 5 bin 216 ihlal başvurusundan sadece 22'si yerinde incelendi