Savaş ve militarizme karşı mücadele

img
HABER MERKEZİ - Dünyanın birçok yerinde süren savaşlar, en fazla kadın bedeninde derin tahribatlar yaratırken, ulus devletlerin militarizm ve savaş politikalarına karşı mücadele etrafından örgütlenen kadınlar karşıt politika üretti. 
 
İnsanlık tarihi boyunca hiç bitmeyen savaşlar, çağın teknolojik ve endüstriyel gelişimine bağlı olarak çeşitlendi ve daha kitlesel ölümleri getirdi. Hatta bunlarla yetinmeyen eril zihniyet, özel savaş politikalarını devreye soktu. Günümüzde neredeyse her coğrafyada ayrı bir savaş yaşanıyor. Özellikle Ortadoğu’da derinleşen kaos hali, yeni bir dünya savaşının evresi olarak yorumlanırken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yıllar önce yaptığı “3’üncü Dünya Savaşı” belirlemesinin bugünleri işaret ettiğini söylemek mümkün. 
 
Çatışma ve savaş süreçlerinden en çok etkilenen kesimlerin başında ise hiç kuşkusuz kadın ve çocuklar geliyor. Sadece yaşam alanlarını yok etmekle kalmayan savaşların yol açtığı göç, yoksulluk, alt yapı hizmetlerinin bozulması, eğitim ve sağlık kurumlarının yetersizliği, şiddet, önleyici ve koruyucu mercilere ulaşamama hali kadınları etkileyen başlıca koşullar oluyor. Coğrafyalar farklı olsa da savaşın etkileri aynı. Cinsel işkence, taciz, tecavüz, alıkoyma ve katledilen kadın bedenleri neredeyse her savaşta kadına yönelik sistematik işlenen savaş suçları oldu. 
 
 
BM KADIN BİRİMİ’NİN RAPORU 
 
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin raporuna göre, kadın ve çocukları güvence altına alması gereken yasaların “açıkça göz ardı edilmesi" nedeniyle 2023 yılında savaştan etkilenen kadınların sayısı iki katına çıktı. Aynı rapora göre, 2023 yılında savaş bölgelerinde ölen her 10 kişiden 4'ü kadındı. Savaştan etkilenen ülkelerde her gün 500 kadın hamilelik ve doğumla ilgili komplikasyonlardan yaşamını yitiriyor. Kadınlara yönelik cinsel şiddet 2023'te, 2022'ye kıyasla yüzde 50 arttı. Yine rapora göre, barış süreçlerindeki (2023) müzakerecilerin yüzde 10'undan azını kadınlar oluşturdu. BM Kadın Birimi, bunun kadınların dahil olduğu barış anlaşmalarının daha uzun sürdüğüne ve daha etkili olduğuna dair kanıtlara rağmen gerçekleştiğini bildirdi.
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla günümüzde savaş ve iç çatışmaların devam ettiği bölgelerdeki durumun kadınların hayatı üzerindeki etkisini derledik. 
 
 
UKRAYNA 
 
Rusya’nın Ukrayna'ya saldırı başlattığı 24 Şubat 2022'den bu yana yaşamını yitirenlerin sayısı bir milyonu buldu. Ukrayna Merkez Bankası tarafından yayınlanan bir rapora göre, bu yıl 400 bin Ukraynalının ülkesini terk etmesi bekleniyor. Ukrayna’da savaşın neden olduğu kitlesel yerinden edilmeler; aile içi şiddet, insan ticareti ve sömürüyü artırıyor. Ukrayna'nın sınır kapılarında kadın mültecileri karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı uyaran afişler yer alıyor. Yerinden edilmiş insanlar, mülteciler ve yardıma ihtiyacı olan insanlar için çalışan yüz binlerce kadından ise kimse bahsetmiyor. 
 
 
RUSYA 
 
Ukrayna ile savaşın başladığı il günden beri Rus asker sayısı sürekli gündeme geliyor. Son yapılan açıklamalarda 350 bin Rus askerinin öldüğü ve on binlercesinin de yaralandığının tahmin edildiği belirtildi.  BBC Rusça Servisi, Mediazona internet sitesiyle yürüttüğü ortak bir projeyle, ölen 45 binden fazla Rus askerinin isimlerini belirledi. Ancak toplam sayının bundan daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Rusya’daki savaş halinden kaynaklı da yerinden olanların sayısı bir hayli fazla. 900 bin kişinin Rusya’yı terk ettiği tahmin ediliyor. Ülkeyi terk etmek durumunda kalanların çoğu kadın ve çocuklar. 
 
 
FİLİSTİN
 
Hamas'ın İsrail'e 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırıların ardından İsrail'in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 603 Filistinli yaşamını yitirdi, 102 bin 929 kişi de yaralandı. Enkaz altında halen binlerce kişinin olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak, sivil altyapı da tahrip edildi. Savaş koşulları, Filistinli kadınların uğradıkları her türlü şiddet, taciz, tecavüzü dile getirmesinin önünde de engel. Filistinli kadınlar, bir yandan savaşın yarattığı ek yükleri omuzlarken diğer yandan şiddetin her türlüsüne karşı mücadele vermek durumunda. Bu savaş ve yıkım sürecinde kadınların yaşadığı en önemli durumlardan biri de zorunlu göç oldu. İsrail güçlerinden kaçan kadınların sayısı bir hayli fazla.
 
İSRAİL 
 
İsrail’in Gazze, Lübnan, İran ve Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. İsrail ordusunun açıklamalarına göre, ülkelerin karşılıklı saldırılarında yüzlerce İsrailli asker öldürüldü. Saldırılar her geçen gün yüksek bir maliyet doğururken, çatışmaların ekonomiye olumsuz etkileri de gittikçe arttı. İsrail'in günlük 300 milyon Dolar’a yakın harcama yaptığı belirtiliyor. İsrail’in Merkezi İstatistik Bürosu (CBS), bu yılın ilk 7 ayında 40 bin 600 İsraillinin ülkeden ayrıldığını tespit etti. 
 
Çatışmaların ilk günlerinde İsrailli bir kadının Hamas güçleri tarafından esir alındığı ve yarı çıplak şekilde aracın arkasında vücudunun teşhir edildiği bir video internette yayıldı. Savaşlarda kadınların bedenleri bir yandan şiddete maruz bırakılırken diğer yandan da savaşa yeni askerler üretmek için yükümlü hale getiriliyor. 
 
 
 
LÜBNAN
 
Hizbullah ile 8 Ekim 2023'ten beri çatışan İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail ordusu, 30 Eylül'de de Lübnan'ın güneyinde "Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladığını bildirdi. İsrail'in Lübnan’a düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 3 bin 189'a, yaralı sayısı ise 14 bin 78'e yükseldi. Hayatını kaybedenlerin 815'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. İsrail’in saldırıları nedeniyle Lübnan'da 100 binlerce kişinin yerinden olduğu tahmin ediliyor. Lübnan’daki savaşın yıkıcılığı UNICEF raporuna da yansıdı. Rapora göre, Lübnan’da her gün en az bir çocuk hayatını kaybediyor. Ekim 2023’ten bu yana 166 çocuk yaşamını yitirdi. Saldırılarda bin 168 çocuk yaralandı. 
 
Lübnanlı kadınların hayatları ise her geçen gün zorlaşıyor. Birçok iş yerinin kapanmış olması ve işten çıkarılmaların artması yoksulluğu da beraberinde getirmiş durumda. Savaştan en çok etkilenen kadınlar, Hizbullah’ın bulunduğu bölgelerden yerinden edildiler. Yerinden olan kadınlar işlerini, evlerini kaybetti. 
 
SUDAN
 
Sudan'da 15 Nisan 2023'ten beri ordu ve bir zamanlar ona bağlı olan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında, askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle çatışmalar devam ediyor. Savaşın bitirilmesi için başlatılan tüm çözüm girişimleri ise sonuçsuz kaldı. BM’ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'da yaşanan çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Nisan 2023'ten bu yana ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, 11 milyondan fazla kişi ülke içinde yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda. 
 
Yoksulluk, alt yapı yetersizliği, sağlığa erişim gibi birçok sorunun beraberinde getirdiği şiddet hallinin yanı sıra kadınlar tecavüze maruz kalıyor ve cinsel şiddet bir savaş aracı olarak kullanılıyor. BM Sudan Bağımsız Uluslararası Gerçekleri Araştırma Misyonuna göre, kadınların birçoğu mülteci konumunda. BM raporlarına göre, Sudanlı kadınlar ülkede çok kez yer değiştirmek durumunda, çocuklara da tek başına bakmak zorunda kalıyorlar. Savaşın sürdüğü Sudan'da, sağlık sisteminin etkin bir şekilde çalışmadığı bu dönemde salgın hastalıkların yayılması insanların hayatını daha da zorlaştırıyor. Öte yandan Sudan'da, Haziran ayından bu yana etkili olan yağış ve seller, koleranın yayılmasına yol açtı. Sudan Sağlık Bakanlığına göre, ülkede toplam kolera vaka sayısı 29 bin 147'ye ulaşırken, 852 kişi ise hayatını kaybetti. Ülkede hala 3,4 milyon çocuk salgın hastalık riski altında. 
 
FEDERE KURDİSTAN BÖLGESİ 
 
Türkiye'nin 17 Nisan 2022'de Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik KDP işbirliğiyle başlattığı operasyonları devam ediyor. Federe Kürdistan Bölgesi'nde faaliyet yürüten ABD merkezli Toplumsal Barışı İnşa Timleri (CPT) raporuna göre, Türkiye’nin 1991 yılından bu yana Federe Kürdistan’da gerçekleştirdiği saldırılarda en az 81 çocuk katledildi, 115’i yaralandı. Türkiye’nin saldırılarını KDP işbirliğiyle sürdürdüğü bölgede, kadına yönelik şiddet, baskı da artarak devam ediyor. Sadece bir ayda 30 kadının katledildiği bölgede, kadın katliamlarının büyük bir bölümünün üzeri “intihar” adı altında kapatılıyor. Bölgedeki saldırılar kapsamında gazeteciler Nagihan Akarsel düzenlenen suikast, Gulistan Tara ve Hêro Behadîn ise Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırısıyla katledildi. 
 
 
KUZEY VE DOĞU SURİYE
 
Suriye'de 2011 yılında iç savaşın başlamasının ardından Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan halklar Kürtler öncülüğünde, DAİŞ ve Esad rejimine karşı 19 Temmuz 2012’de kendi kaderini tayin etme kararı aldı. Tüm dünyayı tehdit eden DAİŞ’ten temizlenen ve özyönetimin ilan edildiği Kuzey ve Doğu Suriye, Türkiye ve bağlı paramiliter grupların yanı sıra Şam hükümetine bağlı güçlerin saldırısı altında. Bu saldırılarda özellikle yerleşim alanları ve hizmet birimleri hedef alınıyor. Yaşam alanlarına yönelik saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk yaşamını yitirdi. 
 
Kadınlar öncülüğünde kapitalist sisteme alternatif bir yaşamın inşa edildiği Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların hedefi ise yaratılan kadın devrimini yok etmek. 
 
TÜRKİYE 
 
Türkiye’de, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürtler başta olmak üzere ötekileştirilen halklara yönelik yaklaşım değişmedi. İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlere saldırıların düzenlendiği ve “tarihi utanç” olarak nitelendirilen 6-7 Eylül olayları, Dêrsim, Zilan, Maraş, “33 Kurşun” katliamları hafızalardaki yerini koruyan katliamlardan sadece bir kısmı. Devletin Kürt sorununun hak temelli çözümü yerine antidemokratik uygulamalarla baskılanmasına dayanan tutumu ise, meseleyi büyüterek bugüne kadar getirdi. Nitekim 40 yılı aşkın süregelen çatışma hali bütün can yakıcılığı ile sürüyor. Kürt sorununun çözümüne dair 2013-2015 yılları arasında başlatılan süreçte her ne kadar çatışmalar durmuş olsa da 24 Temmuz 2015’te çatışmalar şiddetlenerek devam etti. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna yansıyan verilere göre, aradan geçen 8 yıllık dönemde çözümsüzlüğün bir sonucu olarak; on binlerce can kaybının yanı sıra; ifade ve toplanma özgürlüğü, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, siyasete katılım hakkı ayaklar altına alındı ve otoriterleşme yerleşik hale geldi.  
 
Bir yandan siyasetin önü kayyım uygulamaları, gözaltı ve tutuklamalar ile tıkanırken; öte yandan Kürt sorunu çözümünde muhatap olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit giderek derinleştirildi. Çözümsüzlük nedeniyle ülkedeki siyasi, toplumsal ve ekonomik krizler hiç son bulmadı. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’ne göre (DİTAM), çatışmanın ülkedeki halklara bedeli 4 trilyon 20 milyor Dolar’dan fazla oldu. Savaş politikaları ve Kürt sorununun çözümsüzlüğü halklara yoksulluk, baskı ve daha fazla imha olarak dönerken, düşük yoğunluklu savaşın kadın bedeninde yarattığı tahribat ağır oldu. 1990’lı yıllarda gözaltlarda yaşanan cinsel şiddet ve tecavüz, 2000’li yıllarda özel savaş politikalarıyla farklı bir boyuta evrildi. Yaşam alanlarına yönelik müdahalelerle fuhuş ve uyuşturucuya sürüklenen kadınlar, tecavüz ve katliam ve cezaevleri ile sindirilmeye çalışıldı. 
 
DARBE GİRİŞİMLERİ OLAN ÜLKELER 
 
Birçok ülkede iç savaş ve çatışma hali sürüyor. Güney Amerika ülkelerinden Bolivya’nın başkenti La Paz'da eski Genelkurmay Başkanı General Juan Jose Zuniga liderliğindeki Haziran ayında gerçekleştirilen darbe girişimi engellendi. Ermenistan’da Eylül ayında darbe girişimi oldu. Ermenistan Soruşturma Komitesi’nin açıklamasına göre darbe girişimde bulunan 7 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 
 
SAVAŞ VE MİLİTİRAZME KARŞI MÜCADELE 
 
Erkek egemen sistemde yüzyıllardır yaşanan savaşlara karşı kadınlar, hep en ön safta mücadele ettiler. Ulus devletlerin sürdürdüğü ve “Üçüncü Dünya Savaşı” olarak nitelendirilen çatışmalar yayılırken, savaş koşullarından en çok etkilenen kesim olan kadınların mücadelesinin tarihi ise geçmişe dayanıyor. Dünyada kadınların savaş karşıtı mücadele etrafında örgütlendiği ve politika ürettiği birçok örnek bulunuyor. ABD’deki Codepink (Kod Pembe), Irak’ta Kadın Liderlik Enstitüsü (WLI), Kolombiya’da Çatışmaların Siyasal Müzakeresi İçin Kadınların Barışçıl Yolu gibi Türkiye’de de Kürt kadın hareketi öncülüğünde verilen mücadele bu örneklerden bazıları.
 
AMERİKA’DA CODEPİNK 
 
ABD’de barış hareketini yürüten kadınlar, Codepink’i (Kod Pembe) kurdu. Kendisini barış ve sosyal adalet hareketi olarak tanımlayan Codepink, amacını ABD tarafından finanse edilen savaşları ve işgalleri sona erdirmek, küresel olarak militarizme meydan okumak ve kaynakların sağlık, eğitim, doğa ve diğer yaşam alanlarına harcanmasını sağlamak olarak tanımlıyor. İnsansız hava araçları saldırıları, İran nükleer anlaşması, Guantanamo Körfezi Gözaltı Kampı konularında mücadele veren bir örgüt. Grubun imzası olan pembe rengi giyen üyeler, savaş karşıtı yürüyüşler, protestolar ve çeşitli eylemler düzenliyor.
 
MİLİTARİZME KARŞI KADINLAR AĞI 
 
Militarizme Karşı Kadınlar Ağı, militarizme karşı uluslararası bir dayanışma ağı yaratarak gerçek güvenliği geliştirmek, örnek almak ve korumak misyonu çerçevesinde ABD’deki ve Güney Kore, Japonya ve Filipinler gibi, Pasifik’te, ABD üslerine ev sahipliği yapan ülkelerdeki grupları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Deneyimlerin paylaşılarak militarizm ve şiddet tarafından etkilenmiş farklı kadınlar arasında dayanışma ve iyileşme sürecini geliştirmek isteyen bu örgüt, militarizmin tecavüz ve insan ticaretini artırdığını, savaşların hem toplumlara, kadın ve çocuklara hem de çevre kirliliği nedeniyle sağlığa etkisini anlatma çabası edindi.
 
KADIN LİDERLİK ENSTİTÜSÜ
 
Kadın Liderlik Enstitüsü (WLI), 2005 yılında Irak’ta bir grup kadın hakları aktivisti tarafından kuruldu ve kadın hareketi için önde gelen seslerden biri haline geldi. WLI, özellikle kadınların barışın inşasında oynadığı rol ile ilgili konuları gündeme getirmeye ve savaşın kadınlara olan etkisini ve çatışmaların çözümü konusundaki rolünü ele alan 1325 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı konusunda farkındalık yaratmaya odaklandı. 
 
KADINLARIN BARIŞÇIL YOLU
 
Kolombiya’da, devletin silahlı güçleri, paramiliter gruplar ile gerillalar arasında süren savaşa karşı kadınlar, 1990’lı yıllarda örgütlenmeye başladı. Kolombiyalı kadınların uluslararası alanda tanınan en büyük barış örgütü, Çatışmaların Siyasal Müzakeresi İçin Kadınların Barışçıl Yolu oldu. Medellin’de bir ofisle birlikte ülkenin 8 bölgesinde 300’den fazla yerel kadın grubunun ittifakıyla oluşan hareketteki kadınlar, kendilerini açıkça pasifist, feminist ve anti militer olarak tanımlayıp, kitle hareketi olarak örgütlendi. 
 
 
BARIŞ ANNELERİ
 
Türkiye’de ise, yaşanan şiddetin son bulması, Kürt sorunun demokratik çözümü ve barışın kalıcı kılınması amacıyla Barış Anneleri İnisiyatifi kuruldu. İnisiyatif daha sonra ise meclisleşti.  Savaşın son bulması için yola çıkan anneler, ulusal ve uluslararası alanda barış taleplerine meşruiyet kazandırmayı hedefledi. En çok ses getiren eylemlerinden biri, 1999’da 40 kadının Amed’den Ankara’ya “Geride kalanlar aşkına”, “Biz anayız barıştan yanayız” sloganlarıyla gitmeleri oldu. Yine 2004’te İstanbul ve Kürdistan kentlerinden gelen 120 kadın, o dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile görüşmek istedi. İstanbul’da düzenlenen “Barışa 1000 Kadın” eylemi ses getiren eylemlerden oldu ve bunu başlatan Barış Annesi Müyesser Güneş, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. 
 
Ayrıca yurtdışındaki kadın gruplarıyla ve siyasilerle bağlantılar kuruldu. Anneler, 2002’de Avrupa Parlamentosu tarafından davet edildiler. Tecride karşı cezaevlerinde başlayan açlık grevleri sürecinde sık sık Ankara’ya gelen Barış Anneleri’nin mücadelesi ilk günkü kararlılıkla sürüyor. 
 
 
BARIŞ İÇİN KADIN GİRİŞİMİ
 
Barış İçin Kadın Girişimi, barışın kalıcılığı ve sürdürülebilirliği için yapılan en etkili çalışmalardan bir diğeri. 2009 yerel seçimlerinin hemen ardından “KCK” adı altında başlatılan gözaltı ve tutuklama furyasında pek çok kadın hareketi aktivistinin gerekçe gösterilmeden tutuklanması üzerine kurulan girişim, sözlerini barıştan yana söylemek adına savaş ortamının yarattığı şiddeti, bu şiddetten kadınların da birçok açıdan etkilendiğini ve dayanışmanın önemini vurgulayarak, bir araya gelen kadınlardan oluştu.
 
 
KADIN BİRLİKTELİĞİ 
 
Rusya-Ukrayna savaşına ilk tepki kadınlardan geldi. Rusya’daki feministler, “Savaş; şiddet, yoksulluk, zorla yerinden etme, darmadağın olan hayatlar, güvensizlik ve geleceksizlik demek” diyerek, tepkilerini gösterdi. İsrail merkezli Women Wage Peace ve Filistin merkezli Women of the Sun’ı temsil eden feminist barış koalisyonu, savaştan sadece birkaç gün önce hızla tırmanan şiddet olaylarına karşı ortak açıklama yaparak, tepkilerini dile getirdi. 
 
 
KADIN KORUMA BİRLİKLERİ (YPJ)
 
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşa karşı Kürtler öncülüğünde verilen mücadelede de kadınlar ön cephede yer aldı. Örgütlü-örgütsüz kadınlar, farklı kentlerde savaşa karşı çeşitli yöntemlerle mücadele verdi. “Rojava Devrimi” ile kadınların örgütlülüğü ve mücadelesi tüm dünyaya umut oldu. Şam’da 2011 yılından sonra aktif çalışma yürüten 11 kadın örgütü kuruldu. Halep’te ise kadınlar, çocukların askeri güçler tarafından alıkonmasına karşı mücadele yürüttü. 19 Temmuz 2012’de başlayan devrim, kadınların özgürlük mücadelesinde yeni bir dönem başlattı. Kadınlar, ekonomiden sanata, kültüre, sağlığa, diplomasiye ve özsavunmaya kadar birçok alanda etkin rol üstlenerek, saldırılara rağmen yeni bir yaşamın tohumlarını attı. 4 Nisan 2013’te Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ile kendi savunmasını oluşturan kadınlar, DAİŞ’in saldırdığı Şengal halkının çığlıklarına yetişti, yüzlerce Êzidî kadını DAİŞ’in elinden kurtardı.
 
 
 
ÊZİDÎ KADIN BİRLİKLERİ 
 
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde saldırdığı ve 7 bin kadın ve kız çocuğu “ganimet” olarak alıkoyduğu Şengal’de kadınlar, savaş koşullarına karşı mücadeleyi bırakmıyor. Şengal’in DAİŞ’ten temizlenmesinin ardından topraklarına dönen ve adeta küllerinden doğan Êzidî kadınlar, topraklarında yeni bir inşaya öncülük ediyor. Savunma birliklerini, eğitim, sağlık kurumlarını kuran, özerk meclis ve yerel yönetimlerde söz sahibi olan kadınlar, Êzidî Kadın Birlikleri (YJÊ) ve Êzidî Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Azadiya Jinên Êzidxanê-TAJÊ) ile diplomaside de güç haline geldi.
 
DAİŞ tehdidinin yanı sıra Türkiye, Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’nin ortak saldırıları sürerken, Êzidî kadınlar, savaşa karşı mücadelelerini büyük bir kararlılıkla sürdürüyor. 
 
MA / Zemo Ağgöz 
 
 

Diğer başlıklar

17/11/2024
09:00 17 KASIM 2024 GÜNDEMİ
16/11/2024
22:29 24 kişi gözaltına alındı
22:23 Ankara’da Seyid Rıza anması
21:42 Çin'de bıçaklı saldırı: 8 ölü
20:28 'Demokrasi ve Özgürlük' mitingi için hashtag kampanyası
20:08 Sanatçı Xecê’nin bir konseri daha iptal edildi
19:56 Cengiz Çiçek: Halkların birleşik mücadelesini örgütlüyoruz
19:32 DEDAŞ kazısında kepçe eve girdi: Bir çocuk yaralandı
19:24 Yüzbinler Abdullah Öcalan’ın selamını sloganlarla karşıladı
18:48 Zümrüt: Meydanlardaki sesi duyun
Karamus: Öcalan’ın elini güçlendirelim, artık çözüm zamanıdır
18:29 ‘İktidarlar gelip geçici, halklar olarak bir arada olmalıyız’
18:18 MHP’den seçilmişlere dair yeni teklif
18:10 DBP PM Üyesi Bozkuş son yolculuğuna uğurlandı
18:06 Kıbrıs’ta tecrit yürüyüşle protesto edildi
17:51 ‘Demokrasi ve Özgürlük’ mitingine çağrı
17:41 İmamoğlu Mêrdîn'de esnafı ziyaret etti
17:15 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini tartıştı
17:00 Babacan: Çözüm konusunda gayret görürsek destekleriz
Bakırhan: Tartışmaların çözüme evrilmesini isteriz
16:49 Eskişehir'de madene karşı yürüyüş
16:38 KESK: Kayyıma karşı halkın direnişi kazanacak
16:18 Dr. Ekinci anıldı: Kürt sorunun çözümü için mücadele etti
16:13 Kayyımlara karşı halk buluşması: Demokrasiye sahip çıkmalıyız
16:08 Xelfetî'de kayyıma karşı yürüyüş: Kaybedeceksiniz
16:06 Kadınlardan AKP'li Zengin'e sorular
15:57 DEM Parti ve DEVA Partisi görüşmesi başladı
15:51 Êlih’te 'Demokrasi ve Özgürlük' mitingi öncesi esnaf ziyareti
15:47 Köln yürüyüşünde 'Öcalan’a özgürlük' talebi haykırıldı
15:28 Hasta tutsakların acil tahliyesi talep edildi
15:25 Bir konser yasağı da Bursa’dan
14:54 DEM Parti Eş Genel Başkanları TBB Başkanı ile görüştü
14:23 İmamoğlu'ndan kayyım tepkisi: Başımızı öne eğen bir durum
13:37 Kayyıma karşı nöbet eyleminde Êlih mitingine çağrı
13:35 ‘Özgür Basın’a yönelik baskılara karşı 90'ların ruhuyla karşı duracağız’
13:25 Cumartesi Anneleri Ali Tekdağ için adalet istedi
13:02 3 kayıp hikayesi
12:53 Werîşe Muradî’nin sağlık hakkı engelleniyor
12:37 HDK Kadın Meclisi toplandı
12:35 Köln’de ‘Özgürlük’ mitingi öncesi yürüyüş
11:28 İmamoğlu Mêrdîn’de
11:09 Tekirdağ’da yaşamını yitiren çocuklara dair savcılıktan açıklama
10:47 Zehirleme olayıyla ilgili 2 tutuklama
09:49 Ahmet Kaya'sız 24 yıl
09:48 25 Kasım’a çağrı: Kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür
09:46 Yerlerine kayyım atanan eşbaşkanların 7 aylık çalışması
09:45 ‘Demokrasi ve Özgürlük’ mitinginin programı belli oldu
09:43 Êlih mitingine çağrı: Özgürlük talep eden herkesi bekliyoruz
09:23 Hedef, cinsiyet eşitliğine dayalı kentler oluşturmak
09:22 Xelfetî’den miting çağrısı: Tecridi de kayyımı da kabul etmiyoruz
09:15 'Şiddeti çözmek için sistemsel değişim gerekli'
09:11 Savaş ve militarizme karşı mücadele
09:04 İmralı'da '17 Kasım Darbesi' koşulları sürüyor
09:03 Rienk'elles Derneği’nin Başkanı: Jin, jiyan, azadî hepimizi birleştirdi
09:00 16 KASIM 2024 GÜNDEMİ
15/11/2024
23:52 30 yıl sonra aynı dayanışma: Yaşam’a sahip çık
22:34 Mêrdîn’de 2 tutuklama
22:03 BM: İsrail, 21 bin hastanın dörtte birinin tahliyesine izin verdi
21:54 Ewîna’de meşaleli yürüyüş
21:49 Mersin’de kadınlardan yürüyüş: Karanlığı aydınlatıyoruz
21:26 Tuncel: Abdullah Öcalan'ın umut hakkı pazarlık konusu yapılamaz
20:37 Meletî’de deprem
20:28 Amed Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri başladı
20:18 Seyid Rıza ve arkadaşları anıldı
20:10 Wan’da bir çocuk tutuklandı
18:34 Mitinge çağrı: Gaspçı politikalara karşı alanda olun
18:28 İzmir'de bir kadın katledildi
17:53 Cezası 6 ay ertelenen Gemicioğlu’na ziyaret
17:49 Tekirdağ’da iki kız çocuğu katledildi
17:43 ‘Amed Çocuk Hakları Ağı’ kurulacak
17:24 İsrail, yerinden edilenlerin çadırını da vurdu: 11 ölü
17:05 Erxenî Belediyesi ve Genel-İş anlaştı
16:59 Serhed'de 25 Kasım etkinlikleri
16:51 Mêrdîn Barosu avukatlarından kayyım davasına müdahillik talebi
16:14 Katledilen kadınlar için fidanlar toprakla buluşturuldu
15:55 Kuryeye çarpan şoför serbest bırakıldı
15:53 Êlih mitinginin adresi değişti
15:18 Kadınlar Deniz Poyraz’ı andı
15:16 Emeklilerden kayyım atamaya tepki
15:02 DEM Parti ile Saadet Partisi görüşmesi ertelendi
15:00 Anadil ve eğitim talepli 7 önerge aynı gün reddedildi
14:56 Kadın tutsaklara kart gönderildi
14:40 Belediyeden üreticilere 50 bin meyve fidanı desteği
14:26 ‘Demokrasi ve özgürlük’ mitingi için kapı kapı çağrı
14:19 Barış Anneleri’nden Werîşe Mûradî için çağrı
14:18 Eğitim Sen bütçeye dair taleplerini açıkladı
14:08 Êlih irade gaspına karşı yürüdü: Kazanacağız
14:05 Pirsûs’ta 'Kadın Dinlenme Evi' açıldı
14:03 Seyit Rıza anması: Mezar yerini açıklayın
13:55 Bazîd’te bazı bölgeler yasaklandı
13:54 Beraberiz Derneği’nden ‘Bizim Eller’ sergisi
13:51 Bir eli ve bacağı olmayan tutsak tekli hücrede tutuluyor
13:30 ‘Bağımsız koğuşta’ kalmayı düşünmediği için tahliyesi ertelendi
12:55 24 gündür cenazeler ailelere verilmedi
12:53 'Foça'daki yangının sorumluları yargılansın'
12:46 Vergi uzmanı Bingöl: Dakikada 15,6 milyon vergi toplandı ama o da yetmedi
12:29 Xelfetî'de direniş 12'nci gününde
12:06 Seyit Rıza Dersim’de anıldı: Niyeti barış olan katliamlarla yüzleşir
12:01 Bagok'ta hava hareketliliği
12:00 'Elektrik akımı' davasında 2 tahliye
11:57 Karasu 'Kandil'le telefon görüşmesi' iddiasını yalanladı
11:54 ‘Harcama’ haberine yanıt: Kayyım algılarla meşruiyet arıyor
11:38 5 vekilin dokunulmazlık dosyası Meclis'te
11:16 Ailelerden İmralı başvurusu
11:05 Malatya'da 4,9 büyüklüğünde deprem
09:44 Gever’de askeri operasyon
09:43 İstanbul’da bir çocuk tutuklandı
09:43 Araştırma: Yurttaşlar temel ihtiyaçlara erişimde zorlanıyor
09:42 İlaçlama nedeniyle 1 yaşındaki bebek yaşamını yitirdi
09:38 Mültecilere tuzak: Bir yıllık kirayı alıp şikayetle sınır dışı ettiriyorlar
09:28 Çakmak: Bir görüşmenin yapılması tecridin kalktığı anlamına gelmez
09:24 Direnişin kızkardeşleri
09:17 Bayındır: Özgürlük ve demokrasi talebi olanlar mitingde olmalı
09:15 Özbingöl: 2019’da kayyıma gerekçe yapılan dosya beraatla sonuçlandı
09:15 Ahşabı sanata dönüştürüyor
09:13 Kesanbilici: Konser iptalleriyle değil, cesaretle kayyım darbesi bertaraf edilebilir
09:12 Ekoloji örgütlerinden 'Yaşam Altından Değerlidir' kampanyası
09:11 Kadınlar ‘mücadelemiz birbirimiz için’ şiarıyla sokaklarda olacak
09:10 KON-MED Eşbaşkanı Gök: Özgürlük için Köln mitinginde buluşalım
09:10 Dipçik Davası'nda polis tutuklanmıştı: Yargıtay savcısından ‘olağanüstü’ talep
09:07 Yerlerine kayyım atanan kadın eşbaşkanlar: Gücümüz var
09:07 Gazeteci Duran: Türkiye müzakere yapmıyor, 'teslim olun yoksa yakacağız' diyor
09:04 Suluca Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 12 Eylül uygulamaları
09:00 15 KASIM 2024 GÜNDEMİ
07:56 Çok sayıda kent için yağış uyarısı
14/11/2024
23:51 Mahalle mahalle gezerek mitingin önemini anlattılar
23:45 Meclis mikrofonu ‘Tu kî yî’ şarkısına kapatıldı
22:30 ‘Abdullah Öcalan barış için elini değil gövdesini bile taşın altına koymuştur’
21:45 BM: İsrail'in Gazze politikası soykırım niteliği taşıyor
21:35 Midyat'ta seslendiler: Barışın üzerindeki tecridi kaldırın
21:25 Lübnan’daki saldırılarda 3 bin 386 kişi öldü
20:45 Gemicioğlu tahliye edildi: 21 gündür yoğun bakımda
20:40 Bakanın, bakanlığın verdiği ‘yanıttan’ haberi yok
20:27 Çocukların öldüğü yolu trafiğe kapattılar
19:24 Mersin’de ‘Kayyım Gölgesinde Kadınların Demokrasi Mücadelesi’ paneli
19:12 Elektrik kaçağı davasında taşeron şirkete dava açılması istendi
19:08 Türkiye ve Katar arasında 8 anlaşma
19:05 Amedspor’u hedef gösterenler hakkında suç duyurusu
19:00 Temelli’den cezaevi yöneticilerine ‘gestapo’ benzetmesi
18:47 Hezex’te 2 kişi gözaltına alındı
18:44 Êlih’te gün boyu miting çalışması
18:34 Bismil’de Çelebioğlu ve Yıldız aileleri barıştırıldı
18:13 Latin Amerika'da 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' kampanyası başlatıldı
18:06 25 Kasım eylemleri: Seçilmişler kentleri yönetsin diye mücadelede birleşiyoruz
17:43 İBB'den 'konser harcamaları' incelemesine tablolu yanıt
17:37 Rojin Kabaiş’in otopsi raporu: Boğulmanın nasıl olduğu bilgisi yok
17:31 İsrail Şam'ı vurdu
16:55 İrade gaspına karşı yürüyüş: Kayım değil demokrasi
16:51 Yangında yaşamını yitiren çocuklar için eylem: Fail iktidardır
16:50 Duhoklu 5 kişinin öldürülmesi davasında karar verildi
16:22 Bölge baroları Mêrdîn’de: Kayyımları geri çekin
15:52 Depremzede öğrenci yurttan atıldı: Emniyet ne derse onu yapmak zorundayız