4 duvar arasındaki 'işkenceyi' anlattı

img
ANKARA - Tutuklu olduğu cezaevinin mimarisi ve yaşanan ihlalleri anlatan tutsak Aziz Aktaş, idarecilerin cezaevlerini bir "ülke", kendilerini ise bu "ülke"nin başkanı olarak gördüklerini söyledi.
 
Hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan Aziz Aktaş, avukatları aracılığıyla gönderdiği mektubunda, cezaevlerindeki durum ve yaşanan hak ihlallerini anlattı. Yüksek Güvenlikli, S ve Y tipi cezaevlerinin son yıllarda ülkenin her tarafına "bakteri" gibi çoğalarak yayıldığını belirten Aktaş, "Bu cezaevleri yapısı ve işlevselliği açısından mahkumu son derece ağır bir tecritte tutup izolasyona maruz bırakarak, adeta ölüme davetiye çıkarmaktadır. Sözünü ettiğim bu iddiamın doğrulduğunu kanıtlamak amacıyla şu an bulunduğum Yüksek Güvenlikli Cezaevi Tipi cezaevinin hem mimari yapıdan kaynaklı hem de idari (yöntemsel) işlevselliği açısından yaşadığımız ve maruz kaldığımız sorun ve sıkıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum" diye kaydetti. 
 
CEZAEVİ YAPISI 
 
Aktaş, mimari olarak cezaevinin yapısının tutsakları mutlak tecrit altında tutmak amacıyla inşa edildiğine ve bu yapıların tutsaklar üzerinde sağlık başta olmak üzere psikolojik ve sosyal hususlarda ciddi etkiler bıraktığını aktardı. Aktaş, cezaevi mimarisine dair şunları kaydetti: 
 
"* Neredeyse bütün odalar tekli hücreler statüsünde olup, her mahkum yaşamının tamamını bu tekli hücrelerde geçirmektedir. Diğer cezaevlerinde (F, M, T, L tipi) bir mahkum ağır disiplin ihlalinden dolayı hücre cezası aldığı zaman doktor onayı dahilinde ve yirmi günü aşmayacak (en fazla) bu tip odalarda tutulup, cezası bitince eski yerine götürülür. Fakat biz üstelik doktor onayı bile olmadan yıllardır bu odalarda tutuluyoruz. Yani diğer cezaevlerinde yaşanan en ağır disiplin suçunun cezasını biz burada yıllardır her gün, her saat ve her an çekiyoruz.
 
* Bu tekli odaların büyük kısmı yılın 8-9 ayı hiç güneş görmüyor. Hatta bazıları hiçbir şekilde güneş görmüyor. Yani bu mimari yapı güneş görmemizi bile çok gören bir cezaevinden başka bir şey değildir.
 
* Oda pencerelerinin önüne güvenlik için demir parmaklıklar yetmezmiş gibi onların üzerine de ince sıklıkta bir tel çekilmiş. Bu tel ile oda adeta bir kafes görüntüsünü almıştır. Hatta bazı odalarda telin inceliği o kadar sık ki neredeyse dışarısı görünmüyor. Zaten bu haliyle dışarıya bakmak bile gözü ağrıtıyor. Adeta kafese sıkıştırılmış vahşi hayvan muamelesi yaşanıyor.
 
* Bu tekli odaların kendine özgü bir bahçesi veya havalandırması yok. Her gün havalandırmaya çıkmak için başka bir yere götürülüyoruz. Her modülde farklı farklı davalardan mahkumlar yerleştirildiği için havalandırma diye tabir ettiğimiz bu mekanı sırayla ve ortak kullanıyoruz. Dolayısıyla modül içinde hastalık kapan kişi veya kişiler olursa hepimiz aynı havayı soluduğumuzdan dolayı hastalanıyoruz." 
 
Aktaş, söz konusu cezaevlerinin kapatılması gerektiğini vurgulayarak, "İnsan olduğumuzu haykırmakla beraber bu mimari yapının sağlık, psikolojik ve sosyallik açısından ciddi sorunlar meydana getirdiğini bunun da ölüme davetiye çıkarmaktan başka hiçbir işe yaramadığını ve sorumluların bu yapıyı acilen kapatmalarını öneriyoruz" diye kaydetti. 
 
'YETKİLER SOPA OLARAK KULLANILIYOR' 
 
Aktaş, cezaevi idarelerinin yarattığı sorunlara da işaret ederek, şunları belirtti: "Bilindiği gibi 2020’de çıkan yeni infaz düzenlemesi ile birlikte kurumun yönetimlerinin yetkileri artırılmış ve adeta hesap verilebilirlik ortadan kaldırılmıştır. Bu yetkinin altına sığınan kurum yönetimleri kurumu bir ülke, kendilerini de bu ülkenin başkanı ve başında olduğu İdare ve Gözlem Kurulu'nu da bir yargı sopası olarak son derece keyfi, egoistçe ve ideolojik düşmanca bir yaklaşımla kullanmaktadırlar. Bu cüreti de mevcut iktidar ve sergiledikleri ‘sözde’ güvenlikçi politikalardan almaktadır. Nasıl ki mevcut iktidar anayasayı sözüm ona güvenlikçi politikalar için bir ceza sopası olarak kullanıp tüm kişisel ve toplumsal hak ve özgürlükleri, insan hukukunu tali plana itiyorsa; bu tür kurumlarda da benzeri bir durumu görüyoruz. Tıpkı anayasa gibi infaz kanunun da amacı özce kişinin sağlık, sosyal ve güvenlik ihtiyacını sağlama alıp kişiyi toplumla uyumlu hale getirmektir. Fakat bahsini ettiğim sözde güvenlikçi politika amacın iki önemli sacayağı olan sağlık ve sosyal boyutlarını bastırmaktadır. Her şeyde bir güvenlik gerekçesi aramak olmayan şeyi kanaat yoluyla olmuş ve kesin olacakmış gibi yorumlamak, sağlık ve sosyal boyutu bastırdığı gibi, buna karşı çıkabilecek ya da yasanın kişinin sağlık ve sosyal hakkını koruyan maddeleri savunmakla mükellef infaz birimleri ve genel yargı mensuplarına bir tehdit unsuru oluşturmaktadır."
 
'GÜVENLİK ZAAFİYETİNE DAVET ÇIKARTIYOR'
 
Aktaş, mektubunun devamında yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı: 
 
"* Biz aynı davaya mensup PKK tutsakları, yıllarca bizimle savaşan FETÖ ve IŞİD gibi yapılar ile toplumun ahlaki yargılarını aşağıya çeken kimi adli çete uyuşturucu gibi baronlarıyla aynı koridora ve modüle yerleştirmişler. Kişisel düşünce, dini yargılarımız, inançsal yaklaşımlarımızı yaşama bakış açımızı nerdeyse her şeyimiz birbirinden farklı olan mahkumları yan yana aynı ortamda bulundurmak, bırakalım güvenliği, infaz sistemlerinin amacına terstir. Hatta güvenlik zafiyetine davetiye çıkarmaktadır.
 
* Sosyal faaliyetlerinden neredeyse hiç yararlanamıyoruz. Üç yıldır bu cezaevindeyiz fakat ne dil, ne kişisel gelişim ne de el becerileri gibi hiçbir kurs faaliyetinden yararlanamıyoruz.
 
* Haftalık 10 kişiyi ve 10 saati olmayacak düzeyde infaz kanunuyla güvence altına alınan sohbet hakkımızdan sadece 6 altı saat ve yalnızca beraber havalandırmaya (günlük 1.5 saat) çıktığımız 6 arkadaşımla çıkıyoruz. Yani yasayı mahkumun yeterince sosyalleşebileceği bir kabul edilebilirlik ölçüsüyle kullanmak yerine bunu en alt seviyeye çekerek uygulamaktadır. Hem yer hem de personel açısından bu kurumda sıkıntı da yok. Yapmak isterlerse her halükarda yapabilirler ama bu talepler güvenlik adı altında keyfi bir şekilde reddedilmektedir.
 
* Havalandırma saatlerimiz 1 buçuk saatlik sınırlı ve günün 22 buçuk saatini maalesef o daracık hücrede geçiriyoruz. Ayrıca havalandırma da küçük olduğu için yeterince spor yapamıyoruz. Bunun yerine tüm modüllerin ön bahçeleri geniş, güneş görüyor ve güvenlik açısından da kameralarla denetlendiğinden hiçbir zaaf yok. Oralar yıllardır boş ve kullanılmıyor. O bahçelere çıkmak demek havalandırma haklarımızla ilgili çoğu sıkıntılarımızın giderilmesi anlamı taşır (saatlerinin süresi de artabilir) güneş görememe sıkıntımız kısmi olsa da çözülür ve spor alanlarımız genişler. Fakat bu bahçeyi de aynı sözde güvenlik gibi gerekçelerle aktifleştirmiyorlar.
 
* Bu kurumda bizleri, bencil-egoist ve kişisel odalarımızla sınırlı kalmamızı sağlamak için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Aynı modül dışındaki hiç kimse ile görüştürülme imkanı sağlanmıyor. Sanki başka bir modülden birini görürsek birbirimizi yiyecekmişiz gibi bir algı var. Dava arkadaşı, akraba, dost vb. farklı modüllerde barındırılmış iseler bunların birbirlerini görme imkanlarını tamamen ortadan kaldırıyorlar. Aslında tecridin kendini en çok görünür kıldığı yer bu anlayıştır. Bu kurumda iletişime geçebileceğin, sosyalleşebileceğin sadece sen ve seninle aynı modülde bulunan diğer 5 oda. Bu 6 kişiyle havalandırmaya çıkacak bu 6 kişiyle hobi sohbet atölyelerine gidecek (oda ayda 6 saat), bu 6 kişiyle (şuan yok ama eğer açarlarsa) kurslara gidilecek, spora, revire, kargoya, aile görüşüne, vb. bu kurumda olabilecek her türlü aktiviteye sadece bu 6 kişiyle gidilecek. Diğer cezaevlerinde mahkumlar aynı davadan olması koşuluyla farklı koğuş ve odalarla 10 kişiyi aşmayacak şekilde karma gruplarla spor, atölye, kurs gibi faaliyetlerden beraber faydalanıyorlardı. Fakat burada bırakalım aynı davayı, akraba olsalar dahi aynı modülde olmadıklarından dolayı bunların tesadüfi dahi olsa birbirlerini görme şansları yok. Bizce bu art niyetli yaklaşımlarıyla hem yeterince sosyalleşme hakkımızı gasp ediyorlar, hem de bu yaklaşım uğraş gerektirdiğinden kurumda çalışan personellere ağır yük oluşturduğundan uğraş ve yük oluyor.
 
* Spor sahaları çok kirlidir.
 
* Televizyon kanalları da genellikle iktidarın dalkavukluğuna soyunmuş kanallardan oluşuyor ve bu konuda mahkumların istemlerine başvurulmuyor.
 
* Bizlere hediye yoluyla gelen sırf üzerinde 'hediyemdir', 'armağandır' gibi kısa notlar var diyerek bize verilmiyor. Gerekçe olarak ise bahsini ettiğim güvenlik mevzusunu öne sürüyorlar. Bunun bir şifre olabilme ihtimali doğurabileceğini ifade ediyorlar.
 
* Bulaşık eldiveni, sıcak su matarası, kulplu bardak gibi sağlık ve hijyen hususunda kullanılabilecek eşyalarımız doktor tarafından raporlanmasına rağmen, amaç dışı kullanılabilir gibi gerekçelerle bizlere verilmiyor.
 
* Takım formaları yasaklandı. Olan da toplanıyor. Diğer uygulamalarda zorlansalar da bir güvenlik gerekçesi ihtimalinin olabileceğinden yola çıkılıyor. Fakat bu formayı ne yaptığımız konusunda kendilerince yarattıkları güvenlik gerekçesi bile az kalıyor. Neye dayanarak bu yapıldı halen kimse bilmiyor. Kanaatimizce Amedspor formaları cezaevlerinde çok fazla talep görmeye başlayınca bunun önü kesilsin diye bir art niyetli uygulama olabilir.
 
* Kurumda keyfi soruşturmalar açılıyor. Yine bu soruşturmalara dönük savunmalarımızı anadilimizde (Kurdî) yapma talebimiz keyfi gerekçelerle reddediliyor.
 
* Hastane sevklerimiz bilmediğimiz nedenlerle sık sık iptal ediliyor. Bunlar ve hemen her teknik konuda kurum idaresinin yaklaşımı sürekli mahkum aleyhine sorunlar meydana getirmektedir. Tüm bu art niyetli ideolojik keyfi yaklaşım reddediyor güvenlik adı altında sorgulanan bu yaklaşımı kınıyoruz."
 
Aktaş, devamla şunları kaydetti: "Bu tip cezaevlerinden sevk olan mahkumların istatistiğine bakmakta fayda vardır. Bulunduğum cezaevinde eğer ki çeşitli gerekçelerle hastane sevkleri iptal olmaz ise günlük en az 10-15 hasta, haftalık ise 80-90’a varan hastane sevkleri görülecektir. 350-400 kişilik bir kurumda böylesi sayılar ciddi ve vahim boyutlardadır. Bu durum da var olan mimari yapıyı ve keyfi uygulamaların ne denli ölüme davetiye çıkardığının bir göstergesidir. Tüm bunlardan dolayı hem bu mimari yapıların kapatılması hem de genel cezaevlerinde idari boyutta sergilenen keyfi ideolojik vb. yaklaşımların son bulması için elimizden geleni yapacağımızı dışarıdan buna sessiz kalınmaması ve tüm bunlardan sorumluluğu olan başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumlarının gereken işlemlerin yapmalarını istiyoruz.”

Diğer başlıklar

04/11/2024
08:02 Êlih Belediye Eşbaşkanı Sönük: Gaspçı rejimi kabul etmeyeceğiz
07:58 İçişleri Bakanlığı'ndan kayyım açıklaması
07:44 Yerine kayyım atanan Ahmet Türk: Asla pes etmek yok
06:48 Mêrdîn, Êlih ve Xelfetî belediyelerine kayyım atandı
03/11/2024
22:51 Belediyeden süresiz iş bırakma eylemine katılacak işçilere tehdit
22:01 ‘Savcı’ haberi nedeniyle gözaltına alınan gazeteciler serbest
20:57 İspanya’da ölü sayısı 217’ye çıktı, halk Kral’ı protesto etti
20:41 Tahran’da polisin şiddet uyguladığı kadın hakkında dava açıldı
19:18 Saldırıların sürdüğü Gazze’de can kaybı 43 bini aştı
19:11 Çorum’da patlama: 1 ölü, 33 yaralı
18:22 İşçiler İstanbul’un 4 ilçesinde süresiz iş bırakacak
17:32 Riha'da ‘Ortadoğu’da bölgesel savaş riski ve mücadele’ paneli
17:06 HDK'nin yeni Eş Sözcüleri Beştaş ve Kenanoğlu oldu
16:54 Doğan’dan yetkililere: Varsa programınız adres Abdullah Öcalan
16:50 Komir Çocuk ve Gençlik Festivali Kürtçe şarkılarla son buldu
16:31 Sakık katledilişinin 32'nci yılında anıldı
16:21 'Kapitalizme karşı çözüm örgütlü kadın mücadelesi'
14:55 CHP kayyıma karşı 'Esenyurt Nöbeti' başlatıyor
14:52 ‘HDK Gezi’den Rojava’ya birleşik mücadele adımıdır’
14:26 Bayındır: Dünyadaki krize sadece Öcalan’ın çözümü var
14:04 Yeni yönetmeliğe tepki: Hekimler 3 gün iş bırakacak
13:38 İran üniversitesinde örtünme zorunluluğu protestosu
13:30 Bakırhan: Öcalan arkadaşlarıyla konuşmalı
13:09 Marksizm Günleri'nde 'kooperatiflerle dayanışma ekonomileri' tartışıldı
12:11 Dêrsimliler ekolojik talana karşı buluştu
11:51 Adana'da bir kadın katledildi
11:25 HDK 13'üncü Genel Kurulu: Tecrit halkların birlikteliğine yönelik
09:36 Arsuz'daki yangın 20 saat sonra kontrol altına alındı
09:26 Jin dergi ‘Kadın Devrimi’ manşetiyle yayında
09:00 Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir
09:00 Eczacı Baransel: Türkiye ilaçta yüzde 90 dışa bağımlı
09:00 03 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:23 Meteoroloji’den Kürdistan için yağış uyarısı
08:00 Meletî’de 4,2 büyüklüğünde deprem
02/11/2024
23:16 TJA’dan ‘SedJinSedPeyam’ etiket çalışması
22:30 Lübnan'a 24 saatte 109 hava saldırısı
21:33 Cenevre ve Lozan'da Dünya Kobanê Günü etkinlikleri
21:23 YPG’li Demirci’nin taziyesine kitlesel ziyaret
21:18 CHP’li Çiftci, Özer’i ziyaret etti: Teşekkürlerini iletti
21:08 Konya’da bir kadın katledildi
20:38 Stckholm ve Malmö’de eylem: Zafer yakın mücadeleyi büyütelim
20:00 Londra’daki Abdullah Öcalan eyleminde birleşik mücadele vurgusu
19:06 EŞİK: Sorumlular görevini yapsaydı Şirin bugün hayatta olacaktı
18:54 Marksizm Günleri: Ücretli kölelik değişmedi
18:17 İspanya'da sel felaketinde 211 kişi hayatını kaybetti
18:08 Amanos eteklerinde yangın: Alevler evlere ulaştı
17:34 Askerler, maç yaptığı oyuncu ve seyirciyi darp etti
16:30 Çocuklar 'Pirê û Rovî'yi sahneledi
16:21 ‘Kürt sorunun ekonomi ve uluslararası ilişkiye etkisi’ tartışıldı
16:09 Kışanak kitabını imzaladı: Demokrasi ya vardır ya da yok
15:47 Marksizm Günleri'nde sosyalizm ve Kürtler tartışıldı
15:40 Tuncel: Sisteme 'dur' demek isteyenler yan yana gelmeli
15:18 Gazeteci Jîna Muderîs'i tutuklandı
15:16 Riha'da kayyım protestosu
15:08 'Kobanê direnişinin yarattığı aydınlık asla söndürülemeyecek'
15:00 İstanbul’da 4 kişi tutuklandı
14:55 Polisin biber gazlı saldırısına uğrayan CHP’liler: Esenyurt halkındır
14:24 DFG'nin Ekim raporu: 11 gazeteciye 19 yıl 8 ay ceza
14:20 Yüzler madene karşı eylemde
14:19 JINKART dağıtımına başlandı
14:16 İstismar faili cezaevinde ölü bulundu
14:15 Yoğun bakımdaki tutsak Gemicioğlu için tahliye çağrısı
14:08 Uçar: İmralı’daki tecride karşı ortak ses olmalıyız
14:01 Uzman çavuş evli olduğu kadını katletti
13:31 Erdîş’te kavga: 2 ölü
13:24 ‘Kürt meselesindeki çözümsüzlük, Türkiye’ye kaybettiriyor’
13:22 Cumartesi Anneleri Dargeçit için adalet istedi
13:12 90'lı yıllarda kaybettirilenlerin akıbetini sordular
13:11 ABD’den Ortadoğu’ya silah takviyesi
13:05 Şirnex'te toplumsal cinsiyet atölyesi
12:44 Hatimoğulları: HDK'yi büyütecek adımlara ihtiyaç var
12:32 Gültan Kışanak Alevi kadınlarla bir araya geldi
12:25 Komir'de Çocuk ve Gençlik Festivali
12:06 Özel: Milletten alamadıkları yetkiyi kayyımla ele geçirmeye çalışıyorlar
11:45 HDK 13’üncü Kadın Konferansı: İsyanla büyür, direnişle kazanırız
11:08 Bakırhan: Öcalan meselenin diyalog ve müzakereyle çözülmesini istiyor
11:04 Kayyımı reddedip istifa etti: Mücadele edilmeli
11:04 Aile hekimlerinden grev kararı
10:42 Kayıp Şirin Elmas katledilmiş halde bulundu
10:41 Wan’da su çalıştayı: Kaynaklar sermayeye peşkeş çekiliyor
10:40 İsveçli parlamenterler: Ortadoğu'daki barış için Öcalan'a özgürlük
10:30 'Yeni süreç' tartışmalarının başladığı günden bugüne yaşananlar
10:09 CHP’li Cömert'ten kayyım tepkisi: Planlarımız hazır, çözüm erken seçim
10:03 Sanatçı Tunç’un cezası onandı
09:19 İHD'li Keçeci: Tutsakların yaşam hakkı yok sayılıyor
09:18 4 duvar arasındaki 'işkenceyi' anlattı
09:16 HDK'den emekçilere örgütlenme çağrısı
09:10 Iğdır Cezaevi'nde şüpheli ölümler: Öldürüp, intihar süsü veriyorlar
09:08 Abdullah Öcalan’a yeni bir aile görüş yasağı
09:04 Amed Kadın Tiyatro Festivali 5 Kasım’da başlıyor
09:03 AKP’nin 22 yılı: Haklar törpülendi, 7 bin kadın katledildi
09:02 Karadere Vadisi'nde ÇED'siz maden sondajı
09:01 Doğanın mücadelesini anlatan sergi
09:00 02 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:32 İsrail'den Gazze’ye saldırı: 50'si çocuk 84 ölü
01/11/2024
22:16 Gazetecilerin kaldığı eve jandarma baskını
22:11 Kobanê’de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleyi büyütme mesajı
21:56 Elbak’ta birçok bölgede giriş çıkışlar 15 gün daha uzatıldı
21:26 Doğan: Mazlum Kobanê'nin diyalog çağrısı önemsenmeli
21:03 Kadınlardan 'yargı paketine' tepki
20:24 ÖHD’li Sarsılmaz için seslendiler: Savunma biat etmeyecek
20:19 Kayyım protestosu: Bu darbeden derhal vazgeçilsin
19:15 BM: Lübnan'da 842 bin kişi yerinden edildi
19:00 Sêrt’e 10 tutuklama
18:46 Antalya'da deprem
18:03 DEM Parti’den Esenyurt’ta dayanışma ziyareti
17:56 Cizîr'de 4 kişi tutuklandı
17:32 Munzur Gözeleri’nde keşif ve açıklama
17:23 Sağlık çalışanları şiddete tepki gösterdi
17:15 Bedir'in cenazesi dört ay sonra ailesine verildi
17:07 Barış Nöbeti: Kobanê direnişini selamlıyoruz
16:40 Qoser’de bir genç intihar etti
16:17 Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani'yle görüştü
16:00 Küçükbalaban: Öcalan'ın toplumla görüşme koşullarının oluşturulması için çabalayacağız
15:31 Dünya Kobanê Günü: Direnişi dünya halklarına umut oldu
15:28 HDK’nin 13'üncü Genel Kurul hazırlıkları tamamlandı
14:46 İzmir'de 'Eşitliğe Sür' projesi
14:35 Kobanê sınırında direniş selamlandı
14:34 Hayvan hakları savunucuları Adalet Bakanlığı önünde: Katliamlar sizin eserinizdir
14:30 'Katliam Yasası'ndan bu yana en az 142 hayvan katledildi
13:03 Kobanê Günü mesajları: Tarihi direniş sürüyor
12:56 Aryen Yayınları'ndan çıkan 2 romana toplatma kararı
12:51 Yoğun bakımdaki tutsağın kızı: Yasaları uygulayın
12:38 Cezaevlerinde beş yılda 2 bin 258 kişi yaşamını yitirdi
12:34 Alimler, analar ve pirler: Devlet inançlardan elini çekmeli
12:30 Özgür Özel: Suç işletebilecekleri birisini kayyum diye atadılar
11:46 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:36 Bakırhan: Abdullah Öcalan 'müzakere ruhunu büyütün' dedi
11:29 Kavala: Özgürlüğü teneffüs edebileceğime inanıyorum
11:10 Amedspor taraftar yasağını yargıya taşıdı
10:57 Sultangazi’de bir kadın katledildi
09:44 Kayyıma tepki: Çözümsüzlük politikasının devamı
09:37 AYM kararı sonrası 4 tutsağa tahliye
09:20 Kürt sorunu bir varmış bir yokmuş!
09:04 Gazetecilere haber suçlaması
09:03 Munzur Gözeleri’nde keşif yapılacak: Talana müsaade etmeyeceğiz
09:02 İHD Başkanı Yılmaz: Çözümün önündeki öncelikli engel tecrit
09:01 Hêzil Çayı üzerine 3’üncü HES
09:00 01 KASIM 2024 GÜNDEMİ
00:07 Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı serbest bırakıldı
31/10/2024
23:13 Sudan'da kolera salgını: 852 kişi hayatını kaybetti
22:49 Herekol’da gözaltına alınanlar darp edildi
22:33 Irak Parlamentosu’nun yeni başkanı Mahmud Meşhedani oldu
21:40 İspanya'da sel felaketinde 158 kişi hayatını kaybetti
21:19 38 barodan açıklama: Kayyım demokrasiye darbedir
20:23 Kayıp olan Kalkan'ın cenazesi bulundu
19:35 Öztürk: Kent uzlaşısına tahammülünüz yoksa sorunu nasıl çözeceksiniz
18:56 Özel’den Erdoğan’a: Bıçak kemikte biz seçime hazırız
18:50 Amedspor’a taraftar yasağı
18:43 İçişleri Bakanlığı’ndan Esenyurt kayyımına ‘özel onaylı terfi’