WAN - ARSİSA'da Kürtçe eğitim veren Şevket Acar, asimilasyon politikalarına son verilerek, tüm halkların kendi dillerinde eğitim görebileceği bir sisteme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Kürt çocukları başta olmak üzere milyonlarca çocuk, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana anadillerinde eğitim görmekten yoksun. 9 Eylül'de start alacak yeni eğitim ve öğretim yılında da anadilde eğitim yok. Asimilasyon politikalarına karşı duran Kürtler, uzun yıllardır dillerinin eğitim ve resmi dil olması için mücadele veriyor. Wan Dil Kültür Sanat Araştırmaları Merkezi (ARSİSA) de asimilasyon politikalarına karşı yıllardır Kürtçe dil kursları veriyor.
KÜRTÇEYE DÖNÜK BASKILAR
Derneğin eğitimcisi ve yöneticisi Şevket Acar, anadilde eğitimin kabul edilmemesinin cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devam eden asimilasyon politikalarıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Kürt çocuklarına anadilde eğitim verilmesinin yasaklanmasının sıradan bir durum olmadığını dile getiren Acar, "İlk günden bu yana Kürtler ve dillerine karşı ciddi bir asimilasyon politikası var ve halen bu durum devam ettiriliyor. 'Türkçe konuş çok konuş' sözünden bu yana çizgilerini değiştirmediklerini, bugün bile Kürtçeye karşı tutumlarının aynı olduğunu görebiliriz. O dönemle bu dönem arasında hiçbir fark yok. O gün de Kürtçe konuşan katledildi ve ceza verildi bugün de Kürtçe konuşan katlediliyor ve tutuklanıyor" ifadelerini kullandı.
Derneğin eğitimcisi ve yöneticisi Şevket Acar
'ANADİLDE EĞİTİMDE ISRAR EDECEĞİZ'
Anadilde eğitimin kabul edilmemesinin temel nedenlerinden birinin Kürtçenin kabul edilmesi olduğunun altını çizen Acar, Kürt halkı anadilinde eğitim için çabalarken, iktidarın ve yandaşlarının Kürtçe kelimeleri sildirdiği bir dönemde olduklarını vurguladı. Kürt ve Kürtçeye yönelik her çalışmaya düşmanca yaklaşıldığını dile getiren Acar, "TBMM'de bile Kürtçe konuştukları zaman mikrofonu kapatıyorlar. Kürtçeyi yıllardır 'Bilinmeyen bir dil' olarak görmeleri bize bunu anlatıyor: Yüz yıllardır Kürtçeye dönük geliştirilen politikaların asimilasyon politikaları olduğunu bizlerin de bu politikaları görmediğini belirtiyoruz. Kürtçe zengin bir dildir, ne yaparlarsa yapsınlar bizler, anadilinde eğitime ısrar edeceğiz ve Kürtçenin daha çok gelişmesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
Anadilde eğitimin bir hak olduğunu vurgulayan Acar, diğer halkların da kendi dillerinde eğitim görmesi gerektiğini vurguladı. Milyonlarca Kürt'ün dilinin yok sayıldığına dikkati çeken Acar, "Yıllardır 'Kürtçe resmi dil olsun' diye çalışmalarımız var. Kürt halkı yıllardır bu talebi dile getiriyor. Fakat yetkililer görmüyor, görmek istemiyor. Bu insani ve hak olan bir taleptir. Fakat Türkiye devleti bu hakkı Kürtlere çok görüyor. Söz konusu Kürt olunca devlet bütün talepleri yerle bir ederek görmezden geliyor. Neden Kürtçe anadilinde eğitim verilmiyor? Nedeni ne olabilir? Anadilinde eğitim verildiği zaman Türkiye devleti bölünecek mi? Biz bu politikalar kınıyoruz ve kabul etmiyoruz. Kürt çocukları için anadilinde eğitim verilsin" şeklinde konuştu.
'ASİMİLASYON POLİTİKALARINA SON VERİN'
İktidarı Kürtlerin asimilasyonu politikasına son vermeye çağıran Acar, anadilin çocuğun gelişimindeki önemine işaret ederek, bu durumda ailelere ve toplumun çocuklarının gelişimi için önemli bir misyon düştüğünün kaydetti. Kürt halkının kendi anadili için ve dillerinin ilerlemesi için üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yediden yetmişe bütün herkesin Kürtçeyi her alanda yaşaması gerekiyor. Kürtçenin sokaklarda, mahallelerde, okullarda, üniversitelerde ve yaşamın her yerinde konuşulması lazım. Onlar, dilimize engel oluyorsa bizler daha çok Kürtçe konuşarak cevap olmalıyız. Kürtçe her zaman gündemimizde olmamalı. Çocuklar okula gittiklerinde bildikleri tek dil Kürtçe ve Türkçe ile tanıştıklarında gelişimlerinin önüne engel oluyor bu durum. Çünkü evde Kürtçe konuşuyor, arkadaşlarıyla Kürtçe konuşuyor, sokakta Kürtçe konuşuyor. Okula gidince aniden Türkçe ile tanışınca çocuk neye uğradığını şaşırıyor. Anadilinde eğitim için mücadelemiz devam edecek çünkü bizler dilimizle varız."
MA / Ruken Polat