İSTANBUL- İstanbul'da düzenlenen 1 Eylül açıklamasında barışın sağlanması için tecridin kaldırılması gerektiği belirtildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, Mayısta Yaşam Kooperatifi 1 Eylül Dünya Barış Gününe dair ortak açıklama yaptı. Beyoğlu ilçesinde bulunan Hacıahmet Parkı’nda halk buluşması gerçekleştirdi. “1 Eylül Dünya Barış Günü’ne giderken savaşa karşı barışı ve özgürlüğü savunuyoruz” pankartı açıldığı buluşmada, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Celal Fırat, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, Komünist Köz’ün yanı sıra halktan çok sayıda kişi katıldı.
Eylemde konuşan Murat Kalmaz, yüz yıldır Kürdistan’da kirli bir savaş yürütüldüğünü ve Kürt halkının buna karşı büyük bir direniş sergilediğini söyledi. Kalmaz, “Kimse Kürt halkının iradesini kıramaz. Bizi yok etme planları yapanlara şunu söylemek istiyorum. Siz yok olacaksınız. AKP-MHP faşizmi yok olacak. Çünkü biz haklıyız, biz hakikati savunuyoruz bu yüzden başaracağız” dedi.
‘BARIŞIN MUHATABI ÖCALANDIR’
Türkiye halklarının kalıcı bir barışa ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kalmaz, “Barışın çizgisi, yol yönteminin tecrit politikalarının kaldırılmasıdır. Öncelikle İmralı tecridinin kaldırılması gerekiyor. Kürt halkına yönelik tecrit ve baskı politikaları sürdüğü müddetçe kimse bu ülkede barıştan söz edemez. Barışı inşa etmek isteyenler öncelikle Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırsınlar. Yeniden bir müzakere süreci başlatılmalı ve Öcalan bir irade olarak tanınmalıdır. Bundan sonra artık savaş değil barışı konuşacağımız günler gelsin” diye ifade etti.
Daha sonra söz alan Milletvekili Celal Fırat, “Herkes rahatça anadilin konuşmalı, inandığı şekilde inancını yaşamalı. Yarın 1 Eylül Dünya Barış Günü gönül istedi ki bu topraklarda gerçekten sevgi egemen olsun. Coğrafyamıza bakıyorum her yerde savaş nidaları atılıyor, neredeyse her gün insan katlediliyor. Herkesin elini vicdanına koymalı ve ülkemizi nasıl daha güzel günlere taşıyacağımıza dair düşünmeli” diye belirtti.
‘KADIN GAZETECİLER İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’
Özgül Saki, televizyonlarda savaş haberi dışında başka bir gündemin olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ukrayna-Rusya’da savaş var, İsrail ve Filistin savaşı devam ediyor. Ama bu savaşların hiçbirini halklar istemiyor. Bu savaşı halkların üstüne çöreklenmiş bir avuç egemen, emperyalistler bu savaşları istiyorlar. Bu anlamda barış basit bir sözcük değil bizim için. Barış eşit, özgür bir yaşam için mücadele demektir. Bu yüzden barış mücadelesi kolay değildir bunun için önce savaşları durdurmak gerekiyor. AKP-MHP iktidarına senin Somali'de, Güney Kürdistan’da ne işin demek gerekiyor, orada askeri üstü ne yapacaksın diye sormamız gerekiyor. Biz bunları sormaya devam edeceğiz. Bütün askeri üslerin kapatılması, bütün sınır dışı operasyonlara son bulmasını istiyoruz. Katledilen Kürt kadın gazetecilerin suikastla öldürülmesine karşı mücadelemizi yükselteceğiz.”
BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI
Son olarak söz alan Mayıs'ta Yaşam Kooperatifi'nden Emir Akbaba ise halklara savaş açmış iktidarların yanı sıra Hacıahmet’te, Okmeydanı'nda ve Gazi mahallesinin özel savaş politikalarıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Özel savaş yöntemleriyle Kürt halkının kendi anadilini konuşmasının engellenmek istendiğini belirten Akbaba, “Sistem bu savaşı 90'larda köylerini yakarak göçe zorladıkları ve İstanbul mahallelerinde bir araya gelmelerini kaldıramadığı için bu baskıyı uyguluyor. Bu gün buraya bu kadar polisin yığılması da halkın gözünü korkutmak amacıyla yapılan bir yöntemdir. Bunlar vereceğimiz en güzel cevap ise bizi tekleştirmeye çalışan iktidara karşı daha fazla bir araya gelmek, daha fazla mücadeleyi büyütmek olacak” dedi.
Etkinlik, yapılan konuşmaların ardından halay ve zılgıtlarla son buldu.