Ailesini ziyaret etmek için gittiği Halep kentinden 25 Ekim 2023 tarihinde Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönerken Pêşxabûr (Sêmalka) Sınır Kapısı’nda KDP’ye bağlı birimler tarafından alıkonulan haber ajansı Rojnews’in Arapça servisi editörü Süleyman Ahmet'ten tam 169 gündür haber yok.

 

Avukatların tüm başvurularına rağmen Süleyman Ahmet’in nerede tutulduğu öğrenilemezken, Rojnews yaptığı açıklama ile arkadaşlarının yaşamı ve güvenliğinden KDP’yi sorumlu tuttu.

 

 

169 gündür hakkında hiçbir açıklamada bulunulmayan Ahmet'in yaşamına dair endişeler artmış durumda. Federe Kurdistan Bölgesi’nde gazetecilik yapan meslektaşı Rêbaz Hesen, dayanışma çağrısında bulundu.  

 

KDP KANUN VE YASALARI TANIMIYOR

 

Süleyman Ahmet’in başına gelenler örneğinde görülebileceği gibi, Federe Kurdistan Bölgesi yönetiminde bulunan KDP'nin kanun ve yasaları tanımadığını söyleyen gazeteci Hesen, "Başûr Kurdistan'da yıllardır çok büyük direniş ve mücadele veriliyor. Bu mücadelede çok büyük bedeller verildi. Bu mücadele de özgür bir ülke kurmak ve bu ülkede dünyada bulunan her bir Kürdün özgürce yaşaması için verildi. Ancak Kürtler özgür değil, Kürt gazeteciler özgürce yazıp çizemiyor” dedi. 

 

'AHMET ŞAHSINDA İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR'

 

6 aydır meslektaşları Süleyman Ahmet'ten haber alamadıklarını belirten Hesen, “Onun gözaltına alınması ve durumu ile ilgili hiçbir bilgi verilmemesi yasalara ve kanunlara aykırı. Kanunlara göre, bir insan gözaltına alındığında avukatları ve ailesiyle görüşme hakkı vardır. Ancak 6 aya aşkındır süredir bütün çabalarına rağmen, asayiş güçleri avukatlarının müvekkilleriyle görüşmesine izin vermiyor ve engelliyor. Bugün gazeteci arkadaşımız şahsında insan hakları ihlal ediliyor” ifadelerini kullandı.

 

'GAZETECİLİK SUÇ DEĞİL'

 

KDP'nin bu şekilde gazeteciliği illegalize etmeye çalıştığını söyleyen Hesen, “Hiç kimsenin bu haksızlığa karşı sessiz kalmaması gerekiyor. Herkes Ahmet’in gazeteci olduğunu biliyor. Ahmet hem Rojava'da hem de Başûr'da gazetecilik yaptı. Gazetecilik suç değil. Eğer ‘gazetecilik suçtur’ diyorlarsa da bu suça açıklık getirsinler. Eğer ki bir suçu varsa avukatın görüşmesine izin versinler ve suçunun ne olduğunu öğrensin” diye belirtti.

 

'BU TAVIR GAZETECİLİK ÜZERİNDE TEHDİT'

 

Gazeteci Hesen, KDP'nin Süleyman Ahmet’e yönelik tavrının gazeteciliğe dönük bir tehdit olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: “Şüphesiz burada gazetecilik yapan her bir gazeteci ve KDP hükümetini eleştiren her bir birey hedef olarak seçiliyor. Bugün dünya genelinde de KDP'nin bu tavrına dönük eleştiriler var. Ülkemizde özgürlük var ama gazetecileri tutukluyorlar. Kürtler, Başûr ve Rojava'da DAİŞ’e karşı ortak bir mücadele ile direndi. Bugün dünyada Kürtler demokratik ve özgürlükçü bir halk olarak tanınıyor. Ancak Kürt bir hükümet bugün Kürt bir gazeteciyi tutukluyor ve yaşamı konusunda haber vermiyor, avukatları ile görüştürmüyor. Ahmet’ten haber almak istiyoruz. KDP'nin bu tavrı gazetecilik üzerinde bir tehdittir.” 

 

TEPKİLER YETERSİZ!

 

Bizzat gazeteciliğin tehdit altında olmasına rağmen Ahmet'in alıkonulmuş olmasına yönelik tepkilerin yetersiz olduğu eleştirisinde bulunan Hesen, “Başûre Kurdistan'da gazeteciler özgür değil. Halen günümüzde gazeteciler tutuklanıyor. Ancak tepkilerin yetersizliğinden dolayı da bırakılmıyorlar. Gazetecilerin sesi daha yüksek çıkmalı. Bütün gazetecilere, siyasetçilere, aktivist ve demokratik kesimlere çağrımız; bu hukuksuzluğa karşı sesinizi yükseltin. Eğer ses çıkartmazsak KDP'nin baskı ve tehditleri daha da artacaktır” uyarısında bulundu.

 

MA / ZEYNEP DURGUT