'Öcalan’ın paradigması dünyaya sürgün veren gür bir ağaca dönüştü'

img
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik komployla sonuç alınıp alınmadığının anlaşılması için 25 yıllık sürece bakılması gerektiğini belirten tutsak Selver Yıldırım, "Öcalan’ın paradigması yenilmek şöyle dursun tüm dünyaya sürgün veren gür bir ağaca dönüştü” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinde küresel güçlerin ortaklığında gerçekleşen uluslararası komployla Türkiye’ye getirilmesinden bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutuluyor. 3 yılı aşkın süredir Abdullah Öcalan ve beraberinde tutulan tutsaklardan hiçbir haber alınamıyor. 3 yılı aşkındır devam eden iletişimsizlik altında tutulan Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin boyutunu ve paradigmasını 4 Nisan vesilesiyle 25 yıldır cezaevinde tutulan Selver Yıldırım ile konuştuk. 
 
Ağır hasta tutsaklar listesinde olan ve Sincan Kadın Cezaevi’nde tutulan Yıldırım’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
 
İmralı Cezaevi sisteminde “hukuk” adı altında tanımlanan uygulamaları nasıl yorumlayabiliriz?
 
‘Liderdir, her şeye güç getirir’ diye baktığımız için yaşatılan zulmü kanıksıyoruz, şartlarını normalleştiriyoruz. Hukuksuzluk bu kadar güçlü ve bu kadar uzun sürmüş ise bunda bizim bu tavrımızın payı var.
 
Egemen bir yapı bir halkı, bir grubu kültürel soykırım yoluyla kendisine katmak ya da fiziki soykırım ile kendisi için tehlike olmaktan çıkarmak isterse elbette ona normal hukukun ötesinde, üstünde ‘özel’ bir hukuk uygular. Bizim hukuksuzluk dediğimiz hukuk… Türk devleti de Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkına bu her iki soykırım tipini de içeren özel bir hukuku uyguladı. Epey mesafe de kat etti. Tam da sonuç almaya yakın olduğunu düşündüğü anda bu halkın ölmek istemeyen yanı Sayın Öcalan şahsında çığlık çığlığa dile geldi adeta ve yaşama tutundu. Onun, ‘İğne ile kuyu kazmak’ diye nitelediği çabalarıyla ölümcül durum tersine çevrildi. Yüzlerce yıllık Türk devleti geleneği söylendiğine göre tarihinde ilk defa bir isyan karşısında bu kadar çaresiz kaldı. Onu bastırmayı başaramadı. Giderek kendi yenilgisini hatta tükenişini bu isyanda gördü. Bu yüzden büyük zalimliklere, hukuksuzluklara girmekten geri durmadı. En büyük zulmü de isyanın lideri olarak Sayın Öcalan'a uyguladı, uygulamaya devam ediyor. Açıkçası değil yaşamak, bir anlığına empati yaparken bile insanın katlanmakta zorlandığı bir tecrit ve işkence durumu yıllardır sürüyor. 
 
Evet, önderimizdir, çok güçlüdür, inanılmaz direngendir ama sonuçta o da bir bedendir, bir insandır ve bizim gibi canı acıyor. Lider de olsa, etten kemikten bir insan olduğunu fazla unuttuğumuz için, ‘Liderdir, her şeye güç getirir’ diye baktığımız için yaşatılan zulmü kanıksıyoruz, şartlarını normalleştiriyoruz. Hukuksuzluk bu kadar güçlü ve bu kadar uzun sürmüş ise bunda bizim bu tavrımızın payı var. Günü kurtaran, namusu kurtaran çabaların ötesine geçmediğimiz sürece de öyle olacak. Zaten İmralı kapılarını açacak olanın, yoldaşları ile birlikte halkı olduğunu biliyor ve bekliyor.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim ve 15 Şubat komploları ile Ortadoğu'ya bir operasyon başlatıldı. Öcalan bu süreci, Ortadoğu'ya yönelik müdahale öncesinde kendisinin “tasfiye” edilmesi olarak tanımlıyordu. Bugün bu çerçeveden Ortadoğu ve Kürdistan'a baktığımızda komplonun başarıya ulaştığını söyleyebilir miyiz?
 
Sovyet bloku ile batıdan oluşan çift kutuplu dünya dengesi hem de geleneksel dini, kültürel değerleri nedeniyle Ortadoğu coğrafyası kapitalist sömürüye görece kapalı durumdaydı. Sovyet sisteminin çöküşü, ardından gelen Körfez Savaşı ile bu nispeten korunaklı durum bozuldu. Yeraltı, yerüstü zenginlikleri ve stratejik coğrafik konumu nedeniyle tarihi boyunca sayısız işgal yaşayan Ortadoğu, bu sefer de "BOP" denilen proje ile hem de demokrasi, insan hakları gibi en güzel insanlık değerleri kullanılarak sömürüye açılmak istendi. Süreçler bilindiği için ayrıntıya girmek istemiyorum. Ayrıca kendisini dünyanın tek hakimi ilan eden bir sistem, herhangi bir toprak parçasının kendi hegemonya alanının dışında kalmasına tahammül edemez, etmesi düşünülemez. 
 
Sayın Öcalan'ın önderlik ettiği Kürt Özgürlük Hareketi, temsil ettiği komünal, demokratik değerlerle, üstelik epey de başarılı görünürken, bu amacın önünde engel konumundaydı. Bu yüzden yüzyılın başında yaptıkları anlaşmalarla bıçakladığı Kürt halkını, ikinci kez bıçaklamak anlamına gelen uluslararası komployu gerçekleştirmekten çekinmediler. Komplonun başarıya ulaşıp ulaşmadığı geçen 25 yıllık sürede kimin ne duruma geldiği bakılarak anlaşılabilir. Rojava Devrimi ile kendini kalıcılaştırdı; dünya halkları tarafından daha çok tanınmaya, benimsenmeye, umut olarak görülmeye başlandı. Yenilmek şöyle dursun tüm dünyaya sürgün veren gür bir ağaca dönüştü. 
 
Komplocu ortaklara bakalım bir de; Hepsi ya savaşta ya da savaşın eşiğinde. ABD'nin, Rusya'nın, İsrail'in, AB’nin hali ortada. İç sorunları kriz, dış sorunları savaş üretiyor. Ortadoğu'ya düzen vermeye gelirken kendi düzenlerini kaybettiler ve uzun vadede yenilmekten kurtulamayacaklar. Halkın deyişiyle; dönüp sahibini vuruyor kötülük.
 
Mutlak tecrit altında, kısıtlı iletişim imkanları ile ortaya koyduğu paradigma ile ezilen, yok sayılan, emekçi ve devletsiz halklar başta olmak üzere birçok kesim tarafından Öcalan’ın düşünceleri mücadele gerekçesi olarak kabul edilmekte. Halkların Öcalan’ı sahiplenmelerinin ana nedeni nedir?
 
Soruyu iki yönden ele alacağım. Birincisi, Önderlik artık hepimizin macerasına dönüşmüş olan kendi macerasını AİHM’e sunduğu savunmalarında anlatır. Kapitalist Modernite karşısındaki zorlanmaları ile anlam arayışı onu Kürt kimliği ile karşı karşıya getirir. Yani birey olarak kendi sorununu çözmek istiyorsa, önce Kürtlük sorununu çözmelidir. Uzun uğraşlardan sonra yaşanan tıkanmalar onu sorununun dünya sorunlarından ayrı olmadığı noktasında taşır. Eğer Kürtlük özgür yaşanacaksa, dünya halkları da özgürleşmeden olmaz. Böylece evrensel çözümlere ulaşır. 
 
İmralı süreci bu arayış ve ulaşılan çözümlerin doruk noktasıdır ve ‘Üçüncü Doğuş’ olarak tanımlanır. 
 
İkincisi, doğal toplumdan bir sapma olarak tarif edilen ataerkil devletçi sistemin en çığırından çıkmış uç noktası olarak kapitalizmin dünyayı getirdiği hal ortada. Sorunların kördüğüm olmadığı tek bir yaşam alanı ve mekan yok. Ekonomiden ekosisteme, siyasetten ahlaka, kadın sorunundan erkek sorununa, hatta metafizik düşünsel alana kadar kriz yaşanmayan tek yer yok.  Bu kriz durum mentalitesine göre herkes çözüm üretmeye çalışıyor. Geniş bir coğrafyada etkili olan reel-sosyalizm -uzun yıllar insanlık için en büyük umut kaynağı olmuş- tam ve bütünlüklü bir çözüm üretemedi hatta kendisi sorunların parçası, bir kaynağı durumuna düştü. Önderliğin dile getirdiği gibi, burjuva düşünce yapısını aşamadı ve yıkılmaktan kurtulamadı.
 
50 yılı aşan emeğine elbette müthiş zekası eşlik ediyor. Hakeza tüm insanlığı kendisinde sentezleme noktasına vardıran büyük insanlık sevgisi. Buna tüm canlıları ile birlikte doğayı da eklemek gerekir.  
 
Dünyanın hemen her yerinde çeşitli direniş hareketleri gelişti, ancak köklü ve bütünlüklü çözümler üretilemedi. Bundandır ki özgür halkların önderi Sayın Öcalan'ın zindan koşullarında geliştirdiği perspektifler giderek daha çok dikkat çekmeye başladı. Savunmaları birçok dile çevrildi. Onun bizzat zeminini hazırladığı ve fikirlerinin adeta test edildiği yerde dönüşen Rojava Devrimi de düşüncelerinin daha da dikkatle izlenmesine, benimsenmesine sebep oldu. Ondan önce mücadelenin dağ koşulları (fiziki zorlukları ve gizlilik sorunları nedeniyle) başka insanların gidiş gelişine fazla açık değildi. Rojava Devrimi bu engeli kaldırdı. Dünyanın her yanından insanlar gelip incelemeye başladılar, gittikleri alanlara taşırdılar. Böylece yaya yürüyen tanınma ve büyüme durumu deyim yerindeyse koşmaya başladı. Uçuşa geçmesi de öyle görünüyor ki uzak değil.
 
Toplumun her kesimi bu fikirlerde kendisini buldu. Çünkü sorunların hem bireyleri, hem grupları ilgilendiren tekil yönleri hem de bu tekilliklerin evrensel boyutları bir bütünlük içinde çözümlendi. Örneğin; kadın sorunu erkek ile, erkek devlet ile, devlet ataerkillik ile, ataerkillik sınıflı uygarlıkla bağ içinde birbirinden ayrıştırılamaz ele alınıyor, aynı yöntemle çözümler üretiliyordu. Böyle olunca kurtuluş ne kadının, ne ulusun, ne sınıfın tek başına birinin öncelikli diğerinin ikincil olduğu değil, hepsinin birlikte ve birbiriyle bağ içindeki kurtuluşu oluyordu. Böyle ki Sayın Öcalan önce birey olarak kendisinin sonra kurup geliştirdiği hareketi dünyanın bir laboratuvarına dönüştürdü. Sorunlar ilk önce onda en şiddetli haliyle yaşandı, acısı çekildi ve çözümü-çaresi geliştirildi. Sonra dışa, topluma taşırıldı. Nietzsche diyor ya, ‘Kanla yazılan ezberlenmek ister.’ Sayın Öcalan, kanı da aşarak kendi deyimiyle hücre hücre kendisini eriterek canıyla yazdı tüm eserini. Bugünlerde bol bol ‘dünya lideri’ çıkıyor. Ucuzca başkalarının emeği üzerine konarak ‘dünya lideri’ olunuyor. Gerçek peygamberlerin çıkış dönemlerinde sahte peygamberlerin çoğalması misali. 
 
Özgür halk önderinin halklar tarafından benimsenmesi, önder olarak görülmeye başlanmasının, düşüncelerinin mücadele vesilesi yapılmasının arkasında böyle bir adanmışlık var. 50 yılı aşan emeğine elbette müthiş zekası eşlik ediyor. Hakeza tüm insanlığı kendisinde sentezleme noktasına vardıran büyük insanlık sevgisi. Buna tüm canlıları ile birlikte doğayı da eklemek gerekir. Biraz romantikleştirerek söylersem: O dünyayı aradı, dünyanın O'na ihtiyacı vardı. Sevgiyle, özlemle hatta ölümüne sahiplenilmesinin sebebi budur.
 
Atina ve AİHM savunmaları farklı ülke ve üniversitelerde ders konusu yapılırken, Türkiye ise Abdullah Öcalan'a hem fiziksel hem de fikirsel bir tecrit uyguluyor. Bunun altında hangi nedenler yatıyor?
 
Gelişimler öyle gösteriyor ki dünya üniversiteleri giderek daha fazla önemsemeye, Türk devleti de onurlu ve gerçek bir barışa yanaşmadığı sürece daha fazla korkmaya devam edecek.
 
Önderliğimizin fikirlerini erkenden anlayıp uygulamak bizim için her zaman bir handikap olmuştur. Fakat bu anlamda durumunun avantaja dönüştüğü bir yer var. Türk Devleti için onun zamanında anlayamamak gerçek bir felaket olmuştur, kendisi için. Sanırım bu fikirleri dar bir aydın kesimin ya da küçük grupların ilgisini çekecek, ötesine geçemeyecek, hele devlete fiske bile vuramayacak entelektüel sayıklamalar olarak gördü. Önemini anlayıp tedbire başvurduğunda ise artık çok geçti. 
 
Özellikle Rojava Devrimi, bu düşünceleri uyguladıklarında ataerkil-devletçi kapitalist sistem için ne kadar tehlikeli olabileceklerini gösterdi. Aslında bir kurnazlığa da değinmem gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi savunmalarında geliştirilen birçok çözüm önerisini devlet, deyim yerindeyse, çalarak kendisi hayata geçirmek istedi. Zaten iktidarın bu kadar uzun süre ayakta kalmasının en temel sebeplerinden biri de budur. Anladırlar ki atı alan Üsküdar'ı geçecek. Derinden anlayıp uygulama kapasiteleri olmadığından Üsküdar'ı geçemeden çamura saplandılar. Bu yüzden can havliyle kitaplarını yasakladılar, aile ve avukat görüşlerini yıllardır yaptırmıyorlar, telefon görüşmesine izin vermiyorlar, posterleri yasak, hatta ismin önüne kötü bir sıfat ekleyerek söylemezseniz ceza konusu yapıyorlar. 
 
Neyse ki dünya üniversitelerinde kitaplarının ders olarak okutulmasını henüz engelleyecek güçte değiller. Gelişimler öyle gösteriyor ki dünya üniversiteleri giderek daha fazla önemsemeye, Türk devleti de onurlu ve gerçek bir barışa yanaşmadığı sürece daha fazla korkmaya devam edecek.
 
MA / Dicle Müftüoğlu

Diğer başlıklar

16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç
09:01 Wêranşar'da Çarşema Sor kutlanacak
09:00 16 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:30 Qileban’da kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
08:17 DAİŞ’liler 100 küçükbaş hayvan kaçırdı
08:10 91 kurum ve isimden CPT'ye İmralı mektubu
15/04/2024
21:55 AK önünde Abdullah Öcalan için miting: Sessizliği kabul etmeyeceğiz
21:34 İsrail'den İran saldırısına karşılık verme kararı
21:27 Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail mart ayında 6 gazeteciyi öldürdü
19:14 Girê Sor’da aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
18:34 Adana Kadın Platformu’ndan fail H.İ’nin beraatine tepki
17:12 Şemzînan’da polisten yurttaşlara tehdit ve hakaret
16:48 DEDAŞ'tan boş daireye 34 bin TL fatura!
16:36 Adalet Bakanlığı’nın üç kapısı da Emine Şenyaşar’a kapalı
16:28 BES-AR: Yoksulluk sınırı 66 bine dayandı
16:23 Üniformalı tacizine tepki: Özsavunmamızı geliştireceğiz
15:59 Medet Serhat'ın mezarına saldırıya dair suç duyurusu
14:59 Şirnex’te mahalle bekçisi bir kişiyi vurdu
14:53 Yargıtay savcısı Deniz Poyraz davasında taleplerin reddini istedi
14:15 Kamu emekçileri vergide adalet istedi
14:12 DEM Parti’den avukat Akalın’ın mezarına ziyaret
13:37 Sêrt kayyımının bıraktığı borç: 456 milyon TL
13:35 Kürt müziğinin son 13 yılından seçme eser akorları kitabı çıktı
13:33 Temelli'den Meclis'teki partilere: Ders çıkarma zamanı
13:14 İran 2 kolberi katletti
12:28 ‘Büyüyen mücadelemiz tecridi kıracak’
12:19 Beşiktaş yangınında itfaiye raporu çıktı
12:14 İsrail'de 'savaş kabinesi' toplanacak
12:14 Bütçe açığı daha ilk çeyrekte 500 milyar TL’yi geçti
11:58 Yargıtay seçimleri 17'nci tura kaldı
11:39 DİB’ten Kobanê Davası çağrısı: Hukuksuzluğa karşı tutum alın
11:10 Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin yasaklanmasına dair kanun teklifi
11:00 Merkez Bankası’ndan rekor zarar!
10:33 Benzine yılda yüzde 113 zam
10:25 Erkek şiddeti: 1 kadın katledildi 1 kadın ağır yaralı
10:09 TÜİK'in Şubat ayı işsizlik rakamı: 8,7
10:05 Biradost'a hava saldırısı
09:56 Gram altının fiyatı 2 bin 455 TL'yi aştı
09:49 Adalet Nöbeti eylemi farklı bir evreye taşınacak
09:37 Eylemdeki tutsak: Sesimizi herkese duyurun
09:12 Botan Vadisi bahar renklerine büründü
09:08 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebiyle eylemde
09:07 KDP istihbaratının alıkoyduğu gazeteciden haber yok
09:06 Özel savaşa karşı mücadele hattı: Xwebûn
09:03 İhlallere karşı 'sokakta mücadele' çağrısı
09:01 Sêrtliler kayyım tahribatının ortadan kaldırılmasını bekliyor
09:00 15 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
14/04/2024
22:35 Teleferik kazasına ilişkin 5 tutuklama
22:27 Mûş'ta dereye düşen çocuk yaşamını yitirdi
21:20 75 yaşındaki tutsak Hatice Yıldız baygınlık geçirdi
20:05 Uzman çavuş tacizi Manisa’da protesto edildi
19:24 Amed’de galibiyet sevinci
18:38 Nehre düşen çocuk hastaneye kaldırıldı
18:35 Şarbajêr’e SİHA saldırısında bir genç katledildi
17:23 Amedspor, Kastamonu engellini aştı
16:48 Gümüşhane seçimlerinin yenilenme talebine ret
16:39 Özsavunmada bulunan kadın gözaltına alındı
16:09 30 yıllık tutsak tahliye edildi
15:28 Hakan Fidan İran Dışişleri Bakanı ile görüştü
14:55 9 kişinin öldüğü silahlı kavganın firari zanlısı 10 ay sonra yakalandı
14:36 Nisêbîn’de tacize karşı yürüyüş: Şiddete karşı özsavunmamızı geliştireceğiz
13:36 Tutsak yakınlarının Adalet Nöbeti farklı eylemlerle sürecek
13:05 Taciz faili uzman çavuşu darp eden 4 kişi serbest bırakıldı
12:45 İSİG: 3 ayda 425 işçi hayatını kaybetti
11:59 TJA’dan kampanyaya dair açıklama: Mücadele her koşulda sürecek
11:06 İran saldırının sonuçlandığını duyurdu, ABD’den İsrail’e uyarı
10:17 İsrail: İran yaklaşık 290 füze ve İHA ile saldırdı
10:14 İsrail çağrı yaptı: BM Güvenlik Konseyi bugün toplanıyor
09:51 Türkiye Metîna’da iki köyü bombaladı
09:44 Jin Dergi ‘Kadınların birleşik özgürlük mücadelesi ve Üçüncü Yol’ başlığıyla çıktı
09:11 Gazeteci Ahmet’ten 173 gündür haber yok
09:10 Ekonomist Önder: 'Beka' söylemi halklarda karşılık bulmadı
09:06 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi devam ediyor
09:01 Muayene raporu olmadan tutuklanan çocuk cezaevi kapısından döndürüldü!
09:00 14 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:54 THY ve Pegasus İran uçuşlarını iptal etti
13/04/2024
23:41 Soma’da iş cinayeti
23:28 İran, İsrail’e saldırı başlattı
22:52 Ürdün hava sahasını kapattı, İsrail'de okullar tatil edildi
22:42 Tecride karşı Kopenhag ve Mannheim’de miting
22:36 Şengalli kadınlar özsavunma hamlesi başlattı
20:33 Beyoğlu'nda silahlı saldırı: 1 kişi hayatını kaybetti
20:28 Zenûbiya Kadın Topluluğu'ndan şiddete dair açıklama
20:21 Gazeteci Dilan Oynaş tahliye edildi
19:13 Hedef gösterilen Evren Barış Yavuz tutuklandı
17:17 Teleferik kazasıyla ilgili 13 kişi hakkında gözaltı kararı
17:10 Meletî’de 3.7 büyüklüğünde deprem
17:05 Taciz faili uzman çavuş gözaltına alındı
16:58 1 Mayıs Platformu’ndan işçi katliamlarına karşı Taksim çağrısı
16:39 Teleferik faciasında 17 kişi hastaneye kaldırıldı
16:30 TJA'dan uzman çavuş tacizine tepki: Sessiz kalmayacağız
16:09 Qoser’de fidan dikimi gerçekleştirildi
16:08 Başkaya’nın ‘Uygarlık Paradigmasını Değiştirmek’ kitabı okuyucuyla buluştu
16:02 Edirne'de bir kadın katledildi
15:57 Adalet Nöbeti: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünde ısrarcıyız
15:52 DEM Parti Kadın Meclisi’nden uzman çavuş tacizine ilişkin açıklama
15:14 Pakistan’da silahlı saldırı: 10 kişi katledildi
15:06 İHD, hasta tutsak Demir, Güvel ve Zoraslan’ın tahliyesini istedi
14:49 Uzman çavuş tacizi yürüyüşle protesto edildi: Fail korumaya alındı
14:28 3 kişiyi katleden Cihan Oral hala yakalanmadı
14:08 Kayıp yakınları 3 kentte kaybettirilenlerin akıbetini sordu
13:55 Mexmûr’da yeni belediye eşbaşkanları belirlendi
13:54 Cumartesi Anneleri Ali İhsan Dağlı’nın faillerinin yargılanmasını istedi
13:32 Makine Mühendisleri Odası'ndan 'teleferik' açıklaması: Kontroller yapılmadı
13:28 Teleferik direği heyelan nedeniyle kırılmış!
13:00 Fransa’nın Türkiye’ye teslim ettiği kişi cezaevine konuldu
12:56 Avustralya’da alışveriş merkezine saldırı: 5 ölü
11:43 Eynerce Deresi fabrika atıkları nedeniyle köpüklü akıyor
11:30 Teleferik faciasında tahliye çalışmaları sürüyor: 128 kişi kurtarıldı
10:58 Mêrdîn'de ekmeğe yüzde 33 zam
10:51 MKM’de tenbûr atölyesi
10:03 İsrail’le ticarete dair paylaşıma gözaltı
09:44 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:42 Gazeteci Ahmet 172 gündür KDP istihbaratının elinde
09:37 Ege Denizi’nde deprem
09:25 Çand Ma'dan kitap ve tembur kampanyası
09:11 Gazeteci Işık: Erdoğan uluslararası görüşmelerle tutunacak dal arıyor
09:08 Depli besiciler dertli: Günü kurtarıyoruz
09:06 Tecavüze uğrayan kadın: Dayanışma güç verdi, artık korkmuyorum