Kobanê Davası’nda son sözler alınıyor: İlk sözümüz ne ise son sözümüz de odur

img

ANKARA - Kobanê Davası’nda hüküm öncesi son sözlerini söyleyen tutsak siyasetçilerden Alp Altınörs, “Bu davada ilk sözümüz ne ise son sözümüz de odur”; Ali Ürküt, “Bu dosyaya dair ilk sözünü siyaset söyledi”; Ayla Akat Ata “Bedel ödemeye hazır olanlar amacına ulaşacaktır” dedi. 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişi hakkında açılan davada bugün son gün. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafında Sincan Kampüsü’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada tutsak siyasetçiler hüküm öncesi son sözlerini söylüyor. 
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada siyasetçilerin bazıları duruşma salonunda bazıları ise SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Gazeteci Hüseyin Aykol ile DEM Partililerin de bulunduğu çok kişi duruşmayı izliyor. 
 
‘İLK SÖZÜNÜ SİYASET SÖYLEDİ’
 
Duruşmada ilk olarak tutsak siyasetçi Ali Ürküt konuştu. “Bu dosyayla ilgili ilk sözünü siyaset söyledi” diye sözlerine başlayan Ürküt, “Bu dosya siyasi saiklerle önce savcılığın önüne, sonra da sizin önünüze konuldu. Dolayısıyla kamuoyunun vicdanına mahkûm edilmiş ilk sözü iktidar söyledi. İnanıyorum ki bu tarihte de böyle anılacak” dedi. 
 
‘BUNUN ADI KOBANİ KUMPAS DAVASIDIR’
 
Ürküt, şunları söyledi: “Bunun adı Kobani Kumpas Davasıdır. Savcılık ve mahkeme siyasi iktidarın kendilerine biçtiği role uygun olarak kendilerine düşeni yaptı. Önce tamamen gerçek dışı, gerçeklikle alakası olmayan bir iddianame hazırladı. İddia makamı bir sürü yalan tanıkların beyanları ile iddianame hazırladı ve savcılık da onun devamında mütalaa hazırladı. Tabii ki asıl sıra ve son söz sizdedir. Üç yıldır dilimiz döndüğünce söyledik ve yalan iddialara cevap vermeye çalıştık. Sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Çok fazla uzatmayacağım ama bir tarihi hatırlatma yapacağım. Seyit Rıza'ya son söz sorulmuş ve ‘Ne istiyorsun? Denilmiş. Seyit Rıza’da ‘Oğlumu benden sonra idam edin’ demiş ama mahkeme heyeti tam tersini yapmış ve oğlunu kendisinden önce idam etmişler. Yine Adnan Menderes’i idam edenler bugün tarihte nasıl anılıyorlar hepimiz biliyoruz. Deniz Gezmişlerin, üç fidanların kalemini kıranların tarihten nasıl anıldıklarını herkes biliyor. Gezi ve Kobani Kumpas davaları da böyle anılacak tarihte. 
 
Dolayısıyla hukukun gereği, adaletin gereği yapılacaksa bu dosya derhal düşürülmeli. Son olarak ve sözün en önemlisi, bizi yalnız bırakmayan başta avukatlarımıza ailemize ve herkese çok teşekkür ediyorum. 
 
ALP ALTINÖRS: SÖZÜMÜZDEN DÖNMEYİZ
 
Ardından söz alan bir diğer tutsak siyasetçi Alp Altınörs, birlikte yargılandığı tüm arkadaşlarına ve salonda bulunan eşine selamlarını ilerek savunmasını yaptı. Altınörs, şunları söyledi: “Sözümüzden dönmeyiz, çağrımızı inkardan gelmeyiz. Sözümüz özgürlük ve sosyalizm içindir. Kalem ile yazılanı balta ile kesemezsiniz. Halkların dayanışmasını yargılayamazsınız. Milyonların yazdığı bir tarihi mahkeme salonlarında yalancı tanıklarla, kumpas davalarıyla yeniden yazamazsınız. Bizim bu davada ilk sözümüz ile son sözümüz aynıdır. Çağrımız meşrudur; bir soykırımı önleme amaçlıdır. 
 
SİZE DÜŞEN KUMPAS DAVASINI KAPATMAKTIR
 
Mahkeme heyeti olarak size düşen, bu kumpas davasının kapağını kapatıp, beraatla sonuçlandırmaktır. IŞİD terörüne, IŞİD soykırımına karşı yapılmış bir çağrıyı mahkum ederseniz; isimleriniz IŞİD’in yanına yazdırmış olacaksınız. Demokratik protesto çağrısı yapmak suç değildir. Halkların Demokratik Partisi'ne üye olmak, merkez yürütme kurulunda yer almak da suç değildir. Bunların tümü anayasanın koruması altındaki demokratik haklardır. Dolayısıyla ortada hiçbir suç yoktur. Ama peşinen yatın vardır. Beraatımızı, beraatımızı, beraatımızı talep edelim.” 
 
AYLA AKAT ATA: BİZİ DUYMAYI TERCİH ETMEDİNİZ
 
Ayla Akat Ata’da diğer tutsak arkadaşları gibi davanın başından bu yana kendilerini yalnız bırakmayan avukatlar başta olmak üzere aile ve dostlarına özel selamlarını ileterek savunmasını sürdürdü. Akat Ata, şunları dile getirdi: “Yargılama süreci içerisinde 2014'te yaşananları ve o günün toplumsal gerçekliğini, şimdiki ana boğma ısrarınız karşısında yaşananların tarihle olan bağını ortaya koyarak diğer dosya arkadaşlarım gibi iddianameye konu olan yalanların, çarpıtılan gerçekliğin ve maskelenen sorumlulukların altını çizmeye çalışmıştım. Yazık ki bizi duymayı tercih etmediniz. Hatta ara kararlarınızla susturmaya bile çalıştınız. Tıpkı, Meloslara seslenen Atinalı elçiler gibi…  Güçlü ne isterse onu yapar, zayıf ise kendisinden istediklerini kabul etmek zorundadır dediniz. Varsın olsun. Ne diyordu Nazım? Sen yanmazsan, ben yazmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. Ben, bu yolun sonundaki ışığı görebilecek kadar mesafe kat etmiş biriyim. 
 
SAYN ÖCALAN’IN SAVUNMALARI İLE İFADE ETMEK İSTİYORUM 
 
Hakkımda açılan onlarca soruşturmaya konu olmuş, bugün yargılandığım bu iddianın en büyük savunucusu ve öncekilerde olduğu gibi olası bir çözüm sürecinin de baş müzakerecisi olduğuna inandığım Sayın Öcalan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sunmuş olduğu savunmasında ifade ettiği birkaç cümleyi kararınızda etkili olacağı düşüncesiyle ifade etmek istiyorum. Kürt ilişkileri kavimsel ve devletsel bağlamda el alınırken Anadolu ve Mezopotamya'nın jeopolitik ve jeostratejik bağları dikkate alınmadan doğru çözümlere varılamayacaktır. İki toplumun yoğunlaştığı coğrafyalar arasında tarih boyunca sıkı jeopolitik ve jeostratejik yaklaşımları da belirleyen şimdiyi de belirleyen bu ilişkiler; ancak bütünsel bir yaklaşım ile doğru çözümlenebilir. Türk Kürt ilişkilerindeki tarihsel gerçeklik ortaklıkların gönüllük temelinde olması günümüzde Kürt sorununun çözümü açısından tüm derinliğiyle anlaşılmak durumundadır. Kürtler tarihte Türklerle karşılaştıklarında hep ortaklığa yakın bir müttefiklik statüsünde yaşamayı tercih ettiler. Bu yaşamı fethettikleri ya da zorla boyun eğdirildikleri için değil, çıkarlarına uygun buldukları için benimsediler. Malazgirt, Çaldıran ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın neredeyse beş yüzyıllık aralıklarla aynı stratejik gerekçeler temelinde ortaklaşa girişilmiş ve kazanılmış savaşlar olması bu gerçekliği doğrular. Türk Kürt ilişkileri tarih boyunca karşılıklı rızaya dayanan ve güçlü stratejik, dinsel, siyasal, ekonomik, kültürel temelleri bulunan ilişkilerdir. Uluslar Kürt sonunda yaşanan demokratik birlikteliği tekrar cumhuriyetin temeli yaparak yürümek Türkiye'ye kazandıracak tek yoludur. Cumhuriyeti cumhuriyet yapan 1919-1922 yılları arasındaki Ulusal Demokratik Savaş İttifakı'dır. 
 
ER YA DA GEÇ… 
 
Ve er ya da geç bu ülkede barışı isteyenler, savunanlar, örgütleyenler, bunun için bedel ödemeye hazır olanlar amacına ulaşacaktır.  Buradan son sözüm; ezilen tüm halkların özgürlük mücadelesine duymuş olduğum saygının gereği olacaktır. Ve onlar için de bu mücadelenin ezilen tüm dünya halkları için verilen bir mücadelenin parçası olduğu hissi ile ifade edeceğim. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın ezilen halkların özgürlük mücadelesi diyorum. Yaşasın kadınların özgün, özerk, örgütlü mücadelesi diyorum. En son olarak da Jin Jiyan Azadî…” 
 
Duruşma diğer tutsak siyasetçilerin savunmaları ile sürüyor.
 
AYNUR AŞAN: SON SÖZÜMÜZ BİTMEZ 
 
Son sözleri istenen Aynur Aşan da kendileri için son sözün olmadığını, yeni bir başlangıç ve yeni bir adım olduğunu belirtti. Aşan, “Son sözümüz hiçbir zaman bitmez. Dolayısıyla bizim için durmak yoktur. Biz sürekli mücadele edeceğiz, çalışacağız. Bir davayla ilgili de birkaç cümle söylemek istiyorum. Yazdım ben. Türkiye, tarihinde yeni bir adaletsizlik sayfası açtı. Bu dava Sokrates'in davasıdır. Sokrates; ‘Benim yargılanmam bir sunumdur. Atina soylularına bir sunumdur’ der. Bizim yargılanmamız da böyledir. Sizin burada yargılanan insanların suçsuz olduğunu bilmemenize imkân yok. Sizin bir iradeniz vardı bu davada ama siz bunu yapmadınız. Bizler, bugüne kadar söylenmesi gereken her şeyi söyledik. Onun için sizin de vaktinizi ve arkadaşlarımın da vaktini almak istemiyorum. Son olarak şunu söylemek istiyorum; nerde olursak olalım kadın mücadelesi sürecek. Kadın özgürlük mücadelesi sürecektir. Biz de sürdüreceğiz. Bu mücadele alanının zindan olmamasını temenni ederim. Ve bu alanların miting alanları olmasını, sokaklar olmasını temenni ederim. Bu çerçevede yaşasın halkların birliği. Bize burada desteğini esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim” diye konuştu. 
 
AYŞE YAĞCI: ADİL YARGILANAMADIK 
 
Aşan’dan sonra savunma yapan tutsak siyasetçi Ayşe Yağcı başta ailesi olmak üzere avukatlarına ve kendilerini yalnız bırakmayan herkese selamlarını ileterek, şunları dile getirdi: “Son sözü olduğu için çok fazla da uzatmayacağım. Dün de söyledim; umarım vereceğiniz karar Türkiye demokrasisi açısından önemli bir karar olur. Karar ne olursa olsun elbette ki beklentim benim ve arkadaşlarımın özgürlüğüdür. İşlemediğim bir suç yüzünden dört yıldır tutkulu bulunmaktayım. Adil yargılanamadık. Tüm hukuksuzlukları ortaya koyduk. Bunları çok uzun uzun daha açmayacağım.” 
 
PARMAKSIZ: SON SÖZÜM KÜRT VE TÜRK HALKLARININ KARDEŞLİĞİNE 
 
“Son sözümü Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine ithaf ediyorum” diyerek konuşmaya başlayan tutsak siyasetçilerden Bülent Parmaksız, devamla şunları ifade etti: “Ben halklar arasındaki eşitliğin ve özgürlüğün ancak sınıf kardeşliğiyle kurulabileceğinin farkındayım. Bundan dolayı iki halk arasında kurulmuş olan bu tarihsel birliğin sınıf kardeşliğine evrilmesini diliyorum. Konuşmamı ayrıca iki yıl önce yitirdiğim babama ithaf ediyorum. 
 
TARAFIMIZ NAZIM HİKMET
 
Bizim tarafımız Nazım'ın, Nazım Hikmet'in dediği taraftır. İnsandan, ezilenlerden, emekçilerden, ezilen halklardan yanadır. Sosyalizm insanlığın geleceğidir. Buna yürekten inanıyorum. Bu inancı tarihten gelen gücümüzden ve haklılığımıza olan güvenden alıyorum. Karmatiler'den Büyük Oğuz Ayaklanmasına, Babailerden ve Şeyh Bedreddin’den Mustafa Suphi’lerden Hikmet Kıvılcımlı, Behice Boran, Hayri Durmuş ve Deniz Gezmiş’lere, ezilenlerin hak ve adalet mücadelesi sürüyor sürecek. ‘Saraylar, saltanatlar çöker; kan susar bir gün. Zulüm biter. Menekşeler de açılır üstümüzde. Leylaklar da güler. Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar adına direnenler. Bitmedi daha, sürüyor o kavga ve sürecek. Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.’ Yüz on yıl önce İkinci Abdülhamid'in baskı ve zulmünden acı çeken, Müslüman, Gayrimüslim, Türkçü veya Kürt Milliyetçisi, İslamcı veya Sosyalist bütün Osmanlı aydınlarının birlikte haykırdıkları slogan İkinci Abdülhamitçilerin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı günümüzde bir kere daha güncelleşiyor. O nedenle ben de 2’nci Meşrutiyetçiler gibi haykırıyorum; ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.’ Yaşasın kadınların özgürlük mücadelesi, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği, yaşasın sosyalizm.”

Diğer başlıklar

14:59 Mersin’de yeşil alanın ranta açılmasına tepki
14:51 GGC Genel Kurulu’nda Bozarslan yeniden seçildi
14:35 İHD: Makbule Özer’in yaşamı tehdit altında
14:34 Elîh'teki bölge mitingine çağrı
14:32 ‘Gazeteciler Türkiye’nin savaş politikası nedeniyle tutuklandı’
14:25 KHK eyleminde yaşamını yitirdikten sonra işe iade edilen Çoban anıldı
14:17 Kayıp yakınları Kavak, Yılmaz ve Özdel için adalet istedi
14:01 ÖHD ve MED TUHAD-FED'den 'Cezaevleri Hak İhlalleri Raporu'
13:42 DFG: Kürt sorunu ve tecrit haberi yapmak suç değil
13:27 Siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden çağrı: İmralı tecridini kaldırın
13:23 43 yıl önce gözaltında kaybettirilen Yedigöl’ün akıbeti soruldu
13:15 Yoksulluk sınırı 58 bin TL’ye yükseldi
12:29 Doktor ve hemşirelere operasyon: 38 gözaltı
12:19 ‘Asgari ücrete 3 ayda bir zam’ önerisi
11:25 Wan’a gönderilen mülteciler Antalya GGM’deki şiddeti anlattı
10:35 Parti kapatma ve kayyım tehditlerine yanıt: Halklarımız buna izin vermez
10:29 Colemêrg’teki madene karşı eylem 5’inci gününde: Coğrafyamızdan gitsinler
10:18 ‘İnfaz’ oyununa izleyiciden tam not
10:14 EFJ'den TV'lere baskın açıklaması
09:30 Lokanta ve kafelere KDV zammı
09:23 30 yıllık tutsak: Özgür bir yaşam için mücadelem devam edecek
09:14 Cezaevlerinde ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi sürüyor
09:14 Gazeteci Ahmet’ten 186 gündür haber yok
09:12 Geçinemeyen yurttaşlar: İktidar değişirse belki nefes alırız
09:09 ‘Kürt halkı saldırılara karşı tiyatroyu sahiplendi’
09:06 Êlih’teki 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
09:05 Egîdê Cimo öğrencileri enstrüman desteği bekliyor
09:03 İHD Wan Şube Eşbaşkanı: Tutsakların talebi toplumsal barışa katkı sunacak
09:00 Kadınlar 1 Mayıs’ta ‘Haklarımız için buradayız, güçlüyüz’ diyecek
09:00 Polis şiddetine uğrayanlara soruşturma!
09:00 Peköz: AKP, askeri operasyonlara değil demokratikleşmeye yönelmelidir
09:00 27 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 İstanbul’da şüpheli kadın ölümü
08:14 Erzîngan'da deprem
26/04/2024
23:55 Tutuklanan Aslan'dan mesaj: Yazmaya devam edeceğiz
23:28 3 gazeteci tutuklandı
23:23 CHP’li Tanal’den Enerji Bakanlığı önünde oturma eylemi
23:18 'Celadet Ali Bedir-Xan’a saygı' gecesine büyük ilgi
22:13 Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser
21:47 Hatay’da 27 mahalle karantinaya alındı
21:20 Gazetecilerin hakimlik ifadeleri başladı
20:56 ODTÜ'de ‘kayyım rektör'ün yasağına karşı nöbet eylemi
20:24 Doğan’dan Adalet Bakanı’na: Aba altından sopa göstermeyin, kayyım rejimi sandığa gömüldü
19:59 ‘İzmir'in Çernobil'inde nükleer tepkisi
19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet