HABER MERKEZİ - Türkiye'nin Garê’ye saldırı hazırlığında olduğuna dikkati çeken gazeteci Botan Germiyanî, "Saldırılar sonucu şu ana kadar 161 köy boşaltıldı. 602 köy de boşaltılma riskiyle karşı karşıyadır” dedi. 

 

Türkiye’nin KDP’nin işbirliğiyle 17 Nisan 2022'de Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap, Metina ve Avaşin bölgelerine yönelik başlattığı saldırılar yeni yerleşim alanlarıyla sürdürülmek isteniyor. Son bir ay içerisinde Hewlêr-Bağdar-Ankara üçgeninde görüşme trafiği yoğunlaşırken, Türkiye’nin bölgeye yönelik yeni ve kapsamlı bir saldırı başlatmaya hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor. 

 

Bir hafta önce yapılan kabine toplantısından sonra konuşan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “Terörle mücadele sınırlarımızın içinde ve dışında engellere aldırmadan kararlıkla devam ettiriyoruz. Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi bu yaz çözüme kavuşturmuş olacağız” dedi. Görüşme trafiği sürerken, Türkiye sivil yerleşim yerlerini bombalamayı sürdürüyor. 

 

Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Botan Germiyanî, son 2 ayda sivil yerleşim alanlarına tam 428 saldırının gerçekleştiğini ve bu saldırılarda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini kaydetti. Germiyanî, bölgede yaşananları ajansımıza değerlendirdi. 

 

2 AYDA 428 SALDIRI 

 

Gazeteci Germiyanî, sadece son 2 ayda sivil bölgelere 428 saldırı gerçekleştiğini belirterek, “Türk devleti her yıl Başûr Kurdistan'a yönelik işgal saldırılarını genişletiyor. Sivil alanlar da bu saldırıların hedefi oluyor. 2015 yılının Ağustos ayında ise sivil bölgelere yönelik saldırılar gerçekleşti. Bu süre zarfında Türk devletinin saldırıları sonucu 154 sivil hayatını kaybetti. 220 sivil ise yaralandı. Bu saldırılarda bombardıman veya suikast yoluyla gerçekleştirildi. Türk devletinin bu yıl da sivil alanlara saldırmaya devam ediyor. Sadece 2 ayda sivil bölgelere 428 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırıların çoğu insansız hava araçları ve savaş uçaklarıyla yapıldı. Saldırılar yoğunluklu olarak Süleymaniye, Duhok, Hewlêr'de, Ninnova ve Şengal'e gerçekleştirdi" dedi.

 

'KDP SUÇU GİZLİYOR'

 

Germiyanî, KDP hükümetinin bu saldırılara karşı kayıtsız kalmasının Türk devletiyle olan işbirliğine bağlayarak, “Türk devletinin ana saldırılarından biri yurtseverleri hedef almaktır. Amaç halkın iradesini kırıp halk ile özgürlük hareketi arasına mesafe koyup halkın gözünü korkutmaktır. Diğer hedefleri ise Başûr’u ele geçirmektir. Bu yüzden kendilerine kimseyi engel olarak görmüyorlar. Başûr Kürdistan'a yönelik soykırım politikasını her türlü kirlilikle yürütüyorlar. Ne yazık ki Başur Kürdistan'ın bir hizip hükümeti var. Türkiye KDP’yi kendi çıkar ve hedefleri doğrultusunda kullanıyor. Bu hükümet bir ailenin eline geçmiştir ve bu aile kendi halkı için değil, işgalci devletin çıkarları için kullanıyor. Bu hükümet yetkililerinin çoğu KDP'nin istihbarat koruma teşkilatlarında ve KDP'nin üyeleri olarak yer alıyorlar. Bu insanlar her fırsatta kendilerini Türk devletinin hizmetine sunmuşlardır. Başûr Kurdistan'a yönelik soykırım politikasını da rahatlıkla yürütüyorlar. Türk devletinin saldırıları sonucunda çok sayıda sivil katledildi ancak mevcut hükümet bu saldırılara karşı henüz bir tavır göstermiş değil. Konuşsalar bile Türk devletinin suçunu ya meşrulaştırıyorlar ya da gizliyorlar. Sürekli bahaneler gösterip bu saldırıları meşrulaştırıyorlar” diye konuştu. 

 

TÜRK YETKİLİLERLE KDP GÖRÜŞMESİ

 

Germiyanî, Türkiye- KDP trafiğine dikkati çekerek, "Türkiye’nin bakanları Başûr Kurdistan topraklarında KDP yetkilileri ve Zerwanî yetkilisi ile görüştüğünü açıkladı. KDP'nin istihbaratıyla da bir araya geldi. Ayrıca Irak'ın askeri kanadı da bu görüşmelerde yer aldı. Bu insanların yüzlerine baktığımızda Kurdistan'ın işgal etme planlarını yaptıklarını görürsünüz. Türkiye, Irak'ın hem askeri hem de istihbarat olarak işgalin önemli bir parçası olduğunu itiraf etti. KDP yetkilileri de onlara destek veriyor. Hatta toplantıları KDP'nin genel merkezinde yapılıyor. Nasıl oluyor da ellerinde Kürt çocuklarının kanı olan Türk yetkilileri ile Zerewanî üssünde bir araya gelebiliyorlar?” diye belirtti.

 

161 KÖY BOŞALTILDI, 602 KÖY RİSK TAŞIYOR

 

Germiyanî, Türkiye’nin sivilleri hedef almasının altında göçertme olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı: "Türk devleti şimdi kapsamlı bir operasyona hazırlanıyor. Savunma Bakanı Yaşar Güler, bunu Irak ve KDP yetkililerinin yardımıyla yapacağını açıkladı. Türk devleti sınır bölgelerinde bulunan halkın köylerini boşaltıyor. KDP de şu anda bu politikayı uygulayarak temel rolünü oynuyor. Sınır bölgelerini tamamen insansızlaştırmak istiyorlar. Türk devletinin saldırıları sonucunda şu ana kadar 161 köy boşaltıldı, 602 köy ise boşaltma tehdidiyle karşı karşıya. Sadece bu yıl Amediye bölgesinde 3 köy boşaltıldı. Bu 3 köy KDP ve Türk devletinin saldırıları nedeniyle zorla boşaltıldı.” 

 

GARÊ'YE SALDIRI HAZIRLIĞI

 

Germiyanî, Türkiye’nin Garê’ye saldırmaya hazırlandığını da sözlerine ekleyerek, şunları söyledi: "Bu yılın bahar aylarında Türk devletinin sınır bölgesindeki Berwarî mıntıkasında hava hareketliliği arttı. Oraya 23 Nisan 2021'de 4 üs kurdular. Ama bu üsler birbirinden ayrıydılar. Üslerden biri Kirste, biri Malarid'de, biri Keflesor, diğeri de Qawelhirur'daydı. Ama birbirlerine askeri ağla bağlıydılar. Daha sonra bu dört üslerini Heftanin'e bağladılar. Hedefleri bu yıl bir kez daha Garê Dağı'na saldırmaktır. Garê Dağı 39 kilometre uzunluğunda ve Türkiye'ye 22 kilometre uzaklıkta. Ama çok stratejik bir yerde ve Türk devleti şu ana kadar burayı işgal edemedi. 13 Şubat 2021'de Garê’ye saldırdı ama büyük bir yenilgiye uğradı. Ve bu onlar için tarihi bir yenilgiydi. Yenilgiye uğradığı yerde tekrar savaşmak ve işgal etmek istiyor. Garê aynı zamanda Dihok ve Hewler ilçesini birbirine bağlayan ve Mergesor ile Amediye ve Berwari’yi birbirine bağlayan stratejik bir yerdir. Bu yüzden Garê’ye saldırmaya hazırlanıyorlar. Yerel kaynaklardan aldığımız bilgilere göre; KDP, Türk devletine yardım ediyor ve aslında bu saldırıların bir parçası haline gelmiştir. Türk devletinin saldırılarına karşı halkta büyük bir ses ve büyük bir öfke var. Ancak bu saldırılara yanıt verecek kadar geniş çaplı değil. Halk bu saldırıları ve ihanet siyasetini kınıyor ve karşı duruyor."