Mezopotamya coğrafyasının en eski halklarından biri olup dinsel inançları diğer semavi din ve inanışlara kaynaklık eden Êzidîler, tarihleri boyunca 74 fermanla imha ve soykırım saldırılarına maruz kaldı. Son olarak 2014 yılında DAİŞ’in Şengal’i hedef alan saldırılarında 2 bin 213 Êzidî katledildi. “Ganimet” olarak alıkonulan 7 bin dolayında Êzidî kadın ve kız çocuğu ise köle pazarlarında satıldı. 3 bin dolayındaki kadın ve çocuğun akıbeti ise hala bilinmiyor.

 

Yaşananlar Êzidîler için bir kırılma noktası oluşturdu. Bir daha benzer bir saldırıya karşı savunmasız kalmamak için Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) gibi öz savunma güçleri oluşturulan Êzidîler, Şengal'in özgürleştirilmesiyle birlikte ise Şengal Demokratik Özerk Meclisini (MXDŞ) kurdu.

 

Demokratik ulus felsefesi etrafında örgütlenip kendi kendilerini korumaya ve yönetmeye korumaya başlayan Êzidî halkının yaşadığı bu değişimde adeta yeniden doğan Êzidî kadınlar önemli bir yere sahip. 

 

Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) Eşbaşkanı Cihan Celo, demokratik ulus paradigması etrafından Şengal'de yeni baştan inşa edilen toplumsal yaşamda kadınların üstlendiği rol ve misyonunu değerlendirdi. 

 

Tarih boyunca birçok katliam ve soykırımdan geçirildiğini dile getiren Cihan Celo, 2014'te DAİŞ çeteleri bir kez daha kendilerine saldırdığında Êzidî kadınlarını kurtaranların YJA-STAR ve YPJ güçleri olduğunu hatırlattı. 

 

‘ÊZİDÎ KADINLAR KENDİ HAKİKATİNE SAHİP ÇIKTI’

 

Fermandan kurtarılan Êzidî kadınların YJA-STAR ve YPJ güçlerini örnek alarak kendi hakikatlerine ve davalarına sahip çıktığını söyleyen Cihan Celo, “Êzidî kadınların o günden sonra yaşamları direniş oldu. Direnmek için mücadele etmesi gerektiklerini öğrendiler. Şimdi de Êzidî kadınlar devlet aklına ve toplumsal algıya karşı bir direniş ve mücadele içerisinde. Yaşamın her alanında kendi tarihine ve benliğine sahip çıkıyor. Êzidî kadınlar şahsında bir toplumu bütünen kırımdan geçirmek istediler. Bunu yapanlar bu topluma düşman olan kişilerdi. Bu yüzden hep kadını hedef aldılar ve kadın şahsında bir toplumu yok etmek istediler. Çünkü bir toplumu, toplum yapanın kadın olduğunu biliyorlar” dedi.  

 

Cihan Celo’nun Şengal’de yaşanan değişimin çimentosu olan tanımladığı demokratik ulus paradigması konusunda referans aldıklarını belirterek işaret ettiği isim ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan.

 

‘YENİ BİR YAŞAMIN KAPISINI AÇTI’

 

Öcalan'ın savunduğu fikir ve felsefenin Êzidî kadınlarına “yeni bir yaşamın kapısını açtığını” dile getiren Cihan Celo, “Fermandan bugüne düşmanın bu topluma karşı yok etme planlarını boşa çıkartanlar hep kadınlar oldu. TAJÊ ile örgütlendik, ordu olduk. Bu örgütlülükle, bu güç ve inançla yeniden dirildik. Çünkü Êzidî kadınlar aslında ne ailesinin, ne devletin, ne toplumun kendisini korumadığını ve varlığını koruyacak olanın kendisi olduğunu fark etti. Bunu da Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesiyle fark etti” ifadelerini kullandı. 

 

KADINLAR İNŞADA YERLERİNİ ALDI

 

Şengal'deki kadınların bugün demokratik ulus inşasında yerlerini aldığını belirtine Cihan Celo, şunları söyledi: "Bugün bu fikriyatı ve felsefeyi sahiplenmek ve içselleştirmek sadece Êzidî kadınların görevi değil. Kendini, varlığını korumak isteyen her kadının bunu içselleştirmesi ve yaşamsallaştırması gerekir. Êzidî kadınlar olarak, ‘Güneşimizi karartamazsınız' çalışmasıyla şubat ayında bir çalıştay çalışmamız oldu. Bu çalıştaya Irak genelinde farklı kurumlardan ve ırklardan kadınlar katılım sağladı. Bu çalıştayda bazı kararlar alındı. Bu kararlardan biri de egemen zihniyete ve kadın kırımına karşı ortak bir mücadele verme kararıdır. Bunun yanı sıra bir konferans çalışmamız oldu. Bu konferansta da hiç kimsenin kadınları durduramayacağını, kadın mücadelesinin önüne geçilemeyeceğin mesajı net olarak verildi." 

 

ABDULLAH ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Yaşanılır bir dünya için kadınların Abdullah Öcalan'ın paradigmasına ihtiyacı olduğunu ifade eden Cihan Celo, “Her kadının hakikatini bilip o şekilde mücadele etmesi gerekiyor. Daha fazla mücadele ile halkımızı ve toplumumuzu koruyabiliriz. Êzidîleri fermandan kurtaran Abdullah Öcalan'ın fikriyatıydı. Bu yüzden en fazla biz Êzidî kadınların Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne ihtiyacı var. Bu yüzden O’nun özgürlüğü için daha fazla mücadele etmeliyiz. Bunun yanı sıra kadın kırımına karşı da çalışmalarımız sürecek. Her ne kadar bu mücadelenin zorlukları olsa da bizim bir özerk yönetimimiz var. Bu toplum kadın şahsında yok edilmek isteniyor ancak bu toplumu biz kadınlar koruyacağız. Her ne kadar zor da olsa bizi eğiten demokratik ulus sistemini sürdüreceğiz ve Şengal'in özerk kalmasını sağlayacağız" diye konuştu. 

 

'TOPLUMUMUZU KORUYACAĞIZ'

 

Şengal Demokratik Özerk Meclisi Eşbaşkanı Celo, bugün Türkiye, Irak ve KDP tarafından Şengal’e dönük yapılan tehdit, baskı ve saldırıların temelinde de demokratik ulus fikriyatı ve inşası olduğunu kaydetti.

 

Ancak kadın örgütlülüğü ve mücadelesinin bu saldırıların önüne geçeceğini söyleyen Cihan Celo, “Kadınlar bu saldırıların karşısında duracak ve boşa çıkartacaktır. 'Jin jiyan azadî' felsefesiyle toplumumuzu koruyacağız ve zarar görmesine izin vermeyeceğiz. Nerede bir kadın varsa örgütleyip bu ideolojinin etrafında halka olacağız. Çünkü bize kazandıracak olan bu paradigma ve felsefedir” dedi.

 

MA / Zeynep Durgut