HABER MERKEZİ - Birçok kentte süren Adalet Nöbeti’ne destek veren DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, "Onların direnişi bizim direnişimiz, talepleri taleplerimizdir. Bizler de direnişimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz" dedi.

 

"Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında birçok kentte başlatılan Adalet Nöbeti, destek ziyaretleriyle sürüyor. 

 

WAN

 

TUHAY-DER öncülüğünde Wan'da başlatılan Adalet Nöbeti, 53'nci gününde devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasında süren nöbeti, DEM Parti Payîzava İlçe Örgütü, Fırat Mahallesi sakinleri ve çok sayıda kişi ziyaret etti. Ziyarete konuşan DEM Parti Payîzava İlçe Eşbaşkanı  Abdullcebbar Erdemir, “Bugün Sayın  Abdullah Öcalan üzerinde  34 aydır bir tecrit uygulanmakta biz bu tecridi kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Bu tecridin en kısa zamanda son bulmasını istiyoruz. Cezaevlerindeki tutsak arkadaşların da başlattıkları bu eylem en kısa zamanda amacına ulaşacaktır” dedi.

 

Ziyarete gelen yurttaşlardan Feyruz Bulut ise, “Nöbete gelen bütün anneleri kutluyorum. Anneler olarak artık cezaevlerinden tabut çıkmasını istemiyoruz. Asker olsun polis olsun fark etmeden, hiçbir annenin yüreği yansın istemiyoruz. Kürt halkı artık ayağa kalkıp buna ses çıkarması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

İZMİR 

 

İzmir'de Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (EGE TUHAYDER) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, 15'inci gününde devam etti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ege Bölge Temsilciliği'nde süren Adalet Nöbeti'nde "Li dijî tecride berxwedan", "Ji bo edeletê tecrîdê bişkînin", "Ji bo aşitiya civakî em bibin denge zindanan", "Adalet için tecridi kaldıralım barış için zindanlara ses olalım"  pankartları asıldı. Eylemde sık sık, “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı.

 

Nöbet eylemini, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcu Gül Çubuk, DEM Parti’nin İzmir Aliağa, Aydın Söke ilçe örgütlerinin yöneticileri ile çok sayıda yurttaş ziyaret etti. 

 

'ZULÜM SON BULSUN'

 

24 yıllık tutsak Nezir Gümüş’ün annesi Hanife Gümüş, oğlunun 5 gün önce Bandırma Cezaevi’nden Burdur Cezaevi'ne sevk edildiğini belirterek, “Oğlumdan 3 gün boyunca haber alamadım. Bize telefon ettiğinde de sürgün olduğunu öğrendik. Oğlum Sürgün edildiğinde üstündeki elbisesi ve battaniyesi dışında yanına bir şey almasına izin vermemişler. Bu kışta sürgün ediyorlar. Ama yanına bir şey bile almasına izin vermiyorlar. Bu haksızlıktır, hukuksuzluktur. Oğlum götürüldüğü yerde tek kişilik hücrede tutuluyor. Yeni yapılan bir cezaevidir orası. İnsanın kalmayacağı yerleri yapıyorlar sonra çocuklarımızı götürüyorlar. Ben sadece oğlum için demiyorum, bütün tutsaklara bu baskılar uygulanıyor. Nereye kadar sürecek bu zulüm? Bu zulüm son bulsun” dedi.    

 

ALEVİLER TECRİTE KARŞI ORUÇ TUTACAK

 

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Fırat Dikmen ise, Alevilere karşı ırkçı saldırıların yanı sıra Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adı altına asimilasyon politikalarının hız kazandığını belirtti. Dikmen, “Türkiye’deki tecrit artık her halkın sorunu haline gelmiştir. Biz Aleviler Hızır ayına girdik ve bu aylar bizim için en kutsal günlerdir. Darda ve zorda olana Hızır’dan yardım olması çağrısını bekliyoruz. Günümüzün mazlumları, haksızlığa, tecride ve demokrasi sorununa karşı cezaevlerinde açlık grevindeler. Biz Aleviler de bu ayda oruçlarımızı onlar içinde tutacağız. Talepleri taleplerimizdir. Mücadeleyi iri ve diri hale getirmek için elimizden gelen mücadeleye vereceğiz” diye konuştu.

 

AMED 

 

Amed’de Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, DEM Parti Rêzan (Bağlar) ilçe binasında sürdü. Annelerin başlattığı Adalet Nöbeti’ne DEM Parti Sur İlçe Belediye eşbaşkan adayları Adnan Örhan ve Fatma Önkol ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)  Amed İl Koordinasyon Kurulu yöneticileri ziyaret etti.  

 

Soğuk hava koşullarına aldırmadan Adalet Nöbeti’nde yerini alan eylemciler, üzerinde Kürtçe ve Türkçe “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlükleri giydi. Cezaevlerinin sesini duyurmak için nöbette olduklarını dile getiren eylemciler, söyledikleri Kürtçe ezgilerle direnişi sürdürdü. 

 

Nöbeti ziyaret edenler, İmralı’da uygulanan tecride dikkat çekerek, “Vicdanı olan herkes bu tecride karşı başkaldırmalı" dedi. 

 

Eylem, "Bijî berxwedana zindanan", "Bê Serok jiyan nabe" ve  "Jin, jiyan azadî" sloganları eşliğinde son buldu.

 

MÊRDÎN

 

Kampanya kapsamında Mêrdîn’de, tutsak yakınları ve Barış Anneleri tarafından DBP İl Örgütü binasında başlatılan nöbet eylemi, 20’nci gününde ziyaretlerle devam etti. Eylemdeki Barış Annesi Latife Akyüz, Abdullah Öcalan ve cezaevindeki tutsaklar için eylemde olduklarını belirterek, tecridin sonlandırılarak, Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılmasını istediklerini söyledi. Barış Annesi Besna Günay da, “Çözüm olmadığı, başkanımız ve çocuklarımız üzerindeki zulüm sürdüğü sürece eylemimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Bütün annelere eyleme destek verme çağrısında bulunan Günay, “Herkes elini vicdanına koymalı ve bu nöbete destek vermeli” ifadelerini kullandı. 

 

Nöbet, katılımcılar ve ziyaretçilerin seslendirdiği şarkılar eşliğinde sürdü.

 

MERSİN 

 

Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) ve Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER)  tarafından başlatılan Adalet Nöbeti 54’üncü gününde Mersin'in Tarsus ilçesine taşındı. Adana ve Mersin Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ve Ali Bozan’ın yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri, Tarsus Kampüs Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Tarsus’ta bulunan iki noktada kimlik kontrolüne tabi tutulan kitlenin, cezaevi önünde açıklama yapması engellendi. Kitle buna karşı, Tarsus girişinde bulundukları noktada basın açıklamasını gerçekleştirdi. “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Jin, jiyan, azadî”, “bijî berxwedana zindanan” ve “siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı.

 

CEZAEVİNDEN MESAJ: DİRENİŞİMİZ TECRİDİ KIRACAKTIR

 

Açıklama yapan DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, cezaevi önünde yapmak istedikleri basın açıklamasının kolluk güçleri tarafından engellendiğini belirterek, “Bu engeller valiliğe kadar uzanıyor. Bunun bir suç olduğunu ifade ederek başlamak istiyoruz. Barış annelerimiz açlık grevlerine ses vererek, tecridi kırmak için onurlu bin duruş sergiliyor” dedi. Koca, daha sonra Tarsus Cezaevindeki tutsakların mesajlarını aktararak, “Tutsaklar, ‘Taleplerimiz karşılanmazsa direnişi daha da büyüteceğiz. Direnişimiz tüm tecridi kıracaktır. Tüm halklar için, barış için, özgürlük için açlık grevlerinde direniyoruz’ dediler. Onların direnişi bizim direnişimiz, talepleri taleplerimizdir. Bizler de direnişimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

 

 

İMRALI TECRİDİNİN SAYISAL ANALİZİ

 

Çukurova TUAY-DER Başkanı Ergin Altuntaş, 27 Kasım’da başlayan açlık grevlerinin 118 cezaevinde 61 gündür devam ettiğini hatırlatarak, “Sayın Öcalan 25 yıllık İmralı tecridi altında yalnızca iki telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, son 13 yılda 5 avukat görüşü yapabilmiştir. En son yapmış olduğu avukat görüşü üzerinden de 4 buçuk yıl geçmiştir. Sadece 2021 yılında Savcılık ve İmralı İdaresine yapılan 71 aile ve 202 avukat görüş başvurusu olmasına rağmen hiçbirine izin verilmemiştir. Dünyanın farklı kıtalarındaki 22 ülkeden 350 avukat Sayın Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığına başvurmuş ama cevap alamamışlardır. 2022 ve 2023 yıllarında da yapılan yüzlerce aile ve avukat görüşüne de herhangi bir cevap verilmemiştir. Ayrıca Mart 2015’te İmralı ada hapishanesine sevk edilen Ömer Hayri, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş adlı tutsaklar da hiçbir şekilde avukat görüşü yapamamışlardır" dedi.

 

TECRİDİ KALDIRMAK İÇİN DUYARLI OLMA ÇAĞRISI

 

İmralı’da uygulanan "özel hukuka" karşı mücadele çağrısında bulunan Altuntaş, “'Tavrım büyük bedellerini ödediğiniz acımasız savaşın anlamlı barışını yaratmaktı. Yaratmaya çalıştığımız barış ilkeli ve onurlu bir barıştır. Ölmeyi ve öldürmeyi değil, yaşamayı ve yaşatmayı daha anlamlı ve yüce buluyorum’ diyerek demokratik ve barışçıl bir çözümün reçetesini sunan Sayın Abdullah Öcalan ile ivedi bir biçimde görüşülmesi hususunu buradan vurguluyoruz. Büyük insanlık suçu olan tecrit olgusunun ortadan kaldırılması için sivil toplum kuruluşlarını kanaat önderlerini, sanatçıları, yazarları, demokratik kurum ve kuruluşları özelde Türkiye halklarını duyarlı olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

 

Kitle, yapılan basın açıklamasının ardından sloganlar eşliğinde araçlara binerek Adana ve Mersin’e döndü.