Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu nedeniyle yaşanan savaş ve ölümler üzerinden “Yürüdüğünüz yol, yol değil” diye seslendiği AKP iktidarına, “Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım” çağrısında bulundu. Hatimoğulları, parti olarak yaptıkları halk oylamaları için ise “kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Dünyanın ve Türkiye’nin savaşlar cenderesinden geçtiğini söyleyen Hatimoğulları, yaşanan tarihi yoksulluğun da savaşlardan kaynaklandığını kaydetti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında işçilerin, kadınların, emekçilerin ve halkların cumhuriyetinin demokratikleşmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, devam eden Kobanê Davası’na dair ise, yargılanan siyasetçilerin “rehin” tutulduğuna dikkat çekti. 
 
‘CENAZELERİ GELEN ASKER ANALARININ ACILARINI EN İYİ KÜRT ANNELERİ ANLAR’ 
 
Zap’ta yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hatimoğulları, “Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz. Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir” dedi.
 
‘CELLATLARI VE CELLATLIĞI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR ANLAYIŞIN PARLAMENTODA YERİ YOK’
 
Hatimoğulları, MHP’li Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında partilerini hedef alan sözlerine de yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan hareketle böyle bir ırkçı söylemden hareketle ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek, DEM Parti’nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, savaşların ve çatışmaların ülkede yaşandığı bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur’, ‘DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur; Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar, savaş çığırtkanlığı yapan ve çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır” ifadelerini kullandı.
 
 SİVİLLER KATLEDİLİYOR
 
DEM Parti Eş Genel Başkamı Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı. Siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza IŞİD’e karşı en onurlu mücadele, Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. Sadece IŞİD’in hayalini kurduğu, IŞİD topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD, Fransa için, batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikede kurtarmak üzere mücadele vermiştir.
 
YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOL, YOL DEĞİL
 
Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol, yol değildir. Bizler barışın yolunu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur. Bizim yolumuz DEM Parti olarak çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur. Onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz. 
 
YENİDEN DİZAYN HAMLELERİ
 
Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden kendi çıkarları çerçevesinde dizayn etme hamlelerini görüyoruz. Birçok ülke bugün Kızıldeniz’de savaş gemilerini bulunduruyor. Her bir ülke yeni yeni savaş gemilerini Kızıldeniz’e sevk ediyor, Yemen bombalanıyor. İran’da Kasım Süleyman’ının anmasına bir saldırı gerçekleştirildi ve yüzlerce İranlı katledildi. Yine İran’dan bütün bunlara yanıt mahiyetinde dün Federe Kürdistan Bölgesi’nde birçok üssü balistik füzelerle bombalandı. Peki, savaş silsilesi nereye kadar gider nereye evrilir? Bütün bunları Türkiye halkları olarak ve parlamentoda görev yapan her insan olarak, siyasi partiler olarak bunun muhasebesini ve analizini yapmak zorundadır. Bütün savaşlar enerji nakil hatları için ya da Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri için, bu savaşlar İsrail’in sınır genişletmesi için, bu savaşlar yükselen Çin Ekonomisine karşı ticaret savaşları için. Peki, bütün bu savaşlar devam ederken ki şunu da belirteyim, yeni belirlenen enerji koridorlarında şu an Türkiye yok. Türkiye jeostratejik konumu itibariyle bu coğrafyanın önemli bir ülkesidir. 
 
 ATEŞE SU SERPMELİYİZ
 
Emperyalist güçler bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Peki, biz ne yapıyoruz. Biz ise birbirimizle kavga ediyoruz, ‘Bu Kürt’tür, Kürtçe konuşamaz’ diye Kürdün katledilebileceğinin fetvasını veriyoruz. Biz ne yapıyoruz? Rojava’da sınır ötesine giderek, Irak topraklarına giderek, Kürdistan topraklarına giderek, İHA ve SİHA’larla yağdırılan bombalarla kendi halkımızdan, kendi topraklarımızdan olan insanları katletme politikası sürdürüyoruz. Ama bu böyle gidemez. Bu karmaşık denklemin içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika en ağır bedeli ödeyen topraklardır. Bizler Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere halklar sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz sürece bölgeye barışı öneremeyiz. 
Bölgede yanan ateşe su serpmeliyiz. O nedenle bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz; dünya kendini dizayn ederken burada halkların payına barış düşmelidir. Kürt halkının payına barış düşmelidir. Filistin halkının, yemen halkının payına barış düşmelidir. O yüzden bu uluslararası denklemlerin içerisinde de barış siyasetini kurmak için önce kendi toprağımızdaki sorunlara köklü bir çözüm getirmek zorundayız. 
 
ÇÖZÜME ADIM ATMANIN BELGESİ
 
Değerli halkımız; bugün Meclis Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler son yaşanan asker ölümleriyle ilgili bilgilendirme yapacaklar. Saray’da da zaten ‘Milli Güvenlik Zirvesi’ adı altında zirve gerçekleştirildi. Biliyorsunuz 2015 yılında güvenlik zirvesinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle olanakları konuşuluyordu. Elimde şu anda resmî gazetede yayınlanan bir belge var. O belgeden çok kısa bir alıntıyı paylaşacağım. Belgenin resmî gazetede yayınlanma tarihi 10.07.2014 ve bu belgede şunlar söyleniyor; ‘Toplumsal bütünleşmenin güçlenmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo- ekonomik, psikolojik, kültür, sosyal insan hakları güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenebilir’ diyor. 
 
Bir diğer bendinde şunu söylüyor; ‘Gerekli görülmesi halinde yurt içinde dışında kişi kurum ve kuruluşlarla diyalog görüşme vb. çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi kurum ve kuruluşları görevlendirir diyor. Bu resmi gazetede yayınlanan bir belge. Bu belge Kürt sorununun çözümüne dair adım atmanın çerçevesini çizen bir belge.
 
 SAYIN ÖCALAN ‘BİR HAFTADA ÇÖZERİM’ DEMİŞTİ 
 
Ve Sayın Öcalan her konuştuğu zaman şunu söylemiştir. Aslında bu belgeyi de güçlendiren bir yaklaşımdır bu; ‘Bana fırsat verilirse bir haftada bu çatışmalı süreci ortadan kaldırabiliriz ve barış konuşabiliriz. Bunun olanakları açılabilir’ demişti. Ama verilen yanıt ne oldu? Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi, diyalog masası devrildi, çatışma süreci hızlandırıldı ve akabinde İmralı’da ağır tecrit uygulanarak aslında Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmiş oldu. 
 
HEP BİRLİKTE ‘BARIŞ ZİRVELERİ’Nİ KURALIM
 
Buradan Dolmabahçe mutabakatı döneminden ya da bahsini ettiğim bu belgeden devam edilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık. Demokrasiyi konuşuyor olacaktık. Orta Doğu'da savaş tamtamlarına karşı barış siyasetini bütünlüklü halkların bütünlüklü barış siyasetini konuşuyor olacaktık. İşçinin, emekçinin, gençlerin, doğanın haklarını kadınların haklarını konuşuyor olacaktık. Ve biz buradan bir kez daha çağrımız yineliyoruz. Çatışmalar çözüm değildir, savaş çözüm değildir, acılar çözüm değildir. Hiç kimse acı yarıştırmaya ve o acıları siyaset malzemesi olarak kullanmaya sakın ha sakın kalkmasın. Artık yeter. Artık kana doydu bu topraklar. Artık acılara doydu bu topraklar ve gelin hep beraber güvenlik zirveleri yerine asıl güvenliğin teminatı olan barış zirvelerini hep beraber onları örgütleyelim.
 
SİLAHLAR SUSSUN BARIŞ KONUŞSUN
 
Hrant Dink’in katledilmesinin yıl dönümü olan 19 Ocak’ta bizler de Hrant’ın vurulduğu yerde olacağız. Hrant Dink barış için verdiği imza metninde ‘Unuttuğumuz barışı düşleyebiliriz. Düşleyebilmek en büyük gücümüz. Biz düşledikçe barış canlanacak. Soluk almaya başlayacak. Önce bir susun silahlar ölüm sussun hayat konuşsun’ demişti. Cesaretle söylediğin gibi; bizler de senin sözünü tekrarlıyoruz. Önce bir sussun silahlar, ölüm sussun, hayat konuşsun. Savaş değil, barış konuşsun. Barışa dair atılmış olan her imzanın daha da güçlenmesi için, Anadolu topraklarında barışı her beraber tesis etmek için sana sözümüz olsun mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 
 
SEFALETTİN YÜZYILI
 
Savaşın olduğu gibi ekonomik krizin bedelini biz yoksullar ödüyoruz. İktidar sözcüleri her yerde tekrarlayıp duruyorlar. ‘Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak’ diye. Bu iktidarın bizi karşı karşıya bıraktığı yüzyılın nasıl bir yüzyıl olduğuna hep beraber bakalım. Bizim açımızdan bu yüzyıl ezilenler ve sömürünler açısından işçiler emekçiler açısından Türkiye’de yaşayan 84 milyon yurttaşın içinde en az 50 milyonu açısından açlık ve sefalet yüzyılıdır. 
 
İŞE AŞA DOYDUĞU BİR YÜZYIL
 
Bizim yüzyılımız ise adil gelir dağılımının olduğu bir yüzyıl olacaktır. Hayat pahalılığının son bulduğun bütün yurttaşların işe aşa doyduğu bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin işsizlikten parasızlıktan özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasından dolayı yaşamış oldukları mutsuzluğun biteceği bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin yurtdışı ve göç yollarını tutmayacağı kendi ülkelerinde kalıp kendi topraklarına hizmet edecek emek verecekleri bir yüzyıl olacaktır. Emekli maaşında yaşanabilir bir seviyeye çekilebileceği bir yüzyıl olacak bizim yüzyılımız. Bizim yüzyılımız geleceği asla şans oyunlarına bırakmayacak, uyuşturucu şebekelerinin ağlarına düşen gençlere güvenceli bir iş ve hayat sağlayarak onların mutlu olabileceği bir hayatı sağlayarak o gençleri oradan kurtaracağımız bir yüzyıl olacak. 
 
UYUŞTURUCU AĞINA DÜŞEN GENÇLER 
 
Değerli arkadaşlar, yaptığımız çok sayıda halk toplantısı ve buluşmasında ailelerin en fazla şikâyet ettiği noktalardan biri uyuşturucu konusudur bütün kentlerde. Uyuşturucu ağına düşen gençlerin bu bataklıktan kurtulması için proje üretmemiz gereken bir yüzyıldır. Yine binlerce kişi staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için hak mücadelesi veriyor. Haklarını almak için 21 Ocak’ta Ankara’da miting yapacaklar. Buradan miting yapacak olan staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için mücadele veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Bizler DEM Parti olarak EYT tartışmalarının başladığı ilk günden beri sizlerin sigortasının sayılması için mücadele verdik. Çok sayıda önergeler sunduk Meclise ama hepsi AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Bizler sizlerin sorunlarını parlamentoda bu kürsülerden hem de alanlarda meydanlarda yapacağınız mitinglerde sizlerle birlikte olacağız.
 
EN AĞIR BEDELİ KADINLAR ÖDEDİ
 
Geride bıraktığımız 2023 biz kadınlar açısından hiç kolay olmadı. İşsizlik, yoksulluk diz boyu ve bunun en ağır bedelini biz kadınlar ödedik. 2023’te erkek şiddeti aramızdan 315 kadını kopardı. 248 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 28 kadın sözde koruma altında olduğu halde katledildi. O kadınları ne yazık ki bu yargı sistemi koruyamadı. Kuşkusuz kadına yönelik şiddetin AKP ve MHP politikaları erkek yargının fiili cezasızlık sistemi medyanın cinsiyetçi söylemleri meşrulaştırıyor
 
DÖRT BİR YANDAN KADIN SESLERİ YANKILANIYOR
 
İran, Kürdistan, Pakistan, Mısır’dan, Filistin’den ve Rojava’dan ve Türkiye’den dünyanın dört bir yanından kadınların sesi yankılanıyor. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz için kara gecenin esaretinden ağır prangalardan kurtuluşumuzu örgütlüyoruz. Kadınların enternasyonalist dayanışma ile zincirlerimizi kıracağımız, prangalarımızdan kurtulacağımızı özgür yarınları hep beraber kuracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyoruz. 
 
DEMOKRASİ DEVRİMİ
 
Şu an Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi seçimler. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 90 seçim bölgesinde 100 bin delegeyle ön seçimlerimizi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarda MYK’mizi Parti Meclisimiz, milletvekili grubumuz da dahil yaklaşık 5 bin kişi halk oylamasında görev aldı. Delegeleri sadece parti üyeleriyle sınırlı tutmadık. Yani alışılagelen partilerin bildiği sıradan bir ön seçim mahiyetinde olmadı bu halk oylaması. Bu halk oylaması olabildiğince kapsayıcı, hangi kentte oluyorsa o kentin bütün demokrasi güçleriyle gençliğiyle, kadın hareketiyle, doğa ve insan hakları savunucuları ile birlikte oldu. Geçmiş dönemde bu kurumlarda emek veren yönetimlerin de yer alan her insan orada kendini delege olarak gördü. DEM Parti olarak demokrasi devrimi gerçekleştirdik. Başka hiçbir partinin yapmaya teşebbüs edemeyeceği demokratik bir atılım yaptık. Düzen partilerinden de farkımızı bizler bu halk oylamasıyla bir kez daha gösterdik. Bu halk oylamasında emek veren, oylamanın gerçekleşmesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza, kar kış soğuk dinlemeden oy kullanmaya gelen delegelere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize bu coşkuyu yaşattıkları bu demokrasi şölenini yaşattıkları için. 
 
 KAYYUMLARI GÖNDERMENİN İLK HAMLESİ ÖN SEÇİLER 
 
Ön seçim bizim açımızdan aynı zamanda kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi. 100 bini aşkın insan o sandıklara geldi büyük bir istekle oylarını kullandı. Hakikaten bu demokrasi şöleninin diğer bir anlamı kayyım siyasetini süpürmektir. Ve elbette bizim açımızdan ikinci aşamaya artık geçilmiş durumdadır. Bizlerin kayyımları göndererek ve demokratik belediyecilik anlayışının bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir öneme sahip olacak. Kayyımların gasp ettiği belediyeleri geri alacağız. Yerel yönetimler belediyeler demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkından alınan yetkiyle yönetilecektir. Kayyım atanan belediyelerimizde yaşayan halk, adaylarını kendi iradesiyle belirledi. Kendi iradesiyle adaylarının belediye yönetimlerini hem kazanmasını hem orada halkın iradesiyle kalıcı olmasını kayyım atamasını engelleme konusunda kalıcı olmasını da sağlayacaktır. 
 
KAYYIMLARI SÜPÜRMEKLE YETİNMEYECEĞİZ
 
Bu iradeyi 1 Nisan'dan itibaren belediyeleri seçme seçilme hakkının iradesiyle koruyacağız. gayrimeşru yasalara anayasaya aykırı gaspçı kayyımca zihniyete bir daha asla ve asla yol verilmeyecek girmelerine asla izin verilmeyecek. Seçilmişin yetkisini darbeyle çalanlar belediyelerin kasaları soyup soğana çevirenler, kenti kaldırımsız ve yolsuz bırakanlar intikam almak için parke taşlarını bile sökecek kadar densizleşenler, sokakları toz toprak ve çöp içinde bırakanlara buradan sesleniyoruz. Sizlerin kayyımcı anlayışını, biz halk olarak süpüreceğiz. Kürtçe tabelaları sökenler, eş başkanlık ve eşit temsiliyetimizi hedef alanlar, kadınlar için sosyal ve ekonomik anlamda katkı vermek için açılan kurumları kapatanlar bu kayyımcı anlayışı halk süpürecek. Kayyımları hep beraber süpüreceğiz. Kayyımları süpürmekle yetinmeyeceğiz. AKP’nin yolsuzlukları bulaşmış hizmetsizlik anlayışıyla neredeyse artık hizmet veren belediye modeline dönüşmüş olan Şirnak, Bingöl, Ağrı ve Muş’u mutlaka alacağız.
 
HALKIN OLMADIĞI DENKLEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
 
Kent uzlaşısında kastettiğimiz, o kentte yaşayan bütün siyasi öznelerin siyasi partilerin yanı sıra o kentteki bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir genişlikte bahsettik. İrademizin yönetimlere yansıtılacağı formüller üzerinde çalışmak üzere kent uzlaşısı çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. 2019 yılında oyun bozucu gücümüzü 2024 yılında oyun kurucu bir güç haline getirecek ve yerel yönetimlerde bu oyun kurucu güç olarak hep birlikte yer alacağız. 
Halkın yönetimde olmadığı tek bir denklemi kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Buradan bir kere daha altını kalın kalın çiziyoruz. Halk oylaması yapılan yerlerin eş başkan adaylarını açıklayacağımızı söyledik ve bizler buradan bundan sonra hem Kürdistan’da hem batıda da bu açıklamalar gerçekleştirdikten hemen sonra artık çalışmalarımızda ikinci aşamaya geçmek zorundayız. DEM Parti, 31 Mart seçimlerinde yeni bir demokrasi destanını hep birlikte yaratacağız. Bunun için durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Kar kış demeden çalışacağız alanlarda meydanlarda olacağız halkımızın içinde olacağız.”
 

Diğer başlıklar

22/08/2024
09:03 Doğa talanı 4 yıldır sürüyor: Şirnex'i yalnız bırakmayın
09:02 30 yıllık tutsağın tahliyesine ‘pişmanlık’ engeli!
09:00 22 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak uyarısı
21/08/2024
23:59 Bangladeş'te sel: 1,5 milyondan fazla kişi mahsur kaldı
23:55 Reisi’nin ölümüne ilişkin başlatılan soruşturma tamamlandı
23:42 Konya’da bir kadın katledildi
23:21 Dêrik’teki Uluslararası Koalisyon noktası bombalandı
21:20 Kayyıma karşı nöbet eylemi: Faşizmin ezberini bozuyoruz
20:47 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
20:31 DEM Parti'den Bahçeli'ye sert yanıt: Darbeci zihniyetin temsilcisi
19:52 İntihar olaylarının arttığı Semsûr için önlem çağrısı
19:41 Amed Barosu'ndan yangın raporuna tepki: Failleri aklıyor
19:05 Barış Annesi Muhsine Çiftçi yaşamını yitirdi
19:00 Efrîn’de patlama: 2 kişi yaralandı
18:23 Bahçeli DEM Partili vekilleri hedef aldı
17:35 Ankara’daki yangın Bolu’ya sıçradı
17:12 Birçok kentte ‘Özgürlük okumaları’
16:48 CarefourSA işçileri: Sabancı’ya ait işyerlerini eylem alanına çevireceğiz
16:12 Doktora yapılan saldırı kınandı
16:07 Meclis’ten Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın kabinesine güvenoyu
16:02 Îlham Ehmed: Şam hükümeti ya bizi kabul edecek ya da duvara çarpacak
15:41 Şenyaşarlar: Meclis’teki eylemimiz sonuç alınıncaya kadar 24 saat sürecek
15:10 Şiddet gören kadınlara adli yardım için protokol imzalandı
15:04 DEM Parti Sözcüsü Doğan: Çözüm askeri üs değil demokrasi hareketi
14:56 Afyon'da orman yangını
14:41 Kadını darp eden erkek tutuklandı
14:24 Peyas Belediyesi Aşevi açıldı
13:25 Bosna Hersek’te silahlı saldırı: 3 ölü, 1 yaralı
12:14 Ankara-Bağdat ‘mutabakatı'nın detayları ortaya çıktı
12:07 İran Kürtçe öğretmeni tutukladı
11:56 Özgür Basın emekçisi Demir yaşamını yitirdi
11:32 Wêranşar Belediyesi madde bağımlılığına karşı çalışma başlattı
10:48 Licik'teki madenin ÇED raporu iptal edildi
10:42 DEM Parti MYK’si toplandı
10:20 İran’da hac yolcularını taşıyan otobüs kaza yaptı: 28 ölü
09:32 Amed’de ‘Özgürlük Okumaları’ etkinliği
09:26 Kürt parlamenterlerden yasaya tepki: Irak'ı kaosa sürükler
09:11 Meteorolojiden 10 kent için yağış uyarısı
09:10 Gazeteci Kızıler: Kürtlerin direnişi Ortadoğu için belirleyici olacak
09:09 Açlık grevinin 99’uncu gününde tahliye oldu: İşkence ve tecrit sistematikleştirildi
09:04 'Pişmanlık' dayatmasını kabul etmeyen tutsağın tahliyesi 3’üncü kez ertelendi
09:03 KDP, 'ikna hattı' ve 'ortak soruşturma odaları' kurdu
09:01 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Demir: Türkiye uluslararası sessizlikten güç alıyor
09:00 21 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
07:54 Aydın’da kaza: 1 ölü, 10 yaralı
00:16 Til Temir'de bir köy bombalandı
00:07 Şehba’da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyüş
20/08/2024
22:09 Riha'da Gülistan Doku Turnuvası'nın final maçı oynandı
21:40 Kayyıma karşı nöbet: Colemêrg halkının iradesi tanınmalı
21:00 KESK heyeti yangın bölgesinde: Gerçek sorumlular ortaya çıkarılsın
20:46 Dêrik kazasının ikinci yılı: İhmali olanlar yargılanmadı
20:30 Bir asker yaşamını yitirdi
20:19 Eren Erdem CHP'den istifa etti
20:03 Bakırhan: Akbelen'den Cûdi'ye mücadelemiz ortak
19:49 Suruç Katliamı 109’uncu ayında: Hesabını soracağız
19:29 Ekolojik tahribata tepki: Şirnex’e ses olalım
18:57 İşçiler, yüksek enflasyon ve işsizliğe karşı eylemde
18:35 Beybahçe Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
18:06 CarrefourSA işçileri Sabancı Holding önünde eylemde
17:07 Koçyiğit'e saldırı Wêranşar'da protesto edildi
16:59 Görüş yolunda annesini kaybeden tutsak daha uzak bir cezaevine sevk edildi
16:10 Bakırhan yangın bölgesinde: Afet bölgesi ilan edilsin
15:38 Êlih’te kaza: Aynı aileden 4 kişi yaşamını yitirdi
15:13 Kadınlardan Budak’a tepki: Belediyeden de istifa et
14:48 Yerel Reform Girişimi Derneği kuruldu
14:26 Faiz beşinci kez sabit kaldı
14:24 Maaşını alamayan işçiler vince çıkıp eylem yaptı
13:59 Baltacı Deresi'ne 4'üncü HES projesi
13:52 Banknotlara 15 Ağustos baskısı!
13:50 Abdullah Öcalan ile görüşmek için Cumhurbaşkanlığı'na başvuru
13:31 DEM Parti MYK'si yarın toplanıyor
13:20 Bakırhan, mevsimlik tarım işçileri ve çiftçilerle buluştu
12:55 Çocuğa sistematik tecavüz eden erkek mahkeme kararıyla serbest
12:43 Kurtulmuş'tan Şenyaşar ailesine: Eyleminiz Meclis'in itibarını zedeliyor
12:26 Emine Şenyaşar ‘adalet’ pankartıyla Meclis Başkanlığı önünde
12:17 Şarbajêr ve Balekayetî bölgeleri SİHA'larla bombalandı
12:15 Hol Kampı’ndan 4 bin kişi Irak’a döndü
12:06 Irak Federal Mahkemesi, Kerkük başvurusunu reddetti
11:57 Barzaniler İngiliz basınında: Ceplerini doldurmaya adamış mafya örgütü
11:56 Yurt dışı yerleşiklerin bankalardaki para mevduatında düşüş
11:16 İmralı için görüşme başvurusu
10:00 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından CPT’ye İmralı’ya acil ziyaret başvurusu
09:52 TEM Otoyolu'nda kaza: 1 ölü
09:47 Emine Şenyaşar adalet mücadelesini Meclis Başkanlığı'na taşıyor
09:05 Gever'de delik deşik edilen yollara ağırlık verildi
09:03 Hasta tutsak 28 yıldır ayağındaki platinle yaşıyor
09:00 20 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:07 Tahliye olan 30 yıllık tutsak Yıldız kitlesel karşılandı
19/08/2024
23:28 Amedspor kendi sahasında mağlup oldu
23:13 Amedspor-İstanbulspor maçı: Doğan Hatun'un ismi protokole yazılmadı
22:58 Dîlok’ta dengbej gecesi
22:26 Êlih’te Gülistan Doku Turnuvası'nın final maçı yapıldı
21:56 Şişhane’den seslendiler: Kürtler iradesine sahip çıkıyor
19:45 Bakırhan: Emeğinin karşılığını arayanlar bir araya gelirlerse bu sömürü sistemi ayakta duramaz
19:18 Mêrdîn’de ırkçı saldırılar protesto edildi
18:18 Manisa ve Aydın yangınları kontrol altına alındı
17:32 Beştaş Dumlu Cezaevi’ni ziyaret etti: Ağır tecrit uygulanıyor
17:10 Şair Nevzat Çelik 'İzmir yangını' paylaşımı sonrası gözaltına alındı
16:30 Qamişlo’da hastane ve postanenin bulunduğu yere saldırı
16:28 Bismil'de intihara sürüklenen 78 yaşındaki kadın yaşamını yitirdi
15:38 Mersin’de ‘Özgürlüğe ses ver' eylemi
15:13 Türkiye'den Şêrawa'ya saldırı: 4 sivil yaralandı
14:09 Dilan Polat için tahliye kararı
14:06 TÜİK işgücü verilerini açıkladı: İşsiz sayısı 3 milyon 156 bin
13:50 Iraklı güvenlik uzmanı: Mutabakat yerine Türkiye'yi Irak topraklarından çıkar
13:45 Koçyiğit'e saldırı protesto edildi: Buradayız, sesimizi kısamayacaklar
13:35 Yüzde 98 engelli Yıldırım tahliye oldu
13:05 Uzman çavuş iki kişiyi öldürdü
12:32 31 yıllık tutsak Ali Rıza Erdem tahliye oldu
12:09 KDP eşliğinde askeri sevkiyat
11:39 Operasyona çıkmayı reddeden korucu istifa etti
11:36 Ölüm döşeğinde tahliye edilmişti: 19 gündür yoğun bakımda
11:35 Doğan: İktidarın hazin sonu yakındır
10:56 Manisa 6 gündür yanıyor
10:45 Özerk Yönetim'den Şam yönetimine: Suriye'nin sorunlarını diyalogla çözebiliriz
10:39 İtalyanların festivalinde Abdullah Öcalan paradigması: Fikirleri halklara yol gösteriyor
10:24 Gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı
10:12 Cizîr'de tecride karşı Öcalan’ın fotoğrafları asıldı
10:09 İsrail'e giden ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Bu belki de son fırsat
09:58 Filistinli iş insanına silahlı saldırı
09:09 Hilal Kar’ın faili 2 aydır bulunamadı: Etkin soruşturma yürütülmüyor
09:05 ATK öncesi 'rahatsızlığı yoktur' raporu
09:04 Seferberlik çağrısı: Her yerde Kürtçe konuşun!
09:04 Kadınlar tecrit ve savaşı Avrupa Konseyi'yle görüşecek
09:03 Halay çektiği için tutuklanan askerin ailesi: Direnişimiz de halaylarımız da sürecek
09:02 Arhavi Cengiz Holding’in hedefinde: Dağlar ve dereler bizimdir, dokunmayın
09:00 19 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:42 Meteoroloji tahminleri: Sıcaklıklar yükseliyor
08:37 Xwebûn gazetesi 'Kurtlar Sofrası' manşetiyle çıktı
18/08/2024
23:21 Wan’da kıyı işgaline karşı eylem
23:03 Elkê'de korucular yaylacılara saldırdı
22:08 Kanireş'te 4.1 büyüklüğünde deprem
21:46 ‘Hukuk ve toplumda anadil’ paneli
21:18 TFF Başkanı Amed’e geldi
20:59 Abbas'tan Özel’e Filistin daveti
20:38 Eylemdeki CarrefourSA işçilerinden örgütlenme çağrısı
20:06 ‘İdama hayır’ kampanyası uzatıldı
19:35 WHO’dan küresel ısınma uyarısı
19:05 Bombardıman sonrası çıkan yangın sürüyor
18:41 HRW’den Kişisel Statü Yasası’na dair Irak’a uyarı
18:18 Kerkük’te ‘birlikte yaşam’ için yeni dönem
17:56 Yangın bölgesinde acil yıkılacak bina tespiti
17:24 BM Lübnan Geçici Gücü’nün 3 askeri patlamada yaralandı
17:08 ‘Ötekilerin Dayanışması’ belgeselinin gösterimi yapıldı
16:23 Qereyazî’da halay şöleni
16:04 Hindistanlı doktorlar hükümete 72 saat süre verdi
15:41 Muğla'nın 3 ilçesinde yangın çıktı
15:32 Bakırköy Cezaevi önünde 'Özgürlüğe ses ver' eylemi
15:18 İran’da 2 günde 4 tutsak idam edildi