Demirtaş'tan Erdoğan'a: Gerçekleri İmralı’da tartışalım

img
ANKARA - 2013-2015 sürecinde yaşananları anlatan Selahattin Demirtaş, "Kardeşini sarı torbaya koyup getireceğim Demirtaş" sözlerine rağmen barış için çabaladığını vurguladı. Abdullah Öcalan ile görüşmek istediğini belirten Demirtaş, Erdoğan'a da "Gerçekleri İmralı’da tartışalım” çağrısı yaptı. 
 
Kobanê Davası, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın esasa dair savunmasıyla bugün de devam etti. Demirtaş, iktidar ve medyasının davaya dair algı yaratma çabalarına dikkat çekti. Demirtaş, Erdoğan’ın “Sayın Demirtaş siyasetin acemisidir, nereden nereye geldiğini merak ediyorsa anket yaptırsın. İşi elinde silah olanlara bırakmasın” sözlerini hatırlatarak, “Beni terörist ilan eden Erdoğan bu kez anket yapmamızı istiyor” dedi.
 
'ERDOĞAN KENDİSİNİ YARGI YERİNE KOYDU'
 
Erdoğan’ın “AİHM’nin kararları bizi bağlamaz, biz karşı hamlemizi yaparız, işi bitiririz” sözlerini de anımsatan Demirtaş, “Bu açıklamalar yapılırken duruşmam devam ediyordu. Halen bu açıklamaların etkilerini yaşıyoruz. 'AİHM kararı bizi bağlamaz' diyor. Biz dediği kimdir? Devlettir, 'devleti bağlamaz' diyor. Mesela 'Erdoğan olarak beni bağlamaz' dese anlarız. Erdoğan’ı bağlayan bir karar değil. Erdoğan burada kendisini yargı yerine koyarak 'AİHM’in kararı bizi bağlamaz' dedi. O günden beri AİHM kararları yargıyı bağlamaz hale geldi, bugün AYM kararlarının gereği yapılmıyor. Aksine AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bir döneme geldik. Nereden başladı bu cesaret? Tam da bu açıklama ile başladı. Siz hukuk fakültesi mezunusunuz, AİHM kararlarının özellikle yargıyı bağladığını tartışmamıza gerek yok. Erdoğan tek başına bir anayasa hükmünün bağlayıcı olup olmadığına karar verdi ve gereği yerine getirildi” dedi.
 
ANAYASAYI ÇİĞNEYEN ANLAYIŞ
 
Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: "Hükümetleri yasadışı örgütlerden, suç örgütlerinden ayıran şey yasaya bağlı olmasıdır. İster suç olsun, ister savaş olsun. Bütün bu mücadelesinde anayasa ve yasa hükmüyle bağlıdır. Eğer yargı erki 'anayasayı tanımadan ben bu mücadeleyi yürütürüm' diyorsa orada devlet yoktur, suç örgütleriyle ve yasadışı örgütlerle aynı duruma gelmiş demektir. Anayasa yasa tanımıyor. ‘Biz terörle mücadele ediyoruz, anayasa ve yasa askıya alınabilir, bizler bunu yargı mensupları olarak yaparız, bunlar devletin bekası için yapılması gereken vatanseverlik görevidir. Burada anayasanın çiğnenmiş olması önemli değil, asıl olan vatandır gerisi teferuattır.’ Anlayış budur. İki gündür anlattığım anlayış böyle düşündüğü için 100 yıldır hiçbir sorun çözülmemiştir. Zulüm yapılarak, katliam yapılarak, suçların üstü örtülerek, suçsuzlar cezalandırılarak, Türkiye Cumhuriyeti devleti Kurtuluş Savaşı'nda daha ağır bedeller ödeyen bir noktaya gelmiştir. Bu anlayış Türkiye’yi kuruluşundan daha beter duruma getirmiştir. Bugün ekonomisi, tarımı daha kötü durumdadır. Akademik açıdan, insan hakları açısından daha kötü durumdadır. Savaş politikalarındaki yıkım açısından daha kötü durumdadır. Kurtuluş savaşında bile bu kadar can kaybı ağır kayıp yoktur.
 
YILLAR SONRA AYNI ŞEYLERİ YAŞIYORUZ
 
İlker Başbuğ, '6 kez PKK’yi yendik ama askeri olarak sorunu çözemedik' dedi. Peki sorun çözüldü mü? Bize ağır cezalar veriyorsun, mesele bitiyor mu? Hayır. Ben genç bir milletvekili iken Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak... DEP milletvekillerinin AİHM’in kararı nedeniyle yeniden yargılamaları başlamıştı. Onlar tutuklandığında öğrenciydim, yeniden yargılandıklarında cübbe giydim, avukat olarak davalarına girdim. Delilsiz yargılandılar, hukuksuz cezalandırıldılar. O gün o davada avukatlık yapan Demirtaş, yıllar sonra o partinin geleneğinin devamı olan partide eş başkan oldu, milletvekili oldu ve 7 yıldır tutuklu. Bizler başka bir perspektifle Türkiye’nin sorunlarının çözümü için omuzlarımıza yük aldık, aynı akıbetini bizler yaşadık. DEP’lileri yargılayanlar, mahkeme başkanı, Nuh Mete Yüksel çok kararlıydılar. ‘Bu işi bitireceğiz’ diyorlardı. Aradan onca yıl geçmiş aynı şeyi yaşıyoruz.
 
İKTİDARDAN DÜŞÜNCE İŞİN RENGİ DEĞİŞTİ
 
Bizler dilimizden, kültürümüzden vazgeçemeyiz. Vazgeçmesi gereken bu hataları yapanlardır. Düşünün bütün bu yarattıkları bu ülkeye zarar vermiyor mu? 'Silah var' diyorlar, biz de onu bıraktırmaya çalışıyoruz. Yıllarca İmralı’ya gittik, Kandil’e gittik. Erdoğan’ın 'Öcalan’ın çağrısı önemlidir' sözleri manşet oldu. Tarih 11 Mart 2015. Çünkü görüşmelerimiz devam etti, mesele silahlı çatışmaların dışına çıksın diye uğraştığımız bir dönem. Ne yaptılar, HDP Haziran’daki seçimlerde AKP’yi tek başına iktidar olmaktan çıkarınca işin rengi değişti. Çözüm süreci Kürtlere yarıyor diye yeniden silaha sarıldılar. O yüzden AİHM kararının sizler tarafından Erdoğan talimatı sonrasında uygulanmaması devlet sistemini tümden çökertmiştir.
 
İKTİDARIN RİCASI
 
Her konuşmasından sonra oy çağrısı yapıyor. Oy uğruna bizleri içeride tutuyor. Açık söylüyorum; yalancı, iftiracı. Bizim bunları söylemediğimizi bilmiyor mu? Biliyor. Çözüm süreci başlamıştı. Öcalan’ın iki mektubu Erdoğan’ın elindeydi. Bunu Sadullah Ergin bize söyledi; 'Bu defa iş ciddi Cumhurbaşkanı bu işi ciddiye alıyor, Öcalan kararlı gözüküyor iki ayrı mektup yazmış. Fakat o dönem bir sorun vardı, açlık grevleri başlamış, 65’inci günlerine gelmiş. Biri yaşamını yitirirse süreç sıkıntıya girer, o yüzden bu açlık grevlerinin bitmesi için sizden beklentimiz var. Lütfen bitirsinler açlık grevlerini ki süreç devam etsin.' Bu iktidarın bizden ricasıydı. 
 
O dönem yöneticilerimiz de açlık grevindeydi. Adalet Bakanı’nın kendisi Sincan Cezaevindeki arkadaşları ziyaret etti. Biz de Diyarbakır’da arkadaşlarımızı ziyaret ettik, durumu anlattık. Onların da cevabı şu oldu: 'Biz süreçten memnuniyet duyarız, barış olursa zaten biz bırakırız. Eğer Öcalan ile görüşme varsa adalet bakanının somut bir şey söylemesi lazım. Bunlar olursa açlık grevini bırakırız, süreci tıkamak için değil, çözümün önünü açmak için açlık grevi yapıyoruz.' Bunu Sincan’daki kadınlar da bizzat Sadullah Ergin’e söyledi. Ondan sonra birkaç yerde büyük miting yapma kararı aldık. O mitinglerde de 'açlık grevinin bitirilmesinin çağrısını yapacağız sürecin sorumluluğunu biz alıyoruz' diyeceğiz. Bunun sosyopsikolojik zeminini oluşturmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede çok görkemli mitingler yaptık. Bunlardan birini de Kızıltepe’de yaptık. O zaman yöneticilerimiz geldi dediler ki Öcalan’ın posteri var diye gençlere işkence yapıldı gözaltına alındı.
 
KASIT: BARIŞI SAĞLAYANIN HEYKELİNİ DİKMEKTİR
 
Sebebi de Öcalan’ın posteri. O sırada hükümet Öcalan ile görüşme hazırlığı yapıyor, biz açlık grevini bitirmek için yollara düşmüşüz. Biz de süreç aksamasın, kesintiye uğramasın diye uğraşıyoruz. Polis ise Öcalan posteri var diye on binlerce Kızıltepelinin buluştuğu mitingde gençlere işkence yapıyor. Neden? O dönem Fethullahçıların da bundan haberi var. Bu işkence haberleri basına düştü. Bu şu demekti 'ey Kürtler devletin Öcalan’a yaklaşımı budur.' Yaklaşım bu. Ben de orada daha 'Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz' dedim. Bunu Fethullahçı polislere dönerek söyledim. Kasıt barışı sağlayanın heykelini dikmektir. Bu açıklamanın tarihi 2012.
 
BARIŞ İÇİN UĞRAŞIYORDUK
 
Aradan 7 yıl geçiyor, Erdoğan seçim kazanmak bizi tutuklatmak için bunu kullanıyor. Öcalan’ın iki mektubu senin elinde değil miydi? Bunlara nasıl güvenilir. Figen Hanım’ın 'sırtımızı YPG’ye dayadık' sözünü de kullandılar. Figen Hanım 'sırtımızı IŞİD’e dayadık' sözlerine karşı bunu söylüyor. IŞİD barbarlığını açıkça savunan köşe yazıları oldu. Mehmet Barlas’ın oğlu Cemil Barlas mıydı, 'Kobanî’de IŞİD’çiyim' diye tweet atıyordu. Biz Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz derken ne oldu? Savcılar dava mı açtı, yandaş medya beni linç mi etti? Hayır. Aksine normal karşılandı.  Kendileri zaten Başkan Apo’nun heykelini diktiler. 'Öcalan şanstır' diye manşet atıyorlardı. Ama buna rağmen hala bize karşı kullanıyorlar bunu. O zaman kendileri Öcalan’dan bize not getiriyorlardı. Bizi acilen cezaevlerine götürdüler gece yarısı hücrelere girdik arkadaşlar şaşırdı. Karşımızda kim vardı Tayip Temel, açlık grevinin 68’inci günündeydi. Dedik ki Öcalan’dan not var. Tayip Temel o zaman açlık grevlerinin anlamını anlattı. Öylesine etkileyici bir konuşma yaptı ki dinleyenlerin gözleri yaşardı. Cezaevi Müdürü neredeyse ağlayacaktı. 'Barış olsun diye biz canlarımızı ortaya koyduk' dediler. Ondan sonra açlık grevleri bitti ve çözüm süreci başladı. Bunları bilmiyor mu Tayyip Erdoğan? Sadullah Ergin şimdi vekil değil, ama bilmiyor mu? Hakan Fidan şimdi Dışişleri Bakanı bilmiyor mu bunları? Barış için uğraşıyorduk. Niye yaptılar bunu? İktidarlarının sürmesi için kan lazımdı bunu yaptılar.
 
KANDİL FOTOĞRAFLARI NASIL ÇEKİDİ?
 
Arşivlere bakın, orada Kürdistan, Lazistan göreceksiniz. Böyle ilkesizdir; 'Siz niye yargılama yapıyorsunuz? Size ne gerek var. Adam hükmü vermiş. Benim fotoğraflarımı kullanıyor. İmralı ve Kandil’deki fotoğraflar nasıl çekildi? Cezaevine gizli makina mı soktuk, kim çekti fotoğrafları? Cezaevi müdürü fotoğraf makinasını kendisi getirmedi mi sizin talimatınızla? Fotoğrafçı da değil, bizzat cezaevi müdürünün kendisi fotoğrafları çekmedi mi? Tek tek bunlar olmuş mu diye bize göstermedi mi? Sonra o fotoğrafları size getiren müdür değil miydi? Onları bize teslim eden Sadullah Ergin değil miydi? Kandil fotoları nasıl çekildi? Sorun çözülüyor, bunun alt yapısını oluşturmak için olur bunu sizinle tartışmadık mı? KCK yöneticilerinin silahsızlanmaya hazırız mektubunu getirdiğimizde; bunlar önemli değil miydi? Çık bunları inkâr et.
 
POLİSLER NEREDEYSE HALAY ÇEKECEKTİ
 
Biz dönüşte çok yorgunduk, bir gece orada dinlensek diye düşündük. İmralı-Ankara-Kandil yüzbinlerce kilometre yol yaptık. Fakat Sadullah Ergin aradı ‘o mektup çok önemli bir an önce getirmeniz gerek. Beyefendi de dahil herkes çok heyecanlı. Sınırda kimliklerimize bile bakmadılar. ‘Silah bırakılacak mı’ diye sordular. Biz 'evet' dediğimizde neredeyse sınırdaki polisler halay çekecekti. Yıllar sonra Kandil’deki fotoğraflar vs. diye bunu kullanıyor. Yıllardır yargılanıyoruz, ‘yahu bari bundan yargılamayın bilgim var haberim var’ demiyor. Aksine sizi yönlendirmek için bu yalan ve iftiraları atıyor.
 
ÖCALAN İLE SEGBİS’LE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ
 
Bütün bunların üzerinden ikiyüzlülüğün kitabı yazılır. Üç gün önce 'terör örgütü lideri' dediğine Tunceli’deki akademisyen aracılığıyla mektup getirtiyor. O mektubu avukatlara iletmeden istedikleri gibi yorumluyor. O mektup seçimlerle ve sandıkla ilgili bir mektup değil. Çağrı yapmıyor. Kendisini tanıyorum, Öcalan barış için iğne ile kuyu kazan biridir. Öcalan’ın mektubunu kim tercüme ediyor? Erdoğan tercüme ediyor. Tarafsız kalın diye mektup geldiğini söylüyor. O günden beri Öcalan-Demirtaş çatışması diye yandaş basında çarşaf çarşaf yazıyorlar. Maden bunları söylüyorsunuz neden Öcalan tecritte? Öcalan sıradan biri değil, o yüzden ada cezaevine kapatmışsınız. İnfaz hukuku, görüş hukuku bunların hiçbiri Öcalan’a karşı uygulanmıyor. Madem bu kadar kıymetli sizin için niye gereğini yapmıyorsunuz? Abdullah Öcalan sıradan biri değildir, bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti de biliyor. O zaman sıradan yaklaşılmasın, halkımıza da partimize de sıradan yaklaşılmasın. Öcalan siyasi bir aktördür.  
 
Bakın 12 gencin cenazesi geldi. Eminim ki 'bunu engellemek için niye önümü açmıyorlar’ diye saçını başını yoluyordur. Niye izin vermiyorlar buna. Çünkü ölümlerin bitmesini istemiyorlar. Ben de dahil hepimiz Öcalan ile görüşmeye talibiz. Buradan SEGBİS’le görüşmek dahil görüşmek istiyoruz. Milletvekillerimizin tamamı görüşme için başvurdu izin verin. Barış fedakarlık ister, yürek ister. Bu ülkenin İçişleri Bakanı Twitter’dan ‘kardeşini sarı torbaya koyup getireceğim Demirtaş’ dedi. Buna rağmen barış diyorum. Silahla olmaz diyorum. Normalde çıldırmamız lazım ama sağduyumuzu koruyorsak aldığımız siyasi terbiyeden dolayıdır.
 
HER ŞEY OLDUN AMA HALA BAŞKAN OLAMADIN
 
Erdoğan, ‘Seçimlerde seni başkan yaptırmayacağız diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü’nün hesabını verdiğini gördünüz mü…' demişti. Freudçu bakış açısıyla söyleyelim; burada zihninin altındaki öfkeyi dışa vuruyor. Ortalığı inlettiğimizi kabul ediyor. Doğru, ortalığı inlettiğimizi hatırlıyorum. Seni başkan yaptırmadığımızı da biliyorum. Hani bir mesele vardır ya, babası oğluna der ki sen adam olamazsın oğlum der. Oğlu çalışır, okur... Atıyorum kaymakam olur, sonra babasını ayağına çağırır; ‘Baba bak ben kaymakam oldum’ der. Babası da oğluna der ki oğlum ben kaymakam olamazsın demedim adam olamazsın dedim. Ben de söyleyeyim, biz de sana başkan olamazsın dedik. Onun dışında maşallah her şey oldun, tek adam oldun. Devleti ele geçirdin ama hala başkan olabilmiş değilsin.
 
ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN DEFALARCA ÇAĞRI YAPTIM
 
Defalarca çağrı yaptım. İmralı’da Öcalan ile görüştürün beni. Bildiğim ne varsa anlatayım. Hatta sen de gel ülkenin cumhurbaşkanı olarak sen de gel. Buyurun 'Sayın Cumhurbaşkanım', Sayın Öcalan, ben. 3’ümüz bir araya gelelim, kim kime hesap veriyor konuşalım. Çağrı yaptım, iki yıl geçti bu çağrımın üzerinden. Halen bekliyorum. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı bunu yaptı. Seçim kazanabilmek için cumhurbaşkanı bu cümleyi de kurdu. Ben hala bekliyorum. Çözüm sürecinde kim neyi bitirdi, akan kandan kim sorumlu hep birlikte tartışalım. Buyurun ben hazırım. Öcalan ile görüşmeyi başlatın, hesap soracaksa da benden de halktan da siyasetçiden senden de kim kimden hesap soracak tartışalım. Gerçekleri İmralı’da tartışalım istersen. Ben hazırım, bakalım kim suçlu kim güçlü. Yalanlarınız iftiralarınızı hep birlikte İmralı’da tartışalım.”
 
Duruşmaya ara verildi.

Diğer başlıklar

30/07/2024
09:01 Bazîdliler 'sınır' engellerinden dertli
09:00 30 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:19 Wan'da DEM Parti il eşbaşkanları gözaltına alındı
07:48 Köpeklerin öldürülmesinin önünü açan düzenleme yasalaştı
29/07/2024
23:40 İsrail’den ‘Türkiye NATO'dan çıkarılsın’ çağrısı
22:03 Şişhane’deki nöbet eyleminde halay coşkusu
21:56 Halay çeken bir asker tutuklandı
21:15 Halaya saldıran polis parti binasını ablukaya aldı
20:34 Hayvan hakları savunucuları: Bu yasayı tanımayacağız
20:28 Elih Barosu’ndan kamu görevlileri hakkında suç duyurusu
20:08 Düğün sanatçıları tutuklandı
20:03 Hatimoğulları’ndan yeni bina yapımları için denetleyici bağımsız heyet önerisi
19:52 Birçok kentten ‘saldırılara karşı özgürlük halayına durun’ çağrısı
17:45 Kürtçe uyarı yazılarını karalayanlar hakkında suç duyurusu
17:27 DEM Parti: Êlih Belediyesi’nde seçilecek eşbaşkana dair süreç devam ediyor
17:13 Amed’teki Kürtçe uyarı yazıları valinin talimatıyla silinmiş
16:57 'Özgürlüğe ses ver' eylemleri: İmralı yolunu açın
16:38 İHD: Tutsaklara Kürtçe mektup ve kitap verilmiyor
16:36 Ahmet Özer: Kayyım doğru bir şey değil
16:30 33 Kurşun anması: Özür dilenmeli, anıt yapılmalı
16:24 Yargıtay şiddeti ve sanal medya paylaşımlarını 'eşit kusurlu' buldu
16:22 Bakanlığın 'baraj altı' bıraktığı Dev Sağlık-İş'ten tepki
16:21 Efkar Dağı'nda yangın
16:00 Erişim engeline itiraz: Basın ve ifade özgürlüğü ihlal edildi
15:26 Hatimoğulları Hatay'da çiftçilerle buluştu
14:16 Amedliler uyarı yazılarının karalanmasına tepkili: Kürt düşmanlığı
13:55 Gazeteci Ahmet'e 3 yıl ceza
13:10 Kadınlardan 'örgütleniyoruz' konferansı: Barış için tecrit kalkmalı
13:05 Yargı kararları: 'Bijî Serok Apo' suç değildir
12:27 Polislerden düğünlere 'Kürtçe şarkı ve halay' baskını
11:32 Gazeteci Süleyman Ahmet’in duruşması başladı
10:02 Venezuela'da Maduro kazandı
09:58 Kürtçe uyarıları karalayan çocuk, polis ve avukattan 'fikir' almış
09:40 Xwebûn'dan 'Çeteyên hevpar' manşeti
09:35 Afyon'da kaza: 1 ölü, 38 yaralı
09:33 Saldırılara tepki: KDP Kurdistan'ı peşkeş çekiyor
09:16 Av. Sarıca: BM raporu CPT’nin hukuksuzluğunu ortaya koydu
09:10 AKP'li belediyenin 17 milyonluk projesi çöp oldu
09:09 Şirketler Hasandin Yaylası'na göz dikti
09:02 Êlih'teki siyasetçiler: Başûrlular işgale tepki göstermeli
09:00 29 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:43 Köpeklerin öldürülmesinin önünü açan madde kabul edildi
08:41 Amed'de polis eşliğinde Kürtçe uyarı yazıları karalandı
07:54 Êlih’te kaza: 2'si çocuk 4 kişi yaşamını yitirdi
28/07/2024
22:57 Mersin’de Gülistan Doku Futbol Turnuvası’nın final maçı oynandı
22:38 Munzur Festivali konserle sona erdi
21:09 Hatimoğulları’ndan protesto: Herkesi özgürlük halayına bekliyoruz
20:43 Munzur Festivali’nde çevre yürüyüşü
20:16 Munzur Festivali: Ekoloji mücadelesini ortaklaştırmaya ihtiyaç var
19:53 Hayvan hakları savunucularından iktidara: Yasayı sokaklarda biz yazacağız
19:30 Gözaltı ve tutuklamalara 'Kürtçe halaylı' tepki
18:39 Doğa talanına karşı Gabar Dağı eteklerinden seslendiler
16:57 Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde ‘DİSK’ten ayrıl baskısı’ iddiası
16:40 Wan’daki çocuk şenliği sona erdi
16:36 Hatimoğulları: Bıçak kemiğe dayanmadı kemiği kesti
16:19 DEM Parti ‘bağımlı yargının’ araştırılmasını talep etti
16:02 Hatimoğulları: Kürt halkı her yerde halay çekmeye devam edecek
15:54 Bakırköy Cezaevi önünde ‘Özgürlüğe Ses Ver’ eylemi
15:01 Hasandin’de madene karşı kitlesel yürüyüş
14:40 Roboskî İçin Adalet Girişimi: 4 bin 596 gündür adaleti arıyoruz
13:54 Gençler sorunlarını tartıştı: Çözüm mücadele ve örgütlülük
13:04 Wan'da baraja giren çocuk yaşamını yitirdi
12:39 ROJIN’dan idamlara karşı kadınlara çağrı: Harekete geçelim
12:13 İstanbul’da ‘Kürtçe halay’ gerekçesiyle 11 tutuklama
11:58 Pasur'da madene tepki: Devlet de olsa izin vermeyeceğiz
11:34 Wêranşar Kent Konseyi kuruldu
11:26 Young Struggle’ın gençlik kampı başladı
10:45 ‘Her Kürt bulunduğu alanda halay çekip slogan atmalı’
10:43 KDP'nin boşalttığı köylerden yakılan ve yıkılan evler kaldı
10:36 Jin derginin 74’üncü sayısı yayında
09:44 Hülaku: Uyuşturucuya karşı önlem alınmıyor
09:41 'Mücadelesi bugün de devam ettiriliyor'
09:39 Asimilasyon politikalarına tepki: Boyun eğilmediği için baskı artıyor
09:23 Gazeteci Zagros: AKP, Başûr'u Türkiye'ye bağlamak istiyor
09:13 Taksim Hastanesi’nde hemşireye mobbing iddiası
09:12 İşkence dosyası tek bir askerin ifadesi alınmadan kapatıldı
09:08 ‘Kraliçe Zenubya’nın hayali Rojava’da gerçekleştiriliyor’
09:05 Barış Anneleri 'işgal ve işbirliğine' tepkili
09:00 28 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
00:05 Sakık: Zulme karşı halay çekeceğiz
27/07/2024
23:47 CPT: Köylerin boşaltılması için 9 saat süre verildi
23:27 Zana: Kürtlerin sınırlarını zorlamayın
23:05 Êlih’te çocuklar için atölye
23:00 14 barodan açıklama: Yargı sanal medya lincine ortak olmamalı
22:21 Mahkeme trol hesap paylaşımını delil saydı: Halay çeken 4 kişi tutuklandı
22:10 Binlerce kişi Kadıköy’den seslendi: Katliam yasasını kabul etmiyoruz
21:09 Cezaevi müdürü: Bolu F Tipi’nde 80 kişi hastaneye kaldırıldı
20:56 Hayvan hakları aktivistlerinden milletvekillerine çağrı
20:47 Kayyım nöbetleri: Viyan Tekçe’nin başkanlığı tanınsın
19:45 Dêrsim’de kadın yürüyüşü: Jin jiyan azadî
18:55 Muğla ve Manisa'daki yangınlar söndürüldü
18:30 ‘Saldırılara karşı mücadele etmenin tek yolu kendin olmakta ısrar etmektir’
18:01 ‘Güncel siyasal gelişmeler’ tartışıldı: Ortak mücadele yükseltilmeli
16:52 DEM Parti'den Nobel ödüllü 69 ismin İmralı talebine destek
16:48 Wan'da çocuk şenliği etkinliği
16:41 Goran Hareketi: Saldırılara destek Kurdistan’a ihanettir
16:09 Jineolojî'ye Giriş kitabına el konuldu
16:01 İran'da 1 kolber katledildi
15:59 Nobel ödüllü isimlerden Erdoğan’a İmralı mektubu
15:38 Kürtçe şarkı ve halay gözaltılarında 1 tutuklama
15:05 2 yıl ömür biçilen tutsağın tahliyesini istediler
14:58 Sebahat Tuncel: Ya özgürlüğü seçeceğiz ya da köle olacağız
14:37 Sêrt'teki hastaneye 4 kişinin cenazesi getirildi
14:33 75 yaşındaki tutsak için uyarı: Yaşamı tehlikede
14:19 Milas'ta 2 bölgede orman yangını
14:17 Ağır hasta tutsak Menteş için 'özgürlük' talebi
14:13 Cumartesi Anneleri 32 yıl önce katledilen Öztürk’ün faillerini sordu
13:52 İstanbul’da 18 kişiye 'Kürtçe halay' gözaltısı
13:51 İran’da 10 günde 27 idam
13:36 Muğla'nın 3 ilçesinde ormanlara maden
13:31 AYM’den Emine Şenyaşar için ihlal kararı
12:56 Sinpaş davasında bilirkişi raporu: Mevzuata uygun değil
12:29 'Türkleştirme Genelgesi' devrede: Kürt'ün halayına da yasak
12:20 Kayıp yakınları eylemleri: Failler yargılanana dek mücadele sürecek
10:34 Çewlîg için deprem uyarısı
09:48 Kürtlere halay çekmek de yasak: 6 gözaltı
09:43 Munzur Festivali: Doğa talanıyla mücadele herkesin sorumluluğu
09:30 Karakuş: Eşbaşkanlık güvende hissettiriyor
09:26 Elektrikten çıkan yangın evlerini kül etti
09:25 Almanya'da 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemleri başlatılacak
09:24 Eyşe Şan’da yeni dönem kursları
09:19 Hafıza kaybı yaşayan tutsak tedaviye erişemiyor
09:13 DBP’li İnce: İşgale karşı herkes ses yükseltmeli
09:10 Diyaliz hastası tutsakların yaşamları tehlikede
09:06 Çorum L Tipi Cezaevi’nde Meclis TV de yasak!
09:04 Tek traktör ve iş makinasıyla kapı kapı hizmet
09:01 '33 Kurşun’un son tanığı: Katledip kadınlara ekmek pişirttiler
09:00 27 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
26/07/2024
22:19 Kayyım nöbetleri: Toplumsal direniş olmazsa bu ateş herkesin evine düşecek
21:20 Festivalde çocuk etkinliği ve tiyatro gösterimi
21:17 Bolu F Tipi Cezaevi’ndeki tutsaklar zehirlendi
21:14 TJA’nın okuma etkinlikleri sürüyor
21:07 Ataşehir’de halk buluşması: İmralı’da büyük bir direniş var
20:24 BM Türkiye’den İmralı’daki tecridin kaldırılmasını istedi
20:04 Ege Denizi’nde 4.5 büyüklüğünde deprem
20:00 DEM Partili Özperçin tahliye edildi
19:39 DEDAŞ protestosunda yüzde 96 engelli yurttaş darp edildi
19:34 Suruç'ta katledilen Özkan’ın annesi defnedildi
19:28 İntihar eden işçi Yavuz için mücadeleyi büyütme çağrısı
19:18 Gabar’da kesilen ağaçları taşıyan TIR şarampole yuvarlandı
18:59 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
17:51 DEM Parti MYK üyesi Birol cezaevine götürüldü
17:37 Hatay’da Befesa işçileri greve çıktı
17:33 'Dilimiz, asimilasyon ve biz' paneli: Anadilde konuşmalıyız
17:19 DEDAŞ’a karşı çıkan 4 kişi gözaltına alındı
17:11 Irkçı yazılama kaldırıldı, 'Pêşî Peya' yeniden yazıldı
17:10 İzmir'de orman yangını
17:07 57 vekilden Adalet Bakanı’na 'tecavüz' soruları
16:20 Tutsak yakınlarından uluslararası kurumlara 'sorumluluk alın' çağrısı
16:03 Mutlu: Aleviler asimilasyona karşı mücadele vermeli