Tuncel: Kürtlersiz ikinci cumhuriyetin kuruluşu mümkün değil

img
ANKARA - Kobanê Davası’nda savunmasını bitiren DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “AKP Kürt halkının nerede olursa olsun statü elde etmesini ve varlığını sürdürmesini engellemek için çabalıyor. İkinci cumhuriyet Kürtler olmadan kurulmak isteniyor ancak tarihsel gerçeklik bunun mümkün olmayacağını göstermiştir” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası,  Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Sincan Cezaevi Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutulan bir kısım siyasetçi hazır bulundu. Bir kısım siyasetçi de mazeret bildirerek katılmadı. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in savunmasını sürdürdü. Yakın dönem Türkiye tarihiyle savunmasına devam eden Tuncel, “12 Eylül Darbesinin Türk-İslam sentezini benimsemesi siyah ve beyaz Türk faşizminden farklı olarak yeşil Türk faşizmini geliştirmiştir. Rusya’da yaşanan gelişmelerden dolayı, İslam ülkelerinin demokrasi ve sosyalizme geçmesini engellemek amacıyla ABD tarafından geliştirilmiş ve desteklenmiştir. İngiltere’deki başat rol bu süreçte ABD’ye geçmiş ve Ortadoğu üzerinde etkili olan güç olmuştur. Ortadoğu’da gelişen siyasi İslamcı hareket kapitalizmden bağımsız değildir. Temel hedefi İslam kültürünün yaygın yaşandığı yerde demokratikleşmeyi ve gelişmeyi engellemektir. İslam hegemonik güçlerin paylaşımlarına hizmet etmek ve çıkarlar için kullanılan bir araç haline getirilmiştir. AKP’nin cemaatlerle kurduğu ilişki artmış, bu kişilere mevkiler verilerek, İslam devletin tekeline sokulmuştur. Diyanetin bu dosyadaki rolü gibi, Müslümanları kimlik üzerinden ayrıştırmıştır, Müslüman Kürtlere karşı yaptığı pervasızlık ve kendini taraf halini getirmesi buna örnektir” diye belirtti. 
 
‘ABD, ERDOĞAN’I BAŞA GETİRDİ’
 
Erdoğan’ın ABD tarafından devreye konulmaya çalışılan “ılımlı İslam projesi” eksenli siyaset alanına sokulduğunu söyleyen Tuncel, AKP’nin çıkış sürecini şöyle aktardı: “İslami hareketler 1970’lerden sonra iktidarda yer almaya başlar. 1970’lere gelindiğinde ABD ve temelde uluslararası güçler artık ırkçı faşist tutuma ihtiyaç duymuyor ve ılımlı İslam projesini geliştiriyor. Buna ihtiyaçları vardı ki keza Erdoğan’ın siyasete girmesi de ancak ılımlı İslam projesiyle olmuştur. Bir kurgunun ürünüdür. AKP’nin çıkışı sanıldığı gibi 2002 değildir, bu süreç 12 Eylül döneminde başlamıştır. Beyaz Türklük fikri uluslararası güçler tarafından artık ihtiyaç duyulan bir yapı olmaktan çıkmış ve ılımlı İslam planı geliştirilmiştir. Ortadoğu’ya müdahale edecek yeni bir modele ihtiyaç duyuluyordu.  Kürdistan’da,  Kürt demokratik siyaseti örgütlenmeye başlamış ve beyaz Türkücülük artık işe yaramamaktadır. Ilımlı İslam projesini harekete geçirmek için ABD, Erbakanı tasfiye etmiş ve Tayyip Erdoğan’ı başa getirmiştir.”
 
MHP’NİN FETÖ KADROLARINA YERLEŞMESİ
 
Tuncel, savunmasının devamında şunları aktardı: “Kürt kültürel kimliğine müdahale için İslam’ın rolü çokça kullanılmıştır. Kürt sorunun çözümsüz bırakılması için başta ABD ve uluslararası güçler olmak üzere İslam’ı barındıran Yeşil Türklük daha kullanışlı olmuştur. Ilımlı İslam’ın geliştirilmeye çalışıldığı dönemde siyah Türklüğün temsilcisi olan MHP buna sert karşı çıkışlar yapmıştır. Bugün MHP son dönemde AKP ile ittifak olsa da daha öncesinde AKP’ye karşı çok sert açıklamaları vardı şimdi ise çıkar birliği içerisindeler. Çünkü cemaatçilerin tasfiyesi ile birlikte AKP kendi kadrolarını yetiştiremediği için MHP ve diğer tarikat kadrolarından devşirmeleri kurumlara yerleştirdi.  Bakıldığında AKP’nin iktidarda kalmasının tek nedeni toplumun talebinden çok ABD ve uluslararası güçlerin isteği doğrultusundadır. 14- 28 Mayıs seçim sonuçları da bu göstermiştir.
 
İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİN ANAYASA İSTİYORLAR
 
AKP’nin iktidara gelmesiyle beyaz Türklük yerini ılımlı İslam projesine bıraktı. Bu projesinin kurumsallaşması için AKP’nin anayasa talebi var. Bu süreçte devleti ele geçirme aşaması başlamıştır fakat AKP tam anlamıyla devleti fethedememiştir. Bugün her fırsatta anayasa tartışmalarını gündeme getirmesinin nedeni de budur. Kendini henüz kurumsallaştıramamıştır ve iktidarda kalabilmelerini sağlayacak olan kurumsallaşmadır. Bugün Türkiye’de yaşanan sistem krizine bu gerçeklikle bakmak daha anlaşılır olacaktır. Son süreçte yaşanan hukuki krizlere bakıldığında, AİHM kararlarının uygulanmaması,  Can Atalay, Yargıtay, kendi anayasasını kurma fırsatı olarak kullanmaya çalışsa da başarılı olamamış ve destek bulamamıştır.
 
ULUS-DEVLET EKSENLİ TÜRKLÜK KİMLİĞİ
 
Ilımlı İslam içerisinde Türklük kimliğini ve varlığını koruyor ve yeni Fetöcü kontralar devreye sokuluyor. AKP öncülüğünde gelişen yeni ideolojide ulus devlet eksenli Türklük kimliği de varlığını korumuştur. Yine Ergenokoncuların AKP ile kurduğu ilişki çok dikkat çekicidir, şimdi birbirlerine sarılmalarını nedeni ortak Kürt düşmanlığıdır. Yıllarca ‘Türkiye’de şeriat var’ dediler bütün bu yaklaşımlardan vaz mı geçtiler, elbette hayır ama mesele Kürt olunca ortaklaşıyorlar. AKP, kendi döneminde CHP-ordu ilişkisini aşarak ılımlı İslam ile ordu arasında kendisi ilişki geliştirmiş ve Fetöcüleri orduya yerleştirmiştir. Kürtlere yönelik saldırılar artık ülkücü kontralar yerine Fettulah Gülenci ABD tarafından kullanılan yeşil kontralar tarafından yürütülmüş, devletin tüm hücrelerine sızarak paralel devlet olarak ortaya çıkmışlardır. Bunun ordu dışında diğer bir alanı da yargı alanıydı. Kürtlere karşı tasfiye politikalarında önemli rol oynadılar. KCK yargılanmaları ve DTP’nin kapatılması buna örnektir.
 
AKP’NİN DERDİ ÇÖZÜM DEĞİLDİ
 
ABD ile 5 Kasım 2007’de gizli kapılar ardında yapılan Washington protokolünde Kürtlere yönelik tasfiye planları başarılı olamamıştır ve daha planlı ve programlı bir yok etme programı devreye sokulmuştur. Kürtlere karşı inkar imha politikasının ikinci aşamasını oluşturan AKP, Kürtleri yer aldığı tüm kurumları, yapıları, siyasetçileri hedef almış ve bunları meşrulaştırmak için ‘biz teröristlerle savaşıyoruz, Kürtler bizim kardeşimizdir’ sahteliği eşliğinde bazı Kürt insanları bir araya getirerek kendi kurumlarına yerleştirmiştir. Tüm bu yok etmelere planlarına rağmen Kürtlerin direnişine karşı ve mücadelesine direnemeyen AKP iktidarı çözüm ve müzakere sürecini başlatmak zorunda kalmıştır. Fakat başlatılan çözüm sürecini tasfiye ve imha yolu olarak kullandığı ortaya çıkmıştır. Bizim özyönetim dediğimiz sizin ise hendek-barikat dediğiniz dönemde bir devlet planı olarak baş göstermiştir. AKP’nin çözüm sürecini bitirme nedeni istediği çıkarı ve yararı elde edememesidir. Çözüm sürecine baktığımızda Türkiye halkı da umutluydu, herkes gülüyor ve ifade özgürlüğünü kullanıyordu. Türkiye halkları şölen havasındayken şimdi herkes konuşmaktan korkuyor. AKP’nin derdinin çözüm olmadığı böylelikle anlaşılmıştır. 
 
ULUSLARARASI GÜÇLER SESSİZ KALMIŞTIR
 
AKP’nin her fırsatta söz ettiği, sözde demokratik açılımlar kültürel soykırım çalışmalarını gizlemek için kullanılmıştır. Kurslar, TRT 6 bu kültürel soykırımın üstünün örtülmesi için atılan adımlardı. Kendi savaş politikasını gizlemenin araçları olarak kullanmıştır. Rojava’ya baktığımızda bugün savaş devam ediyor ve kendini asla işgalci olarak görmüyor. Uluslararası kurumlara sunulan tüm raporlarda Türkiye’nin işgalci olduğuna değiniliyor. Bugün Türkiye’de siyaset yapan hiç kimse Türkiye’nin yaptığı özel savaş politikalarını üstlenmemiş ve konuşmamıştır. AKP 90’lı yıllarda yanlış yaptığını söyleyerek OHAL’i kaldırdık diyor fakat şuan OHAL’i kendisi devreye koymuştur. Kürtlere karşı kültürel soykırım sermayenin kısa çıkarlarına kurban edilmiş ve uluslararası güçler buna sessiz kalmıştır. 
 
AKP, YEŞİL TÜRK FAŞİZMİ PARTİSİDİR
 
AKP’nin 2011 seçimlerinden itibaren Hitler ile aynı çizgide. AKP’nin iktidara taşınması cumhuriyetin kuruluşu kadar önemli bir süreçtir. Merkezi ulus devlet partisi ve stratejik bir yeşil Türk faşizmi partisidir. AKP 2011 seçimlerinden itibaren Hitler'in iktidara gelmesiyle benzer bir yol izlemiştir. Yeşil Türkçülüğü güvenceye almak için her fırsatta anayasa talep etmekte. Muhalefet üzerinde yoğun bir denetim uygulamakta, parlamento yetkilerini kısıtlayarak, OHAL kararnameleri çıkararak yargıya ve anayasaya müdahale etmektedir. AKP hegemonyası Kürt varlığını ortadan kaldırmak için siyah Türk faşizmine yeni taktik ve manevralar ekleyerek bu projeyi geliştirmiş, bu minvalde terörle mücadele kanunu çıkarmış ve Kürtlerin seçme seçilme hakkından tutalım örgütlü mücadelesini engellemeye  kadar çok geniş bir alanda kullanılmıştır. Bunu yaparken işbirlikçi sermaye, medya ve kurduğu sivil toplumla ‘bizim Kürtlerle sorunumuz yok, terörle mücadele ediyoruz’ yalanını yaygınlaştırarak Türk toplumunu kandırmaya çalışmaktadır. 
 
SUÇ OLMAYAN BİR ŞEYDEN YARGILAMA YAPILAMAZ
 
Kürtler hala bir çözüm umudu içerisindeyken bu umudu kıran ve engelleyen kim? Hala bu davayı konuşuyorlar. Bağırıp çağırıyorlar, masumiyet kararnamesi diye bir şey kalmamış bu ülkede Tayyip Erdoğan seçim sonrası ‘idam idam’ sloganları attırıyor, adamları da Mecliste bağırıyor. Neden burada Davutoğlu yargılanmıyor da ben yargılanıyorum. Dinlensin dedik taraf olarak, bu talebimizi dahi kabul etmediniz. O dönem çözüm süreci vardı PYD eşbaşkanları gelip Kahire’de görüşmelere katıldılar. Bizzat sizin anayasanızın 38. Maddesi ‘o dönem suç olmayan bir şeyden yargılama yapılamaz’ diyor 6 yıl sonra konuştuk diye yargılanıyoruz. Nedir, panele katıldık, kadın direnişini konuştuk, Kürt kadınlarını, Rojava’yı konuştuk. Size söyleyeyim sadece burada konuşmadım dünyanın dört bir yanında, ülkelerde Kürt kadınlarının mücadelesini konuştuk ve ayakta alkışlandık.  Ahmet Altun yeterince çalışmamış, çalışsa çok daha fazla konuşmalarımızı bulurdu.
 
CUMHURİYETİN KURULUŞU KÜRTLERSİZ MÜMKÜN DEĞİL 
 
AKP’nin dış politikasının temelini de Kürt karşıtlığı oluşturmaktadır. AKP Kürt halkının nerede olursa olsun statü elde etmesini ve varlığını sürdürmesini engellemek için çabalıyor. Cihatçı çetelerle ilişki kurmuş ve Kürtlere karşı onları desteklemiştir nitekim bu davanın konusu da budur. Günümüz gerçekliğinde Kürtler varlıklarını korumaya çalışıyor. Türkiye’nin ilk yıllarında Osmanlı’dan devraldığı beyaz Türk faşizmi geliştirilerek soykırıma dönüştürülmüştür. Kürtler 200 yıldır bu politikalara karşı dilini, kimliğini, kültürünü korumuştur. İkinci cumhuriyet Kürtler olmadan kurulmak isteniyor ancak tarihsel gerçeklik bunun mümkün olmayacağını göstermiştir. Kürtler partilerinin kapatılmasına, yöneticilerinin katledilmesine, soykırıma uğratılmalarına rağmen demokratik parlamento zemininden şimdilik vazgeçmiyorlar. Şimdilik. Geçmişten günümüze kurulan tüm partilerimizin programlarında Kürt sorunun demokratik çerçevede çözüleceğine inanılmaktadır ve demokratik anayasa vurgusu bulunmaktadır.”
 
AKP’NİN VERDİĞİ ÖNERGEYİ HATIRLATTI
 
Davanın “yargılama konusunun esasında “çözüm” adı altında yürütülen süreç olduğunu ifade eden Tuncel, “çözüm süreci” için AKP’li vekillerin o dönemde verdiği Meclis araştırma önergelerini okudu. Tuncel, önergelerde AKP’li vekillerin “sorunun askeri olarak çözülemeyeceği”, “askeri harcamaların getirdiği ekonomik yük”, “toplumsal barış talebi” ifadelerine dikkati çekti. “Çözüm sürecinde” birçok aydının ve demokrasi güçlerinin katıldığı barış konferansının sonuç bildirgesini ve alınan kararları aktaran Tuncel, “Biz bütün barış taleplerini  konuştuk ve değerlendirdik. Süreci nasıl ilerletebiliriz ve geliştirebiliriz diye çalıştık fakat iktidar tüm süreci başka bir yere evriltti. 6-8 Ekim’in hemen ardından ikinci bir konferans daha gerçekleştirdik. Onun sonuç bildirgesini de okumak istiyorum çünkü davaya konu olan bu konferans” dedi. 
 
‘KEŞKE DAHA ÇOK KONUŞSAYDIM’
 
Konferans sonuç bildirgelerini paylaşmasının ardından Tuncel, şöyle devam etti: “Dört gündür anlatmaya çalıştığım Türkiye’nin cihatçı grupları desteklediği süreçte sadece HDP değil birçok kurum savaşın durması için çağrı yapmıştır. Siz şimdi tüm bu sorumluluğu HDP’ye atıyor, iktidarın ölümlerdeki sorumluluğunu görmezden geliyorsunuz. Biz çözüm sürecini sonuca ulaştırmak için birçok çalışma yaptık, bunu AKP’ye dahi bırakmadık. Ne yazık ki gelinen aşamada daha çok çatışma, savaş ve ölüm karşımıza çıkıyor. biz değişmedik, değişen AKP iktidarıdır. Hakkımda yer alan iddialara ilişkin de birkaç şey söylemek istiyorum. Hepimizi kadro olarak nitelendiriyorsunuz ve bunun üzerinden ceza vermeye çalışıyorsunuz. Birçok dosyam birleştirilmiş ve hepsi konuşmalarımdır. Hakkari meselesini zaten dün aktarmıştım. Siz iftira atıyorsunuz, kanıtlamamızı istiyorsunuz. Yine Malatya dosyasında PKK’ye ders vermiş deniliyor; kim vermiş, ne zaman, nerede bilgisi yok, Sebahat diyor ama siz oraya kalkıp Tuncel’i eklemişsiniz. Ben milletvekiliyim, HTS kayıtlarını çıkarın demiştik ama araştırmayı dahi kabul etmediniz çünkü etseydiniz gerçek ortaya çıkacaktı. ‘Çamur at izi kalsın’ zihniyetiyle gizli tanık iftiralarıyla dosya hazırlamışsınız. Bizim talep ettiğimiz delilleri getirmediniz, kendiniz için suç icat edip ardından delil yaratmak istediniz. Yaptığım çalışmaları ve konuşmaları sunuyorsunuz, hepsinin arkasındayım, hatta az konuşmuşum keşke daha fazla konuşsaydım belki Türkiye’de bir şeyler değişirdi. 
 
DEVLETİN KÜRT HALKINA ÖZÜR BORCU VARDIR
 
Yine savcı Bey 9 tane tapeyi almış ve Ankara’de genel merkezimizde yaptığımız kadın meclisi toplantısını koymuş. Bunların hepsi yasaldır ve açıktır. İllegal tek bir hareket yok. Fetöcüler dinlemiş, ‘belki bir şey çıkar, bir şey buluruz diyerek’ konuşmaları dinlemişler. 
Yaptığımız her şey yasal, kadın özgürlükçü ve özgün mücadelemiz ortadadır. Yaptığımız eleştiri ve özeleştiri bizim örgütlenme hakkımız ve programımızdır. Sizin, bizim parti çalışmalarımızı, çalışma biçimimizi kriminalize etmeniz suçtur ve tümünü reddediyorum. En az bir haber 5 kere iddianamede geçiyor. Sayfa doldurmak ve büyük suçmuş gibi algı yaratmaya çalışmak için bilinçli olarak Savcı bunu koymuş.Tüm bu değerlendirmeleri halkımıza karşı sorumluluğum gereği yaptım. Siyasi mahkemeniz için değil, adil bir yargılama yapmayacağınızı hepimiz biliyoruz. 
 
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
 
Çok düşündüm size karşı savunma yapıp yapmamayı fakat halkıma karşı sorumluluk gereği bu savunmayı yaptım. Son olarak, 2005 yılında devletin tarihle yüzleşmesi için özür dilemesine ilişkin bir dilekçem vardı. Şimdi bu Kobane Davası da buna eklenmiştir. Devletin Kürt halkına özür borcu vardır. Özür dileme ve yüzleşme bir daha asla demektir. Mutlaka kazanacağız, mutlaka bir gün Kürt halkı kendi kimliği dili, kültürüne kavuşacak. Tüm bunlar yıldırmak amacıyla yapılsa da amacına ulaşamayacaktır. Herkese selam olsun.”
 
 Duruşma yarın 10.00’da avukatların savunmalarıyla devam edecek. 
 

Diğer başlıklar

16/12/2023
12:55 Bakana yöneltiler soruların yanıtı AFAD’dan geldi
11:38 Irak il meclisi seçimlerinin özel oylaması başladı
11:26 MKM: Yasak kararını tanımıyoruz, iki noktada konser vereceğiz
11:19 İlaç fiyatlarına yüzde 25 zam
10:50 Bakırhan: Kimsenin ilk yardım çantası değiliz
10:05 Marmara'da deniz ulaşımı durdu
10:02 AKP’li belediye başkanları hakkında soruşturma izni
09:48 Gazeteci Süleyman Ahmet’ten 53 gündür haber yok
09:38 Tutsaklar 20 gündür eylemde
09:29 60 yaşındaki tutsak 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eyleminde
09:22 Silopiya Kadın Futbol Takımı şampiyon olarak üst lige çıktı
09:20 Adalet Nöbeti’nden seslendiler: Devlet aklını başına alsın!
09:19 Bayındır: Devlet Kurdistan’da ömrünü uzatmak için karanlık güçleri kullanıyor
09:12 DİSK Ege Temsilcisi Sarı: İşçi sınıfı sokakta olmalı
09:09 Gençler 'Vejînek Ciwan' kongresine hazırlanıyor
09:08 Baro Başkanı Eren'i ölümle tehdit eden Haral'a 4 yıla kadar hapis istemi
09:02 Av. Çiftçiler: Tecrit devam ederse diğer cezaevleri de İmralı’ya dönüştürülecek
09:00 16 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
15/12/2023
23:28 Kadınlardan ‘#KadınlaraveÇocuklaraBütçe’ etiketiyle sanal medya eylemi
23:18 Êzidîlerden DAİŞ’e destek veren Fransız Lafarge şirketine dava
22:17 Yeni Özgür Politika’ya erişim engeli
22:16 Kayyım yönetimindeki MARSU Genel Müdürü görevden alındı
21:32 İHD Ekoloji Komisyonu'ndan ‘Afet, Ekolojik Yıkım ve 6306’ paneli
20:59 Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçeleri Meclis’ten geçti
20:34 Patnos Cezaevinde 15 kişiye hücre cezası verildi
20:30 Muğla’da siyasi partiler Can Atalay için Adalet Nöbeti başlattı
20:19 Beştaş’tan AKP’li vekile: Bölücü biz değil, sizsiniz!
19:38 Hukukçulardan mücadele hattını yükseltme çağrısı
18:39 Beştaş’tan konser yasağına tepki: Sazı füze, bateriyi de F-16 sandılar herhâlde
18:23 Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği: Keyfi uygulamaları kabul etmiyoruz
18:18 ‘Tecrit Bülteni’nin 4’üncü sayısı yayınlandı
17:17 Sendikal faaliyeti yürüten SES yöneticileri polisle engellenmek istendi
17:02 Korucuların saldırısında yaralanan Gün’ün ifadesi hastanede alındı
16:57 Müzisyen Aymaz davasında tanıklar saldırıyı anlattı
16:39 Mersin SGK İl Müdürlüğü önüne boş cüzdan bırakıldı
16:31 Erxenî’de kayyıma 'yol' tepkisi
16:26 Yargıtay'dan 'öğrencilere cinsel taciz' davasına görüş: Suç oluşmadı!
15:55 İYİ Parti’de bir istifa daha
15:34 Adalet Nöbeti destek ziyaretleriyle sürüyor
15:20 İşçiler 'insanca yaşanacak ücret' talebi için yürüdü
15:15 MKM’nin 32’nci yıl konserine yasak: Yeni yer ve saat açıklanacak
14:39 Çukurova cezaevleri raporu: İnsan hakları askıya alındı
14:31 Polonya'da kürtaj yasağına AİHM'den 'hak ihlali' kararı
14:29 Ökten: Sağlık bütçesi genel bütçenin en az yüzde 15’i olmalı
13:47 Filozof Zizek 'Abdullah Öcalan Kitap Okuma Günleri'ne katıldı
13:42 Ankara için DEM Parti’ye 150’yi aşkın başvuru
13:31 Avukatı darp eden polise ceza
13:06 DEM Parti Erdexan İl Örgütü 'ittifak' iddiasını yalanladı
12:39 Özak işçilerine dayanışma ziyaretleri sürüyor
12:38 Savcı adına hazırlanan sahte belge mahkemeye sunuldu
12:37 Meclis’te bütçe görüşmeleri sürüyor: Efrin'den alınıp işlenen zeytinler helal midir?
12:33 AYM, Taksim'in 1 Mayıs'a kapatılmasını 'hak ihlali' saydı
12:16 Hatimoğulları: Tecrit insanlık suçudur, ortadan kaldırılmalı
12:11 DEDAŞ'ı mahkemeye veren çiftçinin trafosu mühürlendi
12:05 Bedlîs'te şüpheli asker ölümü
11:39 Kürt mülteciler açlık grevinde
11:38 Çay bahçelerine komşu taş ocağı tesisine onay
11:12 Taciz davası ertelendi
11:00 İran’da polis merkezine saldırı: 11 ölü
10:41 Mezopotamya Kitap Fuarı'na 600 bin ziyaretçi bekleniyor
10:38 Riha'lı mevsimlik tarım işçilerinin sorunları çalıştayda masaya yatırılacak
10:26 Uluslararası Kadın Delegasyonu: Abdullah Öcalan derhal özgür bırakılmalı
10:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
10:20 Ulubey'de maden için bilirkişi raporu: Bölgeye zarar verecek
09:37 Kayyım kasayı boşaltıyor, AKP’li belediye taşınmazları satıyor
09:36 Tutsak Eman: Savaşı durdurabilecek tek kişi Abdullah Öcalan'dır
09:34 Cezaevlerindeki tutsaklar 19 gündür eylemde
09:28 HPG’li Yılmaz toprağı verildi
09:27 52 gündür haber alınamayan gazetecinin avukatı: KDP suç işliyor
09:23 Hasta tutsağın oğlu: Babam 4 ay yaşayamaz!
09:22 5 Nolu tanığı Akbay: 27 Kasım direnişi desteklenmeli
09:20 Molozlar depremde can verenlerin defnedildiği mezarlığa dökülüyor
09:16 Hak ve hukuk örgütleri: İmralı Cezaevi kapatılmalı
09:15 İmralı’ya 100 bin kartpostal gönderilecek
09:13 Egîdê Cimo Müzik Okulu akademik gelişmeyi hedefliyor
09:11 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebinde kararlı
09:09 DEM Parti Kadın Politikalar Komisyonu: Yeni projelerle geliyoruz
09:08 Wan Gölü sahilinde imara aykırı kaçak yapı
09:07 Tutsak yakını: Milyonların ‘liderim’ dediği insana tecrit uygulanamaz
09:04 Av. Marcelli: CPT, Öcalan için kararlı bir tavırla açıklama yapmalı
09:02 ‘Kimliğim’ dediği Sûr’daki evi için 8 yıldır mücadele veriyor
09:00 15 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:58 Denizli'de madende göçük: 2 ölü, 1 yaralı
14/12/2023
23:35 DBP Nisêbîn İlçe Eşbaşkanı serbest bırakıldı
22:10 DEM Parti Êlih İl binasına Şeyh Said'in posterini astı
21:24 Hukuk ve sağlık örgütlerinden ‘Tecridin Üç Boyutu’ konulu panel
20:46 KESK’in 28’inci yıldönümü Wêranşar'da konserle kutlandı
20:37 EŞİK’ten yerel seçim çağrısı: Eşit temsil istiyoruz
20:00 Wan’da kitap söyleşisi
19:43 Trabzon'da Kürtçe konuşan işçilere saldırı
19:07 Yeşil Sol Parti yeniden kuruluşunu ilan etti
18:57 Tuncel: Kürtlersiz ikinci cumhuriyetin kuruluşu mümkün değil
18:27 Filistin Sağlık Bakanlığı: 18 bin 787 kişi öldürüldü
18:22 Uluslararası Kadın Delegasyonu’nun Amed ziyaretleri sona erdi
18:10 Gazeteci Yılmaz cezaevinden çıktı: Aklım duvarların arkasında kaldı
18:05 Merkez Bankası'nın toplam brüt rezervi 141,4 milyar dolar
17:58 HEP'li Güneş için köyünde kitlesel uğurlama
17:41 Bakur belgeseli yargılamasında 1 yıl 13 ay cezası
17:36 Yılmaz’ın cenazesi 2 yıl sonra ailesine teslim edildi
17:12 Atalay’ın ikinci başvurusu 21 Aralık’ta karara bağlanacak
17:04 DEM Parti Cizre’deki sivil katliamların araştırılmasını istedi
16:56 AKP’li vekilin ilk icraatı kardeşini müdür yapmak!
16:17 Bayındır ve Hatimoğulları Cizîr esnafını ziyaret etti
15:59 Bütçe görüşmelerine Bitmez'in ölümü nedeniyle ara verildi
15:55 Aslan: Hristiyan ve Êzîdî öğrencilere din dersi dayatılıyor
15:47 İstanbul’da DEM Gençlik Meclisi üyesi 3 kişi gözaltına alındı
15:20 Tuncel: Kürtler kendi kendini yönetmek istiyor
14:52 Meclis’te Kürtçe konuşup karşılığını dövizlerle gösterdi
14:33 Adalet Nöbeti: Abdullah Öcalan özgür olana dek eylemler sürecek
14:26 Yapı-Yol Sen: AFAD emekçilerinin sorunları çözülsün
14:13 Hatimoğulları: Kürtler yok edilmek istendi
13:47 Koçyiğit: AKP kültürel hegemonya kurmak istiyor
13:28 Bandırma Cezaevi'nde hak ihlalleri: Tutsaklar hedef haline getiriliyor
13:25 Kürkçüler Cezaevi'nde tutsaklara 'not' cezası
13:23 Kalp krizi geçirmesine rağmen cezaevine gönderilen tutsağın durumu kritik
13:12 Semsûr'da sivil toplum örgütlerinin konteynerlerine polis el koydu
13:10 Saadet Partili Bitmez yaşamını yitirdi
12:59 Tutsak gazeteci Yılmaz tahliye edildi
12:49 KCDP üyeleri tehditlere karşı suç duyurusunda bulundu
12:45 Hatimoğulları katledilen Gün’ün taziyesinde: Bu siyasi bir cinayettir
12:43 Soylu hakkındaki suç duyurusuna dair Meclis'e dilekçe verildi
12:19 Gazeteci Yılmaz iddiaları tek tek yanıtladı: Kürt basınında çalıştığım için buradayım
12:17 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:11 HABER-SEN’den üyelerine dönük baskılara tepki
11:37 Tutsak gazeteci Yılmaz’ın duruşması başladı
11:22 Demografiye müdahale: Hamaslı aileler Efrîn'e yerleştirildi
11:18 Meclis'te bakanlık bütçeleri görüşmeleri sürüyor
11:05 DEM Parti: Asgari ücret en az 25 bin lira olmalı
10:24 Tutsak Yaşar: En büyük eylem ses çıkarmaktır
10:15 RSF’nin 2023 raporu: 45 gazeteci öldürüldü, 521 gazeteci tutuklu
09:44 Amed ve Ankara'da kadın katliamları
09:38 KDP’nin alıkoyduğu gazetecinin akıbeti 51 gündür bilinmiyor
09:34 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 18’inci gününde
09:31 Amed'te bulvara Şeyh Said ismi hangi dönemde verildi?
09:28 Amed'te ağır hasarlı binalar tehlike saçıyor
09:25 Tutsak çocuklarının ‘özgürlük’ talepli eylemlerinin arkasındalar
09:17 DEM Parti İzmir’de kongreye gidiyor
09:16 Kayyım seçim öncesi tesisleri ve taşınmazları devretti
09:13 İmralı’daki ihlalleri uluslararası kurumlara iletecekler
09:08 AKP'li belediyenin kadın karnesi: ‘Erkeğe bağlama’ zihniyeti yürütülüyor
09:06 'Asgari Ücret Tespit Komisyonu emekçileri temsil etmiyor'
09:05 DEM Parti’de aday adaylığı başvuruları sürüyor
09:02 Depremin vurduğu Semsûr’da Kürtçe kursları başladı
09:01 Sûr'un gölgesini de çaldılar!
09:00 14 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
13/12/2023
23:32 Gemlik’te 3.7 büyüklüğünde deprem
22:24 Fed faiz kararını açıkladı
21:19 SGDF’den tecride ilişkin duvar yazılaması
21:14 Enerji ve Savunma Bakanlığı bütçeleri Meclis’ten geçti
21:03 Gözaltına alınan Özak işçileri serbest bırakıldı