Lozan konferansı sonuç bildirgesi: Kürtlerin varlığı, dili ve statüsü tanınmalı

AMED - Amed'te yapılan Lozan konferansının sonuç bildirgesinde, Kürt sorununun çözümü için yeni bir başlangıcın yapılması gerektiğine vurgu yapılarak, yapılacak yeni anayasa ile Kürtlerin varlığının, dilinin ve statüsünün tanınması çağrısı yapıldı. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Partiya Azadî, Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ile İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), dün Amed'te çok sayıda aydın ve yazarın katılımıyla +Lozan Antlaşması'nın Yüzüncü yılında Kürtler ve Kurdistan" başlıklı konferans düzenledi. Konferansın sonuç bildirgesi bugün Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde açıklandı. Basın toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kürt halkının kazanımlarının engellenmeye çalışıldığını ve buna cevap vereceklerini söyledi. Aydeniz, ulusal birlik için de mücadele edeceklerini söyledi. 
 
Konferansın sonuç bildirgesinin Kürtçesini KKP Sözcüsü Nusrettin Maçin, Türkçesini ise PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç okudu. 
 
SONUÇ BİLDİRGESİ
 
Lozan Antlaşması ile birlikte Kurdistan coğrafyasının dörde bölündüğüne dikkat çekilen bildirgede şu ifadelere yer verildi: "24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması, halkımız için karanlığın, sonu gelmeyen baskı, soykırım ve zulümlerin adıdır. Halkımızın temsil edilmediği ve iradesinin yok sayıldığı Lozan Antlaşması’nı tanımıyoruz ve bu antlaşmayı imzalayıp uygulayanları şiddetle kınıyoruz. 
 
Lozan Antlaşması sadece Kürt milletini meşru ulusal demokratik haklarından ve devlet imkânından mahrum etmekle kalmadı. Aynı zamanda Ortadoğu’da düşmanlık ve nefret tohumlarını ekerek yüz yıllık bir istikrarsızlık, savaş ve çatışma dönemine yol açtı. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde din kardeşliği adına Kürtlerin desteğini isteyen, kurulacak devletin Türklerin ve Kürtlerin ortak devleti olacağını söyleyen, Lozan’da Türkleri ve Kürtleri temsil ettiğini ifade eden Kemalistler, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra bütün sözlerini unuttular.  Lozan Antlaşması’nın 38-39. maddelerinde yer alan dil haklarını bile yerine getirmediler. Lozan Antlaşması’yla varlığının resmen tanınmasını sağlayan Ankara hükümeti, üç ay sonra 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan etti. Cumhuriyetin ilanı Kürt halkına karşı ret ve inkârı yasallaştırarak resmileştirdi.  Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde kurulduğu coğrafyanın çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli yapısı yok sayılarak, Türklük temelinde tekçi ve ırkçı bir temelde kuruldu.
 
KÜRT HALKI İNKAR EDİLDİ
 
1924 yılında yapılan anayasa Kürt halkının varlığını, dilini ve kültürünü inkâr eden, Türkiye’de yaşayan herkesi Türk sayan bir vatandaşlık kavramı getirdi. 1925 yılında çıkarılan 'Takrir-i Sükûn' ve peşinden gizlice hazırlanıp uygulamaya koyulan 'Şark Islahat Planı' ise Kürdistan’da yüzyıl devam edecek askeri rejimlerin, Umumi Müfettişliklerin, OHAL sisteminin temelini oluşturdu. Kürt dilini resmen yasakladı, Kürdistan’ı Kürtsüzleştirme hedefini önüne koydu, bu amacını gerçekleştirmek için toplu kıyımlar gerçekleştirdi.
 
KATI TECRİT UYGULANIYOR
 
Kemalist rejim, Kürt halkının 1921 Koçgiri’de, 1925 Şeyh Said, 1928-30 Ağrı, Zilan, 1938 Dersim’de ulusal özgürlük için başkaldırı ile direnişlerini katliamlar dâhil her türlü yol ve yöntem kullanarak bastırdı. Kürt dili ve kültürüne karşı yüz yıl devam eden bir kültürel soykırım politikası uyguladı. Bu ırkçı tek tipleştirme siyaseti devlet stratejisi olarak, yüz yıl boyunca farklı biçimler ve araçlar kullanılarak sürdürülmüş ama özü değişmemiştir. 
 
Bugün de Kürdistan Federe Bölgesi ile Özerk Rojava’da halkımızın kazanımlarına karşı saldırılar devam ediyor. Kuzey Kürdistan’da halkımızın iradesi gasp edilerek yerel yönetimlere kayyımlar atanıyor, Kürdistan partileri kapatılma tehdidiyle kıskaca alınıyor, siyasi kadrolara karşı kesintisiz operasyonlar sürdürülüyor, her türlü hukuku hiçe sayan katı bir tecrit politikası uygulanıyor.
 
MÜCADELE KESİNTİSİZ SÜRDÜ
 
Buna karşın halkımızın ulusal özgürlük mücadelesi kesintisiz devam etti, bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecek. Halkımız dört parçada ulusal özgürlük mücadelesini bütün saldırı ve katliamlara rağmen aralıksız sürdürdü, sürdürüyor. Kürdistan’ın Güney parçasında halkımız 2005 yılından bu yana federal bir statüye kavuşmuş durumdadır. Kürdistan’ın güneybatısında Kürt halkı özgürlük yolunda önemli fırsatların eşiğinde bulunuyor. Her iki parçadaki kazanımları koruyup geliştirmek ve iç çatışma ortamlarından uzak durmak hayati düzeydedir. Doğu ve Kuzey Kürdistan’da da halkımız ulusal kurtuluş mücadelesinde önemli mevziler kazandı. Bu iki parçadaki mücadeleyi kazanımlarla sonuçlandırmak için ulusal ittifakı kurmak ve büyütmek temel bir görev ve sorumluluktur.
 
TÜRKİYE DE ZARAR GÖRDÜ
 
Öte yandan Kürt karşıtı inkâr ve asimilasyon anlayışı sadece Kürt halkına büyük zararlar vermekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme süreci de bu anlayıştan olumsuz yönde etkilendi. Türk devleti Kürtlere karşı şiddete başvurduğu her dönemde ordunun siyaset üzerindeki etki ve vesayeti arttı, şovenizm dalgası yükseldi. Bu durum Türkiye’nin çağdaş bir toplum olma yönündeki ilerleyişini engelledi. Bütün bu nedenlerle Türk ordusu her bir on yılda askeri darbe gerçekleştirerek yönetime el koydu.
 
TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA ARTTI
 
Türk devleti aynı zamanda bütün Kürt başkaldırılarını kendi muhalefetini ezmek için kullandı. Türkiye’de demokratik hareketin gelişmesi ve toplumun örgütlenmesinin önünü kesti. Bu ise Türkiye’de siyasal yapının otoriterleşmesine, ırkçılığın yükselmesi ve toplumsal kutuplaşmanın artmasına neden oldu. Gelinen aşamada Türkiye izlediği Kürt karşıtı şiddet ve çatışma politikası nedeniyle çok yönlü ve derin bir krize girmiştir. Ekonomik yapı iyice çökmüş, siyasal sistem tıkanmış, ahlaki değerlerde büyük bir yozlaşma söz konusudur.
 
40 YILDA 4 TRİLYON DOLAR HARCANDI
 
Sadece son 40 yıldaki çatışmalı ortamdan dolayı 4 trilyon dolar para harcanmıştır. Söz konusu dev kaynak savaş, silah ve şiddet anlayışı için tüketilmiştir. Söz konusu kaynak Türkiye’nin yıllık milli gelirinin beş katından daha büyüktür. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü hem Türkiye hem de Orta Doğu’da siyasi istikrarsızlığı derinleştirmektedir. Yüz yıllık deneyler gösteriyor ki Kürt meselesi barışçıl ve eşitlik temelinde çözülmediği sürece bölgede barış, istikrar ve refah sağlanamaz. Türkiye ve bölgede Kürt meselesinin çözümü barış ve istikrarın anahtarı durumuna gelmiştir.
 
100 YILLIK HAKSIZLIK SON BULMALIDIR
 
Kürt halkına karşı yüzyıllık tarihi haksızlık artık son bulmalıdır. Her halk gibi Kürt halkının da kendi ülkesinde özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkı vardır. Bu hak uluslararası evrensel hukuka uygundur, kalıcı barış için olmazsa olmaz bir koşuldur. Gelinen aşamada Kürt halkının varlığının inkârı üzerine kurulu, Kürt karşıtı tekçi rejim miadını doldurmuştur. Türkiye’nin çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli ve inançlı yapısına uygun çoğulcu, ademi merkeziyetçi, demokratik bir sistemin kurulması yakıcı bir ihtiyaç halini almıştır.
 
KÜRTLER VE DİLLERİ TANINMALI
 
Bu ise her şeyden önce yeni bir toplumsal sözleşme anlamına gelen yeni bir anayasa yapımı ile mümkündür. Kürt halkının millet olmaktan kaynaklanan ulusal demokratik hakları bir bütün olarak güvence altına alınmalıdır. Yapılacak yeni anayasada; Kürt halkının varlığı ve kimliği resmen tanınmalı, Kürt dili anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili olarak kabul edilmeli ve Türkçenin yanı sıra ikinci resmi dil olarak tanınmalıdır. Kürtlerin, Kürt ve Kürdistan isimleriyle özgürce örgütlenmeleri ve kendilerini ifade etmelerinin önünü açan demokratik bir zemin oluşturulmalıdır. Kürt halkına, Kürdistan’da kendi kendisini yönetmesine imkân verecek bir statü tanınmalıdır. Kürdistan’da ismi değiştirilen yerleşim birimlerinin, coğrafik ve tarihi yerlerin Kürtçe isimleri iade edilmelidir. Mezarları yok edilen ya da gizlenen tarihi Kürt şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalıdır. Böylece Kürt halkının diğer haklarla bir arada, eşit, özgür ve onurlu bir şekilde yaşaması yasal ve toplumsal güvence altına alınmalıdır. Kürdistan’da yaşayan Kürt, Ermeni, Asuri-Süryani, Keldani, Arap, Azeri, Türkmen halklara; Alevi-Sünni, Hıristiyan, Musevi, Ezdi gibi din ve inanç kesimlerine karşı izlenen inkârcı ve baskıcı anlayış son bulmalı. Kürdistan toplumundaki etnik, dini, kültürel farklılıklar ve çoğulculuk bir zenginlik olarak anayasal güvenceye kavuşmalıdır.
 
ÇAĞA UYGUN MÜCADELE
 
Bunun için ilk görev Kürt siyasi aktörlerine düşmektedir. Bilinmelidir ki özgürlük bahşedilmez, bunun için çağa uygun bir mücadele anlayışı ve ulusal stratejiye ihtiyaç var. Bugün Kürt halkı için ulusal özgürlüğün biricik anahtarı geniş kapsamlı bir ulusal birlik, diyalog ve dayanışmadır. Unutmayalım ki Kürt halkı, yüz yıl önce esas olarak ulusal ittifak kuramadığı için Lozan sürecinde kaybetti. Yaşadığımız 21. yüzyılı; ulusal ittifakı kuran, dost halkasını genişletip düşman halkasını daraltan politikalarla kazanabiliriz. Bu politikalarla Kürt siyaseti, ulusal özgürlüğün önündeki engelleri aşıp fırsatları kullanabilir ve Lozan Antlaşmasını hükümsüz kılabilir.
 
TARİHİ HAKSIZLIĞA SON VERİN
 
Geçen yüzyılın başında Kürdistan’ın ikinci defa parçalanıp Kürt halkının statüsüz bırakılmasında önemli rol oynayan ve Lozan 1923 Antlaşmasını imzalayan başta Britanya ve Fransa olmak üzere imzacı devletleri Lozan Antlaşması ile Kürt halkına dayatılan tarihi haksızlığa son vermeye çağırıyoruz. BM, Avrupa Konseyi, AB ve diğer uluslararası kurumları halkımızın ‘Kendi Kaderini Tayin Etme ve Lozan Cenderesini Aşma’ mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz.
 
Kürt halkı önümüzdeki yüz yılı, başta, Türk, Fars, Arap halkları olmak üzere bölge halklarıyla her alanda eşitlik hukuku temelinde birlikte yaşamak istiyor. Ret ve inkâr sürdürülerek değil, ülkesiyle, ulusal kimliğiyle tanınarak ve eşit siyasi, coğrafik statüye dayalı zeminde birlikte yaşam koşullarının yaratılması için mücadele veriyor.
 
HEP BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ
 
Türkiye devletine de çağrımız şudur; Kürt halkının inkârı üzerine kurulan mevcut düzen sürdürülemez. Mevcut düzen sadece Kürtlere büyük haksızlıkları reva görmekle kalmamış, Türk halkına da yaşamı cehenneme çevirmiştir. Kürt halkı özgürleşmeden Türk halkının da özgürleşmeyeceği deneyimlerle sabittir. Gelin savaş ve inkâr siyaseti yerine Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümü için yeni bir başlangıç yapalım. Enerjimizi ve kaynakları savaş ve çatışmaya değil, Kürtlerin, Türklerin ve öteki hakların özgür, onurlu ve eşitlik temelinde bir arada yaşamasına imkân veren yeni bir anayasa için seferber edelim. Bu mümkündür. Hep birlikte başarabiliriz."
 

Diğer başlıklar

20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AK'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir
09:21 KYK yurdundan ‘çalışmayan kombi’ savunması: Mülk sahibi yaptıracak
09:20 Katı atık toplayıcısı: Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesidir
09:19 DAD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan’ın toplumla buluşacak koşulları oluşturulmalı
09:17 Hedef iki milyon palamudu toprakla buluşturmak