Tuncel: Cumhur İttifakı'nın tecrit politikasına karşı ses çıkarmalı

img

ANKARA - Yaşanan krizden çıkışın Kürt sorunun çözümü ve tecridin kaldırılmasıyla mümkün olduğunu belirten Sebahat Tuncel, “Herkesin Cumhur İttifakı’nın tecrit ve Kürt karşıtı politikasına karşı ses çıkarması, cezaevlerinden yükselen sese ses vermesi gerekiyor” dedi.

 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ilk olarak 1980 askeri darbesinin yıldönümü olan 12 Eylül 2012’de tüm cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi, 68 gün sonra Öcalan’ın çağrısıyla sonlandırıldı. PKK Lideri ile devlet arasında 2 yılı aşkın süren görüşmelerin sonlandırıldığı 5 Nisan 2015 sonrası yeniden ağırlaştırılan tecridin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuoyunda kaygılara neden olması üzerine 50 Kürt siyasetçi, “Öcalan ile görüşme” talebiyle 5 Eylül 2016’da açlık grevi eylemi başlattı. Kardeşi Mehmet Öcalan’ın, 11 Eylül 2016’da İmralı Adası’na giderek ağabeyiyle yaptığı görüşme sonucunda eylem sonlandırıldı. 
 
İmralı tecridine karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in, tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 8 Kasım 2018’de başlattığı ve tüm cezaevleri ile dünyanın dört bir yanına yayılan açlık grevi eylemleri, daha sonra ölüm orucu eylemine dönüştürüldü. 200 gün boyunca süren eylem sonucunda, Öcalan’ın avukatları İmralı Adası’na giderek, müvekkilleriyle 5 ayrı görüşme gerçekleştirdi. 
 
İmralı Adası’nda görüşmelerin engellenmesine üzerine 120 cezaevinde süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı. İki kez tecride karşı açlık grevi ile devam eden açlık grevi eylemine katılan Demokratik Bölgeler Partisi önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, tutuklu bulunduğu Kandıra 1 Nolu Cezaevi’nden tecrit ve açlık grevi eylemlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
 
 İmralı tecridi ve artan hak ihlallerine karşı açlık grevi eylemleri devam ediyor. Tecritte ısrar ne anlama geliyor? 
 
Tecrit politikalarının son bulması, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için sevgili Leyla Güven’in öncülüğünde 2018 Kasımı ayında başlatılan süreç, 200 günün sonunda Sayın Öcalan’ın kardeşi ve avukatlar ile yaptığı görüşme sonrası sonlandırılmıştı. Ancak bu süreç uzun sürmedi. Hükümet keyfi uygulamalarla Sayın Öcalan ve arkadaşlarının anayasal hakları yok sayıldı. Bu süreçte bildiğiniz gibi CPT de raporunu açıkladı. Raporda çok net olarak İmralı Adası’nda ‘özel hukuk’ rejiminin devrede olduğu, tecridin işkence olduğu ve bu politikalara son vermesi gerektiği Türkiye hükümetine bildirildi. Ancak hükümet bırakalım İmralı işkence sistemini değiştirmek, bunu derinleştirmeye devam etmektedir. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde Sayın Öcalan ve arkadaşlarından, ailesi, avukatları ve kamuoyu hiçbir haber alamamaktadır. Hükümet tüm çağrılara kulak tıkamaktadır.
 
Tüm bu yaşananlar karşısında cezaevlerinde Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması, Türkiye’nin Kürt karşıtı politikasına, işgal politikalarına son vermesi, Kürt halkına, kadınlara, demokratik muhalefete yönelik, gözaltı tutuklama baskı politikalarına son vermesi ve pandemi sürecinde cezaevinde askıya alınan hakların uygulanması talepleriyle yeniden süresiz dönüşümlü açlık grevleri başladı. Cezaevlerindeki bu direniş aslında Türkiye’de tıkanan siyasetin önünün açılması, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin gelişimi açsından da önemli diye düşünüyorum. Ancak Cumhur İttifakı her yerde olduğu gibi, cezaevlerinde de baskı ve zor politikalarını devreye koymaktadır. Tutsakların hak ve özgürlük talepleri yok sayılmaktadır. Hak taleplerine disiplin cezaları ile karşılık verilmektedir. Bulunduğumuz cezaevinde de açlık grevine giren tüm arkadaşlara disiplin cezası veriliyor. Ayrıca son bir yıldır pandemi bahanesiyle tüm ortak etkinlikler askıya alınmış durumda. Aslında İmralı’da uygulanan tecrit politikası şuan tüm cezaevlerine yayılmış bulunmaktadır. Yine kitap sınırlandırması, Yen Yaşam Gazetesi’nin verilmemesi ve birçok kısıtlama devam etmektedir.
 
Bir diğer talep ise cezaevlerinde artan hak ihlallerinin sonlandırılması. Bulunduğunuz cezaevinde ne tür ihlaller yaşanıyor, tutuklular açısından nasıl bir süreç yaşanıyor?
 
Evet, sizin sorularınıza da grevde iken cevap veriyorum. Bu süreç bir direniş ve mücadele süreci olması itibariyle genel olarak arkadaşlarımızın moralleri yüksek. Belirttiğim gibi pandemi bahanesiyle bir araya gelemiyoruz. Birbirimize yüksek sesle bağırarak iletişim kurabiliyoruz. Cezaevi idaresi de pandemiyi bahane ederek, grevdeki arkadaşların sağlık durumunu takip etmiyor. Tansiyon, şeker vb. ölçümler yapılmıyor.
 
Tecridin cezaevlerine yansıması ne oluyor?
 
 
Devletin toplumda ki yansıması saf şiddettir. Kutuplaştırıcı dayanışmayı ortadan kaldıran, bireyi, kadınları, halkları ayrıştırarak, yalnızlaştırarak, teslim alarak, kendisine biat ettirmek isteyen bir politikayı, günlük uygulamalarında siyasi söylemlerde de görüyoruz.
 
Sizin de belirttiğiniz gibi İmralı da uygulanan tecrit ve izolasyon, sadece cezaevlerine değil, aslında tüm Türkiye’ye yayılmış durumda. Tabi ki cezaevleri bunu daha derinden yaşıyor. Devlet zihniyetinin baskı ve zor politikalarını devletin denetiminde olduğu yerlerde daha net görüyoruz. Yasakçı, baskıcı, çıplak bir şekilde bu yerlerde çok net görülüyor. İnsan hak ve özgürlükleri, demokratik hukuk düzeni, düşünce ve ifade özgürlüğünün iktidarın insafına bırakıldığı, toplumun denetiminden uzak yerler cezaevleri. Devletin tüm politikası teslim almak, iradesizleştirmek üzere kurduğu bu mekanlarda insanın her gün iradeli bir mücadele veriyor. Aslında bu politikalar sadece cezaevleri ile sınırlı değil, iktidarın aygıtları devletin tüm baskı ve zor araçlarını başta özgürlük güçleri, toplumsal muhalefet olmak üzere tüm topluma yaymakta, toplumu koşulsuz itaat etmeye zorlamaktadır. İtaat etmeyenlere de baş eğdirmeye, diz çöktürmeye çalışmaktadır. Şuan devletin toplumda ki yansıması saf şiddettir. Kutuplaştırıcı dayanışmayı ortadan kaldıran, bireyi, kadınları, halkları ayrıştırarak, yalnızlaştırarak, teslim alarak, kendisine biat ettirmek isteyen bir politikayı, günlük uygulamalarında siyasi söylemlerde de görüyoruz.
 
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 200 gün süren eylemler sonucunda avukatları Öcalan ile 5 ayrı görüşme gerçekleştirse de yeniden engellemeler başladı. Gelinen aşamada yeniden açlık grevleriyle cezaevleri nasıl bir mesaj veriyor? 
 
Kürt halkının eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde cezaevleri her dönem önemli bir yer tutmuştur. Kürt siyasi tutsaklar cezaevlerinde de direniş ve mücadeleyi esas alarak, Kürt halkının özgürlük mücadelesine katkıda bulunmuşlardır. Kısacası her dönem cezaevleri dünyada, Türkiye’de yaşanan toplumsal, siyasal ekonomik vb. sorunlara ilişkin, ilgili ve duyarlı olmuş ve bu konuda koşulları oranında müdahil de olmuştur. Şimdi de Türkiye’deki siyasal toplumsal gelişmelere karşı, yaşanan savaş politikalarına, tecrit politikalarına karşı durması, ses çıkarması anlaşılır bir durumdur. Cezaevlerindeki siyasi tutsakları hem izolasyon politikasını, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik krizin temel nedeni olarak ele almaktadır. Bunun içinde Sayın Öcalan ile yürütülen diyalog ve müzakerenin yeniden başlamasının, Sayın Öcalan’ın sesinin toplum tarafından duyulması, toplumsal ve siyasal sorunlara ilişkin görüş ve önerilerinin kamuoyunun yansıması, toplumsal barış için, bir arada yaşam için, adalet ve özgürlük için önemli olduğunun altını çiziyor. O nedenle demokrasi ve özgürlüklerden yana olan, hak ve özgürlük talebi olan, adalet isteyen herkesin Cumhur İttifakı’nın tecrit ve Kürt karşıtı politikasına karşı ses çıkarması, cezaevlerinden yükselen bu sese ses vermesi gerekiyor.
 
Tecridin bugünün Türkiye’sinde yaşanan sorunlar ve siyasal atmosferi konusunda bağlantısını nasıl kuruyorsunuz?
 
21. yüzyılın şafağında, Ortadoğu’da ve dünyada yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmeler, Türkiye’deki rejim krizi, iktidardakileri bir yol ayrımına getirdi. Demokrasi ve özgürlükleri, barışı geçiştirecek demokratik bir süreç inşasına yönelmek yerine; tekçi, otoriter, baskıcı, faşizan bir yola girdi. Ve ittifak ortaklarını da buna göre belirledi. Bu politikasının merkezine de Kürt karşıtlığını koydu. 2015 yılında Dolmabahçe de açıklanan deklarasyonun yok sayılması ve masanın devrilmesi de bu politik tercihle ilgilidir. İktidarın bu yönelişi demokratik siyaset alanının baskı altına alınmasına ve Kürt halkının tüm kazanımlarının gasp edilmesine, Kürtlerin kitlesel olarak toplama kamplarına dönüştürülen cezaevlerine konmasına neden oldu. Bu süreç tabi ki sadece Kürtlerle sınırlı kalmadı. Kayyım politikası iktidarın temel politikası haline geldi. En son Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör atanması örneğinde yaşadığımız gibi.
 
 
 Tüm bu gelişmelere baktığımızda bile Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünün ne kadar acil ve öncelikli bir gündem olduğunu görürüz. Bu açıdan da baktığımızda tecrit ve izolasyon politikasının kırılması, demokrasi, barış ve özgürlüklerin önünün açılması, Türkiye’de demokratik cumhuriyetin inşası açısından ne kadar kritik önemde olduğu anlaşılacaktır.
 
Türkiye’deki bu yönelim ile birlikte kapitalist sistem yapısal krizinin de derinleşmesi, kapitalizmin sonunun geldiği tartışmalarının yürütüldüğü, ekonomik ve ekolojik krizin derinleşmesi durumu daha da ağırlaştırdı. Koronavirüs nedeniyle yaşanan pandemi süreci, iktidar tarafından bir fırsata dönüştürülerek, toplumun baskı altına alınması ‘Hayat eve sığar’ sloganı adı altında toplumsal muhalefeti kapalı mekanlara, evlere kapatmaya çalıştı. Kapitalist dünyanın bir parçası olan Türkiye’de de ciddi yapısal bir kriz yaşanmakta olduğunu ve bu krizin her geçen gün derinleştiği herkes tarafından görünmektedir. Faşist Cumhur İttifakı Türkiye’deki bu sistem krizini tekçi, cinsiyetçi, milliyetçi, dinci otoriter bir başkanlık sistemi inşa ederek aşmaya çalışıyor. En son Cumhurbaşkanının “yeni anayasa” çıkışı da 2’nci Cumhuriyetin anayasal güvenceye alınması hedefidir. Tüm hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, var olan demokrasi kırıntılarını da ortadan kaldırıldığı, toplumsal muhalefetin, özellikle Kürt muhalefetinin baskı altına alındığı, kadınların tüm kazanımlarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı faşizm koşullarında, demokratik, katılımcı ve özgürlükçü bir anayasanın yapılmayacağını herkes biliyor aslında. Tüm bu gelişmelere baktığımızda bile Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünün ne kadar acil ve öncelikli bir gündem olduğunu görürüz. Bu açıdan da baktığımızda tecrit ve izolasyon politikasının kırılması, demokrasi, barış ve özgürlüklerin önünün açılması, Türkiye’de demokratik cumhuriyetin inşası açısından ne kadar kritik önemde olduğu anlaşılacaktır.
 
 Tecridin kaldırılması Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından nasıl bir öneme sahip?
 
Uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilen Sayın Abdullah Öcalan 22 yıldır İmralı Ada Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında bulunmakta. 2011 yılından bugüne de bu ağır tecrit mutlak tecride dönüştürülmüştür. Uluslararası komplo ile bir yandan Kürt Türk çatışması derinleştirilmek istenmiş, diğer taraftan Kürt halkının eşitlik, özgürlük mücadelesi bastırılmak istenmiştir. Ancak Sayın Öcalan’ın komplonun hedefine dair öngörüleri ve bu komployu boşa çıkarmak için ortaya koyduğu çaba, mücadele komplocuların amacına ulaşmasını engellemiştir. Bugün Sayın Öcalan’ın görüş ve düşünceleri, dünyanın pek çok yerinde akademisyenler, sendikalar tarafından tartışılmaktadır. Yine Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için çabası ve emeği de bilinmektedir. Özellikle ‘çözüm süreci’ olarak adlandırılan diyalog sürecinde de Sayın Öcalan’ın hem Kürt sorununa hem ekoloji hem kadın sorununa ilişkin görüşleri ve önerileri sadece Kürtler tarafından değil, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış talebinde bulunan kişi ve çevreler tarafından da dikkatle takip edilmiştir. Ki bu süreçte Türkiye de düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere hak ve özgürlüklerin kullanılabildiği, insanların kendisini güvende hissettiği, geleceğe de güvenle baktığı bir süreç olmuştur.
 
 
Sürecin sonlandırılmasının Türkiye’yi ne hale getirdiğine de hep birlikte tanıklık ettik. Bu krizden çıkışın yolu Kürt sorunun çözümünden, Kürt sorunun çözümü de Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanarak toplumla bağının kurulması ve müzakerelerin başlamasından geçer.
 
Dolmabahçe Mutabakatı’yla diyalog sürecinin müzakereye evrilmesi konusunda toplumda büyük bir beklenti oluşmuşken, AKP’nin masayı devirmesi ve diyalog sürecini sonlandırması, Türkiye’de yaşanan rejim krizini daha da derinleştirmiştir. 15 Temmuz darbe girişimi de bahane edilerek demokratikleşme ve barışa dair tüm çalışmalar rafa kaldırılmış, Türkiye bir karanlığa sürüklenmiştir. Türkiye’nin içine girdiği ekonomik ve siyasi krizi, İmralı’da devreye konulan tecrit politikalarından bağımsız ele alamayız. İmralı’da devreye konan ve onun etrafında geliştirilen tekçi, kutuplaştırıcı, cinsiyetçi, milliyetçi çizgi, bugün tüm Türkiye’yi esir almış durumdadır. Diyalog ve müzakere sürecinde halkların kardeşliği ve barışı demokrasi ve özgürlüklerin gelişiminde sadece Kürtlerde değil, tüm Türkiye halklarında büyük umut yaratmıştır. Sürecin sonlandırılmasının Türkiye’yi ne hale getirdiğine de hep birlikte tanıklık ettik. Bu krizden çıkışın yolu Kürt sorunun çözümünden, Kürt sorunun çözümü de Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanarak toplumla bağının kurulması ve müzakerelerin başlamasından geçer.
 
Tecridin kaldırılması için kimlere, nasıl sorumluluklar düşüyor?
 
Tecridin kaldırılması için herkese görev düşüyor. Demokrasiden, özgürlüklerden, barıştan ve adaletten yana olan herkese görev düşüyor. Türkiye’deki bu gidişattan rahatsız olan, halkların eşitliği ve kardeşliğine, bir arada yaşamaya inanan herkesin bu sürece katılması gerekir.
 
MA / Diren Yurtsever
 

Diğer başlıklar

11:59 Şirnex'ta ev baskınları: 3 gözaltı
11:46 Alman Sosyolog Treiber: ‘Demokratik entegrasyon’ ilkesi nesnel koşullara uygundur
11:30 AYM’den tutsakların görüşmelerinin kaydedilmesine ihlal kararı
11:26 Komisyon çalışma süresinin uzatılması için toplandı YENİLENDİ
11:07 Libya heyetini taşıyan uçağın ses kayıt cihazına ulaşıldı
11:04 Kürtçe savunmaya engel: Mahkememde Türkçe konuşacaksınız!
11:01 'Umut ve Özgürlük mitingi demokratik çözümünün başlangıcı olacak' YENİLENDİ
10:40 Aldar Xelîl: HTŞ, BAAS rejiminin farklı bir versiyonudur
10:36 DEM Parti MYK toplandı
10:13 Döviz güne nasıl başladı?
09:53 Uyuşturucu operasyonu genişletildi: 22 kişi hakkında gözaltı kararı
09:49 Suriye belirsizlikle 2026 yılını karşılıyor
09:37 Fenerbahçe Başkanı Saran’ın uyuşturucu testi pozitif çıktı
09:35 Asgari ücreti protesto ederken gözaltına alınan gençler serbest
09:21 Verilmeyen suyun faturası yüksek kesildi!
09:20 Mehmet Altan: Siyaset demokratikleşmeden sorunlar çözülmez
09:17 Gülcan Kaçmaz Sayyiğit: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
09:02 Gençler 'sosyalist toplumda gençliğin rolünü' tartışacak
09:00 24 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:59 ‘Düşen’ uçakta Libya Genelkurmay Başkanı dahil 8 kişi öldü
08:34 ‘Değerli kağıtlara’ yüzde 19 zam
23/12/2025
23:59 Halep’de ki saldırılar Winterthur’da protesto edildi
23:53 Libya heyetini taşıyan jetin enkazına ulaşıldı
22:22 Fidan konuşurken basın toplantısı bitirildi
22:16 Libya Genelkurmay Başkanı'nın olduğu jet ile bağlantı kesildi
21:44 'Asgari ücret 28 bin, sarayın günlük harcaması 58 milyon lira'
21:09 QSD'den DAİŞ operasyonu: 3'ü öldürüldü, 5'i yakalandı
21:06 Asgari ücreti protesto eden gençlere gözaltı
21:02 Depremzedeler yargı paketi geçmeden nöbeti bitirmeyecek
19:53 Kayyımın işten çıkardığı 223 işçi: Direnişimizi büyüteceğiz
18:48 2026 asgari ücreti belli oldu!
18:27 Mereş Katliamı anması: Faillerle yüzleşme sağlanmadı
18:25 İsrail Lübnan komutanını öldürdü
18:23 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nden Koma Amed açıklaması
18:21 Demokratik Modernite davası ertelendi
18:18 Belgin Kanat 12 yıl sonra tahliye edildi
17:57 Gazze’de 70 bin 942 kişi katledildi
17:45 DİSK'in asgari ücret yürüyüşü Ankara'ya vardı
17:40 İsrail’de Alman kadın aktiviste cinsel saldırı
17:26 Esad'dan kalan cezaevleri hala kullanılıyor
17:09 AKP ve MHP’den 11’inci Yargı Paketi’nde geri adım
17:06 İktidar ve işveren temsilcileri asgari ücret için 3’ün kez toplanacak
17:03 Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu kongresine çağrı
17:01 Kurtulmuş, Meclis grubu olmayan partilerin komisyon üyeleriyle görüştü
16:05 Depremzedeler: Bu suçlar kamu vicdanından muaf tutulamaz
15:48 Kuyumcu cinayetinde 7 kişi tutuklandı
15:41 Adana'da Barış Anneleri Derneği açıldı
15:39 HPG'li Polat'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:35 Hekimler, hekim ve asistan hekimlerin sorunlarına çözüm istedi
15:04 Mahkeme Gar Katliamı davasında şüpheli polisler için bilgi istedi
14:21 Özel YSK Başkanı Yener ile görüştü
14:19 Adalet Bakanı: Heyet ile atılacak adımları konuştuk
13:56 DEM Parti'li Hamdiye Kırıcı yaşamını yitirdi
13:46 DEM Parti’li Yaşar Demir için mevlit verildi
13:36 Mesut Seviktek ve İsa Oran mezarı başında anıldı
13:27 Buldan: Siyasi partilerin ortak mutabakatı önemli
Sancar: Sürecin hukuksal güvencelere ihtiyacı var
13:21 ‘Demokratik inşa için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı’
13:09 Sivil toplum örgütleri süreci tartışacak
12:33 İmralı Heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
12:17 Meclis Komisyonu çalışmaları uzatmak üzere bir araya gelecek
12:08 Sancar: Bakanlığın düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir hazırlığı var
Buldan: Cezaevlerini, tahliye engellerini konuştuk, bizimle aynı fikirde
10:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un görüşmesi başladı
10:05 Amedspor ırkçı saldırı için hukuki süreç başlatacak
09:25 Tarih, özgürlük ve poetika bağlamında Arjen Arî
09:21 Cezaevi Savcısı’ndan tutsaklara: Yasa değişse de ‘iyi hal’ kriteri var oldukça sizi bırakmam!
09:20 Sağlıkçılar: Ticarileşen sağlık sisteminin alternatifi 'komün' modelidir
09:19 Şile Belediyesi soruşturması: 22 kişi gözaltına alındı
09:16 Irak ve Kürdistan hükümetinin bir yılı: Toplumda çoklu çöküş
09:14 Kuzey ve Doğu Suriye'nin en kalabalık kenti nasıl yönetiliyor?
09:08 Çocuk Hakları Dayanışma Ağı: Mücadele için bir araya geldiler
09:07 QSD kime entegre olacak?
09:05 HDK Eşsözcüsü: Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü hayati bir mesele
09:04 Asimilasyon politikası 'Veli Toplantısı'nda
09:04 Mersin eski baro başkanı: Yasal düzenlemeler yapılmalı, somut adımlar atılmalı
09:00 23 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:07 Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu'ndan Leyla Zana açıklaması
22/12/2025
23:56 Evde çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
23:54 Depremzede ailelere destek ziyaretleri
23:22 Özerk Yönetim: Saldırılar Suriye düşmanlarının çıkarına hizmet ediyor
23:18 QSD: Geçiş hükümeti bölgenin huzurunu tehdit ediyor
22:12 Geçiş hükümeti saldırıları protesto edildi
22:03 Fidan, Güler ve Kalın’ın Şam ziyareti sonrası saldırılar başladı
21:34 Çatışmalar şiddetlendi: Geçiş Hükümeti bir kadını katletti
20:58 Okuma salonuna Sırrı Süreyya Önder ismi verilecek
20:51 Amedspor taraftarlarına ırkçı saldırı
20:01 Kurtulmuş 'rapor' için grubu bulunmayan komisyon üyeleriyle bir araya gelecek
19:42 İsrail cezaevlerinde Filistinli kadın tutsaklara şiddet
19:29 Uşak'ta midibüs devrildi: 5 kişi yaralı
19:08 MESEM protestosu: 91 çocuk çalışırken hayatını kaybetti
18:50 Danimarka'dan Trump'ın Grönland ısrarına tepki
18:29 Komisyon çalışma süresini uzatmak için toplanacak
18:01 Seyit Aslan: Yeni bir sürecin kapısı aralanacak
Pervin Buldan: Yasal düzenlemeye ihtiyaç var
17:49 Rapor yazım ekibi toplantısı bitti: Komisyonun süresi uzatılacak
17:43 19 Aralık’ta koğuşları basılan kadın tutsaklarla görüşüldü
17:38 Halep’te iç güvenlik güçlerine saldırı
17:14 DEM Parti'den 'komünal' önerisi
17:13 Gayrettepe’deki gece kulübü yangını davası ertelendi
17:12 Trabzon'da Agirîli aile hakkında ırkçı paylaşımlar
17:11 Depremzedelerin nöbeti ikinci gününde devam ediyor
16:57 Hakan Fidan Şam’da: Gündemi yine Kürtler
16:21 Kurtuluşmuş ‘rapor’ yazım ekibi görüşmesi başladı
16:14 DEM Parti İmralı Heyeti ile EMEP görüşmesi başladı
15:44 Siyasetçi Sadak’ın hayati riski sürüyor: Tek talebi sürecin başarıya ulaşması
15:34 Gazeteci Aykol'un durumu stabil
15:13 Leyla Zana'ya yönelik saldırılar Mersin'de protesto edildi
15:06 İstanbul'da bir kişi yaşamına son verdi
14:57 Gazeteciler, meslektaşları Nazım Daştan'ı ve Cihan Bilgin'i andı
13:39 ÖHD'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara suç duyurusu
13:23 Özel: Türkiye ve Suriye’de barışın hakim olmasını istiyoruz
Sancar: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde
13:21 Alevilerden Roboskî'ye ziyaret: Acımız bir
12:16 'Umut ve Özgürlük' mitinginin konuşmacıları belli oldu
12:08 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:05 Noel Bayramı'nın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis'e teklif
11:45 Depremzedeler: 27'nci madde iptal edilene kadar mücadele edeceğiz
10:48 'Burak Ercan cezalandırılsaydı, 23 öğrenci istismar edilmezdi'
10:16 'Rapor beklentileri karşılamıyor, yasa sürecinde konsensüs sağlanmalı'
09:35 İşkenceyi inkar eden bakanlığa görüntülerle yanıt: Failleri korumaktan vazgeçin
09:24 DAİŞ sonrası Rakka: Komünlerle küllerinden doğdu, çok dilli hizmet başladı
09:19 Amedspor'dan Leyla Zana kararı: Iğdırspor maçı kadınlara ücretsiz olacak
09:11 Riha'da 21 ayda bin 260 kadın şiddet gördü, 859 çocuk istismar edildi
09:10 AİHM’in Türkiye’yi ‘işkenceden’ mahkum ettiği dosya kapatıldı
09:09 Hukukçu Şahin: Barış istiyorsanız umut hakkını sağlamak zorundasınız
09:04 Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu 2025’e yön verdi
09:02 Av. Nevraz Sığın: Gayemiz dijital şiddetin TCK'de yer alması
09:00 22 ARALIK GÜNDEMİ
08:24 Depremzedelerin 'tahliye nöbeti' gece boyunca devam etti
21/12/2025
23:38 İmralı Heyeti 23 Aralık'ta Kurtulmuş ve Tunç ile görüşecek
23:16 2026 bütçe teklifi Meclis'ten geçti
23:08 Meclis’te yumruklu kavga
22:15 QSD, yakaladığı DAİŞ'linin itiraflarını paylaştı
22:06 Meclis'te ikinci taciz soruşturması
21:22 Güney Afrika'da silahlı saldırı: 9 kişi yaşamını yitirdi
21:14 Maç karşılaşmasında Leyla Zana’ya destek mesajı
19:48 Amed ve Wan'da Şeva Yelda etkinliği
19:38 TTGA'ya Kürdistan kentlerinden Deniz Güler seçildi
19:15 HPG'li Kartal'ın taziyesine ziyaret
19:10 Ordu’da 'kuş cenneti' mücadelesi sürüyor
19:01 Kürt Sosyal Bilimleri Araştırma Derneği kongresini gerçekleştirdi
18:57 DEM Parti Kadın Meclisi: Çocuklar için mücadele edeceğiz
18:35 Kürtleri reddeden CHP’li Dikbayır’a yanıt: Vardık, varız ve var olacağız
18:07 Kürt sorununu inkar eden Gül'e yanıt: İsmi doğru koyarsanız çözüm de doğru olur
17:57 DİTAM’ın yeni yönetimi belirlendi
17:53 Abdullah Öcalan’dan mesaj: Gerçek anma mücadeleyi ileriye taşımaktır
17:27 4 Ocak mitingine çağrı: Gelin Önderliğimizi özgürleştirelim
17:10 Sağlık Çalıştayı: Sağlık anlayışı komün perspektifiyle inşa edilmeli
17:06 Bütçe protestosu: İnsanca yaşamak istiyoruz
17:01 Dindar: Wan’ın yüzde 84’ünde doğalgaz altyapısı yok
16:53 Xwebûn 6'ıncı yılında: Kürt basını her zamankinden daha güçlü
16:38 Ege İşçi Birliği: Demokratik hak ve özgürlükler için mücadele
16:28 'Devleti barışa zorlamak için yan yana gelmek zorundayız'