ANKARA - Pandemi koşullarında zorlu ve sorunlarla geçen eğitim-öğretim yarı yılını değerlendiren Eğitim Sen yöneticileri ve öğretmenler, süreci iyi yönetemeyen MEB’e sıfır, öğrencileri ise sınırlı imkanlara rağmen gösterdikleri çaba için 100 verdiklerini söyledi.

 

Pandemi koşullarında başlayan 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi, bugün öğrencilere verilecek e-karnelerin ardından sonlanacak. Öğrencilerin Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden katılım sağladığı uzaktan eğitime erişim imkanı olmayan öğrencilere de not verilecek. Eğitimde yaşanan eksiklikleri ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarını değerlendiren Eğitim Sen ve öğretmenler, yanlış uygulamalarından asıl sorumlunun MEB’in olduğunu söyledi. 

 

NOT VERİLMEMELİ

 

Ankara Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Köklü, uzaktan eğitime 6 milyon civarında öğrencinin erişemediğini, erişenlerin de yüzde 64’ünün cep telefonuyla dersleri takip ettiğine dikkat çekti. Cep telefonuyla öğrencinin derse katılım sağlayamadığını sadece izleyebildiğini aktaran Köklü, “Uzaktan eğitime erişemeyen, katılamayan öğrencileri notla değerlendirmek doğru bir yöntem değil. Neye göre değerlendireceksiniz?  Bakanlık, öğrencileri performans ve derse katılım oranlarına göre değerlendirilmesini istiyor. Peki derse katılmayan öğrenciyi nasıl değerlendireceğiz? Yüz yüze eğitim başlayıncaya kadar öğrencilere not verilmemeli” dedi.

 

MEB SIFIRI HAK ETTİ

 

MEB’in verdiği kararla öğretmen ve velileri karşı karşıya bıraktığını kaydeden Köklü, koşulları el vermediği halde derslere girme gayretleri nedeniyle öğrencilerine 100 verilmesi gerektiğini belirtti. Köklü, MEB’e ise pandemi koşullarındaki başarısızlığı nedeniyle sıfır verdiklerini ve sınıfta bıraktıklarını söyledi.

 

KAYIP YIL

 

Eğitimin yüz yüze olması gerektiğini savunan Balgat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Öğretmeni Nedret Güzelordu, “Gerekli düzenlemeler ve tedbirler alınsaydı yüz yüze eğitimin yapılabilirdi. Avrupa Birliği’nde, Asya’da bu işi ciddi şekilde çözen ülkeler var. Uzaktan eğitimle bir yıldan beridir kayıp bir nesil yetiştirildi, bunun önüne geçilebilirdi” dedi.

 

MEB’in pandeminin başından beri sorumluluklarını yerine getirmediğini ve yanlış bilgilendirme yaptığını ifade eden Güzelordu, “EBA sistemi çalışıyor denildi, oysa 18 milyon öğrenciden 1 milyonu sisteme girmesiyle sistem kitlendi. Bakanın bundan gurur duyan açıklaması var. EBA üzerinden ders yapamıyoruz. Zoom gibi 40 dakikalık süreyle sınırlayan diğer iletişim araçlarını kullanmak zorunda kalıyoruz. Sistem sürekli kopuyor. Bundan dolayı da bakana notumuz sıfırdır” diye konuştu.

 

ÖĞRENCİLER ÇALIŞTIRILIYOR

 

Pandemi döneminde, meslek liselerinde öğrencilerin aylık 300-500 TL arası bir ücrete, sanayilerde korunaksız çalıştırıldığını ifade eden Güzelordu, “Öğrenciler piyasanın vahşi çarkları içinde ezilip gidiyor. Buna staj demiyorum çünkü staj bir eğitimdir. Öğrenciler bu dönemde stajdan muaf olabilirdi. Ancak MEB ekonomik altyapıyı desteklemediği için öğrenciler çalışmak durumda kaldı. Bakanlığa bir sıfır da buradan veriyoruz” ifadelerini kullandı.

 

YÖNETİCİLERDEN NOT VERİN BASKISI

 

MEB’in lise öğrencilerinin karne notlarına dair ölçü ve değerlendirmenin nasıl yapılacağını belirtmediğini ifade eden Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Öğretmeni Tülay Yıldırım da, “Bu durum okul yöneticileri ve öğretmenler arasında kafa karışıklıklarına yol açtı. Bazı okul yöneticileri ısrarla öğretmenlere, öğrencilerin performans ve ders takibine göre notlar verin dayatmalarında bulundular. Bilimsel bir ölçme değerlendirme yöntemi olmayan, ayağı havada kalan değerlendirmeler üzerinden öğrencilerimize not verilmesi doğru değil” şeklinde konuştu.

 

BAKANLIK SORUMLULUK ALMADI

 

Yıldırım, “Notlarla ilgili yaşananlar öğrencilerin okul ve eğitimle ilgili aitlik bağını zedeleyecek bir konu. Bu yüzden bakanlığın ortaokullarda nasıl çerçeve koyduysa bunu liseler içinde de yapabilmeliydi. Buradaki sıkıntı şu; Bakanlık sorumluluk almadan topu okul yöneticileri ve öğretmenlerin üzerine attı. Kendisi de kenara çekilmiş hiçbir sorumluluğu yok gibi uzaktan süreci takip etmeye çalıştı. Oysa bakanlığın bu konuda daha net bir eğitim politikası olsaydı, çocuklarımızın ve velilerimizin elini farklı anlayışlar oluşturulmuş karneler gitmezdi” dedi.